E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaŞirket HaberleriTuncay Özilhan dev yatırımları anlattı---

Tuncay Özilhan dev yatırımları anlattı

Tuncay Özilhan dev yatırımları anlattı
03 Ağustos 2016 - 12:08 borsaningundemi.com

Anadolu Endüstri Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan'ın Türkiye'nin geleceğine güveni tam. Özilhan yatırım programlarında sapma olmadığını söyledi.

Anadolu Endüstri Holding'in temeli Kamil Yazıcı ve İzzet Özilhan tarafından 1950 yılında atıldı. Bugün ikinci ve üçüncü kuşak temsilciler tarafından yönetilen holding, 19 ülkede faaliyette bulunan, 50 bini doğrudan olmak üzere 80 bin kişiyi istihdam eden, 23.4 milyar TL cirosuyla Türkiye'nin en büyük ilk beş grubundan biri durumunda. İçecek, perakende, otomotiv, kırtasiye, tarım, enerji ve gayrimenkul alanlarında faaliyet gösteren holdingin kaptan köşkünde Tuncay Özilhan oturuyor.

15 Temmuz'da Türkiye deyim yerindeyse uçurumun kenarından döndü. Bu süreçte geçtiğimiz hafta birçok işadamının görüşlerini kapağımıza taşıyarak yer verdik. TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı da olan Tuncay Özilhan ile buluşmada sohbetimizin ilk konusu da darbe kalkışması oldu.

Tuncay Özilhan, her serden bir hayır doğduğunu belirterek, "Hain kalkışma, sağcısı ile solcusunun, toplumun bütün katmanlarının birlikte hareket etmesiyle kısa sürede bertaraf edildi. Cumhurbaşkanımız, başbakanımız, siyasi parti liderleri birlikte hareket etti. FETÖ'cü kalkışmaya karşı hep birlikte ortak bir tavır gelişti. Bunu çok önemsiyorum" diyor. Bu hain girişimin yatırım programlarında hiçbir değişikliğe neden olmayacağını özellikle vurgulayan Özilhan, "Grubumuz yılda 1 milyar dolar yatırım yapar. Yatırım planlarımızda hiçbir değişiklik olmayacak. Türkiye'nin geleceğine güvenimiz tam" diyerek sözlerine devam ediyor. Tuncay Özilhan, darbe girişiminden Rusya krizine, şirketlerinin yatırımından gelecek planlarına Para Dergisi’nden İdriz Çokal’ın sorularını yanıtladı...

-15 Temmuz'da Türkiye haince bir saldırıya maruz kaldı. Bu süreçle ilgili neler söylemek istersiniz?

-Bir defa Türkiye'ye, hepimize geçmiş olsun. Çok önemli bir krizin atlatıldığına inanıyorum. Senelerdir topluma hissettirmeden, en ücra noktalara kadar sızan bir yapıdan, çeteden bahsediyoruz. En sonun da Türkiye'nin yönetimini devralmaya kalkan, 250 insanımızın canını alan, Meclis'i bombalayan, binlerce insanı yaralayan, tanklardan insanlara ateş açabilen, insanın aklının alamayacağı kadar acımasız bir yapıdan bahsediyoruz. Muaffak olsaydı Türkiye büyük bir ihtimalle iç savaşın içine girerdi. Bu hale şükretmek gerekiyor. Gerek Cumhurbaşkanımızın, gerek Başbakanımızın, vatandaşın, halkın medyanın işbirliği ile Türkiye bu tehlikeyi atlattı, atlatıyor. Bir daha darbe kırıntısının olmayacağına inanıyorum ama halen sistemin içinde olanlar var. Sessizliğe hüründüler. Bunlar bulunup devlet temizlenmeli.

-Peki, bu süreçten nasıl bir ders çıkarılmalı?

-Çok önemli bir sıkıntı yaşandı. Vatandaş da bunu biliyor ve bu nedenle demokrasiye sahip çıktı. Her serden bir hayır çıkar. Bu olay Türkiye'nin birliğinin, beraberliğinin çimentosu oldu. Gördük ki hepimiz biriz. Birlik beraberlik içinde Türkiye varsa başarı var. Birlik ve beraberlik bizi mutlu etti. Cumhurbaşkanımızın, başbakanımızın, parti liderlerinin, vatandaşların hep birlikte tavır göstermesi bizleri mutlu etti. Bu mesaj çok önemli. Önümüzdeki döneme dönük kararlar alınması, uygulanması moralimizi güçlendirdi. Türkiye'nin buna ihtiyacı vardı. Serden hayır doğdu. Birlik beraberliğin önü açıldı. Herkes demokrasi için sokakta birleşti. Sağcısı, solcusu herkes birlikte hareket etti. Türkiye için bu gerekli. Şimdi bir araya gelip, konuşabilir, birlikte hareket edebilir olduk.

-Ekonomi ile ilgili hiç endişeniz oldu mu?

-Türkiye'nin temel göstergeleri, bankacılık sistemi güçlü. Müteşebbisi, tüketicisi, işçisi dinamik. Döviz kurunu gördük. İlk anlarda 4'lere gider diyenler oldu. Bunun öyle olmadığını gördük ve kurlar geriye geldi. Yatırımcılar yatırımlarının devam edeceğini söyledi. Biz de grup olarak yatırımlarımızı hiç azaltmadan, artırarak devam edeceğiz. Bu yıl grup olarak 1 milyar doların üzerinde yatırımımız olur. Planlarımızda en ufak bir sapma olmayacak. Kafalar karıştı, ama çabuk toparlandı. Türkiye çok güçlü bir ülke. Terör olayları, Rusya krizi ve son darbe girişimi... Bunları başka bir ülke yaşasaydı, kaldıramazdı. Brüksel'de havalimanına saldırı oluyor, 10 gün havalimanını kapatıyor. Biz ertesi gün uçuşa açıyoruz. Darbe girişimi oluyor, iki gün sonra yine uçuşları başlatıyoruz. Türkiye gerçekten güçlü bir ülke, bunu son olaylarda gördük.

-Yabancı ortaklarınızdan bu süreçte hiç arayan oldu mu? Onlara neler söylediniz?

-Havalimanı bombalamasında aramışlardı. Son olayda da aradılar. Bu olay çok büyük ve Türkiye'yi yaralayabilecek nitelikteydi. Ortaklarıma şunu söyledim. "Türkiye'de her şey yerli yerinde. Bir girişim oldu ama başarısız oldu. Hükümetimiz güçlü, her şeyi hemen kontrol altına aldılar. Güvenimiz sonsuz, Türkiye çok çabuk bu işin içinden çıkar, yoluna devam eder. Demokrasi durmaz, aksamaz." Özetle bu mesajları verdim. İşlerimiz aksamaz, kafanıza takmayın 1-2 hafta içinde işler yoluna girer dedim. Ortaklarımız da bunu kısa sürede gördü zaten.

-Siz o gece neredeydiniz? Neler yaşadınız?

-Ben o gece Ahmet Bozer'in düğünündeydim. Beykoz tarafındaydık. Haberler gelmeye başladıktan bir süre sonra Kavacık'taki evime geçtim. Cumhurbaşkanımızın çağrısını duyduktan sonra halkın sokağa dökülmesiyle bu hain saldırının başarıya ulaşamayacağını gördüm. Televizyonlardan bir süre gelişmeleri takip ettikten sonra 01.30 gibi yattım. Gecenin ilerleyen saatlerinde uçakların gürültüsüyle uyandım. Evimin bazı camları da kırıldı. Sabaha kadar ayaktaydık. Sabah erkenden arkadaşlarıma talimat verdim, işyerlerini açıp, işimizin başında olmamız gerektiğini söyledim. Sabahleyin Migros'un lojistiğinde sıkıntı yaşadık. Sonrasında sorunu çözüp öğleye doğru açtık. Mc Donald's'ları da öğleden sonra açtık. Bütün işyerlerimizi Türk bayrakları ile donattık.

-Grup olarak sizin Rusya'da önemli yatırımlarınız var. Rusya krizi sürecini nasıl yaşadınız?

-Efes Pilsen'in Rusya'da sekiz fabrikası bulunuyor. Şimdiye kadarki toplam yatırımımız 2 milyar dolara yakın. 5 bin 500 kişiyi istihdam ediyoruz. Bu istihdamın içinde çok az Türk var. Yatırım konusunda önemli bir firmayız. İki ülke birbiri için önemli. 33 milyar dolarlık bir ticaret hacmi söz konusu. Türkiye'nin önemli bir ihracat pazarı. 4 milyon turistin yanı sıra ülkemizin en önemli enerji tedarikçisi, müteahhitlerin çok önemli projeleri mevcut. Çok girift bir ilişkimiz var. Bu gerginlikten mutlu olan bir taraf yoktu. Maalesef istenmeyen bir olay yaşandı ve ilişkiler durma noktasına geldi. Turizm, ihracatçı, meyve sebzeciler etkilendi. Giriş çıkışlarda sıkıntılar oldu. Fakat büyük kuruluşlara sıkıntı yapmadılar. Anadolu Efes, Şişecam, Rönesans gibi büyüklere rahatsız edici bir uygulama olmadı. Şikayet edeceğimiz hiçbir problem yaşamadık. Yerli şirket muamelesi gördük. Cumhurbaşkanımızın mektubu ile iki ülke arasındaki buzlar eridi. Karşılıklı heyetler görüşmeye başladı. 9 Ağustos'ta da iki ülkenin liderleri bir araya gelecek. İlişkinin normalleşmesi iki ülkenin de menfaatine. Bu tarihi görüşme sonrasında dev projeler gündeme gelecektir. 100 milyar dolarlık hedef var. İki ülkenin işadamları bu hedef doğrultusunda çalışacaktır.

-Anadolu Endüstri Holdingin ilk altı ayı nasıl geçti? Yatırımlarınızdan planlarınızdan bahseder misiniz?

-İlk altı ayda beklentimiz çerçevesinde geçti. Bütçelerimize yakınız. Daha sıkıntılı geçeceğini düşünürken beklentilerimiz doğrultusunda gelişti. Bazı sektörlerde yüzde 3-4'lük büyüme hedeflerimizi yakaladık, bazılarında ise bir iki puan gerideyiz. Geçen yıl 23.4 milyar TL ciro ile kapattık. Doğrudan 50 bin kişiyi istihdam ediyoruz. Bazı işlerimizi dışarıya yaptırıyoruz. Onları da dahil edersek 80 bini buluruz. Bu yılki ciro hedefimiz 30 milyar TL. Türkiye'nin en büyük ilk beş grubundan biriyiz. Her yıl 1 milyar dolarlık yatırım yapıyoruz. Bu yıl da planlarımızda hiç değişiklik yok. 1 milyar doların üzerinde yatırım yaparız.

-Geçen yıl Migros'u satın alarak perakendede iddialı hale geldiniz. Sonrasında Tesco Kipa'yı da aldınız. Bu alanda büyümeniz devam edecek mi?

-Migros'ta bir yılı tamamlamak üzereyiz. Migros bizim için önemli. Tesco Kipa'yı aldık. Rekabet Kurumu'nun onayını bekliyoruz. Bu adımlar ülkemize olan güvenimizi gösteriyor. Migros, 2 bin tedarikçinin markalı malını piyasaya sürüyor. Markalar için çok önemli bir platformuz. Bin 500 mağazamız, 1 milyon metrekare alanımız var. Her yıl 200 yeni Migros açıyoruz. Büyüme küçüklerde; daha çok 1M, 2M'leri açıyoruz. Migros Jet'lerde büyümeye devam ediyoruz. Artık ara sokaklarda, kılcal damarlarda büyüyeceğiz. Büyük Migros'larda büyüme kısıtlı olacak. Hem satın alma hem de kendi yatırımımızla büyümeye devam edeceğiz.

-Sizin bir de Ekomini'leriniz vardı. Bu markanızda neler yapıyorsunuz?

-Ekomini sayısı 1400 oldu. Bunların mülkü bize ait değil. 1400 girişimciye ait. Biz burada girişimciye sahip çıkıyoruz. Dükkanın içine katkı sağlıyoruz. Bu projeyle 1400 kişi iş sahibi oldu. Ekomini de büyümeye devam edecek.

-Perakende işine bira satabilmek için girdiğiniz yorumları yapıldı...

-Bu yorumlar Migros'u satın alırken yapıldı. Migros'un cirosu içinde biranın payı nedir ki? Bira satmak için 1500 mağazalı Migros'u almak hiç akıllıca bir adım değil. Süt içmek için inek almak gibi bir şey bu. Ben de bira satmak için değil elma satmak için aldım dedim. O niyetle almadım. Ekomini'ler için bu yorum kısmen yapılabilir.

-Anadolu Etapta başka yatırımlarınız olacak mı? Hep meyveci ve meyve sucu olarak mı kalacak?

-Şu anda bir meyve suyu fabrikası ve paketleme fabrikası yatırımımız devam ediyor. Isparta'da meyve suyu, Balıkesir'de paketleme tesisi kuruyoruz. İki yatırımın toplamı 30 milyon dolar. Tabii bununla sınırlı kalmayacak. Şu anda yeni bir yatırım için deneme çalışmalarımız var. Tünel sera yatırımı yapacağız. Domates, biber, patlıcan ve salatalık başta olmak üzere sebze işine gireceğiz. Önce 120 dekarda başladık. Şimdi 1500 dekar alana çıkardık. Henüz deneme safhasında. Üretimi nerede yaptığımızı da şu anda söylemek istemiyorum. Deneme çünkü. Karar verirsek sebzede de meyvecilik gibi büyük yatırımcı olacağız.

-Zeytinyağında neler yapıyorsunuz?

-Zeytinyağında Komili, Kırlangıç ve Sezai Ömer Madra markalarıyla varız. Türkiye'nin en çok zeytin işleyen şirketiyiz. Zeytinyağı pazarında yüzde 35 payımız var. Sektörün lideriyiz. Bizim köklerimiz Anadolu'dan geldiği, için tarımla hep temas halindeyiz. Zeytin hasadına her sene katılırım. Büyük haz duyarım.

-Coca-Cola'nın Türkiye'deki şişelemesini yapıyorsunuz. Coca-Cola'nın Türkiye'de süt işine gireceği de konuşuluyor. Bu konuda somut bir gelişme var mı?

-Isparta'da 50 milyon dolarlık yatırım yapıyoruz. Yakında açacağız. Coca-Cola bu tesiste su ve meyve suyu üretecek. Diğer fabrikalarda da kapasite ile ilgili yatırımlarımız var. Coca-Cola, ABD'de süt işine girdi. Türkiye'de de bir çalışma var ama klasik süt değil de aromalı süt düşünülüyor. Coca-Cola ekibi bakıyor. Belki ayran da olabilir. Çalışmalar var ama henüz somutlaşmış değil.

-Diğer sektörlerde işler nasıl?

-Efes Pilsen'de yeni bir yatırım yok. Çünkü bira satışları geriliyor. Mevcut kapasiteler yeterli. Enerjide çok büyük işimiz yok. İki santralimiz var. Aslancık'ta Doğuş ve Doğan Holding ile ortağız. Gürcistan'da bir yatırımımız var. Orada üretip Türkiye'ye satıyoruz. Enerjide daha fazla büyüme taraftan değiliz. McDonald's'ı devraldığımızda 80 restoranları vardı. Türkiye'den çıkmaya çalışıyordu. Bugün 250'ye ulaştık. Orada da bir dönem hızlı büyüdük. Ama şu anda hızlı büyüme düşünmüyoruz. Yer buldukça açıyoruz. Adel fabrikamızı taşıdık. En önemli kırtasiye firmamız. Oyuncak da ilave ettik. Oyuncak işini biraz daha büyütmek istiyoruz.

-Otomotiv sektöründe de faaliyetleriniz var. Özellikle araç kiralamada atak görünüyorsunuz...

-Çelik Motor çok önemli hamle yaptı. Kiralama işine girdi. Garenta markamızla hem kurumsal, hem de bireysel müşterilere araç kiralıyoruz. Kısa ve uzun vadeli kiralama yapıyor, ikinci el satışlarımız çok hızlı büyüyor. Kia hem ticaride hem binekte büyümesini sürdürüyor. Anadolu Isuzu'da minibüs ve kamyonet üretimi devam ediyor. Yeni mamuller ekliyoruz. Pikap üretmeye başladık. Otobüste iyiyiz, ihracatta çok iyi gidiyorlar.

"GAYRİMENKULE 700 MİLYON DOLAR YATIRDIK”

Gayrimenkul şirketlerini arazi geliştirmek için kurduk. Müteahhitlik yapmayacağız. İstanbul Kartal, Kozyatağı ve Ankara'da fabrikalarımızın eski yerlerinde proje geliştiriyoruz. Müteahhitlik yapmıyoruz, yaptırıyoruz. Müteahhitlik bizim işimiz değil. AND Yapı'nın Kozyatağı'ndaki yeri bizim eski iş merkezimizdi. Çok güzel bir ofis projesi yaptık, kiraya veriyoruz. Kartal'da Adel ve Anadolu Motor'un fabrika arazileri vardı. Onları değerlendiriyoruz. Tepe İnşaat 1200 konutluk projenin inşaatını yapıyor. Kat karşılığı ya da müteahhitlik hizmetinin bedelini ödeyerek yaptırıyoruz. Kozyatağı'nda ihaleye çıkardık. Ödüllü bir ofis projesi oldu. Kartal'ı da Tepe inşaat yapıyor. Ankara'da arazimiz vardı. Orada da bir proje geliştirdik. Biz yeni arazi alıp değerlendirme değil de mevcut arazilerimizi değerlendirme yoluna gidiyoruz. Merter'deki Efes'in yeri için şu anda verilmiş bir kararımız yok. Şu anda üretim de yapılıyor. Ama şehir merkezinde kaldı. İleride orayı da taşırsak proje geliştiririz. Kartal, Kozyatağı ve Ankara'daki üç arazimize toplamda 700 milyon dolarlık proje yapmış olacağız. Merter'deki alan büyük. İleride sadece buraya belki milyar dolarlık proje olur.

"25 BİN DEKAR ALANDA MEYVECİLİK YAPIYORUZ"

Meyvecilik konusu Demir Şarman'ın bize getirdiği bir projeydi. Bu projenin başlamasında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın da önemli katkısı var. Bizi cesaretlendirdi. Bu projeyi ilk Davos'ta anlattık. Tarihi One Minute çıkışından önce bir saat sunum yaptık. Çok beğendi ve yürüyün ne destek lazımsa vereceğim dedi. Zaman zaman proje ile ilgili bilgi de isteyerek takip etti, bizi cesaretlendirdi. İlk başlangıçta Coca-Cola İçin meyve suyu üretecektik. Şimdi taze meyvecilik de yapıyoruz. Proje kapsamında yedi çiftlikte bahçemiz var. Bir kısmını TİGEM'den kiraladık bir kısmını köylülerden satın alarak kurduk.

Toplamda 25 bin dekar alanda meyvecilik yapıyoruz. Şeftali-nektarin, elma, kayısı, vişne, portakal, nar ve erik üretiyoruz. Hasat dönemi yeni başladı. Doal markasıyla pazara meyvelerimizi de vermeye başladık. Türkiye'nin ilk markalı meyvesi oldu. Bu yıl bahçelerimizden 20 bin ton hasat yapacağız. Proje tamamlandığında 90 bin ton meyve olacak. Şu ana kadar meyveciliğe 290 milyon dolar yatırım yaptık. Toplamda 500 milyon doları bulacak. Proje kendi takviminde devam ediyor. Türkiye’de büyük ölçekli tarımın yapılabileceğini gösterdik. Ayrıca çiftliklerimizin bulunduğu yerlerde üreticilere Ege Üniversitesi ve İşkur ile ortak eğitim veriyoruz. 450 çiftçiye sertifika verdik. Bu çiftçilerin yüzde 75'i kadın.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)