E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Yatırımın doğası, sanılanın aksine, yatırımcı psikolojisiyle oldukça ilişkilidir. İnsan doğası, bazı temel güdülerinin yönlendirmesiyle yanlış kararlar vermeye açık bir canlıdır.
Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, yatırımın en önemli unsuru, risk yönetimi ve nereden alım satım yaptığınızdan çok yatırım psikolojisidir.
Yatırım psikolojisi
ABD merkezli Macro Ops yatırım şirketinin kurucusu Alex Barrow’un New Trader U’da yer alan makalesi, başarılı yatırımın anahtarının güçlü bir psikolojik temel olduğunu öne sürüyor. İnsan zihni güçlü ve karmaşık bir araç ve bu onu, özellikle de eğitimsiz yatırımcılar için, hızla iki ucu keskin bir kılıca dönüştürebiliyor.
Bunu Formula-1 arabasını kullanmak gibi düşünebilirsiniz. Yetenekli bir sürücü, sınırlarını zorlayarak performansın son zerresini ortaya çıkarabilir. Öte yandan acemi bir sürücünün bir minivanla seyahat etmesi daha iyidir. Onu bir F-1 aracının direksiyonuna koyarsanız, eninde sonunda doğrudan toslayacaktır.
Psikoloji veya duygusal güç, yüksek performans becerilerinin üzerine inşa edildiği temeldir. En iyi performans gösteren trader’lar, riskli ve baskı altında kalınan durumlar söz konusu olduğunda bir akış durumuna geçerler.
Bu yüksek stresli durumlarda karar kalitesi, kişinin duygusal açıdan sağlam olmasını gerektirir. Ve bu duygusal dayanıklılığı geliştirmenin tek yolu tutarlı bir şekilde kendine odaklanmaktan geçer. Amaç, hem güçlü hem de zayıf yönlerinizi derinlemesine anlamaktır.
Yatırım, kişinin kendisini keşfetmesinin en iyi yoludur
Yatırım yapmanın bir kişinin kendisini gerçekten anlaması için en iyi yol olduğu söylenir. Piyasalar, içinizde gizlenen her kusuru, güvensizliği ve zayıflığı hızla ortaya çıkarır. Bu, piyasanın doğasıdır ve bu nedenle duygular, piyasalar söz konusu olduğunda çılgınca hareket etme eğilimindedir. Korku, açgözlülük, umut, kendinden şüphe gibi engelleri yönetmek psikolojik hazırlık gerektirir. Bunun yapılmaması ise felakete yol açar.
Bu duygularla başa çıkmak için zihnin başlangıçta nasıl geliştiğini anlamak yardımcı olabilir. İnsanlar milyonlarca yıl boyunca evrimleştiler ve zamanlarının çoğunu kabile avcıları ve toplayıcıları olarak dolaşarak geçirdiler. Tarım Devrimi'nin yalnızca 10.000 yıl önce olduğu göz önüne alındığında, büyük nüfuslu şehirlerin ortaya çıkışı nispeten yeni bir olgu ve bu, insan varlığının büyük şemasında küçük bir zaman dilimidir.
Beynimizin öncelikle çetin bir yaşam tarzı içinde gelişmiş olması, psikolojik yapımız üzerinde birçok etkiye sahiptir. Bu, aynı zamanda önceden belirlenmiş içgüdülerimizin neden bizi doğal olarak korkunç derecede kötü trader’lar haline getirdiğini de açıklar.
Duygular her zaman bir ‘zayıflık’ mıdır?
Peki bu durum kesinlikle bir ‘zayıflık’ mı? Hayır. Aslında duygular bazı durumlarda çok faydalıdır. Yaşam tarzının zor olduğu hayatı tekrar düşünün:
Bir kabile insanı avdan dönüyorken aniden bir dağ aslanı ile karşılaşır. Aslan görüş alanına girdiğinde beyninin amigdalası savaş ya da kaç tepkisini tetikler. Adam anında korku, saldırganlık, kaygı gibi çeşitli duygularla boğuşur. Aynı zamanda vücudunda fizyolojik değişiklikler meydana gelir. Adrenalin, testosteron ve kortizol gibi hormonlar, erkeği dövüşmeye ya da kaçmaya hazırlamak için serbest bırakılır.
Erkeğin duygusal/fizyolojik tepkisi onu yalnızca daha güçlü ve bu karşılaşmadan sağ çıkma konusunda daha yetenekli kılmakla kalmaz, aynı zamanda göz açıp kapayıncaya kadar karar vermesini de sağlar. Bir ölüm kalım meselesinde oturup en iyi hareket tarzını düşünecek zaman yoktur. Hız çok önemlidir ve duygular, hızlı karar alma sürecini hızlandırmada etkilidir.
Günümüz piyasa koşullarında duyguların yeri
Görüldüğü üzere bir dağ aslanlarıyla uğraşmak söz konusu olduğunda duygular oldukça işe yarayabilir; peki ya günümüz piyasa koşullarında?
Bir adamın tüm hayatı boyunca biriktirdiği para bir endekse yatırılır. Bir anda piyasa yüzde 5 düşer ve ertesi gün bir yüzde 6 daha. Adam hem aşırı oynaklık hem de büyük kayıplarla karşı karşıyadır. Ailesinin maddi güvenliği tehlikededir. Eğer birikimlerini kaybederse küçük oğlunu üniversiteye gönderemeyecektir. Bu kısaca bir ölüm kalım durumudur. Hızlı bir şekilde karar verilmesi gerekir.
İşte aşırı duygular bu noktada iyi değildir. Hızlı ve gelişigüzel karar vermenin de bir faydası dokunmaz çünkü adamın oğluna olan sevgisi, uzun vadede birikimlerini yok edecek mantıksız seçimler yapmasına neden olabilir.
Bu gibi senaryolarda savaş ya da kaç tepkisi aleyhinize çalışır. Soğukkanlı ve rasyonel kararların hakim olması gereken yer tam da burasıdır. Bir tader’ın karar verme mekanizmasını duygusal amigdalasından rasyonel prefrontal korteksine aktarması gerekir. Bunu yapmak, birikimleri konusunda daha doğru bir karar vermesi için anlık duygusal ve fizyolojik tepkilerinin üstesinden gelmesine yardımcı olacaktır.
Başkalarınca kabul edilme ihtiyacı
Bu duyguları kontrol etmenin yanı sıra, güçlü evrimsel ‘kabul edilme’ arzumuzla da mücadele etmemiz gerekir.
Eski dönemlerde yaşayan atalarımızı tekrar düşünelim. Birbirlerine koruma ve destek sağlayacak küçük gruplar halinde hareket ederler. Gıda, barınma gibi tüm temel ihtiyaçlar grup aracılığıyla karşılanır.
Bu gerçeklik, bir bireyin grubu tarafından kabul edilmesini hayati hale getirmiştir. Eğer sevilmezse dışlanır ve bölgeyi terk etmeye zorlanır ki bu o günlerde ölüm cezasına eşdeğer bir anlam ifade eder. Kabilesi olmayan bir kişi, vahşi doğada tek başına ve korunmasız bir şekilde hayatta kalmakta zorlanır.
Grubun konformistleri en uzun süre hayatta kalanlardır. Aynı zamanda genetik kodlarını aktararak en çok üreyenler de onlardır. ‘Uyum sağlama’ zihniyeti, milyonlarca yıl boyunca nesilden nesile geçtikçe daha da güçlenen baskın bir hayatta kalma özelliği haline gelmiştir. Hepimizin başkaları tarafından kabul edilmeye doğal bir ihtiyaçla dünyaya gelmemizin nedeni de budur. Akıntıya aykırı bir şey yapmak, özellikle de grubumuzdan dışlanmamıza neden olabilecek bir şey yapmak tamamen doğamıza aykırıdır.
Kalabalığa karşı hareket emek
Bu zihniyet geçmişte mantıklı olmuş olabilir ama bugün özellikle piyasalarda hiç mantıklı değildir. Bugün piyasalarda alım satım yapan bir trader’ın her zaman kalabalığa katılmak yerine kendi adına düşünme zorunluluğu vardır. Ve çoğu zaman bağımsız düşünme sizi kalabalığın tam tersini yapmaya yönlendirir. Warren Buffet'ın bir zamanlar Berkshire Hathaway'in başarısıyla ilgili söylediği gibi: “Başkaları açgözlü olduğunda korkmalı ve başkaları korktuğunda açgözlü olmalısınız.”
Örneğin Mart 2009'u ele alalım. Korku kol geziyordu ve kimse kriz sonrasında yatırım yapmak istemiyordu. Ancak bu, değerlemelerin seçim için olgunlaştığı bir zamandı. Piyasa tersine dönmeye hazırlanıyordu.
Bu dönemde kalabalığa karşı hareket emek ve büyük yatırımlar yapmak, başkaları korkarken açgözlü olmak size bir servet kazandırabilirdi. Bu nedenle bir trader için, grup düşüncesinin kurbanı olmaktan kaçınmak çok önemlidir. Bir yatırımcının kendi inançlarına dayanarak kendi kararlarını vermesi gerekir. Ama elbette bu kolay değildir.
Kendiniz için düşünmek, başkaları tarafından kabul edilmeye yönelik biyolojik ihtiyacınızı ihlal etmek anlamına gelir. Otomatik olarak güvensiz ve rahatsız hissedersiniz ancak bağımsız düşünmenin getirdiği bu olumsuz duygusal tepkiyi yönetebilme yeteneği, uzun vadeli başarının da anahtarıdır.
Piyasa döngüsünün 14 psikolojik aşaması
Psikolojik özelliklerine göre 10 farklı hisse senedi yatırımcısı
Sürü psikolojisi küçük yatırımcıyı nasıl etkiliyor?
Başarısız trader’ların 10 ‘kötü alışkanlığı’
Başarılı bir yatırım sistemini bozan 10 hata
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (03:05)