TL üzerindeki baskı devam ediyor

IIF’in açıkladığı bono ve hisse senetlerine yönelik portföy akım verileri, Nisan ayında gelişen ülkelerden fon çıkışlarının yavaşladığına işaret etti. Pozisyonlanmanın belirgin azalmış olması, gelişen ülke piyasalarını önümüzdeki dönemde bir miktar destekleyebilir. ? Korona virüs salgını sebebiyle dünyada 1929 Büyük Buhran'dan bu yana en büyük resesyonun yaşanacağını söyleyen IMF, küresel ekonominin 2020’de %3 daralacağını tahmin etti. IMF, Türkiye ekonomisi için de bu sene %5 küçülme öngörüyor.

Bugün yurtiçinde

Mart ayı merkezi yönetim bütçe gerçekleşmeleri ve konut satışları, ABD’de Mart ayı perakende satış endeksi açıklanacak. Hazine nakit dengesine paralel olarak, merkezi yönetim bütçesinde de belirgin bozulma görmeyi bekliyoruz. ABD’de ise perakende satışlarda sert bir düşüş bekleniyor.

Gelişen ülkelerden fon çıkışları yavaşladı IIF günlük bazda yabancı yatırımcıların portföy hareketlerini açıklayan gelişen ülkelerin verilerini derleyerek, toplam fon hareketlerini hesaplıyor.

Bu veri setini kullanarak, tahvil ve hisse senetlerine fon akımlarını takip edebiliyoruz. Burada, Covid-19 salgını sebebiyle Mart ayındaki sert çıkışın ardından, fon çıkışlarının durulduğu gözlenmektedir.

Gelişen ülke tahvillerine kümülatif fon girişi 2018 başından itibaren hesaplandığında, 28.1 milyar dolar ile bu sene Şubat ortasında tepe noktasına ulaşmıştı. Bunun ardında, Covid-19 salgınının yarattığı riskten kaçış eğilimi ile Şubat ayının ikinci yarısında 4.9 milyar dolarlık, Mart ayında ise 22.9 milyar dolarlık fon çıkışları olmuş ve 2018 yılından beri gelişen ülke tahvillerine giren bütün para çıkmıştır. Pozisyonlanmanın azalmasının ardından, Nisan ayının ilk 10 günündeki fon çıkışı sadece 0.6 milyar dolar ile sınırlı kalmıştır.

Hisse senetlerinde de benzer bir eğilim vardır. Ancak bu kanalda 2018 başından beri toplam yabancı fon girişi, bu sene Ocak ortasında tepe noktasına ulaştığı 73 milyar dolar ile çok daha yüksek seviyedeydi. Bu tutarın 71.7 milyar dolarlık çok büyük kısmı, Mart sonu itibariyle çıkmıştır. Burada da pozisyonlanma azaldıktan sonra Nisan ayının ilk 10 günündeki satış 1.4 milyar dolar ile çok daha sınırlı boyutta olmuştur.

Biz de 25 Mart tarihli raporumuzda, benzer analizin ardından “Her ne kadar, piyasaların toparlanabilmesi için korona virüse ilişkin endişelerin azalması gerektiğini düşünsek de, pozisyonlanmanın azalmış olması gelişen piyasaların daha belirgin düşüş yaşamasını engelleyecek bir faktör olabilir.” demiştik.

Bu görüşümüz doğrultusunda, gelişen ülkeler lokal bono ve kurlarının 20-24 Mart arasında dip yaptıktan sonra, yataya yakın bir eğilime geçtiği görülmektedir.

Önümüzdeki dönemde de burada belirgin bir toparlanma görebilmek için virüsün yayılma hızının yavaşladığına, bu doğrultuda da ekonomide en kötünün satın alındığına yönelik göstergeler ön planda olacaktır. Ancak pozisyonlanmanın belirgin olarak azalması ile piyasaların, olumlu yöndeki haberlere daha hassas olacağını düşünüyoruz.

IMF küresel ekonomide büyük daralma öngörüyor Uluslararası Para Fonu (IMF) "Küresel Ekonomik Görünüm" raporunda Türkiye de dahil olmak üzere dünya ekonomilerinin büyük çoğunluğunun 2020'de daralacağı tahmininde bulundu.

Korona virüs salgını sebebiyle dünyada 1929 Büyük Buhran'dan bu yana en büyük resesyonun yaşanacağını söyleyen IMF, küresel ekonominin 2020’de %3.0 daralacağını öngördü. Salgın öncesinde ise %3.3 büyüme bekleniyordu. Gelişmiş ülkeler için %6.1 daralma öngörülen raporda, ABD ekonomisinin %5.9, Euro Bölgesinin %7.5 daralacağı tahmin ediliyor. Küresel daralmaya rağmen, Asya'nın %1 büyümesi (Çin %1.2, Hindistan %1.9) bekleniyor.

Bu seneki daralmayı takiben, salgının geçmesi ve küresel ekonomide alınan para ve maliye politikası tedbirlerinin etkili olması beklentisiyle, 2021'deki büyüme beklentisini ise %3.4'ten %5.8'e revize etti. Bu büyümeye rağmen, küresel ekonomik aktivitenin virüs vurmadan önce 2021 için öngörülen seviyenin altında kalacağı da ifade edildi. Baz senaryo, salgın ve buna karşı getirilen sınırlamaların ikinci çeyrekte dünya genelinde zirve yapacağı ve bu yılın ikinci yarısında salgının gerileyeceği varsayımına dayanıyor.

Salgının yılın tamamına yayılması ve 2021'e sarkması durumunda çok daha derin bir resesyon yaşanacağı uyarında bulunuldu. Finansal koşullardaki sıkılaşmanın yılın ilk yarısında devam etmesi beklenirken, hammadde fiyatlarının ise, azalan talebin etkisiyle, daha uzun bir süre düşük kalacağı tahmin ediliyor. Varil başına ortalama petrol spot fiyatlarının 2020'de 35.6 dolar ve 2021'de
37.9$ olacağı öngörülüyor. 2023'te ise fiyatların 45 dolara yükseleceği ancak 2019'daki ortalama (61.4 dolar) seviyelerinin altında kalacağına değiniliyor. Raporda Türkiye içinse, ekonominin
2020'de %5 daralacağı, 2021'de bunu kısmen telafi edecek şekilde %5 büyüyeceği öngörüldü.

Ayrıca, 2020 ve 2021 yılı tüketici enflasyonunun %12 olacağı cari dengenin bu sene hafifçe (GSYH'nin %0.4'ü) fazla verdikten sonra, seneye hafifçe (%0.2) açık vereceği 2019'un tamamında %13.7 olan işsizlik oranının bu sene %17.2'ye çıktıktan sonra, seneye %15.6'ya gerileyeceği tahmin edildi.

Bugünün veri gündemi Bugün Mart ayı merkezi yönetim bütçe gerçekleşmeleri ile konut satışları açıklanacak. Daha önce açıklanan Hazine nakit bütçe dengesi, salgın hastalığın etkisiyle gelirlerin zayıflaması sebebiyle, bütçe açığının geçen yılın aynı ayına göre 25 milyar TL (GSYH’nin %0.5’i) kadar genişlediğini göstermişti. Tahakkuk bazlı olan merkezi yönetim bütçesinde de bu ay belirgin bir bozulma görmeyi bekleriz.

Konut satışlarıyla ilgili olarak ise, Mart ayında sıkılaşan sağlık tedbirlerine rağmen, konut kredilerinin büyümesinde ve inşaat sektörü güven endeksi bozulma gözlenmemişti. Yurtdışında ise ABD Mart ayı perakende satış endeksi önemli olacak. Korona virüs salgınının etkisini göstermesiyle, perakende satışlarda aylık %8 dolaylarında keskin bir daralma olması bekleniyor. Ayrıca kapasite kullanım oranı ve sanayi üretim endeksinde de belirgin bir düşüş bekleniyor.

Piyasalarda bugün Virüsün global yayılım hızının son günlerde yavaşlaması ile küresel piyasalarda risk iştahında toparlanma eğilimi sürerken, ABD’de S&P 500 endeksi dünü %3 artışla tamamladı. VIX endeksi azalmaya devam etti ve 37.8 seviyesine geldi. 10 yıllık ABD tahvil faizi ise %0.75 civarında yatay bir eksende dalgalandı. Risk iştahındaki toparlanmayla birlikte dolar benzerleri karşısında zayıflarken, EUR/USD 1.0980 seviyelerine yükseldi. Küresel ekonomide düşen talep petrol fiyatlarını baskılamayı sürdürdü ve Brent petrol fiyatı 30 dolar seviyesine geriledi.

TL üzerindeki baskı ise devam etti. USD/TL dün 6.80 seviyesini aştıktan sonra, bu sabah 6.82’den başladı. 5 yıllık Türkiye CDS’i 560 baz puana yükselirken, 2 yıllık gösterge tahvil faizi %12.50 oldu.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.