Thodex davası başladı

Ardında binlerce mağdurun kaldığı ve aylardır hakim karşısına çıkıp adalet karşısında hesap vermesi beklenen Thodex kripto para vurguncularının yargılanmasına başlandı.

İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma, kırmızı bültenle aranan firari bir numaralı sanık Faruk Fatih Özer'in yokluğunda başladı. Kurucu ve yöneticinin olmadığı ancak örgütün kritik isimlerinin yer aldığı 21 sanıklı davada 40 bin 564 yıla kadar hapis cezası istenen ve Faruk Fatih Özer'in kardeşleri Güven ve Serap Özer'in de aralarında bulunduğu 6 tutuklu sanığın yanı sıra bazı tutuksuz sanıklar da duruşma salonunda yerini aldı.

Sabah'tan Arzu Kaya'nın haberine göre, Faruk Fatih Özer'in yengesi Zuhal Özer ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yöntemi ile duruşmaya Ankara'dan katıldı. Duruşma sanıkların kimlik tespiti yapılırken kardeş Güven Özer'in reklam işi yaptığını ve aylık ortalama gelirinin 40 bin dolar olduğunu söylemesi dikkat çekti. Eşi Zuhal Özer ise ev hanımı olduğunu ve gelirinin olmadığını dile getirdi. Diğer kardeş Serap Özer de muhasebe işi yapıp gelirinin 4 bin 500 lira olduğunu söyledi.

Mahkeme başkanı bazı mağdurların şikayetten vazgeçtiğini dile getirdiği ve suçlamaları özetlediği duruşmada sanıkların ifadesi alındı. İlk olarak iddianamede Faruk Fatih Özer'in yardımcısı konumunda olan kardeşi Güven Özer konuştu. Suçlamaya inanmadığını öne süren, "Ne ben ne burada bulunanlar vatanına milletine karşı böyle bir şey yapmaz. Aile içindeki düzen örgüt olarak ifade edilmemeli. Kardeşim kullanmadığım banka hesaplarımı kullanmak istedi ben de verdim. Suç işlemedim. Yönetici olduğum söyleniyor. Böyle bir yetkim yok. İnsanlara daha iyi hizmet vermek için burada bulunan herkes canla başla çalıştı. Olay günü ana haber bültenlerinden kardeşimin yurt dışına çıktığını öğrendim. Çok kötü lanse ediliyordu. Birileri itibar suikastı gerçekleştirdi. Dosyada adı geçen sözde mağdurlar gerçek mağdurlar değildir, gerçek mağdurlar Thodex ailesi ve Özer ailesi" dedi.

Bu ifadenin ardından bir mağdur avukatı, "Siz kimsiniz bu toplumun neresindesiniz, kim müştekilerin zararını gideriyor" diye sordu. Güven Özer'den babasının zararları giderdiği noktasında yanıt geldi.

Diğer kardeş Serap Özer ön muhasebeci olarak 2018 yılından beri firmada çalıştığını ve büyümeye endeksli bir firma olduğunu dile getirdi. "Olaydan kısa bir süre önce Faruk bizi odasına çağırıp 'ekibi büyütmek istiyorum kullanıcılara yavaş dönüş yapılmasın, 50 kişilik bir çağrı merkezi oluşturalım" dedi.

Şuanda dolandırıcılık suçu, kara para aklama gibi suçlar üzerimize atılıyor. Biz Türkiye standartlarında normal bir firmaydık. Benim de şirkette şahsi hesabım vardı. 2021 yılında da Binence hesabı açıp Thodex'teki paramı oraya aktardım. Kardeşim Faruk benden kimlik ve pasaport bilgilerimi istedi. 'Bana lazım' dedi. Kardeşim olduğu için verdim sonra unuttum bile. Ama hiç al-sat yapmadım" diyerek okları kardeşi Faruk Fatih Özer'in üzerine çevirdi.

Mahkeme başkanı "kimin senin adına 125 milyonluk işlem yaptığını biliyor musun" diye sordu.

Bunun üzerine bilmediğini ifade etti. Mahkeme başkanının bir diğer sorusu, "mağdurların zararını gidermek istiyor musun" oldu. Serap Özer şu an için durumu olmadığını belirtti ve "Gerçekten suçlu olsam kaçmaz mıydım" diye ironik bir savunma da yaptı.

Tutuklu sanıklardan Cem Uzunoğlu mahkeme başkanının diyaloğu da Özer kardeşlerin ifadesi kadar duruşmaya damga vurdu. Uzunoğlu, sistem kapandıktan sonra Faruk fatih Özer'in twitter üzerinden "arıza var" mesajı yayınladığını ve bunun üzerine şirkette toplantı yaptıklarını söyledi. Ancak sistemde bir arıza olmadığını itiraf edimce mahkeme başkanı, "neden ekmeğine yağ sürdünüz" diyerek arıza olmamasına rağmen arıza varmış gibi tweet atıldığını sordu. "Kullanıcıları korumak için sistemin kapatılması gerekiyordu" diye yanıt aldı.

Bu sırada Faruk Fatih Özer'in avukatları söz alarak soru sormak istedi. Ancak mahkeme başkanı dosyada vekaletleri olmadığını söyleyerek söz hakları olmadığını dile getirdi. Ancak avukatlar Faruk Fatih Özer'den vekalet alıp dosyaya koyduklarını ifade edince tansiyon yükseldi. Mahkeme başkanı Özer'in imzasının kendisine ait olup olmadığının bilinemediğini kaydederek avukatlardan mikrofonun alınmasını istedi ve duruşmaya 10 dakika ara verdi. Bu sırada avukatlar, "Adil yargılama yapılmadı, ben avukatım" diye bağırınca üye hakim "güvenlik müdalahe edin" diye uyarıda bulundu. Salonda bulunan herkes dışarı çıkarıldı.

Kısa bir süre sonra duruşmaya devam edildi. Ancak gerginlik sona ermedi. Sanık Cem Uzunoğlu'nun avukatı mahkeme başkanının tarafsızlığını kaybettiğini ifade edip reddi hakim talep etti. Davaya ikinci kez ara verildi. Aranın ardından mahkeme başkanı 'davayı uzatmaya yönelik' ibaresiyle talebi reddetti.

Thodex vurgununda yeni gelişme

İddianamede Thodex’in örgüt şeması ortaya çıktı

THODEX vurgununda planlı ve hileli eylemler

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.