Türkiye'nin küresel çapta en rekabetçi olduğu ‘katma değeri en yüksek’ sanayi sektörü tekstil, hazır giyim ve konfeksiyon sektörü. Tekstil ve hammeddeleri ihracatı 8 milyar dolara koşarken, hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı ise bu yıl 17 milyar doları aşacak gibi görünüyor. Hürriyet'te Sadi Özdemir imzasıyla yer alan habere göre sektörün en büyük ihracatçı birliği konumundaki İstanbul Hazır giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, “2013 yılının Ocak-Ekim döneminde 2012 yılının aynı dönemine kıyasla yüzde 8.1 artışla 14.3 milyar dolarlık ihracat yaptık. Geçen 10 ayda 191 ülkeye hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatı yapmışız. Artık moda ve marka yapabilen bir sektör haline geldik. Hedefimiz sektörde ‘organizatör ülke’ konumuna geçmek” dedi. Tanrıverdi şöyle konuştu:
ALT SEKTÖRLERE GÖRE DURUM
-2013 Ocak-Ekim döneminde hazır giyim ve konfeksiyonun ihracatında üç temel ürün grubunda yüzde 4.6 ile yüzde 14 arası artışlar oldu. En fazla ihraç edilen ürün grubu olan örme giyim eşyaları ve aksesuarlarının ihracatı 2013 Ocak-Ekim döneminde 2012’nin eş dönemine kıyasla yüzde 8.9 artarak 7.6 milyar dolara, dokuma giyim eşyaları ve aksesuarlarının ihracatı yüzde 4.6 artışla 4.8 milyar dolara ve ev tekstili ürünlerinin de içinde yeraldığı diğer hazır eşya ürün grubu ihracatı yüzde 14 artışla 1.8 milyar dolara yükseldi.
ALMANYA, İNGİLTERE
-2013 yılının Ocak-Ekim döneminde en fazla hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatı yaptığımız ülkeler ise Almanya, İngiltere ve İspanya oldu. Yılın ilk on ayında Almanya’ya yüzde 8.1’lik artışla 3.1 milyar dolarlık; İngiltere’ye yüzde 3.4’lük düşüşle 1.8 milyar dolarlık ve İspanya’ya yüzde 3.5’lik artışla 1.2 milyar dolarlık ihracat yaptık. 2013 sonunda 17 milyar 350 milyon dolarlık ihracat yapmış olacağız. 2014 hedefimiz ise 20 milyar dolar.
MALİYETLER YÜKSEK OLURSA
-En önemli maliyet kalemimiz hammadde fiyatlarıdır. Yani kumaştır. İşçilik ikinci, enerji üçüncü önemli maliyet kalemi. Dünya ile rekabet için yurtdışından hammadde almak zorundayız. Hammadeye erişimde uygulanan korunma önlemleri ile rekabetçi fiyat tutturmak mümkün olmuyor. Hammadde ithalatı önündeki engellerin kaldırılmasından yanayız. İstihdam vergileri de çok yüksek. Yeni yatırım teşviki uygulaması ile bölgesel bazı indirimler oluyor. Birlik olarak bizim de Şanlıurfa’da devam eden bir projemiz var. Ancak bütün işletmeler bu teşviklerden faydalanamaktadır. Bu sorunların bir an önce çözülmesini beklemekteyiz.
MODA VE MARKA YAPAN ÜLKE OLURUZ
-İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, sektörün 10 yıllık projeksiyonunu da şöyle özetliyor: “Gün geçtikçe artan markalarıyla, trendlere uygun tasarım ve koleksiyonlarıyla, yurtdışı perakendede güçlenen kimliğiyle hazır giyim üretiminden moda üretimine geçişini tamamlamış bir sektör öngörmekteyiz. 2023 yılında 60 milyar dolar ihracat yapmayı hedeflemekteyiz. Bu ihracatın 30 milyar dolarlık kısmını Organizatör ülke olarak, diğer 30 milyar dolarlık kısmını ise Üretim ve marka etkisi ile gerçekleştirmeyi planlamaktayız. Geçmişte başarılı olduğumuz gibi gelecekte de ihracatta, yatırımda, istihdamda, katma değerde, moda ve markada öncü ve lider sektör olmaya devam edeceğiz.”
TEKSTİL TAM KAPASİTEYE DOĞRU
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçılar Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, “2012 Eylül ayında sektörün kapasite kullanım oranı yüzde 77.8 iken, bu rakam bu yılın Eylül ayında yüzde 79.2’ye kadar çıktı. Bu, tekstilin üretmeye ve ihraç etmeye devam ettiğini gösteriyor” dedi. Gülle şu bilgileri aktardı:
10 MİLYAR DOLAR SINIRI
“Sektörümüzün önünde 10 milyar dolarlık bir psikolojik ihracat sınırı var. 8 milyar dolarlar seviyesinden 10 milyar dolara ulaşmak şu an bizim dışımızda gelişen bir takım küresel olumsuzluklardan dolayı düşündüğümüzden daha fazla zaman alacak gibi görünüyor. Ancak hem farklı ürün gruplarında hem de farklı pazarlarda sektörümüz uzun vadeli programı çerçevesinde gelişimini sürdürüyor. Daha çok markalı mal ve koleksiyon satıyoruz. Katma değerli ürünlerin üretimi ve ihracatı artmaya devam ediyor. Bu veriler yönümüzün doğru olduğunu gösteriyor. Ama AB pazarının yaşadığı duraklama bütün dünyada mal ve hizmet ihraç edenleri nasıl zorluyorsa bizi de zorluyor. Bizim için yakındaki hedef; parite etkisinden, hammadde girdi maliyetlerindeki oynamalardan bağımsız olarak reel bir artış yakalamak. Bu da gelecek yıl 8 milyar doların biraz üzerinde ihracat yapılması anlamına geliyor. Senelik yüzde 5’in altında kalmayan bir büyüme mevcut konjonktür içinde anlamlıdır.”
SATIŞIMIZIN YÜZDE 63'Ü KREDİ KARTIYLA
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Cem Negrin, “50 milyar liraya ulaşan iç satışların yüzde 63’ü, yani 31.5 milyar lirası kredi kartları ile yapılıyor. Kredi kartlarına getirilen sınırlamalar, hazır giyim harcamalarını ve Türk markalarının satış performansını olumsuz etkileyebilir” dedi ve şöyle konuştu:
50 MİLYAR DOLARLIK İÇ PAZAR
-Hazır giyim sektörü 2013’te hedeflerini tutturuyor. 17 milyar dolar olan ihracat hedefi aşılıyor. İç pazarda da hazır giyim harcamaları yüzde 6 genişleyerek 50 milyar lira, organize perakende pazar ise yüzde 10’ yakın genişleyerek 31.5 milyar lira büyüklüğe ulaşıyor. 2014 için de 18.5 milyar dolar ihracat, 53-54 milyar lira iç pazar ve 34-35 milyar lira organize perakende büyüklüğü bekliyoruz. 2013 yılında 2.7 milyar dolara çıkacak ithalat ise 2014’te 3 milyar dolar bekleniyor.
YILLIK YATIRIMLARIMIZ 500 MİLYON DOLARI BULUYOR
Cem Negrin, yatırımlar konusunda şu bilgileri aktardı: “Örme ve dokuma dış giyim, çorap ve iç giyim alt sektörlerinde yeni ve yenileme yatırımları sürecek. Yeni teşvik düzenlemeleri sonrası yıllık 450-500 milyon lira seviyesinde gerçekleşen yıllık fiili yatırımlar, 2014’te de aynı büyüklükte olacak. 2014’te, hammadde ithalatı önündeki engellerin kaldırılmasını ve taksite sınırlamanın gözden geçirilmesini umuyoruz.”
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.