E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaŞirket HaberleriTekstilbank Bonus'a geçti---

Tekstilbank Bonus'a geçti

Tekstilbank Bonus'a geçti
20 Mayıs 2012 - 12:06 borsaningundemi.com

Garanti Ödeme Sistemleri Eşbaşkanı Mehmet Sezgin: ''Kredi kartı dışında da Türkiye'de 20-25 milyonluk kesim aslında bankacılık yapmıyor''

Garanti Ödeme Sistemleri Eşbaşkanı Mehmet Sezgin, 2000 yılında Türkiye'de nakit harcama oranı içerisinde ödeme sistemlerinin payının yüzde 7 olduğunu, şimdi ise yüzde 34'e çıktığını vurguladı.
Garanti Ödeme Sistemleri Eşbaşkanı Mehmet Sezgin ve Tekstilbank Genel Müdürü H. Çim Güzelaydınlı, Garanti Ödeme Sistemleri kapsamında Tekstilbank'ın kredi kartı pazarında ''Bonus'' markası ile devam etmesine yönelik işbirliği anlaşmasına ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Bu arada tTekstilbank daha önce Advantage kartı pazarlıyordu. Mehmet Sezgin, Bonus markasını 2002 yılında DenizBank ile yapılan lisans anlaşması ile bankalar arası bir platform haline taşıdıklarını hatırlatarak, ''Biz ödeme sistemleri ile tüketiciye yakın olmak istiyoruz. Tüketici ile en fazla ilişki 'mortgage'dadır. 20 yıllık bir ipotek kredisi aldın mı ayda bir ödeme yaparsın. Ama ödeme sistemleri öyle değil, günde üç-dört defa kredi kartını kullanıyorsun ve o anda bankayı düşünmüyorsun. O anda ayakkabı alıyorsun, kahve alıyorsun yani günlük yaşamın içindesin. Biz Bonus'la bunu markalaştırdık'' dedi.
Global istatistiklere bakıldığında 2000 yılında Türkiye'de nakit harcama oranı içerisinde ödeme sistemlerinin payının yüzde 7 olduğunu, şimdi ise yüzde 34'e çıktığını vurgulayan Sezgin, ''Bizden iyi bir tek ABD, İngiltere var. Onların da çekleri vardı. Çekleri debit kartlara dönüştürüyorlar. Sırf kredi kartı olarak bakarsan aslında dünyada en iyi üçüncü ülkeyiz. İspanya bile yüzde 15, Meksika'da yüzde 7-8 civarında. Biz yıllardır tüketiciye yakın olmayı becererek doğru bir iş yapmışız. Devlet için de bu kayıtlı ekonomi, vergi gelirlerinin artması açısından doğru bir iş yapmışız'' diye konuştu.
Markaya yatırım yapmaya başlayınca, işyerlerinin yanına sürekli gidince, ödeme noktaları (POS) sayılarının önem kazanmaya başladığını belirten Sezgin, 2000 yılında 25 bin POS'a sahip olduklarını, Garanti olarak 2012 yılını 525 bin POS ile bitirmeyi hedeflediklerini söyledi. 2000'li yıllardan beri birçok banka ile işbirliği yapmaya devam ettiklerini anlatan Sezgin, ''Bizi gören diğer marka yatırımı yapan bankalar da bu yola biraz girdiler. Ama Garanti'nin sürekli bu konuda yatırım yapması, Bonus'un büyümesi, geldiğimiz bu noktada Garanti'nin 525 bin, Denizbank'ın, TEB'in, Şekerbank'ın ve ING'nin de POS'larına baktığımızda 650 bin civarında POS'dan bahsediyoruz'' dedi.
''Kredi kartı dışında da Türkiye'de 20-25 milyonluk kesim aslında bankacılık yapmıyor''
Sezgin, POS yatırımlarına devam edilmesi, Denizbank, TEB'in büyümeye devam etmesi ve ING'nin de POS işine girmesi durumunda kısa sürede POS'da 1 milyona doğru gidecekleri öngörüsünde bulunarak, ''Kredi kartı tarafında cirodaki pazar payımız yüzde 26-27 arasında değişiyor, ama bu overall pazar payı. Bir kampanya yaptığınız zaman bütün bankaların Bonus'larını da kendi Bonus'larımızla beraber ikisini birlikte değerlendirdiğimizde, yüzde 26-27 olan pazar payımız yüzde 50'yi geçmeye başlıyor. Bonus'un zaten bence en büyük gücü, en iyi yaptığımız iş, kart sahibi ile mağaza sahibini bir araya getiriyoruz. Bir hipermarkette de de, küçük bir mağazada da kampanya yaptığımızda ciro oraya dönüyor. Dolayısıyla o kampanya sırasında o mağazada yüzde 50'lere ulaşıyoruz'' şeklinde konuştu.
Türkiye'de bankaların banka kartı konusunda, marka sorunu ve markalama eksiği olduğuna söyleyen Sezgin, şunları ifade etti:
''Herkes kendi markasına döndü ama Paracard keşke Türkiye'de jenerik bir isim olsa, bir ara Belçika'da Mr. Cash gibi ürünler vardı. Sadece kredi kartı değil, kredi kartı dışında da Türkiye'de 20-25 milyonluk kesim aslında bankacılık yapmıyorlar. Bankacılık nereden büyüyecek derseniz, buradan büyüyecek. Tabii ki KOBİ'ler de Türkiye'de büyümeye devam edecek ama o taraf daha çok işin kredi tarafı olacak. Mevduatta nasıl büyüyeceğiz dersen, küçük mevduatta büyüyeceğiz, orada bankacılık yapmayan insanlarla belki ilk başta bu tür debit kartlarla şubelere getireceğiz. Çünkü insanlar hesapları yoksa şubelere gelmiyor. Onları bankacılıkla tanıştırmanın yolu bizim debit kartları daha iyi paketlememizle olacak. Banka şubesine gidip bankacılık yapmaktan korkan insanlara bir şekilde bizim ulaşmamız lazım.''
Türkiye'de nakit olmadan alışveriş yapmayan bir kesim varlığına değinen, bunun bir alışkanlık olduğunu söyleyen Sezgin, ''Bu alışkanlık, hepimiz milyon kelimesini bıraktığımız zaman değişecek. Hala Türkiye'de enflasyonist kültür var kafada. Vadesiz hesapta para bırakmanın erimek olmadığını anlayacağız. Biz de bankalar olarak onlara ödüller vermeye başlayacağız'' dedi.
Kredi kartlarının ortalama limiti 2 bin 300 lira...
Türkiye'de Bankalararası Kart Merkezi, Kredi Kayıt Bürosu gibi iki önemli kuruluşun varlığına işaret eden Sezgin, 2000 yılında kart dünyasında gaza basılmasında bu kurumların varlığının ve her bankanın bu kurumlara bilgi vermeyi kabul etmelerinin etkisi olduğunu vurgulayarak, ''Türk bankaları arasında inanılmaz rekabet yaşanırken, altyapıda işbirliği yapmayı becermiş bir sektör'' ifadesini kullandı.
Bankalar arasında işbirliği ve altyapı yatırımların devam etmesi durumunda, bankaların rekabetlerinin devam etmesi ve sektörün müşteri kazanması halinde ''2023 yılında gerçekten nakitsiz bir topluma gidecek noktadayız, bu bir ütopya değil. Bugünlerde 1 sent'leri, 1 peni'leri ABD, Kanada basmıyor, İsveç 2023'ü beklemeden nakdi ortadan kaldırmaya çalışıyor. Çünkü devletlerin en büyük derdi kayıtlı ekonomi, vergi geliri. Herkesten vergi alamazsan dolaylı vergilerde gaza basarsın. Telefona vergi koyuyorsun, benzine vergi var, arabada var. Neden- Çünkü düz işlemlerden vergi toplamayı beceremiyoruz. O nedenle kayıtlı ekonomi yüzde 100 olmalı. Nakitsiz toplumun en önemli katkısı budur. Teknolojiye önemli yatırım yapıyoruz. O teknolojik yatırımlarla on yıl sonra belki kredi kartı da kullanmayacağız. Cep telefonuyla bunu yapacağız. Çünkü telefon kartında da cip var. Bizim kartlarda da cip var, aynı şey aslında''diye konuştu.
Türkiye'de kredi kartlarının ortalama limitinin 2 bin 300 lira olduğunu, bankadan bankaya bu limitin farklılık gösterdiğini söyleyen Sezgin, Türkiye'de işsizliğin yüzde 16-17'lere çıktığı zamanlarda dahi kart ödememe oranı yüzde 11'i geçmedi. Bugünlerde yüzde 6 civarında'' dedi.
''Bonus ile kart sayısında 200 bine ulaşmayı hedefliyoruz''
Tekstilbank Genel Müdürü H. Çim Güzelaydınlı da Bonus Card'a geçişle ilgili şunları söyledi:
''Mehmet Sezgin ve ekibi hem yaklaşımı hem de teknoloji altyapısı anlamında, hızlı adaptasyonuyla çok kısa sürede bu işi hallettiler. Teşekkür ediyoruz. Endişelerim vardı ama hakikaten sorunsuz oldu. Hem müşterilerimizin memnuniyetini artırmak hem de beklentileri karşılamamız bizim öncelikli hedefimizdi. Bununla birlikte şimdi yeni müşteri kazanımında ve de daha fazla işlem hacmiyle sektördeki pazar payımızı artırmayı planlıyoruz.''
Güzelaydınlı, ilk etapta Bonus markasının gücüyle kart sayılarını 100 bine taşımayı, gelecek birkaç yıl içinde de 200 bine ulaşmayı hedeflediklerini bildirerek, ''Önümüzdeki bir yıl içinde ciro öngörümüz en az şu andaki ciromuzdan yüzde 25 bir artış sağlamak. Benim de Bonus kartım yoktu. Herkes bir gün Bonus'lu olacak'' dedi.
Bonus'u seçmelerindeki faktöre ilişkin de Güzelaydınlı ''Müşterilerden gelen talepler, yaptığımız anketler sonucunda daha geniş üye işyeri ağına sahip, sunulan hizmetler ve fırsatlar açısından daha yaygın fayda sağlayan bir markaya yönelmek istedik, bunu da araştırdığımız zaman Bonus Platformu olduğuna karar verdik'' ifadesini kullandı.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)