TCMB faiz artırır mı?

TL likidite koşulları sıkı seyretmeye devam ederken, bankalararası faizi yansıtan TLREF %11.25 ile geç likidite faizine ulaştı. OIS kontratlarından hesapladığımız kadarıyla bu faizin sene sonunda %14.5 olması bekleniyor. ? 11 Eylül haftasında yabancı yatırımcıların portföyünde önemli bir değişiklik olmazken yurtiçi yerleşikler, parite ve altın fiyat etkisinden arındırılmış olarak 0.9 milyar dolar DTH arttırmıştır. ? İç talep açısından önemli bir öncü gösterge olan kredi kartı harcamaları 11 Eylül haftasında yüksek seviyesini koruyarak, iç talebin halen canlı seyrettiğini göstermiştir.

TL likidite koşulları sıkılaşmaya devam ediyor TL likidite koşulları daha da sıkılaşıyor. TCMB’nin geleneksel yöntemle düzenlediği 1 aylık repo ihalesinde ortalama faiz geçen haftadan beri,
TCMB’nin faiz koridorundaki en yüksek faiz olan %11.25’lik geç likidite faizi civarında gerçekleşiyordu.

Dün geç likidite piyasasından 8.8 milyar TL’lik kullanım yapıldı. TCMB’nin ortalama fonlama faizi 9 baz puan artışla %10.41 oldu. Gecelik ON referans faiz TLREF ise önceki güne göre 60 baz puan artışla %11.25’e, yani geç likidite faizine ulaştı ve bu da Şubat ayından beri en yüksek seviyeydi. (Grafik 1) Bizim TLREF’e endeksli faiz takası kontratlarından (OIS) hesapladığımız kadarıyla TLREF’in önümüzdeki hafta PPK toplantısında %11 seviyesinde kaldıktan sonra 22 Ekim PPK toplantısında %11.6’ya, sene sonunda da %14.5’e çıkması fiyatlanmaktadır. TCMB’nin önümüzdeki dönemde likidite koşullarını sıkı tutarak, geç likidite fonlama miktarını arttırmasını böylece ortalama fonlama faizinin %11.25’e doğru yükselmesini bekliyoruz. TCMB bundan daha fazla sıkılaştırma ihtiyacı duyarsa, en azından faiz koridorunun üst tarafındaki ON borç verme ve/veya geç likidite faizini yükseltmesi gerekecektir. Kurlardaki yukarı yönlü eğilim, 24 Eylül’deki PPK toplantısında bu yönde bir karar alınması ihtimalini arttırabilir.

Geçen haftanın portföy hareketleri Dün TCMB’nin açıkladığı verilerde yurtdışı yerleşiklerin portföyünde sınırlı çıkışın devam ettiği izlendi. Hisse senetleri portföyü 11 Eylül haftasında 30 milyon dolar, DİBS portföyü 32 milyon dolar geriledi. Şirket tahvillerinden de 37 milyon dolarlık çıkış gözlenirken, devlet eurobond portföyünde önemli bir değişiklik olmamıştır. Bizim hesapladığımız, bankaların TCMB ile yaptıkları swapların dışındaki bilanço dışı döviz pozisyonunda 114 milyon dolarlık düşüş vardı. Buradan son 3 haftada yaşanan çıkış 1 milyar dolara ulaştı ki bunların vadesi gelen swap işlemleri ile ilgili olduğunu düşünüyoruz. Yurtiçi yerleşiklerin döviz talebinin geçen hafta da devam ettiği gözleniyor. Bizim altın ve euro paritesindeki hareketlerden arındırdığımız döviz mevduat 11 Eylül haftasında 0.9 milyar dolar artmıştır ki bunun tamamına yakını şirketlerden kaynaklanmaktadır.

Kredi kartı harcamaları güçlü seyretmeye devam ediyor 11 Eylül haftasında kredi kartı harcamaları önceki haftaya göre %1.6 gerileyerek 23.3 milyar TL olmuştur. Trend göstergesi olarak takip ettiğimiz 4 haftalık ortalama harcama tutarı ise Ağustos ayı boyunca yatay kaldıktan sonra son hafta %1.3 daha artarak, iç talebin güçlü seyrettiğini göstermiştir. 4 haftalık ortalama harcamadaki yıllık artış da %18.4 ile yüksek seyretmeyi sürdürmüş ancak önceki haftadaki %26’ya göre gerilemiştir. Bunun iç talepte kalıcı bir yavaşlama eğilimi olup olmadığını anlamak için birkaç hafta daha takip etmek gerekecektir. Sektörler açısından görünüm ise farklılaşma sürmektedir. 11 Eylül’deki 4 haftalık ortalama harcama geçen senenin aynı dönemine göre elektronik eşyada yıllık %105.1 artarken, market alışverişlerinde %43.7, internet alışverişlerinde %41.2, yapı malzemeleri-hırdavatta %49.2, araç kiralamada-satış-yedek parçada %45.4 yükselmiştir. Buna karşılık, seyahat harcamaları %44.4, havayolları %33.3, konaklama %7.2, eğitim-kırtasiye %21.0 yıllık düşüş göstermiştir. Önceki dönemde pandemi sebebiyle çok zayıf seyreden dışarıda yenen yemek harcamalarının toparlandığı ve yıllık %19.2 arttığı gözlenmektedir.

Piyasalarda bugün AB’de dün açıklanan Ağustos ayı enflasyonu, önceki aya göre değişmeyerek yıllık %0.2 düşüş gösterdi. ABD’de ise dün açıklanan Ağustos ayı ev başlangıçları ve inşaat izinleri ile haftalık işsizlik maaşı başvuruları beklentilerden biraz kötü geldi.

S&P 500 endeksi günü %0.8 düşüşle kapattıktan sonra bugün Asya piyasalarında sınırlı da olsa yükseliş eğilimi vardı. EUR/USD tekrar 1.1850 civarına, 10 yıllık ABD tahvil faizi de %0.68 seviyesine yükseldi. ABD ham petrol stoklarındaki azalma ile Brent petrol fiyatı da artış göstererek 44 dolara yaklaştı. Gelişen ülkelerdeki zayıf risk iştahı ile USD/TL dün 7.55 seviyesine yükseldikten sonra bugün de benzer seviyede güne başladı. 5 yıllık Türkiye CDS’i, 15 baz puan artışla 524 baz puan oldu. 2 yıllık tahvil faizi ise 55 baz puan yükselerek %13.7 seviyesine geldi. Bugün ABD’de Ağustos ayı öncü gösterge endeksinin önceki aya göre hafif gerileyerek %1.3 olması, Michigan güven endeksinin de Eylül ayında sınırlı artışla 75.0 olması bekleniyor. Türkiye’de ise TCMB, Ağustos ayı beklenti anketini yayınlayacak. Son ankette 12 ve 24 ay sonrasının enflasyon beklentileri %9.70 ve %8.58 ile önceki aya göre 37 ve 20 baz puan yükseliş kaydetmişti. Ağustos ayı enflasyonu beklentilerden düşük gelmesine karşın, son dönemde kurlardaki yükseliş ile enflasyon beklentileri bir miktar daha artabilir. Bu da 24 Eylül’deki PPK toplantısında TCMB’nin bir miktar daha parasal sıkılaştırma adımı atmasını gerektirebilir.

Dövizdeki hareket satışları derinleştirdi

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.