E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaTahvillerde yüksek getiriye veda etmek için erken mi?---

Tahvillerde yüksek getiriye veda etmek için erken mi?

Tahvillerde yüksek getiriye veda etmek için erken mi?
31 Aralık 2020 - 10:24 borsaningundemi.com

2021 yılında sabit getirili varlıklarda satış dalgası beklentisi gerçekleşmeyebilir

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Tahvillerde yaşanan 35 yıllık boğa piyasasının birçok kez sonunun geldiği düşünüldü. Wall Street gelecek yıl serbest getirili varlıklarda satış dalgasına hazırlanırken, tahvillerin bu tahminleri de haksız çıkarma ihtimali var. 

Uzmanların yüksek tahvil getirilerinin yaklaştığına dair görüşleri dikkat çekici. Bank of America’nın anketine katılan fon yöneticilerinin %76’sı, uzun vadelilerin getiri eğrisinin, kısa vadeli borçların önüne geçeceğini düşünüyor.

Bu rakam anketin tarihindeki en yüksek oran oldu. Kısa vadeli faiz oranlarının uzun süre sıfıra yakın kalmasının beklendiği bir ortamda, tahvil getirilerinde beklenen yükseliş, uzun vadeli tahvillere yönelik.

Bir satış dalgasının gerçekleşeceği yönündeki tahminlerinse hem iyimser hem de kötümser türleri bulunuyor. İyimser tahminlerde, büyümenin korona virüs aşı programlarının ekonomilerin 2021’de yeniden açılmasını sağlamasıyla artması bekleniyor. 

Enflasyonda görülecek bir artış ise, tahvillerin sabit faiz getirisinin değerini düşürürken, yatırımcıların düşük getirili borçlardan, riskli varlıklara yönelmesine neden olabilir. Aynı zamanda hükümetlerin giderek artan bütçe açıklarını kapatmak için büyük miktarlarda yeni borç ihraç etmeye devam etmesi de tahvil fiyatlarını düşürürken, getirileri yükseltiyor.

Tahminlerin karamsar versiyonu ise, güçlü bir ekonomik toparlanmanın gerçekleşmemesine rağmen, enflasyonda yükseliş bekliyor. Bu senaryoda, merkez bankaları, fiyatları kontrol altında tutabilmek için, kapsamlı tahvil alımı programlarını yavaşlatmak zorunda kalabilir. Bu tahminlerle ilgili ilk problem, ikisinin de tamamen ABD’ye odaklanıyor olması. ABD Hazine tahvili piyasası ise şimdiden bu tahminleri fiyatlamaya başladı. 10 yıllık Hazine getirisi, Ağustos ayındaki %0,5’lik oranından, %0,95’e yükseldi. Bunun nedeni ise daha fazla ekonomik teşvikin tahvil arzını yükselteceği beklentisi oldu.

Enflasyon beklentileri de, korona virüs krizinin zirve noktasında görülen düşüşlerin ardından, sert yükseliş gösterdi. Ancak dünyanın en büyük tahvil piyasası bile, tek başına hareket etmiyor. 

PGIM Fixed Income’ın Tahvil Uzmanı ve ABD getirilerine şüpheyle yaklaşan Robet Tipp, “tahvil piyasaları küresel bir piyasa” dedi. Açıklamasının devamında, “insanlar ABD’nin merkez piyasa olduğunu düşüyor. Düşük faiz ortamında, Hazine getirileri şimdiden oldukça yüksek görünüyor” ifadelerini kullandı.

Önde gelen diğer tahvil piyasaları da son dönemde ABD getirilerinde görülen yükselişi dikkate almadı. Enflasyon, ABD Merkez Bankası’nın (FED) radarında olsa da, Japonya ya da Euro Bölgesi’nin gündeminde değil. Japonya Merkez Bankası, şimdiden borçlanma maliyetlerini önceden belirlenmiş bir seviyeye sabitlemek için alımları kullanan, getiri eğrisi kontrolü politikasını izliyor. Avrupa Merkez Bankası da “olumlu finansal koşulları” korumak amacıyla gerekli olan miktarda hükümet borcu satın alma sözü verdi. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde ise, bu konudaki görüşlerini sık sık tekrarladı.

Bu durum birçok yatırımcı için Japonya’nın politikasıyla benzerlik taşıyor ancak, getiri hedefini kapsamıyor. Almanya’nın 10 yıllık borçlanma maliyeti, yazın görülen seviyelerin de altına düşerek, -%0,58 seviyesine indi. 

PineBridge Investments’ın Küresel Kredi ve Sabit Getiri Başkanı Steven Oh, “ABD’nin eğrisinin Avrupa’ya kıyasla bariz bir şekilde artış göstermesini bekleyemezsiniz dedi. Yatırım uzmanı, Hazine tahvillerinde satış dalgasının yaklaşmakta olduğunu düşünüyor. Açıklamasında, “Avrupa Merkez Bankası, Avrupa’da oranların artmasına izin vermeyecek. Uçurum daha da derinleşirse, Avrupa yatırımcıları Hazine tahvili almaya başlayacak. Bu da ABD getirilerinin yükselişini engelliyor” ifadesini kullandı.

Uzmanların ortak görüşü, tahvil getirilerinde sert bir yükselişi içermiyor. Analistler 10 yıllık Hazine getirisinin, 2021 yılı sonunda yaklaşık %1,25 seviyesinde olmasını bekliyor. 2022 yılı için beklentilerse, Bloomberg tarafından derlenen yatırım bankacılarının tahminlerine göre, %1,5 seviyesinde olacak. Enflasyon geri dönmediği takdirde, bu bile aşırı bir tahmin. Tahvil ihracının kendisi bile, oranları yükseltmek için yeterli olabilir. 30 yıldan fazladır düşmeye devam eden oranlar, istikrarlı bir şekilde artan hükümet borçlarıyla çakıştı. Aylık enflasyon verilerinde, bahar aylarında görülebilecek bir artış, kesin değil.

Getirilerin, bir önceki yıla kıyası, talebin düştüğü ve petrol fiyatlarının negatife döndüğü bir döneme göre yapılacak. Ancak enflasyonel baskının uzun süre devam ettiği bir dönemin yaşayacağını söyleyenlerin bu iddiayı kanıtlama yükümlülüğü bulunuyor. Pandemi öncesinde dünyada fiyatlar yükseliş göstermiyordu. FED 2019 yılında, enflasyonu yükseltmek için oranları düşürürken, Avrupa Merkez Bankası tahvil alımlarına yeniden başladı.

Tipp, uzun vadeli güçlerin enflasyon üzerinde olumsuz etki yarattığını düşünüyor. Örneğin, yaşlanan nüfus ve faiz oranlarındaki en küçük artışa karşı bile hassasiyet gösterebilecek, borç yükü altındaki ekonomiler, korona virüs ortadan kalktıktan sonra bile mevcudiyetini koruyacak. Tipp, “hatırlayın, 2019 yılında, FED enflasyonu nasıl yükseltebileceğini düşünüyordu. Bu tahvil piyasaları için oldukça olumlu bir ortam” dedi. Eğer yatırım uzmanı haklı çıkarsa, tahvillerde boğa piyasasının ömrü daha uzun olabilir.

Yurtiçinde dış ticaret istatistikleri açıklanıyor

 

Hisse bazlı hareketler ön plana çıktı

 

Altın fiyatlarında aşı düşüşü

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)