E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaTahvil piyasasının 4 riski---

Tahvil piyasasının 4 riski

Tahvil piyasasının 4 riski
10 Mart 2021 - 16:22 borsaningundemi.com

Genellikle birçok yatırımcı borsalardaki fiyat hareketlerine dikkat eder. Borsalardaki dalgalanmalar bir portföyü, tahvil piyasalarındaki hareketlilikten daha fazla etkileyecek olsa da, tahvil piyasalarındaki değişimleri de görmezden gelmemek gerekiyor.

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Yakında emekli olacaklar, emekliler ya da faiz gelirleri ve temettüleriyle geçinenler için tahvil piyasasında gerçekleşen hareketler ve faiz oranlarında meydana gelen değişimler oldukça önemli. Dengeli risk portföylerine sahip yatırımcılar aynı zamanda, kendi çeşitlendirilmiş portföylerinde tahvil yatırımı da yapıyor. Bu ‘dengelenmiş’ portföyler, hisse piyasaları yükselirken ve faiz oranları düştüğünde iyi performans gösterdi.

Forbes’un haberine göre, şimdilerde düşüşe geçen borsalar, potansiyel bir yavaşlama sinyali veriyor ve oranlar yükselmeye başlarken yatırımcılar dengeli portföylerinin her iki kısmının da baskı altında olduğundan endişe duyuyor. Aynı zamanda sabit getirili yatırımlar olarak da bilinen tahviller, bir kurum ya da hükümet tarafından arz edilen borç araçlarıdır. İşte tahvil yatırımının dört riski ve bu risklerin portföyünüz üzerindeki etkisi.

Faiz oranı riski

Faiz oranları yükseldiğinde, mevcut tahviller, yeni arz edilmiş ve neredeyse benzer bir tahvilden çok daha az getiri sağlar. 

Bu nedenle faiz oranlarının yükseldiği bir ortamda, mevcut bir tahvil, aynı özelliklere sahip yeni bir tahvilden daha düşük fiyatlıdır. Var olan tahvillerin fiyatlarındaki bu düşüş, faiz oranlarındaki hareketlerden ya da yükseliş beklentisinden kaynaklanır.

Ancak tüm tahviller, yükselen faiz oranlarına karşı aynı tepkiyi vermez. Daha kısa vadeli tahviller, uzun vadeli faiz oranlarındaki bir hareketten daha az etkilenir. Ancak yüksek getirili menkul kıymetler yükselen piyasa, faiz oranı ya da kredi kalitesine karşı daha hassas olabilir ve yalnızca sağlayacağı söylenen getiri nedeniyle alınmaması gerekir. Bu durum tahvil yatırımının karmaşıklığını ortaya koyuyor.

Kredi riski

Eğer tahvili arz eden kurumun finansal olarak zordurumda olduğu algısı ortaya çıkarsa, arz eden kurumun tahvillerinin düşüş gösterme ihtimali oldukça yüksek. Burada oldukça basit bir mantık işliyor: Bir kurumun borcunu ödeme ihtimali ne kadar azalırsa, risk o kadar yükseliyor ve tahvilin fiyatı da bu oranda düşüyor. Bu kredi riski aynı zamanda, iflas riski olarak da biliniyor.

Enflasyon riski

Satın aldığımız ürünlerin fiyatlarındaki yükseliş, enflasyona işaret ediyor. Fiyatlar yükseldiğinde, hane halklarının alım gücü düşüyor. Yaşam masraflarının arttığı bir dönemde belli bir miktar faiz ödemesi alacak olan tahvil yatırımcıları için, gelecekteki nakit akışının değeri düşer. Alım gücündeki bu kayıp ise enflasyon riski olarak bilinir.

Enflasyona karşı koruma altına alınmış menkul kıymetler (TIPS), tüketici fiyatına endekslenmiş ABD Hazine tahvilleridir. Bu menkul kıymetler, tahvil portföyünüzde enflasyonun yaratacağı etkiyi düşürmek için bir yöntem olabilir. Ancak düşük enflasyon dönemlerinde, TIPS tahvillerinin getirileri hayal kırıklığı yaratabilir.

Yeniden yatırım riski

Tahvil faizi aldığınızda, bunu harcayabilir ya da yeniden yatırım yapmak için kullanabilirsiniz. Aynı şey bir tahvil olgunlaştığında ve ana paranızı geri aldığınızda da geçerli. Bu noktada, yeniden yatırımı seçerseniz, mevcut faiz oranlarının yapısına tabi olacaksınız. Eğer faiz oranları düşükse, yatırımcılar yeniden yatırım riskiyle karşı karşıya kalıyor. Bu durum ise özellikle emekliler ve geçimini tahvil faizlerinden sağlayanlar için bir endişe kaynağı.

Bu durum 2008 yılındaki emlak krizinde, ABD Merkez Bankası (FED) kasti olarak düşük faizli bir yıl seçtiğinde ortaya çıktı. Bu politika bugün halen devam ediyor. Örneğin 2001 yılında 20 yıllık Hazine tahvili alan yatırımcılar, %5,60 getiri sağladı. Şimdi ise %2’nin üzerinde getiri sağlamaları bile büyük bir şans. 2006 yılında elde ettikleri getiri seviyesine yaklaşmak isteyen yatırımcıların ise çok daha fazla risk alması gerekiyor.

Faiz artışı bekleyenlere Goldman Sachs da katıldı

 

Yatırımcılar yeni bir satış dalgası bekliyor

 

Morgan Stanley'den dolarda değerlenme beklentisi

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)