E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Yıl başından bu yana hisse senedi ve tahvil piyasalarında yatırımcıların elinde acı reçeteden başka bir şey kalmadı. S&P 500 Ocak ayından bu yan yüzde 22’den fazla değer kaybederken Bloomberg ABD Toplam Tahvil Endeksi de 2022 yılı Kasım ayından bu yana yüzde 16 oranında düşüş yaşadı.
Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, yine de Wall Street, hisse senedi piyasalarına nazaran tahvil piyasalarında bahar aylarının yakın olduğunu düşünüyor. Tahvil fiyatları düştükçe yükselen tahvil getirileri, yatırımcıların iştahını kabartabilir.
Tahvil piyasasının parlama dönemi
Business Insider’dan William Edwards’ın haberine göre, Wall Street'teki en büyük isimlerden bazıları, rekor düzeydeki kötü yıllarından birinin son aylarında olan tahvil piyasasının 2023 yılında performans artışı için bahar yılını geçireceğini tahmin ediyor.
1980'li yılların başından bu yana görülen en yüksek enflasyon oranlarını engellemek amacıyla, Fed, şimdiye kadarki en agresif sıkılaştırma seferlerinden birine girişti ve birden fazla rekor oranda faiz artırımına gitti. Bunun bir sonucu olarak da, yıl başından beri hisse senedi ve tahvil piyasaları acıdan başka bir şey görmedi. S&P 500, Ocak ayından bu yana yüzde 22'den fazla düşüş yaşarken Bloomberg ABD Toplam Tahvil Endeksi de geçen Kasım ayından bu yana yüzde 16 oranında değer kaybetti.
Ancak, Guggenheim Partners CIO'su Scott Minerd, tahvil fiyatları düştüğünde yükselen tahvil getirilerinin önemli ölçüde çekici hale geldiğini söylüyor. Minerd, bunda, Fed'in şahin önlemlerinin ve savaşmaya çalıştığı yüksek enflasyonun önemli etkisi olduğunu düşünüyor.
ABD Hazine tahvillerinin bu yılki mevcut getiri eğrisinin, Kasım 2021 ve Kasım 2020'ye kıyasla, 10 yıllık Hazine tahvillerinde yılda yüzde 4'ten fazlaya karşılık geldiği görülüyor. Bu rakam, geçen yıl ise sadece yüzde 1.5 seviyelerinde seyrediyordu.
Kazan-kazan senaryosu
Yüksek getiriler, hisse senetleri büyük düşüşteyken anlamlı getiriler elde etme noktasında umutsuz olan yatırımcıların gözlerinin açılmasına yetiyor. Getirilerin arkasında yatan bir diğer neden ise, resesyon ortamında, yatırımcıların Hazine tahvilleri gibi güvenli liman kabul edilen varlıklara yığılmasıyla tahvil fiyatlarının artması olarak karşımıza çıkıyor. Yatırımcılar, bu sayede yüksek karlılık oranlarıyla ellerindeki tahvilleri satabiliyor.
Treasury Partners CIO'su Richard Saperstein da, “Getirilerin mümkün olan en yüksek seviyede olması tahvilleri yatırımcılar için vazgeçilmesi zor varlıklar haline getiriyor” diyor.
Saperstein, yatırımcılarıyla paylaştığı bir notta, “Tahvil yatırımcıları şu anda benzersiz bir kazan-kazan senaryosu ile karşı karşıya. Geçtiğimiz 15 yıl boyunca, düşük faiz oranları, getiriye aç yatırımcıları, daha riskli hisse senetlerine olan yatırımlarını ikiye katlamaya zorladı çünkü alternatifleri yoktu. Şimdi ise oranlar yükseldi ve yatırımcılar yeniden tahvillere yatırımlarını tahsis edebiliyor” diye yazıyor.
Saperstein, “Enflasyon ve faiz oranları yükselmeye devam ederse tahvil fiyatları düşecek, ancak gerçekleşmemiş kayıplar, kilitlenmiş yüzde 4-6'lık gelir getirileri ile hala anlamlı bir şekilde dengelenebilme avantajı sunuyor. Ekonomi anlamlı bir şekilde yavaşlarsa, enflasyon muhtemelen soğuyacak ve faizlerin düşmesine yol açacaktır. Bu da tahvil fiyatlarının yükselmesine yol açacak” diyor.
Resesyon değişkeni
Ekonomistler, Wall Street stratejistleri ve para yöneticileri arasında bir durgunluğun gerçekten geçip geçmediği konusunda hala tartışmalar bulunuyor. Ancak ekonomik bir gerileme ihtimali görmeyenler bile risklerin önemli ölçüde arttığını kabul ediyor. ABD ekonomisi, istihdam artışı ve tüketici harcamalarının düşüş eğilimine girmesiyle gerçekten yavaşlama işaretleri gösteriyor. Yine de, işsizlik yüzde 3,7’lik oranıyla düşük seyrediyor ve GSYİH, iki ardışık negatif çeyreğin ardından üçüncü çeyrekte pozitife dönüyor.
Ancak Fed, tüketiciler için fiyat istikrarını yeniden sağlamak amacıyla kısa vadeli ekonomik hasara yol açmaya istekli olduğunun sinyallerini vererek sıkılaştırma rejimiyle ilerlemeye devam edeceğini gösteriyor. Tahvil getiri eğrisi de bir durgunluğun yaklaşmakta olduğunu gösteriyor gibi görünüyor. Bunun nedeni, 2 yıllık ve 3 aylık gibi kısa vadeli getirilerin, 10 yıllıklar gibi uzun vadeli getirilerin üzerine çıkması olarak gösteriliyor. Gerçekten de bunun gibi getiri eğrisinin tersine döndüğü dönemler, 1950'li yıllardan bu yana her durgunluktan önce geliyor.
Hedge fon şirketi Citadel'in kurucusu Ken Griffin, Eylül ayında tahvillerin resesyone girilmesi durumunda portföylerde bir hedge işlevi görebileceğini söylüyor. Griffin, “10 yıllık tahviller 75 baz puan veya yüzde 1 olduğunda, genellikle enflasyonla karakterize edilen bir durgunluk döneminde, tahvillerin gerçek anlamda olumlu bir yanı bulunmuyor. Fakat şimdi yüzde 4'te seyreden 10 yıllık tahvillerin, bir gerilemeye girilmesi ve enflasyonun yüzde 1'e geri dönmesi haline, birdenbire bugün olduğundan çok daha fazla değere sahip olacağı kesin” şeklinde konuşuyor ve ekliyor: “Bu, portföyünüz için bir hedge işlevi anlamına geliyor ve hisse senedi portföyünüzün kırmızıda olması durumunda muhtemelen tahvil portföyünüz yeşilde oluyor.” Griffin, yüzde 60 hisse senedi ve yüzde 40 tahvilden oluşan geleneksel 60/40 portföyünün bugün hiç olmadığı kadar iyi göründüğünü belirtiyor.
ABD Hazine Bakanlığı'ndan 96 milyar dolarlık tahvil ihracı
ABD Hazine tahvillerine yabancı girişlerinde rekor
ABD Hazine tahvillerinin getirileri düştü, piyasalar ralli yaptı
Piyasalar, tahvil faizlerindeki durulma sonrası yön arayışında
ABD Hazine Bakanı'ndan enflasyon açıklaması
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (06:45)