Ece CEYHUN/ Dilek GÜNGÖR Dünya Gazetesi Akgiray kanunla ilgili gelecek değişiklikleri anlatırken insider trading ve manipülasyonu önlemek içinde ekonomik cezalar vereceklerini aktararak "Bundan sonra çağrı yükümlülüğü doğduğu halde bu yükümlüğü yerine getirmeyen şirkete kanun; sen çağrı yapana kadar yönetim kurulu düşüyor, o çağrılmayanlar yönetim kurulunu kuracak da diyecek" ifadelerini kullandı. Teknolojinin kendilerine piyasayı yakından takip edebilme gücü verdiğini de anlatan Akgiray, kanunla gelen piyasanın üstünde 'korkutucu bir sopa' olmak gibi bir niyetlerinin de olmadığını söyledi. Akgiray, ekonominin büyüklüğüne göre, Türkiye'de sermaye piyasalarının küçük kaldığını belirtti. Türkiye'nin dünyanın 20 büyük ekonomisinden biri olduğunu söyleyen Akgiray, G-20 ülkelerinde sermaye piyasalarının büyüklüğünün ekonomik büyüklüğe oranının Türkiye'nin çok üzerinde olduğunu söyledi. Türk sermaye piyasalarının gelişmekte olan ülkelerle kıyaslandığında da hak ettiği yerde olmadığını savunan Akgiray, "Geçmişte, devletin borçlanma ihtiyacı, yüksek faizler nedeniyle sermaye piyasalarımız küçük kalmış. Bundan sonra böyle olmaması gerek. Hele faizler bu hale gelmişken.Çinliler 'Kriz eşittir fırsat' diyorlarmış. Bizim için fırsat var aslında. Bunu görüyoruz" dedi. SPK'nın işinin sermaye piyasalarını büyütmek olduğunu, bunun da iki ayağı bulunduğunu söyleyen Akgiray, şöyle konuştu: "Birincisi, işadamlarının, firmaların bu işe girme hevesini artırmak, bu işin akıllıca olduğunu, sermaye piyasaları vasıtasıyla finansman bulabileceklerini, bu tür bulunan finansmanın sağlıklı büyümenin de önemli kaynağı olduğuna inanmalarını sağlamak. İkincisi de finansmanı sağlayan tasarruf sahiplerinin haklarını korumak. Yatırımcı güven duyarsa, hakkının yenmeyeceğine inanırsa daha çok yatırım yapar. Daha çok yatırım yaparsa sanayicimiz daha rahat finansman bulur. Bu çift taraflı bir menfaattir, ülke menfaatidir". Türkiye'de tek finansman kaynağı olarak miras dışında banka kredilerinin görüldüğünü belirten Vedat Akgiray, uzun vadede sürdürülebilir büyümenin krediyle olmayacağını, sermaye birikimiyle olacağını kaydetti. Akgiray, "SPK olarak biz, günlük kavga dövüşe girmeden büyük hedefe kilitlenmek istiyoruz" dedi. SPK Başkanı Prof. Dr. Vedat Akgiray ile sermaye piyasalarının geleceğini ve Kurul'un piyasa görüşüne açtığı son düzenlemeleri konuştuk. Manipülasyonu hakime, savcıya götürelim anlayışı ile çözemeyiz Akgiray, son 20 yıllık deneyime bakıldığında manipülasyonu klasik suç-ceza mantığı 'adliyeye, savcıya gönderirim' diyerek çözmenin çok da mümkün olmadığını belirterek şöyle konuştu: "İMKB'deki toplam ticaretin yüzde 1-2'si oranında manipülasyon. En fix günlerdeki rekoru bu. Şu ana kadar yaptıklarımızın başarılı olduğu bilgisini de alıyoruz. Çünkü teknoloji izlememize imkan veriyor. 'Arkadaşlar biz görüyoruz ne yaptığınızı. Herkese dokunmuyoruz, öyle de bir niyetimiz yok. Korkutucu bir sopa olmaya da niyetimiz yok. Yapmayın' diyoruz. Yaparsanız da biz sizin tahtanızı kapatırız, işlem yasağı getiririz. Savcıyla uğraşmayız. Netleşmeni kaldırırız. Görüyoruz çünkü. Böyle yapınca da yanlış niyetli olanlar çok rahat etmiyorlar. O bilgi geliyor de bize. Böyle yapmak lazım. Kanun yetersiz kalıyorsa bir insan savcıya gidip ifade vermekten yüzü kızarmıyorsa onu biz engelleyemeyiz. Bu kişinin korkacağı tek bir şey var para kaybetmek. Çünkü para kazanmak için yapıyor. Parasını dondurduğun gün yeteri kadar ceza almış oluyor. Bunu yapmak istiyoruz ve bu olacak." 2008 yılında onlarca manipülasyon davası varken 2009 yılında bu sayının 9-10'a gerilediğini kaydeden Akgiray, bu sayının 2010 yılında sıfıra yaklaşacağını da söyledi. Insider'cı kazancını şirkete cezasını SPK'ya verecek Piyasadaki güveni sağlamak adına ilgilendikleri en önemli konulardan birinin de insider trading (kurumsal manipülasyon) olduğunu vurgulayan Akgiray, şirket içinden bazı insanların pozisyon almadığını söylemenin saflık olacağını da belirtti. Akgiray, "Insider trading'i engellemek istiyoruz. Bunu engellemek de çok basit aslında. İlgili firma veya aracıların haberi olmadan bu işin yapılması mümkün değil. İçeriden öğrenen kişi, insider kimdir? Kamuoyu diğer yatırımcılar duyup öğrenmeden bilgiyi alabilecek herkes insider'dır. Tanımı kolay. 'Adam pozisyonu almış haftaya iyi haber açıklanacak yakalayalım belgeleyim mahkemede sürünsün' demekle olmaz. Bir kere işadamını rahatsız eder. Biz bir hata yapsak firmanın adı lekelenmiş olacak. Bu insanları korkutur. Biz diyoruz ki insider'ın tanımı belli. Insider kişi iyi niyetli de olsa kötü niyetli de olsa farketmez çok kısa vadede kendi kağıdından para kazanıyorsa kazandığı parayı getirecek firmaya iade edecek.Şimdi arkadaşlar kısa vadenin tanımını yapmak için çalışıyorlar. ABD'de buna benzer düzenlemeler var. Kazandığı paranın hepsini üstüne cezasıyla getirecek" değerlendirmesinde bulundu. Firmasının geleceğine inanıp hisse alıp kazanana helal olsun Düzenleme yaparken kimsenin adını gazeteye çıkarmadan sabıkalı, suçlu, kötü adam lekesi sürmeden iş yapmak istediklerini vurgulayan Akgiray şöyle devam etti: "Diyelim ki birisi şirketinin kağıdını aldı. 1 ayda çok para kazandı. O arada da şirketten fiyatı yukarı yönlü etkileyecek bir açıklama geldi. Bu ceza kapsamına girecek. Ama aldı 6 ayda 1 yılda ya da 2 yılda parasını katladı. O zaman helal olsun diyeceğiz. Demek ki firmasına inanmış arkasında durmuş. Keşke böyle yapılsa. Firmanın geleceğine inanıyorum, param var, alıyorum, tutacağım bir yıl sonra görürsünüz çok kazandım diyene kimse bir şey söyleyemez. Ama 'haftaya güzel bir haber açıklayacağız ben biliyorum kimse bilmiyor' diyip alıyorsan gelip yüzde 30'da SPK'ya ceza ver." Akgiray, SPK'da Piyasa Gözetim ve Düzenleme Dairesi'nin adını Piyasa Gözetim ve Denetleme dairesi olarak değiştirdiklerini anlatarak bazı düzenlemeler gerçekleştirdiklerini belirtti. Dairenin denetimin parçası olarak insider işlemlerine ve manipülasyona bakacağı bilgisini paylaşan Akgiray, 20 uzmanın gerçek zamanlı 220 bin web sayfasını taradığını VOB, İMKB ve İAB'daki tüm işlemleri isim ve dakika bazında kaydedip takip edildiğini de anlattı. Foreksciler için tebliğ taslağı hazır, bu ay çıkar Denetim ve düzenleme eksikliğinin yatırımcı mağduriyetine neden olduğu, günlük 3 milyar dolarlık işlem hacmine ulaşan foreks piyasalarının artık SPK gözetiminde işleyeceğini hatırlatan Akgiray, tebliğ taslağının hazır olduğunu ve bu ay içinde çıkacağını anlatarak "Hemen acele yapmak olmaz ama belki ileride forex aracısı diye yeni bir tanım getirebiliriz" dedi. Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor'un şirket yapısındaki çarpıklıklarının da giderilmesi, şirketlerin birleştirilmesi gerektiğini ifade eden Akgiray, "Futbol külüplerinde gelirler bir şirkete giderler başka bir şirkete toplanmış. Halka açık şirket anormal karlı ötekine devamlı borç veriyor. Bu sürdürülemez bir yapı. Gerçek resmin ortaya çıkması için bu iki şirketin birleşmesi şart. Bunu yaparken de yatırımcıların haklarını koruyarak yapmak lazım. Bunu da düzelteceğiz" diye konuştu. Yatırımcısını yanıltan veya korumayana ekonomik ceza 'İşe başlarken yasakçı olmamak ama başladıktan sonra iyi izlemek' gerektiği üzerinde duran SPK Başkanı, bir şirketin ilk değerlemesine karışmayacaklarını ama yakından izleyerek yatırımcıyı yanıltıcı durumlarda cezalar getireceklerini söyledi. Yeni kanunda yaptıkları düzenlemeleri anlatırken Akgiray şu ifadeleri kullandı: "Mesela işadamı diyor ki benim şirketim 10 lira. Tamam. Ben baştan seni sorgulamayacağım ama seni izleyeceğim. Eğer 1 liralık malı 10 lira yaparsan o şirketi alırım ben senin elinden. Teknoloji buna imkan veriyor. Mesela zorlaştırdık ama çağrı mecburiyeti ortaya çıktı. Yap deniliyor ama şirket yapmıyor. Şu anki kanunda idari para cezası var. 100 milyon veriyor milyarı kurtarıyor. Kötü niyetliyi engellemez. Bundan sonra çağrı yükümlülüğü doğup da yapmazsa kanun diyecek ki; 'sen çağrı yapana kadar yönetim kurulun düşecek, o çağrılmayanlar yönetim kurulunu kuracak. Şirket senin ama sen yönetemeyeceksin. O zaman tartışma kalmayacak. Kanun; SPK'ya mahkemelik, davalık, kavga gürültü olmadan yaptırım gücü veren bir kanun. İnsanların kişiliğini karakterini ailesini sicilini etkilemeyecek bozmayacak yaptırımlar getirmemiz lazım. Ekonomik suçun cezası ekonomik olacak. İlla ki bazı şeylerde ihtilaf olacak ve mahkemeye taşınacak ama çok uç şeyler olması lazım diye düşünüyoruz." İMKB özelleştirmesi için Almanya'yı inceliyoruz Yeni kanun taslağını hazırladıklarını, bakanlığa sunma aşamasına olduklarını söyleyen Akgiray, yeni taslağın içinde İMKB'nin A.Ş. olarak yapılanmasına ilişkin hükümlerde bulunduğunu ifade etti. İMKB'yi özelleştirmeden önce büyütmek gerektiğine işaret eden Vedat Akgiray, şunları vurguladı: "Büyüyecek ki, gerçek değeri ortaya çıksın. Bugünde bir değeri var ama bugünlerde borsaya bir değer biçmek bence çok büyük kayıp olur. Belki birkaç sene içinde olur. İMKB şu anda kamu kuruluşu. A.Ş olunca da ilk etapta kamunun sahip olduğu bir kuruluş olacak. Ama öyle devam etmeyecek. Kamunun sahibi olduğu ama yönetimine karışmadığı, kar amacı güden bir yapı olsun, diye düşünüyoruz. İMKB'deki arkadaşlarımız da böyle bir yapıyı arzu ediyorlar. Şu anda bir mülkiyet dağıtımı yapmadan mevcut yapıyı bir şirket, kurum yapısına kavuşturmak. İMKB AŞ değil ama yönetim kurulu ve genel kurul var. Ama genel kurul üyeleri şirketin sahibi değil, hukuk kitaplarında yer almayan bir statü. Anlayacağımız bir yapıya gelsin ondan sonra işi büyütsün". Almanya'da Deutche Borsa'nın özelleştirilme sürecini incelediklerini söyleyen Akgiray, "Biz de Türk Telekom, THY, Tüpraş gibi örnekler var. Hatalılarda olmuş ama onlardan ders çıkarıp doğru modeli bulmak gerekir" dedi. Akgiray, borsaya apar topar bir değer biçip, hemen satmanın yanlış olacağını belirterek, "Mesela, şu anda, İMKB'ye birkaç milyar dolar değer çıksa, ben eminim ki bunun 5-10 misli bir değere kavuşması fevkalade kolay" diye konuştu. Ataşehir'in tapusunu bu hafta içinde alacağız Önümüzdeki dönemdeki hedeflerinden birinin de İstanbul'a taşınmak olduğunu söyleyen Vedat Akgiray, şu anda İstanbul'da 100, Ankara'da ise 500 kişinin çalıştığını söyledi. "Resmen değilse bile fiili olarak İstanbul'a taşınma gündemimizde" diyen Akgiray, Ataşehir'deki arsalarının tapusunu bu hafta içinde alacaklarını söyledi. SPK Başkanı Akgiray, şunları kaydetti: "Hemen kazmayı vuracağız. İzin süreçlerini de katarsak 2 senede bina yapılır. Bu bir mesaj. İstanbul finans merkezi projesinde bizim çok önemli görevimiz var. Biz hareketli olursak, hızlı gidersek, diğerlerini de hareketlendiririz. Taşınırken çalışanların sosyal haklarını da gözetmek gerek. İstanbul pahalı bir yer. Yıllardır Ankara'da hayat kuranlar var. Geçiş sürecinde öyle bir şey yapmamız gerekir ki, hem kimse mağdur olmasın hem de İstanbul'a gitmekten karlı çıksın". SPK'yı korkutucu kurum görüntüsünden çıkarmalıyız SPK'nın ne vergi toplayan bir kurum ne de emniyeti sağlayan polis teşkilatı olduğunu söyleyen Akgiray, SPK'yı korkutucu bir kurum görüntüsünden çıkarmaları gerektiğini belirtti. Vedat Akgiray, şöyle konuştu: "Biz insanlara güven vereceğiz ki, paralarıyla sermaye piyasasına gelsinler. Bizim doğamıza aykırı öyle gözükmek ama eski politikalar nedeniyle böyle olagelmiş. Bu görüntüyü değiştirip, daha gerçek konumuna oturtmak gerekiyor. Galiba borsalara güveni sağlama noktasında bir iletişim problemimiz var. O yüzden bir Kurumsal İletişim Dairesi kurduk. Başına da Aydın Haskebabçı'yı getirdik. Hem kurum içi hem kurum dışı iletişimi sağlayacak. Aracı Kuruluşlar Birliği ile birlikte çalışıyoruz". Dünyada sesimiz çıkarsa ceketi iliklemeden yürürüz SPK'nın kısa adı IOSCO olan dünya SPK'lar teşkilatında önemli bir görev üstlendiğine dikkat çeken Vedat Akgiray, "Bu teşkilat G-20'ya raporlar sunuyor. Biz de burada birçok çalışma grubunda yer alıyoruz. Bir tanesinin de liderliğini aldık. Çalışma grubunda 3'ü gelişmiş ülkelerden olmak üzere 19 ülke temsil ediliyor. Borsa dışı sermaye piyasalarının düzenlenmesi konusunda rapor hazırlıyoruz. Raporu, haziran ayında Montreal'de yapılacak genel kurula sunacağız. Rapor, G-20'ye tavsiye olarak gidecek. Düzgün bir iş yaparsak ve dünyada kabul görürse, Türkiye'nin sesi çıkmış oluyor. Bu hoş bir şey. Tüccarın da sanayicinin de işine yarıyor. Biz de bir yere gidince ceketi iliklemeden yürüyebiliyoruz. Bu işler, politikayla değil, mutfakta çalışarak olur" diye konuştu. Siyasi tercih değilim, sırtımda yumurta küfem yok Geçen yıl mart ayından bu yana SPK başkanlığı görevini yapan Vedat Akgiray, siyasi bir tercih olmadığını, 1980'den bu yana finans piyasalarının içinde olduğunu, akademisyen olarak da birçok çalışma yaptığını anlattı. "Ben politikacı değilim. Halim vaktim de yerinde, SPK'dan alacağım parayla geçinmiyorum" diyen Akgiray, mesleğinin sermaye piyasaları ve finans konusu olduğunu hatırlattı. Sırtında yumurta küfesi olmadığını dile getiren Akgiray, "Kimsenin lehinde veya aleyhinde bir konumum yok. Ben bu işte başarılı olamayacaksam benim burada işim yok" dedi.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.