SPK BAŞKANI'NI BİLE KORKUTAN PİYASA

‘Bir koy, on kazan…’ İnternet üzerinden uzatılan bu ‘havuç’ çok para kazanmak isteyenler kafese çekmeye yetiyor. Kafese girerken, “karşınızdaki kurum kime ait, nerede kurulmuş, işlemler gerçekten yapılıyor mu, bu kurumlar denetleniyor mu?” sorularının yanıtlarını bile merak etmiyorsunuz, çünkü tek bir amaç var; çok para kazanmak! Zaten sorsanız da muhatabı yok! Başıboşluk öyle bir noktaya gelmiş ki, her gün yeni bir forex şirketi kuruluyor. Ortada milyarlarca dolar dönüyor ama denetleyen bir kamu otoritesi yok. “Müşteri aracı kurum gibi hesap açıyor” Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) kapsamında değil… “Şirketler banka mantığıyla mevduat gibi para topluyor” Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) yetkisinde değil… "Milyarlarca dolar her gün yurtiçi yurtdışı hesaplarda yer değiştiriyor" Mali Suçları Araştırma Komisyonu (MASAK) denetiminde değil… Herkes topu bir başkasına atıyor. SPK Başkanı Vedat Akigary’ın şu sözleri ise işin ciddiyetini bir kez daha ortaya koyuyor: ''Forex işi bir şekilde gidiyor. Her an bir şey olacak diye ödüm patlıyor. Günlük işlem hacmi Türkiye'de 2-2,5 milyar doları geçti. Kimse görmüyor, kimse duymuyor. Büyük pazar. Bunu kimin yapabileceğine, yapamayacağına bir an evvel karar vermek lazım. Bu konuyu konuşuyoruz. Forex işleri beni korkutuyor. Bunu yapan firmaların da sermaye gücü yok. Birileri bir yerde patlarsa gitti para... Üzgünüm... Bunu hızlıca çözmek lazım.'' SPK Başkanı böyle konuşuyorsa artık siz düşünün gelinen noktayı. Durum, banker vakasından daha vahim! Ve forexzedelerin sayısı her geçen gün artıyor. Gazetelere de haber oluyor ama herkes görmemezlikten geliyor. Bu piyasada en büyük sıkıntı ise yapılan işlemlerin sanal olması. Birçok kurumun yatırımcı emirlerini gerçek piyasaya iletmediği biliniyor. İşlemler forex şirketinin geliştirdiği bir yazılım üzerinde gerçekleşiyor. Yatırımcı sanki piyasada işlem yapmak istiyormuş gibi emir veriyor ama emirler forex şirketinin bünyesinde eşleştiriliyor. Genellikle yatırımcılar para kaybettiği için para şirketin kasasında kalıyor. Diyelim ki, yatırımcı kazanmaya başladı (o da binde bir ihtimal), o zaman ‘scalping’ yapıldığı gerekçesi öne sürülerek işlemler iptal ediliyor ve yatırımcı kazandığı parayı da alamıyor. Bu şekilde binlerce mağdur var. Peki ‘scalping’ nedir? Özetle; forex piyasasında en kolay ya da hızlı para kazanma yöntemi... ‘Kısa vadede çok hızlı işlem yaptınız’ gerekçesiyle müşteriye parası ödenmiyor. Müşteri, “Hesap açarken bunu bana söylememiştiniz” diye itiraz ettiğinde ise önüne yeni bir sözleşme konuluyor. İmzalamaması halinde ilişiği kesiliyor, genellikle de müşteriler bu şirketi terk ediyor. Mağdur oldukları zaman haklarınız koruyacak bir kamu otoritesi olmadığı için de sesiz sedasız zararı sineye çekip oradan uzaklaşıyorlar. Sanal kumarcılar da durumun farkında oldukları için müşteriye kesinlikle taviz vermiyor, hatta tehdit ediyorlar. Sanal kumarcıların hileleri saymakla bitmiyor… Yazılım zaten şirketlere ait olduğu için para kazanan müşteriye karşı çözümler de düşünülmüş. Yapılan işlemler de kuruma karşı yapıldığı için “işlem masası” denilen birim müşterini tüm emirlerini ve attığı atımları önceden görüyor ve ona karşı pozisyon alır. Bu tabloda müşterinin para kazanması, şirketin zararı anlamına geliyor ve anında ekranlar donuyor, müşteri kazandığı paranın hayalini kurarken, “Sistem güncellemesi oluyor ya da teknik sorunlardan ötürü hizmet veremiyoruz” mesajıyla karşılaşıyor. Bunlar geliştirilen taktiklerden sadece bir tanesi, böyle binlerce yöntemin olduğu mağdur müşterilerden bize ulaşan şikayetlerde mevcut. Zaten düşünün bir kere, “Bir koy, on kazan - bul karayı, al parayı” gibi kumarlarda sizin kazanma şansınız var mı? Artık SPK Başkanı bile korkmaya başladıysa, aman dikkat! Binlerce kişinin kolay para kazanmak hırsıyla düştüğü ‘sanal tuzak’ faciaya dönüşmesin, mağdurlar listesine bir de forekxzedeler eklenmesin… [email protected]

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.