E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaSPK Başkanı Ertaş'tan şirketlere tavsiye---

SPK Başkanı Ertaş'tan şirketlere tavsiye

SPK Başkanı Ertaş'tan şirketlere tavsiye
22 Aralık 2015 - 15:24 borsaningundemi.com

Vahdettin Ertaş, şirketlerin sermaye piyasalarını daha fazla kullanmasının kaçınılmaz bir ihtiyaç olduğunu söyledi

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB), Borsaya Kote Ortaklık Yöneticileri Derneği
(KOTEDER), Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) ve Türkiye Yatırımcı İlişkileri
Derneği (TÜYİD) tarafından düzenlenen halka arz konferansı gerçekleştirildi.

SPK Başkanı Dr. Vahdettin Ertaş, yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son 12 yılda ağırlıklı olarak bankacılık sektörü kaynaklarıyla büyüdüğünü belirterek, "Bundan sonra şirketlerimizin sermaye piyasalarını daha fazla kullanması, sunulan yeniliklerle tanışması, kaynaklarını çeşitlendirmesi, mali yapılarını güçlendirip, ortaklarını memnun etmesi kaçınılmaz bir ihtiyaçtır" dedi.
Başkan Ertaş, Halka Arz Konferansı'nda yaptığı açılış konuşmasında şunları söyledi:
"Finans tarihi başarılı halka arzlarla dolu, ancak bir o kadar da başarısızlık hikayeleri
mevcut. Halka arz bir defalık bir işlem değil, şirketin hayatta olduğu sürece adeta tüm
paydaşlarla bir evlilik. Bu nedenle de finans literatürünün en tartışmalı alanlarından ve üzerinde en çok akademik araştırma yapılan konularından birisi.
Genelde akademik çalışmalar halka açılan şirketlerin hisse senedi fiyatlarındaki kısa ve
uzun dönem performansı incelerken bazı çalışmalarda bu şirketlerin faaliyet performansını
incelemiştir.
Literatür kısa vadede düşük fiyatlama veya bir başka ifadeyle pozitif getiri, orta uzun
vadede düşük performans sonuçlarını ortaya koymaktadır. Bizde de bu sonuçları destekleyen çeşitli araştırmalar mevcuttur.
SPK olarak bir süredir halka arzları teşvik etmek, yaygınlaştırmak ve finans sistemimiz
içinde kalıcı bir yere yerleştirmek istiyoruz.
Bu amaçla hazırlanan yeni Sermaye Piyasası Kanunu (Kanun) 2012 yılının son gününde
yürürlüğe girmiştir. Yeni Kanunumuz halka arzlarda, yatırımcının korunması ve kamunun
aydınlatılması ilkesi çerçevesinde yeni bir anlayışı benimsemiştir.
Kanun’da, izahnamenin hazırlanması, içeriği, değiştirilmesi, izahnameden doğan
sorumluluk Avrupa Birliği (AB) düzenlemeleri ile uyumlu hale getirilmiş ve Kurulca sermaye
piyasası araçlarının kayda alınması yerine izahname onayı sistemine geçilmiştir.
Gerekli değişikliklerin ve eklerin ilanı koşuluyla aynı izahnameye dayanarak 12 ay
boyunca ihraç yapılabilmesi sağlanmıştır. Bu düzenlemelerle bürokratik süreçler önemli ölçüde azaltılmış ve halka arzlarda kamunun aydınlatılması ve şeffaflık, ön planda tutulmuştur.
Yeni Kanun’un yürürlüğe girmesi sonrasında, 2023 yılına kadar İstanbul’u dünyanın
önemli bir finans merkezi yapma hedefimiz çerçevesinde, halka arz konusu başta olmak üzere 75 adet yeni düzenleme ile çok büyük ölçüde AB direktiflerine uyumlu yeni bir sermaye piyasası hukuki alt yapısı oluşturulmuştur.
Geçen hafta AB’ye katılım Müzakereleri hızlanmış konomik ve Parasal Politikalar Başlıklı 17. Fasıl açılmıştır.

ENTEGRASYON ÇALIŞMASI SÜRÜYOR

Ülkemizin Avrupa Birliği ile müzakere süreci ile eş zamanlı olarak sermaye piyasalarımızın da küresel sermaye piyasalarına entegrasyonu için kapsamlı bir çalışma yürütülmektedir.
Bu çerçevede, Kurulumuzca onaylanan ve pay ihraçlarında kullanılan izahname
formatlarının, Avrupa Birliği izahname düzenlemelerine eşdeğer olarak kabul edilmesi için
Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasalar Otoritesi (European Securities and Markets AuthorityESMA) ile önemli bir proje yürütmekteyiz.
Bu Projenin çok kısa bir sürede olumlu olarak sonuçlanmasını ümit ediyoruz. Projenin
tamamlanması, Kurulumuz çalışmalarının AB otoriteleri tarafından da kabulü anlamına gelecek ve Türk şirketlerinin AB üyesi ülkelerden fon sağlamalarını kolaylaştıracaktır.
Yine 7 Aralık 2015 tarihinde Ankara Bilkent Otel’de tanıtımını yaptığımız Sermaye
Piyasası Kurulu’nun kurumsal kapasitesinin artırılmasını amaçlayan bir başka AB projesi
başlattık. Bu proje 1,8 milyon Euro bütçeli olup, finansmanı AB tarafından karşılanmakta ve
Şubat 2017’de tamamlanması hedeflenmektedir.
Bu projemizin de tamamlanması ile birlikte %100 AB uyumlu bir mevzuat ve muadil
kurumlarımız AB’de nasıl çalışıyorsa bizim de o prensiplerle çalışan bir SPKurulumuz olacak.
Mevcut durum itibariyle halka arz mevzuatımız yenilenmiş, uluslararası bir standarda
kavuşturulmuştur. Bu suretle hem yatırımcıların korunması çıtası yükseltilmiş, hem de
şirketlerimize alternatif bir kaynak sunulmuş, tabi olacakları kurallar uluslar arası standartlar
kapsamında yeniden oluşturulmuştur.
Halka arzların gerçekleşmesi için mevzuat yönünden piyasanın önünde herhangi bir engel
bulunmadığına inanıyoruz. Ancak halka arzın bir hukuki süreci var, birde piyasa dinamikleri
süreci var.
Başarılı bir halka arzın gerçekleşmesi için gerekli piyasa dinamiklerinden bazıları 
hem küresel hem de lokal ölçekte büyüme odaklı bir ekonomik ortam, en az jeopolitik
risk, büyüme potansiyeli olan sektörde başarılı bir şirket, deneyimli bir aracı kuruluş, kurumsal 3 bir otorite, iyi planlanmış bir halka arz kampanyası ve bütün bunları sağlıklı bir şekilde değerlendirebilen gelişmiş kurumsal yatırımcı yani yeterli talep bunlardan sadece bir kaçı. Başarılı bir halka arz için iyi bir hukuki alt yapı ve uygun piyasa dinamikleri yanında
olmazsa olmaz 3. koşul etik değerlere bağlılıktır.

HALKA ARZLARIN ARTIRILMASI ZORUNLU

Halka arz bir finansman kaynağı olmanın ötesinde bir değer yaratma sürecidir. Şirketlerin
hayatında yeni bir doğuş, yeni bir dönemdir. Bu süreçte başta, şirket sahip ve yöneticileri, halka arz aracılık eden aracı kuruluşlar, düzenleyici ve denetleyici otorite, borsa, yatırımcılar ve medyanın hukukla birlikte etik değerlere de bağlı kalması, tüm tarafların adil, dürüst, şeffaf, hesap verebilir ve yatırımcıların da yatırım saikiyle hareket etmesi gerekir.
İçinde bulunduğumuz küresel konjonktür, halka arzların artırılmasını zorunlu
kılmaktadır. Slaytlardan da görüleceği üzere, başta gelişmiş ekonomiler olma üzere, küresel
ekonomi bir borç yığını içindedir. 2007 yılında ABD’de başlayan finansal kriz aslında bir
mortgage krizi değil bir borç krizidir.
Kriz dünyada sonlanmamış yakın zamanda da sonlanmayacaktır. Bu borç yığınına
küresel ekonomiler çözüm üretmedikçe, jeopolitik sorunlar, düşük büyüme, düşük yatırım ve
yüksek işsizlik, devam edecektir.
2000 yılında 26 trilyon olan küresel şirketler borç toplamı, her yıl ortalama % 5,6
oranında artarak 2007 yılında 38 trilyon dolara, 2014 yılında da her yıl ortalama %5,8 oranında artarak 56 trilyon dolara çıkmıştır. 14 yılda kümülatif artış % 115,3, yani 2 katından daha yüksek bir artış.
Bu dönemde kamu borçlarının firma borçlarından daha yüksek oranda artması, tehlikenin
boyutlarını daha da artırmaktadır. Merkez bankalarının satın aldıkları milyar dolarlık toksik
varlıklar ve Yunanistan hikayesi hafızlarımızda çok taze.
Milli gelirinin %100’ü, %200’ü oranında şirketleri borçlu ülkeler var. Japonya, İrlanda,
Singapur, Portekiz, Belçika, İsveç, Çin, Macaristan, G.Kore bunlardan sadece bir kaçı. Türkiye hamdolsun %47’i ile 47 ülke arasında şirketlerinin borcunun gayrisafi yurt içi hasılaya oranı en düşük ilk 10 ülke arasında yer almaktadır.
Ancak yaptığımız araştırmalara göre bizim İSO 500 ve İkinci 500’de yer alan şirketlerimizin  borç özkaynak oranında da artış eğilimi gözlemlenmiştir. Öyleyse çözüm ya şirketler çalışıp kazançlarının önemli bir kısmını kreditörlerine faiz olarak ödeyecekler ya da halka açılıp daha dengeli, daha güvenli yollarına devam edecekler. Tercih şirket sahiplerinin. Biz Türkiye olarak şirketlerimizi batının içine girdiği bu borç sarmalına sokmamak için radikal bir düzenleme yaptık, bir reform gerçekleştirdik.
Bildiğiniz üzere, 2015 yılı içinde Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yapılan değişiklikle, 1
Temmuz 2015 tarihinden itibaren, yeni kurulan şirketlerimiz ile halen faaliyette olan şirketlerimiz için nakit sermaye artırımı suretiyle gerçekleştirecekleri sermaye artırımlarına 4 vergi matrahında indirim hakkı sağladık. Halka açık şirketlerde daha yüksek indirim oranı belirledik.
Şirket sahiplerine halka açıl ya da kendin nakit sermaye koy, kredi faizi gibi finansman
gideri yaz dedik.
Şirketlerin borç yerine öz kaynak kullanımını özendiren bu düzenlemenin hem
firmalarımızın mali yapısını güçlendirmesi hem de ülkemizin büyümesine katkı sağlamasını
hedefledik.
Halka açılmanın finans literatüründe sıralanan onlarca faydası bugünkü konuşmalarda
paylaşılacak. Ancak altını çizerek ifade etmek isterim kibir ekonomide bankacılık sektörünün sürdürülebilir sağlıklı gelişimi, büyümenin tatminkar olması, şirketlerimizin güçlü ve kurumsal bir yapıda faaliyetlerini sürdürmesi ve refahın tabana yayılmasının önemli şartlarından birisi gelişmiş bir sermaye piyasasına sahip olmayı zorunlu kılıyor. Şirketlerin halka açılması da bunun ön koşulu, giriş kapısıdır.
Ülkemiz son 12 yılda ağırlıklı olarak bankacılık sektörü kaynaklarıyla büyümüştür.
Bundan sonra şirketlerimizin sermaye piyasalarını daha fazla kullanması, sunulan yeniliklerle tanışması, kaynaklarını çeşitlendirmesi, mali yapılarını güçlendirip, ortaklarını memnun etmesi kaçınılmaz bir ihtiyaçtır.
Bu konuda yatırım kuruluşlarımıza büyük görev düştüğünü, bugünkü performanslarından
memnun olmadığımızı ifade etmek istiyorum. Vurgulamak istediğim diğer bir konu son yıllarda Borsa’lar kamu kimliklerini bir tarafa bırakıp özel statüde faaliyet göstermeye başladılar. Bir kısmı halka açıldı, bir kısmı birleşme ve satın alma süreçleri yaşadı.
Borsalar yeni yapılarında kar odaklı yapılara dönüştüler, ürünlerini çeşitlendirirken tekel
yapıları nedeniyle ücret tarifelerini de artırma çabası içine girdiler.Bizim SPK, Borsa, MKK, Takasbank ve Meslek Örgütleri olarak, sermaye piyasalarımızı geliştirmek için hem şirketlere, hem yatırım kuruluşlarına hem de yatırımcılara yansıyan maliyetleri asgari düzeyde tutmamız, sisteme girişleri kolaylaştırmamız, sistemde olanlara da iyi ev sahipliği yapmamız gereken bir dönemin içerisindeyiz.
Son yıllarda hemen her ülkede halka açılan şirket sayısında bir azalma yaşansa da bunun
geçici bir dönem olduğunu, küresel piyasalarda başlayan likidite hacminde kontrollü azalışlar
ve faiz oranlarında tedrici artışların önümüzdeki aylarda halka arzları yeniden gündemimize
taşıyacağına inanıyorum.
Küresel piyasalarda yeni bir dönem girdik, bu dönem likiditenin düşük, fon maliyetinin
dünden daha yüksek olacağı, öz kaynağa dayalı finansman araçlarının önem kazanacağı bir
dönem olacaktır.
Bütün şirketlerimizin yeni döneme kendilerini hazırlamaları gerektiğini ifade etmek
isterim. Bizim gibi gelişmekte olan ekonomilerde sadece şirketlerin halka arzı istemesi
yetmemekte arzı karşılayacak kuvvetli bir talebe de ihtiyaç bulunmaktadır.

Bu nedenle halka arzların kalitesini etkileyen önemli faktörlerden birisi de talep yapısıdır.
Hangi şirketin halka açılıp açılmayacağına SPK değil, bu şirketlerin halka arzında
yetkilendirilmiş aracı kuruluşlar ve yatırımcılar kısaca piyasa karar vermelidir. Yeni
SPKanunu’da bu bakış açısıyla hazırlanmıştır.
Gelişmekte olan piyasalarda halka arzların önündeki engellere baktığımızda  düşük
tasarruf oranı, altın, döviz, mevduat gibi geleneksel araçları öncelikleyen yatırım tercihi, düşük finansal okuryazarlık, çok kısa yatırım vadesi ve yetersiz kurumsal yatırımcı talebi sadece bunlardan bir kaçı.
Biz Türkiye olarak son dönemde bu sorunlarımızı aşmak için büyük bir reform yaptık.
Finansal okuryazarlık düzeyimizi artırmaya yönelik çabalarla birlikte Bireysel Emeklilik
Sistemi’ni kurduk. 2013 başından buyana 100 lirayla sisteme girenlere 25 lira devlet katkısı
sağladık. Son 3 yılda 3 milyon vatandaşımız bu sisteme girdi ve toplam 6 milyon katılımcıya
ulaştık, burada biriken tasarruf tutarımız 50 milyar TL’nı toplam kurumsal tasarruflarımız 100
milyar TL’nı aştı.
Bununla da yetinmedik 10 Aralık 2015 tarihinde Sn. Başbakanımızın kamuoyuna açıkladığı 2016 yılı Eylem Planı’nda 79 ve 80. Eylemler, ülkemizde kurumsal yatırımcıların
teşvik edilmesine yönelik önemli hükümler içermektedir.
79. Eylem’de “bireysel emeklilikte otomatik katılım sistemi (auto enrollment)’nin genele
yaygınlaştırılması”, 80. Eylem’de de “sermaye piyasalarında kurumsal yatırımcıların teşvik
edilmesi” yer almaktadır.
Yaptığımız hesaplamalara göre mevcut yapıyla bugünkü ivmeyi sürdürebilmemiz halinde
2023 yılına kadar yatırım fonları ve bireysel emeklilik sistemimizde toplam 150-200 milyar
dolar arasında bir birikime ulaşmamız mümkün gözüküyor. Auto enrollment’unda hayata
geçirilmesi ile birlikte bu rakamlar çok daha yukarılara taşınacaktır.
İnşallah O tarihlerde bugün önümüzde halka arzlarla ilgili sorun diye tartıştığımız pek
çok konu gündemimizden düşmüş olacak.
Şüphesiz her ülkenin kendi dinamikleri ve kendi koşulları var. Bu nedenle tüm piyasalar
için ortak bir reçete bulmak kolay değil ancak başarısızlığı asgariye indirecek ortak değerleri
oluşturmak mümkün.
Önemli olan bu değerleri oluşturmak, farkında olmak ve zincirde yer alan tüm halkaların
bu değerler ekseninde hareket etmesi.
Konuşmama son verirken, konferansın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür
ediyor, sermaye piyasalarımız, ülkemiz ve tüm insanlık için hayırlı olmasını temenni ediyorum."

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (18)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Yiğit erdem 23 Aralık 2015 20:48

    Koskoca boch fren in sermayesi 2.5 milyonlara bizim mahalle deki mutahit bile bu firmadan daha zengin 12 yıldır sermaye aynı halka arz oranı düşük

  • Tokat23 Aralık 2015 15:59

    Tafsiye vı Ağa! Kervansaray a ne gibl tasfiyelerin var? Veya yatirımcının ümüğünü sıkıp sıkıp telindekileri tamamen almak için bin bir tezgahı uygulamaya koyan mübarek operasyoncularına ne gibl tasfiyelerin var! Dünyanın hiç bir borsasında bu kadar tezgah işlemler silsilesine fırsat verilir miydi? SPK nın ismini Tafsiye İşleri Kurumu yapmalı.

  • CEO 23 Aralık 2015 15:45

    Gelmiş işadamları tasfiyelerde bulunuyor! :) Kervansaray da iki yıldır yasalarını işletip bir çağrı yapamayacak kadar aciz adamlar borsayı ve ekonomiyi yönetiyor! Bunlar sadece borsanın dahada çirkefleşip kirlenmesine ekonominin gerilemesine fırsat vermekten başka katkıları olamaz!

  • gökhan23 Aralık 2015 15:39

    Sayın Başakan ne zaman küçük yatırımcı korunur, spk ne zaman patronlar lehine karar vermezse o zaman küçük yatırımcı borsaya girer

  • alper tunga23 Aralık 2015 12:16

    Mevduat faizi yuzde 10. Temettu verified yuzde 10 loan sirket halka arz ederlerse alirim, yoksa avuclarini yalarlar. Gitsin bankadan kredi ceksinler

  • bulent23 Aralık 2015 12:13

    Tahvil ihrac etsin sirketler. Halka acilirsa temettu vermiyorlar, kari dusuk gosteriyorlar

  • tv23 Aralık 2015 11:41

    buşekilde halka arzlarla türkiyenin borsasının ileleyecegini zannetmiyorum durum ortada yeni yatırımcı yok borsaya haktan ilgikalmadı sorunları çözmek için kapalı tahtaların bir an önce açılması lazım bence işe buradan başla sayın başkan

  • çetin ganioğlu23 Aralık 2015 11:09

    sermaye piyasalarını daha seffaf hale getirn kimalpsattıgı görülmezse yabancı türkiyeyi soyar. halka arzları artırmak için borsaya yatırımcı gerekir son halka açtıgınız şirketlerin çogu battı. iyibir sermaye piyasası yapacaksak öncelikli kendi halkınızı ve yatırmcıları korumanız gerekir sevgili baskan

  • gökhan23 Aralık 2015 10:45

    Sayın başkan halk arz olacak diye küçük yatırımcı parasını şirket olmayacak şirketlere yatırıp patronlar biz paramız yiyemiyoruz buyrun siz yiyinmi desinler..

  • MT22 Aralık 2015 21:52

    Bakalım İgdaş'ı kimler hortumlayacak.

  • çakır22 Aralık 2015 21:43

    Sayın başkanımız evet okur yazarlık yanlış yönlendirme evet kap haberlerini okuyupta yatırım yaptım feniş ipek artog

  • Broker22 Aralık 2015 19:53

    Goldaş isimli kara leke temizlenmedikçe herşey boş, 100 SPK başkanı değişse bile, yinede bıyıklıların hisseleri satılamaz.

  • Aracı Kurumları22 Aralık 2015 19:29

    Kapatmayın,Kandil günü günaha girmeyin..

  • emekci22 Aralık 2015 18:12

    Sirketlere yatitirimci nasil soguslenir yol gosteriyor. Madem odemeye niyeti var ceksin krediyi odesin. Kar etmeye gonlu olmayan Sirketlere de halka arz yapmak kaliyor

  • EYYY SAYIN BAŞKAN22 Aralık 2015 17:05

    tahtası kapanan senetler ne zaman açılacak

  • SALİM22 Aralık 2015 16:45

    Sn Ertaş,,kartonsanın sermayesi 2.8 milyon tl,,8 yıldır sermaye artırmıyor,,kayıtlıya geçti,süresini sürekli uzatıyor,bunlara neden bir düzenleme getirmiyorsunuz.

  • ender22 Aralık 2015 16:43

    HALKA ARZLARIN ZORUNLU OLMASINDAN ÇOK,SIĞ ŞİRKETLERİN SERMAYE ARTIRIMLARI ZORUNLU OLMALI Kİ,HALKA AÇIKLIK ARTSIN.

  • ANKARA22 Aralık 2015 16:20

    KERVANSARAY HOLDİNĞ E söz geçiremeyen bir spk.7500 yatırımcı için ne dese boş.