E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
ABD ile Çin arasındaki ticaret görüşmelerinden kimi zaman olumlu kimi zaman da olumsuz haberler gelmeye devam ediyor. Her ne kadar piyasa analistlerinin büyük çoğunluğu ABD ile Çin’in anlaşmaya çok yakın olduğunu öne sürse de Trump’ın görüşmeler devam ederken Çin’den ithal edilen ürünlerin gümrük tarifesini yükseltmesi kafalarda soru işareti yarattı. Çin’in anlaşma konusunda ABD’yi oyaladığı, esas olarak 2020 ABD başkanlık seçimlerine kadar zaman kazanmak istediği de gelen haberler arasında yer alıyor. Obama döneminde Başkan yardımcılığı görevini üstlenmiş Joe Biden’ın adaylığını resmen açıklaması, Pasifik okyanusunun öteki kıyısında olumlu beklentilerin oluşmasına neden oldu. Çin’in tarifler konusunda umutlanmasına neden olan bu gelişmenin en önemli sebebi Biden’ın başkan yardımcısı iken Çin ile kurduğu sıcak temaslar olduğunu eklemek gerekiyor. Biden, Demokrat Parti ön seçimi için adaylığını açıkladıktan sonra Çin ile rakip olmadıkları mesajını verdi. Biden, Warren ve Sanders ile partisinin başkan adaylığı için yarışacak. Anketlere göre en güçlü aday olarak gözüken Biden başkanlık yarışının da gündemini belirleyecek gibi gözüküyor.
Trump’ın sık sık Çin’i tehdit etmesi küresel ticaret hacminin daralacağı beklentisinde olan piyasa katılımcılarını tedirgin etmeye devam ediyor. Yaşlı kıta Avrupa ve Çin’den gelen makroekonomik veriler olumsuz senaryoların gerçekleşme olasılığını arttırıyor. IMF başkanı Christine Lagarde da en son yaptığı açıklamayla küresel ekonominin geleceğini tehdit eden sorunların herkesin yararına olacak şekilde çözümlenmesi gerektiğini düşündüğünü belirtti.
S&P500, Amerikan ekonomisine dair olumlu gelişmelerin de etkisiyle yıl içerisinde lineer görünümünü korumaya devam etti. Endeksin lokomotifi olan şirketlerin açıkladığı bilançolar da ABD hisse senedi piyasasındaki bahar havasının devam etmesi açısından destek oldu. Piyasanın genelinde olumlu bir hava var gibi gözükse de Wall Street’deki piyasa analistlerinin tamamının geleceğe dair olumlu beklentilerinin olduğunu söyleyemeyiz. Piyasa hafızası iyi olan analistler şu andaki konjonktürü 1987 yılına benzetiyorlar. Bilindiği üzere borsa terminolojisine Kara Pazartesi olarak geçen günde Dow endeksi 13 Ekim’deki kapanışından 19 Ekim’deki tekrar açılışına kadar 3’te 1 oranında değer kaybetmişti. Bunun ABD hisse senedi hacmindeki karşılığı 1 Trilyon dolara yakındı. O tarihe kadar ABD Hisse senedi piyasalarında olumlu bir hava vardı, spekülatif hareketlerle endeks aşırı değer kazanmıştı ve piyasalarda bu balonun sürdürülemeyeceği anlaşılınca da satış baskısı geldi. ABD Çin hattında tansiyonun bir türlü düşmemesi, iki tarafın yararına bir şekilde çözülememesi S&P500 endeksindeki yukarı yönlü seyri tersine çevirme ihtimali bulunuyor.
Trump’ın Çin ile ticaret anlaşmasında acele etmeye gerek olmadığını ifade etmesi ve görüşmelerden somut bir sonuç elde edilememesi endeks üzerinde aşağı yönlü bir baskı yarattı. Geçtiğimiz hafta %2’ye yakın değer kaybeden endeks, bu satırların yazıldığı dakikalarda da hareketli ortalamanın altındaki seyrini sürdürmeye devam ediyor.
Avrupa ve Çin’den gelen negatif ekonomik veriler, küresel ticaret hacminin küçüleceği yönündeki senaryoların gerçekleşme ihtimalini güçlendiriyor. Yükselen politik riskler riskli varlıkların üzerinde baskı oluşturuyor. Böyle bir konjonktürde ABD-Çin hattındaki ticaret savaşının şiddetinin artması, hisse senedi piyasalarının ‘’benchmarkı’’ S&P500 endeksindeki kazançların da silinmesine neden olacaktır. Daha da kötüsü, piyasa analistlerinin hazırladığı raporlarda endeksteki %10’luk bir kaybın resesyon korkusunu tetikleyebileceği bununla beraber sert bir satış dalgasına da yol açabileceğinden bahsediliyor. Geçtiğimiz pazartesinden bu yana endeksteki düşüş eğillimi devam ediyor.
Global gelişmelere büyük pencereden bakıldığında ABD ekonomisine dair verilerdeki güçlü seyrin, tersine dönme ihtimali bulunuyor. Piyasalardaki bu tedirgin hava 2008 krizi sırasında Wall Street’te yaşananları ifade etmek için kullanılan ‘’biri omuzuna dokunsa, hemen satmaya başlıyorlar’’ deyimini akıllara getiriyor.
Şirketler, endeksteki yükseliş devam ederken kendi hisselerini piyasadan topladıkları geri alım operasyonları gerçekleştirdiler. Piyasada oluşabilecek bir likidite sıkışıklığı durumunda bu geri alım operasyonları riske girebilir. Bu durum da şirketlerin finansallarında ağır hasara yol açabilir. S&P 500 şirketlerinin dördüncü çeyrekteki geri alımları 223 milyar dolar ile rekor seviyede bulunuyor. Şirketlerin geri alım operasyonlarını ayrı bir risk olgusu olarak değerlendirmek gerekiyor.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (12:24)