E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaEmtia ve Döviz PiyasalarıŞok iddia: Bu rakamlar gerçekçi değil ---

Şok iddia: Bu rakamlar gerçekçi değil

Şok iddia: Bu rakamlar gerçekçi değil
27 Eylül 2013 - 13:35 borsaningundemi.com

Dünya Gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, çok iddialı 2018 dolar kuru hedefini hatırlattı, yeni bir tartışma başlattı

Dolar nereye gidiyor, yılsonu kur ne olur, yılı hangi ortalamayla kapatır, Erdem Başçı’nın 1.92 tahmini tutar mı? Konu, yatırımcı, ithalatçı ve ihracatçının vazgeçilmez gündemi döviz olunca, ekonomi gündemini son dönemde oldukça meşgul eden dolar kurunda yeni bir tartışmayı Dünya Gazetesi yazarı Alaattin Aktaş başlattı. Ekonomi dünyasının ve medyasının ünlü isimlerinden Aktaş, hükümetin 2018 yılı için öngördüğü yıllık ortalama dolar kurunun 1.97 olduğunu hatırlatarak, “Gerçekçi değil” yorumunu yaptı. İşte Alaattin Aktaş’ın o yazısı:
2018 dolar kuru hedefini hatırlayan var mı?
Eminiz vardır da, unutmuş olanlara, özellikle de unutmak isteyenlere hatırlatalım. Onuncu beş yıllık kalkınma planı çerçevesinde 2018 yılı için öngörülen yıllık ortalama dolar kuru 1.97 idi. “İdi” diye vurgulamakta yarar var; çünkü artık böyle bir hedef kalmış mıdır, bilinmez.
Onuncu plan açıklanırken 2013 yılının ortalama dolar kuru 1.83 olarak öngörülmüştü. Yılın ilk dokuz ayı geride kalmak üzere; yılbaşından 25 Eylül’e kadar olan dönemin dolar kuru ortalaması 1.8587. Öyle anlaşılıyor ki, yılı 1.88-1.90 aralığında bir ortalamayla kapatacağız. Bir yanlış anlama olmasın, biz yıl ortalamasından söz ediyoruz. Yılsonu için dile getirilen 1.92’den değil!
Bu yılı, onuncu plan açıklanırken ifade edilen 1.83’lük ortalamayla kapatabilseydik bile ortada çok ama çok iddialı bir hedef vardı. Buna göre, 2018’deki kurun 1.97’de kalması, beş yıldaki artışın yüzde 7.7 olacağı anlamına geliyordu. Bunun karşılığı da, yıllık yüzde 1.5 artıştı. Ama bu dönemdeki TÜFE artışı yıllık bazda yüzde 4.8 olacaktı. Yani TL, her yıl reel olarak yüzde 3’ün üstünde değer kazanacaktı. Tabii, TÜFE artışı yüzde 4.8’de tutulabilirse… TÜFE daha çok artar, kur artışı da yüzde 1.5’te kalırsa, makas daha da açılacaktı.
Aslında bütün bu rakamların gerçekçi olmadığı, gerçekleşmeyeceği biliniyor; biliniyor da dengeler belli ki ancak bu şekilde oluşturulabiliyor. Eğer dolarda her yıl TÜFE artışı kadar, yani yüzde 4.8 artış öngörmüş olsaydık, 2013 ortalamasını 1.83 kabul ettiğimiz takdirde bile 2018’de dolar 2.31’e çıkardı. Bu kura göre 2018’deki GSYH 1 trilyon 97 milyar dolar, kişi başına gelir de 13 bin 650 dolar olurdu.
Oysa doların her yıl yüzde 1.5 olmak üzere beş yılda toplam yüzde 7.7 artarak 2018’de 1.97’de kalacağı varsayımına göre GSYH 1 trilyon 286 milyar dolar olacak, kişi başına gelir de 15 bin 996 dolarla 16 bin dolara dayanacak.
Şimdi elinizi vicdanınıza koyup söyleyin; siz olsanız bu tablonun hangisini “plan” haline getirip açıklamak isterdiniz!
Varsın dolar kuru “biraz” müstehzi ifadelere yol açacak düzeyde belirlenmiş olsun. Kimin umurunda! Hem onuncu beş yıllık kalkınma planına yazılan dolar kuruna kim bakıyor ki; hangi işadamı, hangi grup, hangi holding bu rakama göre bir yol haritası çiziyor ki… O kur, oraya yazılan ve dengelerin “sevimli” görünmesini sağlayan bir rakam yalnızca. Hepsi hepsi o!
Algı ekonomisi
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ağustos ayı sonunda yaptığı açıklamada dolar için yılsonunda 1.92’nin görülmesinin sürpriz olmayacağını söylemiş, kur artışına karşı faizle kesinlikle oynanmayacağını ifade etmiş ve dolar kuru bir ara 2.08’e kadar çıkmıştı. Şimdi dolar 2’nin hemen altında salınıyor. İmdada büyük ölçüde FED’in tahvil alımını azaltmama kararı yetişti, bunu kabul etmek gerekir.
Başçı bu kez sermaye girişlerinde bir artış olursa 2014 yılında doların 1.80’e kadar gerileyebileceğini söyledi. O vurgu önemli tabii ki; “sermaye girişlerinde artış olursa”… Peki 2014’te Türkiye dünyadan sermaye çekme anlamında ayrışabilir mi?
FED mayısta açıkladığı ve uygulamasını eylülün sonrasına bıraktığı kararı iptal etmiş değil. Bu karar günün birinde mutlaka uygulamaya konulacak. Ve bu büyük olasılıkla 2014’te olacak. Türkiye, bir kez daha vurgulayalım, 2014’te Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimini yapacak. Bu seçim siyasi çalkantılar yaşanmasına yol açabilecek. Böyle bir ortamda Türkiye dünyadan ne olacak da olumlu anlamda ayrışacak ve sermaye çekebilecek ve kur 1.80’e kadar gerileyebilecek.
Başa dönersek, 2013’ü 1.88-1.90 aralığında kapatma olasılığımızın çok güçlü göründüğü ortada. 2014’te TL’nin değer kazanması da zor gibi, koşullar onu gösteriyor. Sonraki dönemde TL reel olarak değer kazanacak ve 2018 ortalaması 1.97’ye gelecek! Bunun bizim bilmediğimiz bir formülü, bir yöntemi varsa, öğretecek olanlara minnettar kalırız.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (2)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • :)28 Eylül 2013 11:19

    konuşmaya deymez bir tartışma... herkes herşeyi biliyor... gereksiz konular, gundem saptırma işte...üretmeyen ulke devaluasyona girer, zengın ve fakir arasındakı fart artıyor.. gsmh artıyo denıyo... gelir azalıyor yeşil kartlı sayısı gariban azaılıyor emeklılık yaşı artıyor sağlık harcaması neden artıyor?? bunları bütün düşününce terse donmesi gerekliki dolar DÜŞECEK DİYE SENARYOLARA CİDDEN BAKARLIM... yoksa possvefoss

  • Borsacı28 Eylül 2013 01:05

    Oradaki dolar rakamı hedef değil tahmin. Malsef kamuoyunu yanıltmaya müsait bir yorum yapmış. Şirketlerin hepsi bütçelerinde dolar tahmini kullanır. %+-5normaldir. Doların yarın ne olacağını bilen milyarder olur, 2-3 sene sonrasına sadece tahmin yapılır. Bu rakamları alt alta yazmak için malasef gereklidir.