Banka, banka dışı finansal kuruluşlar ve şirketler kesiminin yılın ilk 8 ayındaki toplam özel sektör tahvil ihraç tutarı 46.4 milyar TL'ye ulaştı. Yılın ilk 8 aylık döneminde, şirketler kesiminin tahvil ihraçlarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 50 büyüdüğü ve toplam tutar içinde payının yüzde 4'ten yüzde 6'ya çıktığı dikkat çekiyor. Dünya'nın haberine göre, geçen yılın aynı döneminde 1.7 milyar TL'lik tahvil ihracına imza atan şirketler kesimi bu yıl 2.6 milyar TL'lik tahvil ihracı yaptı.
Geçtiğimiz yıl, faizlerdeki düşüş, devletin borçlanma piyasasında varlığını azaltması ve alternatif finansman kaynaklarına göre rekabetçi fiyatlar yakalanabilmesi nedeniyle rekor kıran özel sektör tahvil ihraçları, yılın ilk 8 ayında yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen devam ediyor. Geçtiğimiz yıla göre bir nebze frene basılsa da özellikle şirketler tarafındaki hareketlilik sürüyor. Analistler, 2015 yılı içerisindeki seçim, Suriye gerginliği, FED’in faiz artırımı belirsizliği ve faizlerdeki yüzde 11’i aşan yükselişe rağmen yılın ilk 8 ayında yapılan 46 milyar lira olarak gerçekleşen tahvil ihracını olumlu olarak değerlendiriyor. Bu yıl sonunda 65- 70 milyar lira arasında toplam ihraç yapılması bekleniyor.
Şirket tahvil ihraçları geçen seneyi aşabilir Özel sektör TL tahvil/bono piyasasında ağustos ayı itibarıyla 46 milyar TL’nin üzerinde ihraç gerçekleşirken ihraçların daha çok yılın ilk 4 ayında yoğunlaştığını ve seçim öncesinden başlayarak yaz döneminde yavaşladığı gözlemleniyor. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde 47,7 milyar TL, 2014 yılı sonunda ise 72 milyar TL ihraç gerçekleşmişti. Tahvil piyasasında dikkat çekici olan ise şirket tahvillerinde yakalanan ivme. Geçen sene aynı dönemde 1,7 milyar TL seviyesinde olan ihraçların bu sene ağustos ayı itibariyle 2,6 milyar TL’yi geçtiğini görülüyor. 2011 yılında 35,8 milyar TL, 2012 yılında 48,4 milyar TL, 2013 yılında 45,6 milyar TL bankalar dahil özel sektör tahvil ihracı yapılmıştı.
Ünü & Co Borç Sermaye Piyasaları ve Danışmanlık Bölümü Yönetici Direktörü Ayşe Akkın, şirketlerin fırsat pencerelerini değerlendirdiğini ve ihraçların gerçekleştiğini, halihazırda üzerinde çalışılan birçok sayıda ihracın da sene sonundan önce piyasaya gelmesini beklediklerini söyledi. Akkın, “Piyasalar izin verdiği takdirde şirket tahvillerinin geçen sene gerçekleşen tutarları yakalayıp hatta aşabileceğini öngörüyoruz. Bizim de ÜNLÜ & Co olarak 6 ihracı sene sonundan önce piyasaya getirmek üzere çalışmalarımız devam etmektedir. Üzerinde çalıştığımız ihraçlar arasında, uygun şartların sağlanması durumunda piyasaya çıkmayı planladığımız Aksa Enerji’nin ihracı da bulunmaktadır” diye konuştu.
Akkın, Türkiye’de seçim ve akabindeki dönemde yavaşlayan tahvil piyasası dinamiklerine küresel piyasalardaki dalgalanmaların da eklenmesi ile aslında halen büyümekte ve likit olan yatırımcıların daha seçici davranmaya başladığını ve daha yüksek getiriler beklediklerini belirtti. Akkın, sözlerine şöyle devam etti: “Yatırımcılar fonlarını değerlendirirken yaptıkları değer analizinde tahvil getirisini alternatif yatırım enstrümanları ile karşılaştırmaktadırlar. Bu bağlamda yatırımcıların getiri beklentisinde en önemli etkenlerden biri mevduat oranları olurken, ihraççılar için ise alternatif fonlama ve banka kredilerinin maliyetleri olmaktadır. Faiz seviyelerinin gelişimi nasıl olursa olsun, şirketlerin yatırımlarını ertelemeye itecek seviyelere ulaşmadığı sürece ve bankaların mevduat toplama ve kredi sağlama oranları arasındaki manalı bir fark olduğu olduğu sürece tahvil piyasası büyümeye devam edecektir. TL tahvil/bono piyasasında Türkiye’de faaliyet gösteren şirketler için her geçen gün daha da fazla vazgeçilmez fonlama kaynaklarından biri olarak yerini almaktadır. Özellikle gelirleri TL cinsi olan şirketler için finansman portföylerinde olması gereken önemli fonlama kaynaklarından biridir. Şirketler bilgilendikçe bu büyümenin hızla devam edeceğini öngörüyoruz.”
Likidite arttıkça piyasa derinliği de artacak Akkın, tahvil piyasasının gelişimini etkileyecek önemli bir faktörün de ikinci el piyasasındaki likidite olduğunu belirterek, “Yatırımcılar ihtiyaç duyduklarında sahip oldukları tahvilleri nakde döndürebilecekleri konusunda kendilerini rahat hissettikleri ölçüde giderek artan tutarlarda bu enstrümana yönelecek, bunun sonucundaysa piyasa daha da derinleşerek olumlu bir geri besleme döngüsü oluşturacaktır” diye konuştu.
İhraçlar yavaşlayabilir İş Yatırım Araştırma Analisti Uğursel Önder Hardy, özel sektör tahvil (ÖST) ihraçlarında toplam tutara bakıldığında geçen seneye paralel bir yıl yaşandığını belirterek, “Seçimler ve Fed faiz artışının yaklaşma olasılığı gibi belirsizliklerin olduğu ve risk primlerinin yükseldiği bir ortamda, ilk 8 ayda hem ÖST ihraçları hem de ek getiriler (spread) geçen senenin biraz üzerinde seyretti” diye konuştu. Yılın geri kalanında, faizlerdeki artış ve seçim sürecine girilme belirsizliklerin arttığı bir dönemde, ÖST ihraçlarının yavaşlayabileceğini dile getiren Hardy, sözlerine şöyle devam etti: “Ancak bu seneyi de 65-66 milyar TL toplam ihraç miktarıyla kapatacağımızı düşünüyorum. Faizlerdeki yükseliş olumlu değil, zira borçlanma maliyetlerini artırıyor. Dolayısıyla bu ortamda şirketler tahvil ihracına daha temkinli yaklaşabilir. Ancak buna paralel banka kredi faizleri de artıyor. Banka kredilerine alternatif olarak, şirket tahvili ihraç etmek teminat gerektirmediği ve sermaye piyasalarında bulunmak için iyi bir fırsat olmasından ötürü tercih edilmeye devam ediliyor. ÖST’lerde likiditenin sınırlı kalması en önemli sıkıntılardan biri. İhraç sonrası, pay piyasasına nazaran çok daha az sayıda işlem geçiyor ÖST tahvil piyasasında. Bazen günlerce işlem geçmeyen kıymetler var. Bu bağlamda likiditeyi artırıcı önlemler önemli. İş Yatırım olarak biz büyük ihraççılardan biri olarak, likidite sorununu düzenli kotasyon vererek çözmeye çalışıyoruz.”
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.