Bu yılın ilk 4 aylık döneminde özel sektör tahvil ihraçları piyasasında şirketler daha çekimser kaldı. Belli bir yatırımcı tabanı oluşan piyasayı ise bankalar doldurdu. Tahvil piyasası faizlerin düşmesiyle şirketler için son yıllarda önemli bir finansman penceresi haline gelmişti. Dünya'nın haberine göre, geçen yıl şirketler 1.4 milyar TL’lik tahvil ihracı yaparken bu yıl sadece 476 milyon TL’lik işlem yapılabildi. Finans sektörü de dahil edildiğinde toplam ihraç geçen yılın ilk 4 ayında 17.1 milyar TL düzeyinde olurken rakam bu yılın aynı döneminde 17.7 milyar TL’yi işaret etti. 2013 yılının tamamında ise 51.9 milyar TL’lik toplam tahvil ihracına imza atılmıştı. 2013 yılının ilk 4 ayında yapılan ihraçların yüzde 85’i bankalardan, yüzde 8’i şirketlerden, yüzde 7’si de banka dışı finans şirketlerinden geldi. Bu yılın ilk 4 ayında ise bankaların payı yüzde 89’a, şirketlerin payı ise yüzde 3’e indi. Tahvil ihracı yapan şirketlerin sayısı da 12'den 4'e düştü.
Analistler şirket tahvil ihraçlarında yaşanan azalışı birkaç nedene dayandırıyor. Bunlardan ilki hiç kuşkusuz ihraççı şirket açısından bakıldığında artan maliyetler. Yatırımcı tarafından bakıldığında ise artan getiri talebi. Analistler ayrıca yatırımcının ekonomik konjonktüründe daha önemli hale getirdiği ‘seçici’ davranma refl eksinin tahvil ihraçlarında çok daha fazla bir şekilde ön plana çıktığını belirtiyorlar.
Bir dönem sadece bazı tüketici finansman şirketlerinin ve belli başlı firmaların ihraçlarının görüldüğü özel sektör tahvil piyasasında her geçen yıl hem ihraççı şirketler hem de ihraç edilen tutarlar büyürken Ekim 2010’dan itibaren Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) verdiği izinle mevduat bankaları da piyasanın aktif bir oyuncusu haline geldi.
2013 yılında özellikle yılın ilk yarısında faiz maliyetlerindeki düşüş şirketlere banka kredisi dışında farklı bir borçlanma penceresi açılırken yatırımcının da ilgisi 51.9 milyar TL’lik ihraçla rekor getirdi. Fakat Fed’in likidite azatlım sinyali, ardından Fed’in faiz artırabileceği endişeleri, yavaşlayan bir ekonomi ve alınan tedbirler derken ‘yatırımın’ finansman aracı tahvil piyasasında işler şirketler açısından sönükleşti.
Geçen yılın sadece ilk 4 ayında Limak, Erdemir, Başkent Elektrik gibi yaklaşık 10 şirket ihraççı olarak yatırımcıların karşısına çıkarken bu yıl aynı dönemde Akfen Holding, The House Cafe, Altınyıldız ve İş GYO piyasadaydı. Analistler toplamda bakıldığında bu senenin ilk 4 ayında 17.7 milyar TL’lik ihraç gerçekleştiğini ve geçen sene rakamın 17.1 milyar TL olduğuna değinerek toplamda bir azalma olmadığını çünkü bankaların itfası gelen tahvillerini çevirdiğini anlattılar.
Risk iştahı azaldı ekonomi yavaşladı Yılın geri kalanı için net bir resim çizmenin şimdilik zor olduğunu kaydeden analistlere göre bankaların ağırlığı sürecek. Seçim gibi belirsizlik süreçlerinin de şirketler açısından bakıldığında ihraçları maliyet kıskacına soktuğuna işaret eden analistler “Bazı şirketler için yatırımda tahvil ihraçlarının maliyet açısından banka kredisine göre avantajı da olacaktır” yorumunu yaptılar.
Geçen seneye göre şirket tahvil ihraçlarında bir azalma olduğunu bunun en önemli nedeninin de aralık ayından bu yana risk iştahının azalması ve ekonominin yavaşlama sinyalleri vermesi olduğunu kaydeden İş Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Uğursel Önder, “Faizlerin yükseldiği ve TL’nin değer kaybının görüldüğü ortamda şirketler daha çekimser davrandı. Geçen seneki ilk dört aya göre ihraç maliyetlerinde ciddi bir artış var. Faizlerdeki artış ve spreadlerde geçen seneye göre 200-300 baz puan genişleme gözleniyor” bilgisini verdi.
ÜNLÜ & Co Borç Finansmanı ve Danışmanlık Bölümü Yönetici Direktörü Ayşe Akkın da hem küresel piyasalarda hem de Türkiye’de geçen yıl mayıs ve eylül aylarında yaşanan kırılımlarla TL tahvil piyasasında ihraçların azaldığını ve faizin yükseldiğine işaret etti. 2013 yılının ilk 4 ayında ulaşılan rakamların senenin son 4 ayına gelindiğinde yarı yarıya düştüğüne de vurgu yapan Akkın, “Azalan hacimle beraber yatırımcıların getiri beklentilerinde de artış olduğunu gördük, 2013’ün başından sonuna yaklaşık 100 baz puanlık bir beklenti artışı olduğunu söyleyebiliriz” yorumunu yaptı.
Müşteriler çok seçici getiri talebi yüksek İş Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Uğursel Önder, ihraçların arz ve talep koşulları ile şirketlerin finansman ihtiyacına bağlı olduğunun da unutulmaması gerektiğine değinerek, “Şirketlerin finansman ihtiyaçlarında bir azalış olmadı. Ancak risk iştahının bozulmasıyla, müşteriler daha seçici davranıyor. Sadece yüksek spread ve yüksek getiri vermek yetmiyor, aynı zamanda ihraççı şirketin de kredi riskinin kabul edilebilir bir seviyede olması gerekiyor. Dolayısıyla müşteriler tahvil talebinde daha seçici. Yükselen faizler ve yüksek kur ortamında daha dayanıklı şirketleri tercih ediyorlar ancak yüksek getiriler de istiyorlar. Arz tarafında ise bunu sağlamak her zaman kolay değil” dedi.
ÜNLÜ & Co Borç Finansmanı ve Danışmanlık Bölümü Yönetici Direktörü Ayşe Akkın da “Mart sonundan sonra da gördüğümüz gibi piyasaların istikrar kazandığı dönemlerde şirketlerin fırsat pencerelerini değerlendirdiği ve ihraçların gerçekleştiğini görüyoruz. Küresel ve yerel gelişmelerle şekillenerek 2014’te de piyasa derinleşmesinin devam edeceğini öngörüyoruz. Bu büyümeyi destekleyen en önemli faktörler de ek getiri arayan ve yatırımlarını çeşitlendirmek isteyen kurumsal yatırımcılar ile mevduattan alternatif enstrümanlara dönme eğilimi gösteren yatırımcıların risk iştahı ve talebi olmaktadır” yorumunu da yaptı.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.