Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, koalisyonun Türkiye’yi geriye götüreceğini ve kazanımların kaybedileceğini belirterek, tek başına iktidarın ise ülkeyi uçuracağını söyledi.
Sabahları erken kalktığını ve spor yaptığını öğrendiğimiz Şimşek ile 06.00’da buluşup, 06.30’da Gaziantep’te Tenis oynadık. Şimşek, seçim çalışmaları nedeniyle çocuklarından da uzak kalmış. Her fırsatta telefondan görüntülü onlarla konuşuyor. Buna aynı günde iki kez şahit olduk. Tenis oynarken birden bire duran Şimşek, telefonundan çocuklarına öpücükler gönderiyor. Aynı karşılığı onlardan da görünce yüzü gülüyor. Şimşek, Milliyet’e şunları anlattı:
“7 Haziran sonrasında sistemdeki tıkanıklığın, istikrarsızlığın Türkiye’ye, Gaziantep’e maliyeti biraz daha ön plana çıkmış gibi. Gittiğimiz fabrikalarda, esnafta, gençler arasında ben bu hassasiyeti görüyorum.
Bir kahvede oturdum, gençler kendileri gelip, ‘7 Haziran sonrasındaki sıkıntıların farkındayız’ dedi. 7 Haziran’a göre gerek terörün tekrar hortlaması gerekse piyasalardaki dalgalanmalar gerek ekonomideki belirsizlikler bir çok kesimi istikrarın Türkiye açısından öneminin daha iyi takdir edilmesine vesile olmuş gibi.
Gaziantep açısından bakarsak Ak Parti’de bir toparlanma söz konusu. Partimize daha büyük teveccüh söz konusu. Muhtemelen resim Türkiye çapında da çok farklı değildir diye düşünüyorum. İstikrar açısından Ak Parti’ye yönelim Türkiye ölçeğinde de söz konusudur diye düşünüyorum.”
Koalisyon sorun olur Bir süredir ‘Türkiye’de koalisyon olursa daha iyi olur’ türünde argümanlar dile getirildiğini hatırlatan Şimşek, “Buna katılmak çok zor. Türkiye’nin 70’li, 90’lı yıllardaki deneyimi var. Her türlü kombinasyon denenmiş. Genelde koalisyonların ömrü uzun olmuyor. Koalisyonlarda Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu ciddi reformlar yapılamıyor. Koalisyon üyeleri genelde hep bir sonraki aşamayı düşünüyorlar. Tek başına bir parti iktidarda olduğu zaman bir reform programı uygulayabiliyor” dedi.
Türkiye’nin uzun süre reform yapmadan ve mali disiplini riske atacak bir yapıyla gidemeyeceğini söyleyen Şimşek, şunları dile getirdi:
“Koalisyonların özelliği şu... Bütün taraflar bir sonraki seçimi düşündüğü için reform yapamıyorlar. Ama olmayan imkânları vatandaşa nasıl dağıtırız yarışı içine giriyorlar. O disiplini korumak da imkânsız hale geliyor. Başarı için sihirli formül siyasi istikrar, güçlü hükümet, reform ve refah artışı. Kriz denklemi ise zayıf hükümet, günü birlik hesap yapan koalisyon hükümeti, reform yapılamaması, eldeki kazanımların kaybedilmesi.”
‘Terörü istismar ettiler’ Batıda uzlaşma kültürü olduğunu dile getiren Şimşek, “Koalisyonlarda reformlar yapılıyor. Bizde koalisyon ve uzlaşma kültürü yok. Mesela terör. Terör, Ak Parti döneminde çıkmadı. Bunun üzeriden siyasi partiler istismar yapıyor. Partinin biri başlıyor devleti suçlamaya. MHP, batıda Kürt meselesi ve terör üzerinden istismar siyaseti yürütüyor. HDP’de doğu ve güneydoğuda terörü arkasına alarak Kürt meselesi üzerinden istismar ediyor. Etnik milliyetçilik siyaseti yapıyor. Böyle olunca oturup memleket meselesi konusunda uzlaşma zemini daralıyor” dedi.
Günübirlik siyaset Çözüm için elini taşın altına koymanın, uzlaşma kültürü gerektirdiğini hatırlatan Şimşek, şunları söyledi:
“Bu, koalisyonlarda başarı ile başarısızlık arasında ince bir çizgidir. Bizde ellerini taşın altına koymuyorlar. Hepsi günübirlik siyaset yaptılar. Biri, ‘vatandaş bana muhalefet görevi verdi’ dedi. Oysa öyle bir şey yok. Yani seçime giderken vaatlerde bulunmuşsun. Peki muhalefette bu vaatleri nasıl yerine getireceksin. İktidarın bir parçası olman lazım ki bu vaatlerini yerine getiresin. Şimdi yok ben bu Oyunu oynamıyorum diyor. Bir diğeri zaten sırtımı PYD’de dayıyorum diyor. Onunla bir oyun kurgulanması imkânı ortadan kalkıyor.”
‘Kimya tutmuyorsa kriz yaşanır’ Mehmet Şimşek, “Herkes ‘CHP ile bir koalisyon geniş tabanlı bir koalisyon olur’ diyor. Eğer kimya tutmuyorsa parti disiplini çok güçlü değilse mini mini bir sürü kriz ve gerilimler yaşanır. Partiler arasında uyum yoksa ve parti disiplini çok çok güçlü değilse o zaman bir süre sonra herkes ayrı telden bildiğini okumaya başlıyor. Ondan sonra da ufak gerilimler ve krizler sonrasında partiler ‘bu ne zaman bozulacak’ diyor. Gardını alıp bekliyor” dedi.
Kapsamlı reform Türkiye’nin ‘orta üst’ gelir sınıfında olduğunu hatırlatan Şimşek şöyle devam etti:
“Şimdi reformla ikincil nesil reformlarla Türkiye’yi yüksek gelir grubuna atlatmayı düşünüyoruz. Koalisyon olursa sorunlara çözüm üretemeyeceği için reform yapma kabiliyeti düşük olduğu için Türkiye’nin sorunları büyüyecek. Bunun üzerine bir de küresel tehditler ve riskler var. Bu Türkiye’nin bugüne kadar elde ettiği kazanımları da koruyamamasını, hatta ciddi sıkıntılarla karşılaşma riskini beraberinde getiriyor. Ak Parti’nin çok güçlü ve kapsamlı bir reform paketi ile yol haritası var. Türkiye’nin üst lige çıkması ancak reformla olur. Bu reformu yapabilecek tek parti biziz. Tek başına AK Parti Türkiye’yi tekrar yüksek büyüme patikasına oturtur ve uçurur.”
‘Şokların merkezindeyiz’ Türkiye’nin şu anda bütün şokların merkezinde olduğunu dile getiren Şimşek şunları söyledi:
“Rusya, Ortadoğu ve AB’deki gelişmeler bizi olumsuz etkiliyor. Türkiye yüzde 3 büyüyecek. Latin Amerika ülkeleri büyümede bu sene yüzde 0.3 küçülecekler. Büyüme yok. Tek başına iktidarda başarı değil diyorlar. Ama yüzde 3’te büyüme büyük başarı. Bir yıl içinde 932 bin vatandaşımıza iş imkânı bulmuşuz. Siyasi istikrar, güçlü hükümetin reform yapma kapasitesi çok daha yüksektir. Reform yaparsanız sorun çözersiniz. Güven geliyor, kredibilite artıyor. Tek başına iktidar Türkiye’de hep başarı getirmiştir. Aksi ise sorun çözmede başarısızlık getirmiş, sorunları büyütmüştür.”
SEÇİM SONRASI ZAM VAR MI? Gelir vergisi reformuyla vergiyi tabana yayarak gelir artırmayı öngördüklerini söyleyen Şimşek, “Bazı imtiyazları kaldırarak... Bugün bir futbolcu ne kadar para aldığına bakılmaksızın yüzde 15 gelir vergisi veriyor. Bunun benzeri imtiyazlar ve istisnalar var. Maktu vergilerin enflasyonla güncellenmesi dışında şu anda gündemimizde vergi oranındaki artış veya yeni bir vergi hususunda herhangi bir çalışmamız yok” dedi.
Vaatler sınırlı 7 Haziran öncesi muhalefetin popülizmini eleştirdiğini hatırlatan Şimşek, şunları söyledi:
“Bizim bütün vaatlerimizin toplam maliyeti 19.3 milyar lira. Yarısından fazlası istihdamı ve yatırımı artırmak. Toplamı milli gelirin yüzde 1’i. 2015’te biz yüzde yüzde 0.5 açık öngörüyorduk, milli gelire oran olarak. Bu sene açığımız sıfır olacak. Yani genel devlet açığının milli gelire oranı 2015’te sıfır olacak. Öngördüğümüzden çok daha güçlü bir performans. Onun da esas sebebi vergi gelirlerinde öngördüğümüzden iyi performans. Bizim bütün vaatlerimizin net etkisi yüzde 1. Bu vaatlerin sonraki yıllardaki bütçeye etkisi son derece sınırlı olacak. Mali disiplin noktasındaki duruşunu olumsuz etkilemeyecek. Bizim vaatlerimiz onlarınkinin onda biri kadar. ‘Maliye Bakanı söz vermişti, bize oy versin’ söylemleri var. 7 Haziran öncesindeki duruşumuzu ben şahıs olarak devam ettiriyorum. Bizim vaatlerin dozu son derece sınırlı. Vaatlerimiz çok somut, net, uygulanabilir ve gerçekçi.”
Milliyet
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.