E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaSermaye piyasalarında algı değişir mi---

Sermaye piyasalarında algı değişir mi

Sermaye piyasalarında algı değişir mi
03 Temmuz 2019 - 11:40 borsaningundemi.com

Sermaye piyasalarında bilgi ve bilinç eksikliği giderilirse yatırımcı güveni oluşur mu?

Sermaye piyasaları gerek yatırımcı sayısı, gerek enstrüman çeşitliliği gerekse yatırımcı ilgisi ile dip seviyelerde. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Başkanı Dr. Alp Keler, Sermaye Piyasasında Gündem dergisinin haziran sayısında, sektörün en önemli sorunlarından birinin, bilgi ve bilinç eksikliğinden kaynaklanan güven sorunu olduğunu dile getiriyor. Keler, ‘Yatırımcıların sahip olduğu yanlış algıları orta vadede dönüştürmeye yönelik halkla ilişkiler faaliyetleri, eğitim ve algı yönetimi çalışmaları yapacağımız bir dönem olacak.

Sektörün bilinirliğini üst düzeye çıkarmak amaçlı, teması paydaşlarca belirlenecek farkındalık kampanyaları ile her zaman desteklediğimiz sosyal sorumluluk projelerimiz yoğunluk kazanacak.” dedi. Sektörde faaliyet yürüten aktörlerin değerlendirmeleri oldukça önemli. Peki, ama gerçekten de bilgi ve bilinç eksikliği giderildiğinde güven tesis edilip sermaye piyasalarına yönelim artar mı?

Sermaye piyasalarının gelişmesi elbette beraberinde piyasaya likidite sağlar. Risk türlerinin farklılaşması ise piyasayı canlandırırken tasarruf artışına da katkı sağlayacaktır. Ancak sermaye piyasalarının 2000 yılından bu yana gelişim kaydetmekten ziyade var olma savaşı verdiği görülüyor. Bu konuda atılan tüm adımlar ise sadece niyet olarak kalmakta, eyleme geçme noktasında ise oldukça zayıf olduğu gözlenmekte. Bunun ana kaynağı ise kur, faiz ve altın fiyatlarındaki hareketler ve yatırımcı güveni.

Sermaye piyasalarının gelişmesi için her şeyden önce yatırımcılar nezdinde önemli bir alternatif oluşturduğunu gözlemleyebilmek gerekir. Ancak gelişmelere baktığımızda bir alternatif oluşturmada zorlandığını, yatırımcıların ağırlıklı olarak güvenli limanlara birikimlerini yönlendirdikleri görülüyor. Gösterge faizin yüzde 21,36 olduğu bir ortamda yatırımcıların riskli olarak değerlendirdikleri sermaye piyasaları ürünlerine yönelmeleri zor görünüyor.

Son yıllardaki yatırımcı davranışlarına bakıldığında hisse senedi elde tutma sürelerinin de oldukça düştüğünü görüyoruz. Gelinen noktada yabancı yatırımcının ortalama elde tutma süresi 142 gün. Bu rakam 2017 yılında 217 gündü. Yabancıların elde tutma süresini azaltmasına rağmen yine de yerlilerin hayli üzerinde olduğunu not etmek gerekiyor. Hâlihazırda yerli yatırımcının elde tutma süresi ortalama 35 günde kalmakta.

Sermaye piyasalarındaki aşırı dalgalanmalar ve yatırımcılara istikrarlı bir getiri vadetmemesi, yatırımcının uzak durmasının en büyük nedeni olarak göze çarpıyor. Faiz ve kurda gerileme yaşanarak yatırımcı güveninin artması, risk alma olasılığını da artıracaktır. Yatırım yapılabilir ülke notunun olmadığı, kredi risk priminin 432’lerde seyrettiği bir ortamda yatırımcıların bilgilenmesi ve bilinçlenmesi sermaye piyasalarının gelişimi için gerekli fakat yeterli değildir. Yatırımcının borsaya yönelmesine olanak tanıyacak en önemli gösterge ise kredi risk primindeki gerileme, faiz ve döviz kurlarındaki düşüş olacaktır. (Zeynep Aktaş/Fortune Türkiye Dergisi)

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)