Temmuz ayı tamamlanırken son yedi aydaki yatırım araçlarının getirileri hiç de arzu edilen bir tablo çizmiyor. Döviz ve dövize bağlı yatırım enstrümanları yılın ilk yedi ayında kazandırırken, gösterge faizi, mevduat ve reponun getirisi oldukça sınırlı kaldı. Parasını mevduata yatıranlar yedi ayda sadece yüzde 3.95 getiri elde ederken diğer yatırım araçları kaybettirdi.
BIST 100 Endeksi mayıs ayında tarihi zirvesini görse de şimdilerde yılbaşındaki seviyesinin altında bulunuyor. Altın yatırımcısı ise Kasım 2012’den bu yana kaybetmeye devam ediyor.Haziran ayında altın 1.185 dolar/ons’u test ettikten sonra gelen tepki alımları ile birlikte tekrar yükseldi. Cuma kapanışını 1.325 dolar/ons seviyesinden gerçeklestirse de ocak ayının ilk günü işlem gördüğü 1.690 dolar/ons seviyesinin çok uzaklarında bulunuyor.
UZMANLAR UYARIYOR Uzmanlar ise ısrarla “yumurtaları aynı sepete koymayın!” diyerek yatırımcıları uyarıyor. Uzun süre yatırımcısına ciddi bir getiri sağlamayan dövizin, yılın ilk yarısında sağlamış olduğu yüzde 7.26’lık getiri bu uyarının ne denli haklı olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Dövizi yatırım aracı statüsünden dahi çıkarılması gerektiği yönünde düşüncelerin dile getirildiği bir dönemde en fazla kazandıran yatırım aracının döviz olması, oluşturulan portföydeki çeşitliliğin önemini bir kez daha gösteriyor. Zira çeşitlendirilen portföy, riski azaltırken dalgalanmalara karşı koruyucu bir nitelik de kazandırmakta.
DENGEYİ KORUMALI Öte yandan düşen enstrümanların olduğu dönemlerde çıkan diğer yatırım enstrümanları portföydeki dengeyi korumakta. Meseleye bu çerçeveden bakıldığında yılın ilk yarısındaki gelişmeler yatırımlarını sadece borsaya yapanlar açısından zarar olarak gelişirken döviz ya da döviz enstrümanlarına yatırım yapanlar kazandı. Yatırımlarını tek tip olmaktan ziyade çeşitlendirenler ise riski dağıtmaları nedeniyle yükselişlerde olduğu kadar düşüşlerde de belli bir dengeyi yakalamasını bildi.
Çeşitlilik nedeniyle piyasalardaki aşırı dalgalanmalar portföye belli oranlarda yansırken risk unsuru da belli seviyede kalmakta. Kuşkusuz yatırımları profesyonel mantıkla yürütmeye çalışanlar çıkışta olduğu kadar düşüşlerde de kazanma yönlü manevralar yapma imkanlarına sahip bulunuyorlar. Bu hareketlerin en fazla görüldüğü pazar ise hiç kuşkusuz hisse senetleri pazarı.
Örneğin geçtiğimiz nisan ayında 13.11 seviyesinde olan fiyat/kazanç oranının şimdilerde 11.66’ya gerilemiş olması oldukça anlamlı. Söz konusu veriye göre nisan ayında hisseler, ortalama karlarının 13 katına satılırken şimdilerde daha ucuza yani 11 katına satılmakta. Öngörüde bulunabilen ve hızlı hareket etmesini bilen bu farkı kâra dönüştürmesini de başarabilmekte.
BİR AYDA EN FAZLA DEĞER KAZANAN HİSSE SENETLERİ Son bir ayda BIST 100 Endeksi içinde olup da yüzde 10’un üzerinde değer kazanan 12 hisse bulunuyor. Bunlar içerisinde İpek Enerji yüzde 25.16 ile en fazla değer kazanan hisse olarak öne çıkarken, Koza Altın yüzde 21.08 ile ikinci sırada yer aldı. Koza Altın özellikle altında meydana gelen düşüşe paralel olarak yılın ilk altı ayında ciddi bir düşüş yaşmasının ardından temmuz ayındaki çıkışı ile kayıplarını bir nebze kapatmaya çalıştı.
PETROL FAALİYETLERİ İpek Enerji ise Koza-1 petrol arama kuyusundaki sondaj faaliyetlerinde doğalgaz bulduğuna dair yapmış olduğu açıklaması çıkışının devamında etkili oldu. Şirket açıklamasında 4 bin 50 metrede yüksek kaliteli petrole rastladığını ancak ekonomik getirisinin limitli olduğunu belirtti. Bununla birlikte üretimin artırılması ve ekonomik miktara ulaşabilmesi için çalışmaların sürdüğü belirtildi.
Üçüncü sırada yer alan Alkim Kimya ise temmuz ayında yüzde 16.51 oranında değer kazandı. İlk çeyrek bilançosunda satış gelirlerini yüzde 10.6 oranında artıran Alkim Kimya’nin aynı dönemdeki kârı ise yüzde 24.7 arttı. Bununla birlikte şirketin yakın zamanlı yapmış olduğu herhangi bir açıklaması bulunmadığı gibi son çıkışla ilgili kamuyla paylaşılmayan bir gelişmenin olmadığı dile getirildi. Temmuz ayında yüzde 10’un üzerinde yükselen diğer firmalar, Gübre Fabrikaları, ParkMadencilik, Fort Oto, Migros, THY, Banvit, Teknosa, Tekstilbank ve BIM oldu.
BİST NEGATİF AYRIŞTI BIST 100 Endeksi geçtiğimiz hafta her gün düşüş yaşayarak haftayı yüzde 4 kayıp ile kapattı.Merkez Bankası’nın faiz koridorunun üst bandını yükseltmesi ve ileride de yeni ayarlamalara gidebileceği yönündeki beklenti, başta banka olmak üzere hisseler üzerinde baskı oluşmasına neden oldu. Bu nedenle hafta başından bu yana Borsa İstanbul gelişmekte olan piyasalardan ayrışarak geriledi. Aynı sürede Gelişmekte Olan Ülkeler Endeksi MSCI EM ise yüzde 0.5 yükseldi.
Genel olarak likiditenin gelişmekte olan ülke piyasalarından çekildiği net bir şekilde gözleniyor. Borsa İstanbul’da yabancıların ağırlıklı olarak pozisyon aldığı sektör bankacılık olunca İstanbul Borsası’nda da düşüş asıl etkisini bankalarda gösterdi. Bankacılık sektörüne ait hisselerin likiditesinin ve hacminin yüksek olması yabancı yatırıcıyı özellikle bu hisselerde kümelendiriyor.
BIST Banka Endeksi 17 Mayıs günü en yüksek seviyesi olan 200.307’yi görürken geçtiğimiz cuma kapanışı itibariyle gördüğü değer 134.312 oldu. Arada geçen sürede banka endeksi ağırlıklı olarak yabancıların gösterdiği satışın ardından yüzde 33’e varan oranda değer yitirdi.
BANKALAR GERİLİYOR Yabancıların 1 puanlık satışına karşılık banka endeksi yaklaşık 10 bin puan düştü. Yabancı payı geçen yıl haziranda en düşük yüzde 61.59’u gördü. Bu seviyeyi destek olarak kabul edersek yaklaşık 1.5-2 puan daha yabancı paylarında düşüş söz konusu olabilir. Böylesi bir durumda banka endeksinin gerilemesi şaşırtıcı olmaz. Banka endeksindeki gerileme yansımasını BIST 100’de de gösterecektir. Bankalarla başlayıp genele yayın satışlar, BIST 1Endeksi’nin 72 binli seviyelere gelmesine neden oldu. 100 haftalık yani 2 yıllık ortalama 71.000’de bulunuyor.
Endeks bu seviyelere geldiğinde yukarı doğru tepki veriyor. Bu nedenle 71.000-70.000 seviyeleri önemli destek seviyeleri olarak göze çarpıyor. Yukarı doğru yükselişlerde ise hedef direnç olarak 75.000 ve 77.000 seviyeleri izlenecek.
YABANCININ ÇIKIŞI SÜRÜYOR Borsada yabancıların payı 2013 yılında en yüksek seviyesine yüzde 66.41 ile mayısta ulaştı. Bu oran ile 17 Mayıs günü tepe noktasını gören yabancı payları, sonrasında kademeli olarak gerilemeye başladı. Özellikle Gezi protestolarının ardından düşüşün ısrarlı bir şekilde devam ettiği gözleniyor. Temmuzun ilk yarısında satışlarda belli bir durulma var. Ancak temmuzun ikinci yarısından sonra tekrar gelen satış baskısı ile yabancı paylarında düşüşün yaşanacağı hissediliyor.
Yabancıların borsadaki payı 25 Temmuz itibariyle yüzde 63.17. Bu oran bir yıl önceki seviyelere denk gelmekte. Verilere baktığımızda BIST 100 Endeksinde düşüşün yaşandığı 17 Mayıs-25 Temmuz tarihleri arasında yabancı saklamasında da yüzde 3.15’lik bir gerileme gözleniyor. Kuşkusuz yabancı payının düşmesinde yabancı bankalarından gelen değerlendirmelerin etkisi bulunuyor. (ZEYNEP AKTAŞ – MİLLİYET)
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.