Seçimlerdeki belirsizliğe rağmen Wall Street neden yükseldi?

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Wall Street borsaları ABD seçimlerinde kesin bir sonuç çıkmamasına rağmen keskin bir yükseliş yakaladı. Financial Times yazarı Katie Martin konuyla ilgili yazdığı makalesinde yatırımcıların siyasi olaylar karşısında aldıkları kararların çok kötü olduğunu belirtiyor. Martin’e göre bunun en yakın örneği ABD seçimleriydi ve yatırımcılar yine tabloyu yanlış okudu. Martin Perşembe günü kaleme aldığı makalesinde şu ifadelere yer veriyor:

Seçimden önce Demokrat başkan adayı Joe Biden ve Senato'ya aday olan Demokratlar için büyük bir galibiyet öneren anketlerin etkisine kapılan pek çok kişi "reflasyon ticaretine" girişti. Bu ticaret mali harcamaların büyük bir savurganlıkla enflasyonu yükselteceği ve hem devlet tahvillerinin hem de doların zayıflatacağı iddiası anlamına geliyor.

Bunun yerine, başkanlık yarışı perşembe günü yakın bir rekabetle sürüyor ve ABD Senato’unun Cumhuriyetçilerin kontrolü kalması muhtemel.

Mavi dalga ticaretinin suya düşmesi 10 yıllık ABD Hazinesi tahvillerinin mart ayından bu yana en büyük ralliyi yapmasına ve ABD hükümet tahvillerinde neredeyse 20 yıldır herhangi bir seçimden sonraki en güçlü rallinin oluşmasına neden oldu.

Suçlamalar da başladı. Deutsche Bank Stratejisti Jim Reid bu durumu, “tarihin en kötü kamuoyu yoklaması performansı” olarak tanımladı. Fransız yatırım şirketi Carmignac'ın Stratejik Yatırım Komitesi Üyesi Didier Saint-Georges, anketörlere güvenen meslektaşlarının "sistemlerine ciddi bir şekilde gözden geçirmeleri" gerektiğini söyledi.

Burada makul bir nokta var: Eğer politikacılar dahi yapamıyorsa, piyasa katılımcıları siyasi olayları nasıl okumaya çalışabilirler?

Yatırımcılar, Brexit referandumunun 2016'da geleceğini göremede başarısız oldu ve o dönemde sterlinde tarihi bir çöküş meydana geldi. Aynı yıl, Donald Trump için başkanlık zaferini öngöremediler. Hisse senetleri büyük kurumlar vergisi indirimi gündeminde neler olacağını kilitlenmeden önce kısa fakat çirkin bir düşüş geçirdi.

Öyleyse anketlere inanmak ve mavi dalga ticaretine balıklama dalmak aptalca mıydı?

Birçok yatırımcı içinse bu böyle görünmedi. Seçimlere yönelik sallantılı bir durum olsa da yatırımcılar bunu biliyordu. Reflasyon ticareti inşa edildi ve ardından yok oldu. Ancak yatırımcılar buna çok fazla bel bağlamadı.

JPMorgan Chase, Hazine piyasası yatırımlarının ortalamanın üzerinde seviyelere çıktığına işaret etti. Yine de para piyasaları ABD faiz oranlarına ilişkin yükseliş beklentilerini, birinci olarak 2023 yılının sonuna kadar ve ikinci olarak takip eden senenin sonuna kadar değiştirdiler. Bankadan yapılan açıklamada John Normand, “Yatırımcıların mali politika ve enflasyon görünümünde bir rejim değişikliği için önceden konumlandırılmış olduğunu söylemek zor olacaktır” dedi. Benzeri bir şekilde değerinin altında kalan, döngüsel ve Asya hisse senetleri gibi mavi dalga hisse senetleri tercihlerindeki değişim genellikle “güçlü bir bağlılık görmek için çok düşük seviyede” kalmıştı.

Yanlış deflasyon yatırımının portföylere verdiği zarar en büyük ihtimal mütevazı seviyelerde. Öyleyse şu anda hem başkanlık hem de Kongre seçimleri yatırımları için izlenmesi gereken ihtiyatlı yol kesin sonuçları beklemek olacaktır. Bazı yatırımcılar tam da bunu yapıyor. Robeco'nun Hisse Senetleri Küresel Başkanı Fabiana Fedeli oylamanın hemen ardından Çarşamba günü yaptığı açıklamada, "Bu ortamda sonucun ticaretini yapmak mantıklı değil" dedi.

Ancak mavi dalga ne kadar hızlı duvara çarptıysa yeni bir anlatı da aynı hızla oluştu: Demokrat başkan ve bölünmüş Kongre bir şekilde ideal bir sonuca, Hollanda bankası ING’nin deyimiyle “çapraz varlıklar için en etkin hale” dönüştü.

Özellikle ABD hisse senetleri çarşamba günü fırladı. Nasdaq 100 yüzde 4,4 değer kazanarak Nisan ayından bu yana en büyük rallisini elde etti. Bu arada daha geniş kapsamlı S&P 500 Endeksi perşembe günü, başkanlık seçimlerinden sonra elde edilen en büyük ilk gün kazancına yüzde 2 daha ekledi.

Çok kısa bir süre önce en çok duyulan söz bölünmüş veya tartışmalı seçim sonuçlarının piyasalar için korkunç olacağı yönündeydi.

Şimdiyse Trump, sonuç kesinleşmeden önce bile sonuca itiraz etme tehditlerini savuruyor ve başkanla ve Senato arasındaki bölünme muhtemel görünüyor. Ancak alelacele ortaya çıkan yeni anlatı, bölünmüş hükümetlerin daha az müdahaleci olduğunu, Amerikan şirketlerinin vergi artışları ve düzenlemeleri serbest bırakmaya daha az istekli olduklarını ve yine de Biden'ın galip gelmesi durumunda, mali desteğe devam etmeye istekli olduğunu söylüyor.

Bu ticaretin riski belki de reflasyon ticaretinde da büyük gözüküyor. Ekonomiyi desteklemek için acil bir hükümet tepkisi gerektiren bir salgının arasındayken, siyasi çıkmaz abartılmış olabilir.

Buna ek olarak, Eğer Trump Beyaz Saray'dan çıkmak üzereyse, görevdeki son haftalarında borsaları yükseltme yeteneğini koruyacaktır. UBS Küresel Servet Danışmanlığı Baş Ekonomisti Paul Donovan, “Ticaret politikası başkanın asıl odak noktası ve hakimiyeti altına girmiş durumda” dedi.

Seçim gecesine ilişkin geniş kabul gören algının aksine yatırımcılar ABD seçim gecesini iyi yönetti. Asıl garip olansa sonuçlara ilişkin çok fazla sevincin olması.

New York borsası düşüşle açıldı

Wall Street seçimi erken kutluyor

Dolar seçim sonrası riskli varlıklar karşısında zemin kaybetti

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.