​Seçimi birinci turda kazanacağız

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, cumhurbaşkanı seçimine ilişkin, "İstatistikler gösteriyor ki Allah'ın izniyle yüzde 54-55'ler civarında birinci turda bunu kazanacağız ama oy oranı o kadar yüksek olmalı ki bütün dünya Türkiye'nin verdiği kararı ayakta alkışlamalı" dedi.

Arınç, AK Parti Elazığ İl Başkanlığı'nın bir tesiste düzenlediği "Vefa iftarı''nda, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen Torba Kanun Tasarısı'na değinerek, zorlu bir çalışma yaptıklarını, muhalefetin kendilerini çok üzdüğünü söyledi.

Muhalefetin 70 milyonun beklediği kanunun çıkmasına engel olmaya çalıştığını dile getiren Arınç, "Buradan da size şikayet etmiş olayım ama mübarek gecedir, hadi bu gece hürmetine de affedelim, yeter ki inatları kırılsın, bu kadar üzülmekle kalalım" diye konuştu.

Muhalefetin bu kanunu engellemesinin nedeninin AK Parti'yi üzmek olduğunu aktaran Arınç, "Akıllarınca, 'meydanlara çıkmasınlar, cumhurbaşkanlığı seçiminde çalışmasınlar' diye kumpas kurmak istiyorlar. Allah'ın izniyle bunların hiçbiri sökmez. Yanlış yapıyorlar, umarım yanlışlarından da vazgeçerler. İş inada binerse biz sabırlıyız. 311 milletvekili bayramdan sonra tekrar Meclise gider Allah'ın izniyle milletin beklediği bu kanunu çıkarırız. Bizimle hiç kimse yarışamaz. Güçlü bir hükümetimiz ve güçlü bir grubumuz var. 12 yıldan beri bu ülkeyi yönetiyoruz. Bu işlerin sonunda mahcup olurlar, mahcup olmalarını da istemeyiz" ifadesini kullandı.

Başbakan Yardımcısı Arınç, 3 Kasım 2002'de çıktıkları kutlu yolculukta milletin her zaman kendilerine destek verdiğine işaret ederek, 2002'de 11 milyon 500 bin, 2007'de 16 milyon 500 bin, 2011'de 21 milyon 500 bin oy aldıklarını ve hep yukarıya doğru bir grafik izlediklerini aktardı.

AK Parti iktidarları döneminde yapılan hizmetleri anlatan Arınç, şunları söyledi:

"Millet bize verdi, biz de millete fazlasıyla vermeye çalıştık. Bu, lütuf değil, bizim görevimiz. 'Ama eskiden hükümetler böyle değildi canım.' İşte öyle olmadığı için hepsi yıkıldı gitti. Bugün Mesut Yılmaz'ı hatırlayan var mı? Keşke isim söylemeseydim. Bir başkasını hatırlayan var mı? Hangisinin partisi kaldı. Tabelası bile gitmiş partiler, geçmişte iktidar kuruyorlardı. 3 partili, 4 partili, 5 partili. Bir tanesinin ismi ANASOL-D, öbürünün ANASOL-M, kuzu gibi meliyorlar. 3 parti içeriden, 4'üncü parti dışarıdan destek veriyor, al sana bir koalisyon. Biz geldiğimizde 3 partili koalisyonda tam 38 bakanlık vardı. Herkes kırmızı plaka için hükümette görev alıyordu. Çimento sanayinden görevli devlet bakanları vardı. Emlakbank falan bakanın, Yapı Kredi filan bakanın, Ziraat filan bakanın. O bakanlar da o bankayla iş yapan aynı zamanda iş adamlarıydı. Ziraat Bankası'ndan sorumlu olan bakan, Ziraat Bankası'na 454 milyon lira borcu olan bakandı. Hani hala hayatta olan eski bir büyüğümüz var ya 'aile fotoğrafım' diye gösterdiği fotoğrafta onlardan bir tanesini görmek mümkündü. Çok şükür, biz nereden nereye geldik. 38'i hemen 24'e indirdik."

Çok sıkıntı çektiklerini ama dimdik ayakta durduklarını belirten Arınç, siyasette 40. yılını doldurduğunu dile getirerek, "Rahmetli Erbakan hoca Milli Nizam Partisi'ni kurduğunda gittim yanında çalıştım. Siyasetteki stajım Erbakan hocanın yanında oldu. Sonra da 30 sene yanından ayrılmadım" dedi.

Ya Allah, sabır dedik
Siyasette zor seneler geçirdiklerini anlatan Bakan Bülent Arınç, şöyle konuştu:

"Eşimle beraber cumhurbaşkanını uğurlamaya gittiğimizde dünyamızı başımıza yıktılar. 'Nasıl olur da Meclis Başkanının başı örtülü eşi, cumhurbaşkanını uğurlamaya gelir.' Nereye gitmişiz? Havalanına. Ne yapıyoruz? Elimizde çiçek hanımefendiyi uğurlamaya çalışıyoruz. Peki ne varmış bunda? Orası kamusal alanmış. Nasıl olur da kamusal alana başörtülü bir kadın girermiş, Meclis Başkanının eşi olsa bile. Mücadele ettik, sabrettik. Dağa falan da çıkmadık, elimize silah almadık. Ya Allah, sabır dedik. Bu ülkeye de demokrasi gelecek, ayrımcılık ortadan kalkacak, insanlar birbirlerine kötü gözle bakmayacaklar. Artık üniversitelerde, kamuda, mecliste, belediyelerde özgürlük olacak. 'Başörtüsünü inancı gereği taşıyan herkese her bulunduğu yerde özgürce yaşama hakkı olacak' demiştik. Allah nasip etti."

Arınç, Türkiye'nin hizmete susamışlığını AK Parti iktidarlarının giderdiğini dile getirerek, başkalarının hayal bile edemediği şeyleri yaptıklarını vurguladı.

Bunlar 3 ay bu ülkeyi yönetemezler
AK Parti'nin bugün, yarın, öbür gün yoluna devam edeceğini belirten Arınç, şöyle devam etti:

"Keşke bizden daha iyi ülkeye hizmet edecek birileri olsa da onlar iktidara gelse ama inanın yok kardeşler. Biz gittiğimiz zaman bu ülkeyi 3 gün idare edebilecek, bu hizmetleri devam ettirebilecek başka bir hükümet modeli, partisi görmüyorum. Benim tecrübeme lütfen güvenin, 40 senedir bu işin içindeyim. Her partiyi tanıdım, yakinen biliyorum. Bugünkü genel başkanlarıyla milletvekili gruplarıyla bunlar 3 ay bu ülkeyi yönetemezler. Para bulamazlar, maaş ödeyemezler, yatırımlardan vazgeçerler, biz buluyoruz. Allah verdikçe veriyor bize. Samimiyiz de onun için, gayret ediyoruz, ter döküyoruz. Günde 2 saat uyumayan bir Başbakanımız var. Millete hizmet etmek için hayatını feda etmiş. Onlar rahatlarından vazgeçiyorlar mı? Çok konuşan bir Grup Başkanvekili var. Ramazan'ın içinde Bodrum'da birasını içerken fotoğrafını çektiler. Adam Bodrum'da deniz kenarında. Biz neredeyiz? Elazığ'da vefa iftarında. Biz Anadolu'dayız, Meclis'te çalışıyoruz. Allah bize verecek tabi sana mı verecek? Sen işlemedik rezale bırakma, biz 76 milyon için hayatımızı feda edeceğiz. Allah hizmet edenle rezalet çıkarını bir arada tutmaz. Bizim kalmamız lazım, kalmamız milletimizin birliğine bağlı."

Cumhurbaşkanlığı seçimleri
Bu beraberliği cumhurbaşkanlığı seçiminde en güçlü şekilde göstermeleri gerektiğini aktaran Bakan Arınç, şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanı seçimlerinde diğer adayları herkes tanıdı, bildi. Bir aday var onu sadece 76 milyon değil, dünya biliyor, takdir ediyor. Cesaretinden, başarısından, insanlığından özellikle İslam aleminin meselelerine gösterdiği duyarlılıktan dolayı Recep Tayyip Erdoğan'ı, beğense de beğenmese de bütün dünya tanıyor. Böyle bir insan 12 yıllık Başbakanlıktan sonra, her sayfasını başarılarla süsledikten, Türkiye'yi demokratikleştirdikten sonra cumhurbaşkanlığına aday olmuş. Bize düşen vefa borcumuzu ödemektir. Nedir vefa borcumuz? Sen bunu hak ettin, yüzde yüz hak ettin. Başkası yüzde 1 bile hak edemiyor ama sen yüzde 100 hak ettin. Bu insana, bu hizmetlerinin karşılığında Türk milletinin ve devletinin başı olma imkanı verirsen Allah bu işten razı olur. Türkiye bundan çok kazanır ve bütün dünyada çok da dirayetli, itibarlı ve prestijli olur. "

Bütün partilerin tabanından Erdoğan'a oy geleceğini düşündüğünü dile getiren Arınç, "İstatistikler gösteriyor ki Allah'ın izniyle yüzde 54-55'ler civarında birinci turda bunu kazanacağız ama oy oranı o kadar yüksek olmalı ki bütün dünya Türkiye'nin verdiği  kararı ayakta alkışlamalı" dedi.

Bakan Arınç, daha sonra Harput Ulu Camii'de teravih namazını kıldı.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.