E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündem"Şanına yakışır hale getireceğiz"---

"Şanına yakışır hale getireceğiz"

Şanına yakışır hale getireceğiz
07 Ağustos 2017 - 17:32 borsaningundemi.com

Ayder Yaylası'nın kentsel dönüşümle şanına yakışır hale getireceğini de açıklayan Erdoğan "Anlık kazançlar uğruna güzelliklerimizin tahribine izin vermeyeceğiz" uyarısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Rize İl Danışma Meclisi toplantısında konuşuyor. Yerel mimariye vurgu yapan ve Ayder yaylasında dönüşüm sinyali veren Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

Ülkemizin her meselesinde olduğu gibi Rizemize yapılan yatırımları çok yakından takip ediyoruz. Takip etmezseniz, temeller atılıp öylece kalır. Yıllarca öyle olmadı mı? Ama biz 15 sene önce geldiğimizde ne dedik, "Bizim attığımız temeller yerinde kalmayacak, yükselecek ve ben temel atmaya değil açılışlara geleceğim" dedim Güneysu'daki özellikle akademisyenlerimizin kalacakları lojmanların ne durumda olduğunu yerini görelim istedim. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'ne akademisyenlerin gelmeyişi, "Acaba nerede kalacağım, çocuklarım nerede okuyacak, Anadolu lisesi var mı vs. Bütün akademisyenlerin derdi bu". Biz bunları da düşünmek zorundaydık. Yaklaşık 160 daireli orada yerel mimariyle orada bu konutlar hamdolsun yapılıyor. Bu konutların yapımıyla birlikte de sorunu büyük ölçüde çözmüş olacağız. Ardından Rize-Artvin Havalimanı inşaatını yerinde inceleyelim istedik. Çalışmaların hızla özellikle taşocağından taşların getirilmesi, bu havalimanının farklı bir özelliği olacak. Ülkemizin Ordu-Giresun'dan sonra deniz üzerine inşa edilen ikinci havalimanı olacak.Havaalanımız inşaat tekniği açısından dünyanın bir numarası olacak.

OVİT TÜNELİ'Nİ ÇOK KISA SÜREDE HİZMETE AÇACAĞIZ

Oradan Ovit Tüneli'ne geçtik. Baktık ki çok fazla bir şey inşallah kalmadı. Kısa bir zaman sonra Ovit Tüneli'nin açılışını hep birlikte yaşayacağız. Ülkemizin her meselesinde olduğu gibi Rizemize yapılan yatırımları çok yakından takip ediyoruz. Takip etmezseniz, temeller atılıp öylece kalır. Yıllarca öyle olmadı mı? Ama biz 15 sene önce geldiğimizde ne dedik, "Bizim attığımız temeller yerinde kalmayacak, yükselecek ve ben temel atmaya değil açılışlara geleceğim" dedim. Karadeniz'in eğitim, sağlık, ulaşım, enerjiye kadar her alandaki yatırımlarımızda adeta tüm dünyada yeniden keşfedilen bir yer haline geldiğini görüyoruz. Bunlar yeterli değil; çünkü Karadeniz'i çok daha farklı kılacağız. Şu anda onun da gayreti içeresindeyiz. Meyveler yavaş yavaş toplanmaya başladı.

İNŞALLAH 2 MİLYON YOLCU KAPASİTESİYLE BİTİRECEĞİZ

Üniversitemiz dünya markası haline dönüşme yolunda ilerliyor. Eğitimde çok önemli gelişmeler yaşanıyor. Sağlıkta hamdolsun il merkezleri ve ilçelerimizde her türlü altyapı büyük ölçüde tamamlanmış durumda. Karayolu yatırımlarında ciddi mesafe alındı. Bölünmüş yollar ve tüneller sayesinde konforlu ve kesintisiz bir yolculuk artık mümkün hale geliyor. Havayolu ulaşımı sorununu da inşallah fazla değil 2 milyon yolcu kapasitesiyle kısa zamanda bitireceğiz. Karadenizimizin yaylaları, köyleri, kıyıları Arap kardeşlerimiz başta olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerinden gelen ziyaretçilerle adeta dolup taşıyor. İnşaat sektörü de pekçok sektörün sürükleyicisi ve lokomotivi durumunda. Yeşili mutlaka korumalıyız.

ÖYLE 4 TANE KAZIK ÜSTÜNE DİK BİNAYI SEL ALSIN GÖTÜRSÜN

Şu yapılaşmayı yaparken, ana baba ocağımızı yaparken dedik ki, yerel mimariyle yapalım. Bununla kalmadık, devlete ait yaptığımız inşaatları, okulları vs. onları da yerel mimariyle yapalım dedik. Benim vatandaşım da yerel mimariyle yapsın istedik. Şimdi 480 lojmanı yerel mimariyle yapıyoruz ki, oraya gelenler diyecekler ki, "Hakikaten Rize'nin mimarisi bambaşkaymış" Bu lafla olmaz. Eseri göstereceksiniz. Şimdi biz bunu gösteriyoruz. İnanıyorum ki, bunlar görüldükçe benim vatandaşım da "Benim de niye böyle bir evim olmasın" diyecek ve buna göre yapacak. Öyle 4 tane kazık üstüne dik binayı, ondan sonra sel alsın getirsin! Olmaz! Ondan sonra devlet suçlu! Devlet niye suçlu olsun, suçlu sensun!

AYDER'İ İNŞALLAH ŞANINA YAKIŞIR BİR HALE GETİRECEĞİZ

Şu andaki Ayder, bizim temsilcimiz olamaz. Allah'ın bize verdiği Ayder bambaşka! Yahu biz Ayder'i kirlettik, rezil ettik. Başkan öyle değil mi? Burayı inşallah, buralar üzerinde devlet olarak da özellikle duracağız ve Ayder'i bu yapılanmayla değil; kentsel dönüşüm, değişimle inşallah, hakikaten şanına yakışır bir hale getireceğiz. Aynı değişim, dönüşümü de Uzungöl'de yapmamız lazım. Bunlar çekim alanı. Bunu yaptığımızda buraya gelip gidenlerin sayısı çok ama çok fazla olur. Fakat henüz Rize'de bizim doğru dürüst otelimiz yok. Buralara gelenler nasıl kaçacağım diye düşünüyor. Bazı arkadaşlarımızı teşvik ediyoruz. Bunlar otel olayına girmeleri halinde Rize biraz rahatlayacak. Bunu bir an önce yapmamız lazım. Bir taraftan milletvekillerimiz bir taraftan biz sıkıştıracağız. Rize inşallah turist çekecek.

MİSAFİRLERİMİZİN GÖNLÜNÜ KIRACAK HAREKETLERDEN KAÇININ

Anlık kazançlar uğruna güzelliklerimizin tahribine asla müsaade etmemiliyiz. Misafirlerimizin gönüllerini kıracak hal ve hareketlere meyledilmemeli. Ben bu konuda hemşehrilerime güveniyorum. Gençler bu meselede ilgili mercilere ve hatta şahsıma bilgi vererek sahip çıkmanızı istiyorum.

2019'a çok daha büyük bir gayretle girmemiz lazım. Öyleyse şimdiden kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Bu vesileyle bir kez daha tüm kardeşlerime teveccühleri için, ülkemizin geleceğine sahip çıktıkları için teşekkür ediyorum. Bu halkoylamasıyla birlikte yönetim sisteminde çıta yükseldi Biz 2 Kasım'daki seçimleri yüzde 34,4'le iktidara gelmiştik. Yeni sistemde başarı çıtası yüzde 50+1 oldu. İşimiz kolay değil. Siz zoru Allah'ın izniyle kolay kılacaksınız. Türkiye'nin karşıya bulunduğu sorunların üstesinden bu sistemle çıkılabileceğine inandığımız için bu sistemi getirdik.

TEŞKİLATLARIMIZDA KAPSAMLI BİR DEĞİŞİKLİK YAPMAMIZ ŞART

Başarı çıtasını yüzde 50'nin üzerine çıkartmaya ihtiyacımız yoktu. Biz kendimiz için değil ülkemiz için doğru olanı yaptık. Mart 2019 mahalli idareler seçimlerinde çok iyi bir netice almamız gerekiyor ki, 2019 Kasım'ındaki inşallah parlamento ve başkanlık sisteminde çok daha güçlü kılalım. Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri için önümüze psikolojik bir bariyer çıkarılabilir. Asıl imtihanımız 2019 seçimleri olacak. Yüzde 50'nin üzerinde oy almanın ne kadar zor olduğunu referandumda ve bir önceki seçimlerinde gördük. Bu tablo AK Parti olarak 2019'a çok sıkı bir şekilde hazırlanmamız gerektiğini söylüyor. Teşkilatlarımızdaki metal yorgunluğunu çeşitli defalar gündeme getirdim. Teşkilatlarımızda kapsamlı bir değişim yapmak durumundayız. Genel başkan olarak bu konuda kararlıyım.

BUNLARIN HEPSİ GEREKLİ AMA YETERLİ OLAN GÖNÜLLERİ KAZANMAK

Milletimizin bizden beklentilerini karşılayabilecek donanıma sahip arkadaşlarımızla yolumuza devam ediyoruz. Belde seçimlerinden başladık, şimdi ilçe ve il seçimleri var. Koltuklara getireceğimiz arkadaşlarımızın isimleri değil, o isimlerin halkla iletişimi nasıl? Aslolan bu. Dün il teşkilatımızla daraltılmış toplantıda ifade ettim. Şimdi devleti biz yönetiyoruz. Hükümetimiz, ben de Cumhurbaşkanı olarak elele bir gayretin içindeyiz. Ancak bir şeyi unutmayalım. İstediğimiz kadar yol, havalimanları yapalım. Enerjide rekor kıralım. Eğitim, sağlık, adalet, eğitimde bu yatırımları Cumhuriyet tarihinde hiçbir iktidar yapmadı. Peki yeterli mi? Bunların hepsi gerekli ama yeterli olan gönülleri kazanmak.

BEN BAKANIM, BEN BAŞKANIM ÖYLE OLMAZ...

Ben teşkilatımın, siz değerli elemanlarını gönül erleri olarak, akıncılar olarak görüyorum. Sizleri selamlıyorum. Siz elektrik vereceksiniz, elektrik alacaksınız. Gerek bakanlarımız, belediye başkanlarımız, belediye meclis üyelerimiz, yanından havasından geçilmiyorsa yandık. Ben bakanım, yanından geçilmiyorsa yandık. Ya mütevazi ol, mütevazi. Tevazu ehli olacağız.

Türkiye'nin adeta yeni bir kurtuluş savaşı verdiği dönemdeyiz. Hiçbir gaflete, ihanete tahammül edemeyiz. İhanet edenleri görüyoruz. Tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet olanları gördük, değil mi? Pensilvanya'da. Gerisinden gelenler de kaçıp gidiyorlar. Bir kısmı cezaevlerinde, bir kısmı kaçmış vaziyette. Bunlar, FETÖ terör örgütü, bir diğeri de PKK terör örgütü. Bir diğeri de DEAŞ. İşimiz öyle kolay değil. Biz bu güzel milletimizi yanımıza alacağız. Biz gücümüzü önce Hakk'tan sonra halktan alacağız.

Hizmet edecek motivasyonu kalmamış, bencillik batağında çırpınan defolu kişilerle zorlu mücadeleyi yürütemeyiz. Hiçbir kardeşimize de "sen kenarda dur" diyemeyiz. Bu kapı şu anda görev mahallinde olanlara ait bir kapı değildir. Kapımız hep açık olacak, çünkü bu kapı gönül kapısıdır. Gönül kapısı gönü koymaya gelmez. Burada çok hassas olacağız. Teşkilatlarımızda başlatacağımız değişimi sıkı tutmak zorundayız. Şu bakanın, bu milletvekilinin, filanca yapının, falanca grubun değil. Davanın adamı olması şart.

Davası olmayan, bulunluğu yerde milletimizin tamamını kucaklayamayan hiç kimse AK Parti'de yöneticilik yapamaz. Tüm arkadaşlarımdan bu vasıflara uygun kadroların oluşturulması için katkı sunmalarını rica ediyorum. Esasen bu şekilde AK Parti'ye yapılan kötülük, tüm Türkiye'ye yapılmış bir kötülüktür.

"PARTİMİZİN KURULUŞUNDA EMEĞİ GEÇEN TÜM KARDEŞLERİMİZE VEFA BORCUMUZUN OLDUĞUNA İNANIYORUM"

Ben partimizin kuruluşunda emeği geçen tüm kardeşlerime vefa borcumuzun olduğuna inanıyorum. Bu kardeşlerimizle şu andaki kardolarımızın irtibatı devam etmelidir. Onlarla beraber yolculuğa devam etmeliyiz. Bu inceliği bir kenara koymayacağız. Bunun üzerinde hassas duracağız. Her bir arkadaşımdan kongre süreçlerindeki adımlarını bu gerçekler üzerinde atmasını bekliyorum. Sahada birbirleri ile mücadele ediyor gözüken terör örgütlerinin Türkiye söz konusu olduğunda işbirliği ile hareket etmeleri gerçek niyetlerinin ne olduğunu gösteriyor.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Ne demeli07 Ağustos 2017 23:15

    Attığınız temeller yerinde durmayacak ve her yer beton yığını olacak.Saçma sapan HES projeleri ile dere yatakları kuruyacak.