Saldırgan da davacı oldu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na TBMM’de saldıran Orhan Övet, ‘ev hapsi’ olarak belirlenen adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Ancak daha önce işlediği başka suçlardan dolayı uygulanan denetimli serbestlik hakkını ihlal eden Övet, kalan 9 aylık cezasını tamamlamak üzere cezaevine gönderildi. Okan Konuralp ve Mesut Hasan Benli'nin Hürriyet'teki haberine göre Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ndeki sorgusunda, “Kimseden talimat almadım, Başbakan ve hükümet aleyhine konuşmalarından rahatsız olduğum için bu eylemi yaptım” diyen Övet’e burada herhangi bir partiye üye olup olmadığı sorulmadı.

Bu soru savcılıkta yöneltilince Övet, Ak Parti üyesi olmasına rağmen “Herhangi bir üyeliğim yok” yanıtı verdi. Emniyet’teki sorgunun ‘gelişigüzel’ yapıldığını savunan CHP yönetimi ise özellikle Övet’in olay öncesi ve olay günü kimlerle görüştüğüne ilişkin sorular yöneltilmemesine tepki gösterdi.

DARP RAPORU ALDI

Övet’in Emniyet’teki ifadesi sürerken, polisler şüphelinin evinde arama yaparak, annesinin, babasının ve arkadaşlarının ifadelerine başvurdu. Sürdürülen soruşturma kapsamında Övet’in herhangi bir örgüt ile bağlantısı olup olmadığı araştırıldı. Emniyet’e götürülmeden sağlık raporunun yanı sıra darp edildiğine dair de rapor alan Övet, Emniyet’teki ifadesinde ise özetle şunları söyledi:

AÇIK KAYNAKLARDAN ÖĞRENDİM

- 8 Nisan 2014 günü saat 08.45 sıralarında eşime ‘Ankara’ya gideceğim’ diyerek ikâmetimden çıktım. Saat 09.00 sıralarında Hasanoğlan ilçesinden özel halk otobüsüne bindim. Saat 09.45 sıralarında Altındağ Belediyesi’nin önünde indim. 10.45 sıralarında TBMM’ye geldim. Meclis’e Dikmen Kapısı’ndan, CHP grup toplantısına katılacağımı belirterek giriş yaptım. Her hafta salı günleri halka açık grup toplantısının olduğunu açık kaynaklardan ve kendisini CHP’li olarak bildiğim bir yakınımdan öğrendim.

GÖRÜŞLERİNİ BEĞENMEDİĞİM İÇİN

- Kemal Kılıçdaroğlu’nun görüşlerini beğenmediğim, Başbakan ve hükümet aleyhinde yapmış olduğu açıklamaların ülke menfaatlerine ters düştüğünü düşündüğüm için bu eylemi gerçekleştirdim. Herhangi bir kişi/ kişilerden veya örgütten talimat almadım. Ayrıca hiçbir örgüt ile ilişki ve irtibatım yoktur.

4 GÜN ÖNCE ESRAR KULLANDIM

- Eylemi gerçekleştirdiğim 8 Nisan 2014 günü herhangi bir alkol, uyarıcı ve uyuşturucu madde almadım. En son 4 gün önce esrar kullandım. Daha önce de esrar ilgili tedavi görmüştüm. Kullanmış olduğum esrarı 4 gün önce Ankara, Yenidoğan Sakkalar güzergâhında herhangi bir ücret vermeden, orada bulunan gençlerden aldım. Durumumun sıkışık olduğunu söyledim ve onlar da bana yardımcı olmak adına bir kullanımlık (Bir Fişek) esrar verdiler.

- Bana sorulan sorular hakkında hiçbir baskı ve tesir altında kalmadan ifademi verdim. Polisler tarafından yakalanıp, ellerim ters kelepçelenip, araca götürüldüğüm sırada önce TBMM içerisinde bulunan bayan kuaförüne götürüldüm. Bu esnada ismini bilmediğim simaen tanıdığım 2 CHP milletvekili geldi. Olayla ilgili ‘Niye yaptın? Seni kim gönderdi?’ gibi sorular sorduktan sonra milletvekillerinden birisi bana 2 tokat attı. Bunun üzerine polisler benim tanınmamam için ve görüntü alınmasını engellemek amacıyla montumla yüzümü kapatarak oradan çıkartıp Meclis’in kapalı otoparkına götürdüler.

- Otoparkta kalabalık bir grubun ortasında kaldım, bana vurmaya başladılar. Sonrasında beni polisler doblo tipi bir araca bindirip oradan uzaklaştırdılar. Meclis Lojman Kapısı diye tabir edilen yere geldik ve başka bir ekip arabasına bindirilerek Emniyet’e geldim. Beni darp eden kişi/ kişilerin tespit edilmesi halinde, şahıslardan davacı ve şikâyetçiyim.

İNFAZI YANDI

Orhan Övet, Emniyet’teki sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi. Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu savcılarından Sadık Bayındır’a ifade veren Övet’e herhangi bir parti üyeliği bulunup bulunmadığı soruldu. Övet, bir partiyle bağlantısı olmadığını iddia etti. Savcı Bayındır, Övet’e Alperen Ocakları’yla bağlantısı olup olmadığını da sordu. Övet, “Herhangi bir bağlantım yok ama bazen bir arkadaşımı görmek için ocağa gidiyordum” dedi. Yaklaşık 1 saatlik sorgunun ardından Savcı Bayındır, Övet’i ‘adli kontrol kararı verilmesi’ talebiyle Ankara 2’nci Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk etti. Mahkeme, Övet hakkında “Konutunu terk etmemek üzere adli kontrol” kararı verdi. Böylece Övet, Kılıçdaroğlu’na saldırı suçu yönünden ‘ev hapsi’ şartıyla serbest bırakıldı. Ancak ev hapsi kararı, Övet’i cezaevine gitmekten kurtaramadı. İnfaz savcılığında alınan bilgilere göre Övet, daha önce işlediği ‘kamu malına zarar’, ‘görevli memura hakaret’ suçları nedeniyle cezasının bir bölümü yattıktan sonra imza karşılığında serbest bırakıldı. Ancak imza atma şartını yerine getirmediğinden 27 Mart’ta Övet için uygulanan denetimli serbestlik kararı kaldırıldı. Bu hakkını yitirdiği için 3 gün içinde cezaevine teslim olması gerekirken teslim olmayan Övet, 2 Nisan’dan itibaren firari durumuna düştü. İnfaz savcılığı da Övet hakkında Kılıçdaroğlu’na saldırıda bulunduğu 8 Nisan günü, yakalama kararı çıkarttı. Övet, denetimli serbestlik hükümlerini ihlal ettiği gerekçesiyle kalan cezasını tamamlanmak üzere tutuklanarak Sincan Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Övet yaklaşık 9 ay daha cezaevinde kalacak. Cezasını tamamlandıktan sonra Kılıçdaroğlu’na saldırı suçu yönünden verilen ev hapsi kararı uygulanacak.

‘ADAY ÜYELİK’ GELİYOR

Övet'in AK Parti üyesi olduğunun ortaya çıkmasının ardından “Adam psikopat, nasıl üye yapılmış” tepkisini veren AK Parti Teşkilat Başkanı Ekrem Erdem Hürriyet’e yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’yla koordineli bir çalışma yürütülüyor. Bizim önerimiz, partiye önce ‘aday üyelik’ olunması. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ulusal yargı ağı UYAP üzerinden gerçekleştireceği ve partilerin de entegre olacağı bu sistemle üyeliğe engel sabıka kaydı, memuriyet ya da bir başka parti üyeliği gibi sorgulamalar anında yapılacak. Engel bir durum varsa sistem hemen uyararak üyeliği otomatik olarak reddedecek. 9 milyonun üzerinde üyemiz var. Amacımız da sağlam olsun arazide olsun, bu tür şeylere ihtiyacımız yok. Üyelik şartlarının bir sisteme bağlanmasına yönelik iç yönetmelik ile nakil işlemlerinde seçmen listelerinin otomatik güncellenmesine ilişkin bir yasa çalışmamız da var. Nakil halinde vatandaşın kaydım gitti mi gitmedi mi, seçmen listesinde var mıyım yok muyum, bunlarla uğraşmaması gerekir. İkâmet değişikliği de adrese uygun sandığa otomatik kayıt olmalı. Bütün bu çalışmaları yakında diğer partilerle de görüşerek Meclis’e getirmeyi planlıyoruz.”     

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.