Sahte çeke sahte imza attılar, yakalandılar

BORSAGUNDEM.COM ARAŞTIRMA SERVİSİ – ÖZEL DOSYA 3

Sahte faturalar, şirketler arasında para transferleri, hatalı bilançolara sahte çek ve imza ile değiştirilen isimler eklendi… Cumhuriyet tarihinin en büyük dolandırıcılık dosyasını açan borsagundem.com tarihe not düşecek gerçekleri yazmaya davam ediyor.
Ticaret sicilinde Kırcı Elektroteknik’in sahibi olarak görünen Kenan Onak’ın resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan hapis cezasına çarptırıldığı ortaya çıktı.  Kamu bankaları başta olmak üzere çok sayıda leasing şirketinden sahte faturalarla kredi aldığı suçlamasıyla hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi evrakta sahtecilik davası açılan Onak’ın, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan 2 yıl hapis cezası aldığı öğrenildi. Onak’a hapis cezası veren mahkeme daha sonra hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar veriyor.

ÇEK KARNESİNİN BİREBİR AYNISINI BASTIRIYOR

Mahkeme kayıtlarına göre Kenan Onak, bir bankaya ait çek karnesinin birebir aynısını bastırıyor ve sahte imzayla keşide ederek kullanıyor. Çekin bankaya ibrazında ise yapraklarının tamamen sahte bastırılmış olduğunu tespit edilince konu yargıya taşınıyor. Önceki ciranta gözüken şahıslardan çeki aldığına ve karşılığında mal veya hizmet verdiğine dair yasal fatura, belge veya delil ibraz edemeyince kamu davası açılmasına karar veriliyor.

JENERATÖRÜ KİRAYA VERDİĞİNİ SÖYLÜYOR

Mahkemece yapılan 14.12.2011 tarihli bilirkişi incelemesinde çekin ön yüzündeki yazı, rakam ve imza ile arka yüzündeki 1. ve 2. ciranta imzalarının sanığa ait olmadığının, ancak 3. ciranta imzasının sanık Kenan Onak’ın ile mahsulü olduğunun anlaşılıyor.  Kenan Onak savunmasında;  çeki aldığı kişilere 5 aylığına jeneratörünü kiraya verdiğini, bunun karşılığı olarak da dava konusu olan çeki kendisinin iş yerinde olmadığı bir sırada muhasebeciye verdiğini, nasıl ciro ettiğini bilmediğini, çeki takasa verdiğini, ancak çekin sahte olduğunu öğrenince vazgeçtiğini, çeki kendisinin keşide edip doldurmadığını, çekte cirosunun da olmadığını söylüyor.

SAVCIYA FARKLI MAHKEMEYE FARKLI KONUŞUYOR

Davaya konu olan çekin incelenmesinde Kırcı Elektronik San. Tic. Ve Ltd. Şti. yetkilisi sanık Kenan Onak tarafından son ciranta olarak çekin ciro edildiği, sanığın mahkemeye vermiş olduğu savunmasında dava konusu olan çekte ‘Cirom da yoktur’ şeklinde savunmada bulunmuş olmasına rağmen soruşturma sırasında Cumhuriyet Savcılığı’na vermiş olduğu ifadede çekteki cironun kendisine ait olduğunu, ancak diğer imza ve yazıların kendisine ait olmadığını söylediği belirleniyor. Bilirkişi raporlarının da sonucunda mahkeme, Kenan Onak’ın sahte çeki ciro ederek banka vasıta kılınmak suretiyle sahte çek tanzimi ve dolandırıcılık suçunu işlediği kanaatine varıyor. Ve 2 yıl hapis cezası kararı veriyor. Daha sonra da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar veriliyor ve CMK.nun 231/8 maddesi gereğince sanığın 5 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına karar veriliyor.

İSİMLERİNİ DEĞİŞTİRMİŞLER

650 milyon TL’lik borçla iflas erteleme başvurusu yapan Kırcı’nın sahipleri Kirkor Mert İsrailyan, Yılmaz Ergün Dursun ile ticaret sicilinde şirketin sahibi olarak görünen Kenan Onak hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi evrakta sahtecilik suçundan başlatılan soruşturma devam ediyor. Borsagundem.com’un ulaştığı bilgilere göre Kirkor Mert İsrailyan olarak tanınan kişinin isim değişikliği İstanbul 13. Asliye Hukuk  Mahkemesi’nin 2012/281 Esas No. 2012/483 karar No 24.01.2013 kesinleşme tarihli kararına göre İstanbul Şişli İlçesi tarafından 2013/112 no ile tescil ediliyor. İsmi Kirkor Murat İken, Kirkor Mert olarak değiştiriliyor.

DEĞİŞİKLİK AYNI TARİHLERE DENK GELİYOR

Bu arada Kirkor Mert İsrailyan’ın bazı bankacılara Mert Sert ismiyle kart verdiği öne sürülüyor. Yılmaz Ergün Dursun ise bu olayların yaşandığı yani sahte faturalarla leasing şirketlerinden yüz milyonlarca lira kredilerin alındığı dönemde ismini değiştiriyor. Kirkor Mert İsrailyan’ın isim değişikliği 24.01.2013 tarihinde kesinleşiyor, Yılmaz Ergün Dursun’un isim değişikliği ise 03.01.2013 tarihinde tescil ediliyor. Kadıköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/362 esas no, 2012/601 karar no, 03.01.2013 kesinleşme tarihi kararına göre İstanbul-Kadıköy ilçesi tarafından 2013/29 no ile tescil ediliyor. Değişiklikle birlikte Ergün Dursun’un ismi Yılmaz Ergün Dursun’a dönüşüyor.

‘FİRMA BENİM DEĞİL, DANIŞMANLIK YAPIYORUM’

Sahte fatura işlemlerinin başlamasından hemen önce yaşanan olaylar dikkatleri çekiyor.
Yaşananların yargıya intikal etmesiyle Bodrum Cumhuriyet Savcılığı’nda ifadesi alınan Kirkor Mert İsrailyan, şu açıklamaları yapıyor:
“Hakkında şikayette bulunulan Kırcı Elektro Teknik ve Genpower Jeneratör isimli firmalar bana ait değildir. Adı geçen şirketlerde ortaklığım söz konusu değildir. Herhangi bir şekilde bu iki firma ile resmi bir bağım yoktur. Sadece Kırcı Elektroteknik isimli firma ile yaklaşık 6-7 seneden bu yana aramızda mevcut bulunan danışmanlık sözleşmesine istinaden, ekonomik işlemlerle ilgili danışmanlık hizmeti verdiğim ve yapılacak olan makine alımlarında satın alma ve pazarlama yönünden danışmanlık sunduğum doğrudur. Genpower Jeneratör isimli firmanın şikayetçi olan leasing firmalarına satmış olduğu sanayi makinelerinin, bu Ieasing firmalarınca daha sonra danışmanlık hizmeti verdiğim Kırcı Elektronik isimli firmaya kiralanması söz konusudur. Bildiğim kadarıyla kiraya ilişkin sözleşmelerden sonra Kırcı firması kira bedelini zaten yarısını sanayi makinelerini teslim almadan leasing firmasına peşinen ödüyordu. Ayrıca yapılan tüm iş ve işlemler resmi boyutta ilerliyordu. Tüm leasing sözleşmeleri noter huzurunda ve yetkili imzalar alınmak suretiyle yapılıyordu. Bu nedenle herhangi bir usulsüzlük olduğunu düşünmüyorum. Zaten leasing firmasına satılan malların faturasını Genpower isimli firma kesmektedir. Bu nedenle Kırcı Elektroteknik firmasının satışa ilişkin faturayı düzenleme yetkisi zaten yoktur. Belgede sahtecilik yapılması da bu nedenle söz konusu değildir. Danışmanlık hizmeti verdiğim Kırcı Elektroteknik isimli firma çok büyük bir firmadır. Benim danışmanlık hizmeti verdiğim süre içerisinde şikayet dilekçelerinden belirtilen hususlar doğrultusunda herhangi bir suç işlemem söz konusu değildir. Hakkımda dilekçe vererek haksız suçlamalarda bulunan firmalardan ben de şikayetçiyim. Üzerime atılı suçlamaların hiç birisini kabul etmiyorum. İleri sürülen hususlar leasing firması ile Kırcı Elektroteknik arasındaki hukuki bir ihtilaftan ibarettir, ileri sürülen iddiaların şirkete ve şirket çalışanlarını karalamaya yönelik bir kampanya olduğunu düşünüyorum.
Yine leasing firması görevlilerinin, leasing sözleşmesine konu makinelerin tespiti ile alakalı iddialara gelince, zaten niteliği ve önemi itibariyle tek bir yerde muhafazası mümkün bulunmayan makinelerin şirket merkezinde tutulması söz konusu değildir. Danışmanlık hizmeti verdiğim şirket çok büyük bir şirket olduğundan Türkiye'nin birçok yerinde şirketin temsilcilikleri bulunmaktadır. Leasing sözleşmesi ile alınan malların bu temsilciliklerden araştırılması, tespit edilmesi gerekirken, doğrudan şirket merkezine gelerek tespit yapmaya çalışmak açık bir suiistimaldir. Leasing sözleşmesi ile alınan makinelerin finansal kiralama şirketlerinden kaçırılması söz konusu değildir. Temsilciliklerde yapılacak tespitle bu durum açık bir şekilde belirlenebilecektir. Ancak Kırcı Elektroteknik isimli firmanın leasing sözleşmesine konu makineleri, iş sözleşmesi ve alt kira sözleşmesi çerçevesinde üçüncü firmalara kiraladığı doğrudur. Bundan ötürü kiraya konu malların zaman zaman bu üçüncü firma tarafından firmamıza iade edilmemesi söz konusu oluyordu. Bu hususlarla alakalı meydana gelen her durumu tespit etmek amacıyla gecikmeksizin suç duyurusunda bulunulduğunu belirtmek isterim. Bunla alakalı açılmış olan ve halen yürütülmekte olan kamu davaları bulunmaktadır. Meydana gelen bu durumlardan ötürü, kusurumuz bulunmaması nedeniyle şirketin ve benim sorumlu tutulmamız mümkün değildir. Zaten leasing sözleşmesine konu tüm makineler sigortalıdır ve bu durumdan ötürü şikayetçi leasing firmalarının mağduriyeti söz konusu değildir.”
 
 MÜJDAT USLU'NUN MAHKEMEYE SUNDUĞU DİLEKÇE

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2013/173442 esas sayılı soruşturma dosyasında "Resmi evrakta sahtecilik ve nitelikli Dolandırıcılık" suçundan soruşturma başlatılan Genpower Jeneratör’ün patronu ve halka açık Gen Yatırım Holding ve Genpower Yatırım Holding’in sahibi Müjdat Uslu ise hakkında  İstanbul 15. Sulh Ceza Mahkemesi’nin13.12.2013 gün ve 2013/133 değişik iş nolu kararıyla ‘yurt dışına çıkışı yasağı" kararı veriliyor.
Müjdat Uslu, birçok yasağın kaldırılması için çok sayıda mahkemeye başvuruyor ve sonuç alamıyor.
Uslu bu konuda İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi’ne ‘şüpheli’ olarak verdiği yazılı dilekçesinde şu detaylara yer veriyor:  
“Yurt dışına çıkış yasağı kararına  yapılan itiraz 26. Sulh Ceza Mahkemesi’nce 14.02.2014 gün ve 2014/47 Değişik İş Nosu ile 'yasaklama kararından sonra dosyada bir değişiklik olmadığı' gerekçesiyle reddedilmiştir. Ancak yasaklama kararı savunmanın alınamaması ve delillerin karartılması ihtimaline binaen verilmiş olup, ben Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na talimatla savunmamı verdim ve dosyada ibraz edilecek başkaca delil de bulunmamaktadır.
Özellikle belirtmek isterim ki müşteki bankalarla şahsım ve firmam arasında suça konu finansal kiralama sözleşmesi yapılmamış olup bu sözleşme beni ve firmamı zarara uğratan Kırcı Elektroteknik San Tic. Şti ile müşteki bankalar arasında imzalanmıştır.
Adı geçen taraflar arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmesinden sonra Kırcı Elektroteknik San. Tic. Ltd. Şti'ne müşteki bankalarca kredi açılmış ve Kırcı Elektroteknik San. Tic. Ltd. Şti 'de teslim tesellüm tutanağı ile jeneratörleri firmamdan alarak müşteki bankalara bildirimde bulunmuş ve bankalarca da jeneratör bedelleri hesabımıza yatırılmıştır.
Açıkladığım üzere yaklaşık sekiz yüz sayfadan ibaret olan soruşturma dosyası kapsamı itibariyle hukuki ihtilaf niteliğinde olup kamuca takibi gerekli ve ceza kovuşturmasına konu olabilecek bir niteliği yoktur. Ayrıca ben bu konuda Gazi Üniversitesi Maliye Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Duran BÜLBÜL, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Muharrem ÖZEN ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni ve Borçlar Hukuku Kürsüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan AYRANCI'dan hukuki mütalaa alıp dosyaya koymuş bulunmaktayım. Bu mütalaalarda da belirtildiği üzere eylem, hukuk mahkemelerini ilgilendiren ve tarafları müşteki bankalar ile Kırcı Elektroteknik San. Tic. Ltd. Şti. olan alacak davası niteliğindedir. Bu niteliği itibariyle muhtemelen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı kovuşturmaya yer olmadığına karar verecektir. Ancak bu soruşturma aşamasında şahsım hakkında yurt dışına çıkış yasağı uygulanmasının ticari hayatımda telafisi imkansız zararlara yol açacağı aşikardır.
Soruşturma kapsamında sözlü ve yazılı savunmalar verilmiş olup, tüm deliller toplanmış ve toplanması gereken başkaca delil kalmamıştır. Ayrıca, delillerin karartılma ihtimali de bulunmamaktadır.
Yukarıda arz edilen nedenlerle yurt dışına kaçma ihtimalim kesinlikle söz konusu değildir.”
PAZARTESİ: SAHTE FATURALARLA İSO 500’E GİRDİ. HALKA ARZ İÇİN BAŞVURDU

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.