Sabancı şirketlerini halka açıyor

Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Zafer Kurtul, 2010'da konsolide net satışların yüzde 7 büyüyerek 20,6 milyar liraya ulaştığını ve 1,1 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını belirterek, bu yıl toplam yatırım bütçelerinin 2010'a göre yüzde 83'lük artışla 2 milyar 61 milyon dolar olduğunu bildirdi. 
Sabancı Holding'in 2010 yılı faaliyetleri ve 2011 yılına yönelik hedef ve projelerinin aktarıldığı yıllık paylaşım toplantısında konuşan Kurtul, 26 ana kuruluş şemsiyesinde toplam 72 şirketlerinin bulunduğunu, 16 ülkede faaliyet gösterdiklerini ve 2010 sonunda toplam 57 bin 200 çalışana ulaştıklarını söyledi. 
Holdingin halka açık 12 şirketi bulunduğunu ve bunların İMKB piyasa değerinin yüzde 12'sini oluşturduğunu ifade eden Kurtul, 2010 yılında 1,1 milyar dolar yatırım yaptıklarını, Sabancı Holding'in geçen sene sonu itibarıyla 15,7 milyar Dolar net aktif değeriyle Türkiye'nin en değerli holdingi olduğunu vurguladı. 
Kurtul, Holdingin, 8,2 milyar dolar (12,7 milyar lira) ile güçlü özkaynak yapısı bulunduğunu kaydederek, ''2010 yılında büyümemizi devam ettirdik. 2010'da konsolide net satışlarımız yüzde 7 büyüyerek 20,6 milyar liraya ulaştı. Faaliyet karımız yüzde 9 büyüdü ve 4,4 milyar liraya ulaştı'' dedi. 
Geçmiş 3 yılda 2.400 kişilik istihdam sağladıklarını ve 2011 yılında 2 bin civarında yeni istihdam sağlamayı öngördüklerini belirten Kurtul, şunları kaydetti: 
''2011 yılında toplam yatırım bütçemiz, 2010'a göre yüzde 83'lük artışla 2 milyar 61 milyon dolar. 2 milyar 61 milyon dolar yatırımımızın yaklaşık yüzde 70'ini oluşturan 1,4 milyar doları enerji sektörüne, yüzde 7'si perakende, yüzde 5'i çimento, yüzde 9'u sanayi, yüzde 9'u banka ve sigorta şirketine yönelik olacak.'' 
Zafer Kurtul, 2011 yılında konsolide net satışların artmaya devam edeceğini vurgulayarak, bu yıl geçtiğimiz yıla göre yüzde 11'lik artışla 22,8 milyar lira civarında konsolide net satış beklediklerini bildirdi. 
Zafer Kurtul, 2012 ilk yarısında Teknosa, 2013'te Avivasa ve 2014'te de EnerjiSA'yı halka açmayı planladıklarını söyledi.
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, ''2010 yılından başlayarak, 2011 yılında da gerçekleşen enerji yatırımlarımızla, bu sektörde liderliğe koşuyoruz'' dedi. 
Güler Sabancı, Sabancı Holding'in 2010 yılı faaliyetleri ve 2011 yılına yönelik hedef ve projelerinin aktarıldığı yıllık paylaşım toplantısında, 6 hafta önce Tunus'ta başlayıp, daha sonra Mısır'a sıçrayan halk hareketinin her 2 ülkede iktidar değişikliğine yol açtığını, bu hareketin bütün Kuzey Afrika ülkeleri ve Ortadoğu'yu saracak gibi gözüktüğünü belirtti. 
Halk ayaklanmalarının ciddi bir siyasi değişimi gösterdiğine işaret eden Sabancı, şöyle konuştu: 
''Herkes aynı şeyi söylüyor; artık bu bölgede hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Ancak işin yönü de belli. Halklar daha çok özgürlük, daha çok demokrasi ve daha şeffaf yönetim istiyorlar. Bu da gösteriyor ki ülkemiz gerçekten bir örnek, bir rol model... Ülkemizin bölgedeki konumuyla gurur duyarken, laik, demokratik, hukuk devleti olma özelliğimize de özen göstermemiz gerektiğini görüyoruz. Tüm bu gelişmeler, bir kez daha sahip olduğumuz, büyük çabalarla bugüne getirdiğimiz değerlerimizin kıymetini bilmemiz gerektiğini gösteriyor. Ancak sahip olduklarımızın kıymetini bilirken, sürekli daha iyiyi de aramalıyız. İstikrarın, statükoyu muhafaza etmek olmadığını özellikle Mısır'da yaşananlarla tüm dünya görmüş oldu. Sistemlerimizi, yeni dünya dediğimiz iletişim çağını da göz önüne alarak, daha fazla özgürlük ve şeffaflık için, sürekli geliştirmeye ve iyileştirmeye açık olmalıyız.'' 
''PETROLDEKİ YÜKSEK FİYAT BELİRSİZLİĞİ HUZURSUZLUK YARATIYOR''
Güler Sabancı, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da yaşanan gelişmelerin dünya ekonomisini de ciddi bir şekilde etkilediğinin altını çizerek, muhtemel bir arz krizinin petrol fiyatlarında şoklara yol açabileceğinin gözlemlendiğini, bu yüksek fiyatların süresiyle ilgili belirsizliğin uluslararası iş çevrelerinde huzursuzluk yarattığını söyledi. 
Yılbaşı mesajında gelişmiş ekonomilerin, krizin etkilerinden tam olarak kurtulamadıklarını ve iyileşmenin daha uzun zaman alacağını dile getirdiğini hatırlatan Sabancı, şöyle devam etti: 
''İyileşme, normalleşme, yılbaşına göre daha da yavaşlıyor. Bunun birinci sebebi, petrol fiyatlarındaki belirsizlik. İkincisi; uluslararası ortak çalışmaların, kriz atlatıldı diye hız kesmesi. Son gelişmeler gösteriyor ki, ekonomik krizde olduğu gibi G20'nin yine işe el atması gerekiyor. Üçüncü sebep ise Amerika'daki siyasi iradenin kongre seçimlerinden sonra yavaşlamış görünmesi. Gelişmiş Batı ekonomilerinde iyileşme, normalleşme yavaşlıyor. Ancak ne mutlu bize ki, bizim göstergelerimiz pozitif. Türkiye'nin 2010 yılında yüzde 8'in üstünde büyüdüğü tahmin ediliyor. 2011 yılında ise büyüme rakamının yüzde 5 civarında olması bekleniyor. Ülkemizin temel ekonomik verileri iyi yönde gittiğimizi gösteriyor. Fakat bunun yanında cari açık riskimiz de devam ediyor. Bölgemizdeki son gelişmeler bu riski artırıyor. Ekonomi yönetiminin, bu konuya hassas davranıp gereken tedbirleri elden bırakmadığını görmek bizi memnun ediyor. Biz de bu temkinli duruşu destekliyoruz.'' 
''İŞSİZLİK SORUNU, ÜSTÜNDE DURMAMIZ GEREKEN KONULARDAN''     
Türkiye ekonomisi büyümeye ve kalkınmaya devam ederken, iyileştirilmesi gereken konuların da bulunduğuna dikkati çeken Sabancı, ''Bir kere ekonomide verimlilik meselesini daha öne çıkarmalıyız, rekabet gücümüzü ve verimliliğimizi artırmalıyız. Sürdürülebilir rekabet gücü ve genç nüfusumuzun işsizlik sorunu, önümüzdeki süreçte en çok üstünde durmamız gereken konular olacak'' dedi. 
Türkiye'nin yeni bir seçim sürecine girdiğine değinen Sabancı, tüm gelişmiş demokrasilerde olduğu gibi, seçim döneminin barış ve huzur ortamında geçmesi beklentisi içinde olduğunu bildirdi. 
''ENERJİ YATIRIMLARIMIZLA LİDERLİĞE KOŞUYORUZ''     
Muhalefet ve iktidarın uyum içinde Türkiye'nin yıllardır beklediği yeni Türk Ticaret Kanunu'nu Meclisten geçirdiğini anımsatan Sabancı, şöyle dedi: 
''Önümüzdeki süreçte de iktidar ve muhalefetin, ülkemizin önünü açacak çağdaş reformları birlikte çalışarak gerçekleştirmelerini bekliyoruz. Aynen yeni Ticaret Kanunu'nda olduğu gibi, seçimlerden sonra, yine iktidar ve muhalefet birlikte çalışarak, daha hızlı ve etkin yürüyen bir hukuk sistemi için gerekli reformları acilen yürürlüğe sokmalıdır. Daha verimli ve sürdürülebilir bir kalkınma için şart olan vergi reformu konusunda harekete geçilmelidir. Tüm ülkeyi kucaklayacak yeni bir anayasa için ise toplumun tüm kesimleri katkıda bulunmalı ve birlikte çalışılmalıdır.'' 
Güler Sabancı, topluluk faaliyetlerine de değindiği konuşmasında, ''Sabancı Topluluğu olarak 2010 yılında hedeflerimizi gerçekleştirdik. 2010 yılı, yeniden ciddi büyüme ve değer yaratma yılımız oldu. Kararlı bir şekilde yatırımlarımızı yaptık. 2010 yılından başlayarak, 2011 yılında da gerçekleşen enerji yatırımlarımızla, bu sektörde liderliğe koşuyoruz. İçinde bulunduğumuz tüm sektörlerde, büyümeyi, atılım yapmayı, yatırım yapmayı ve işin gereğini yapmayı kendimize öncelik olarak koyuyoruz'' dedi. 
8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ...     
Haftayı planlarken toplantının özellikle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne denk getirmeyi istediklerini de belirten Sabancı, Kadınlar Günü'nde kadınların sorunlarını gündeme getirmek, hatırlatmak, onlara herkesin dikkatini çekmek için herkesin elinden geleni yapması gerektiğini ifade etti. 
Gerek Türkiye'de gerekse dünyada kadınların eşitliği ve insan hakları boyutundan başlayarak, okullaşma ve çalışma hayatına geçiş süreçlerine kadar hala yapılması gereken çok iş bulunduğunu belirten Sabancı, Türkiye'de kadın sorunlarıyla ilgilenen ve çalışan derneklerin sayısının son 5 yılda yüzde 25 oranında artarak 90 bine geldiğinin altını çizdi. 
Sabancı, kız çocuklarının yüksek okula katılma oranlarının 5 yılda yüzde 27'den 40'lara ulaştığını ifade ederek, Sabancı Vakfı ve Sabancı Üniversitesinin çalışmalarına değindi. 
Genel seçimlere işaret eden Sabancı, ''Daha vaktimiz var. Öncelikle, daha çok kadınımız aday olmalı ki daha çok kadını parlamentoda görebilelim. Bunun için siyasi partilerimizin, siz basın mensuplarının, toplum olarak hepimize daha çok gayret göstermeli ve kadınlarımızı teşvik etmeliyiz'' dedi.
Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Zafer Kurtul, 2012 ilk yarıda Teknosa'yı, 2013'te Avivasa'yı, 2014'te Enerjisa'yı halka açmayı planladıklarını bildirdi. 
Kurtul, Sabancı Holding'in 2010 yılı faaliyetleri ve 2011 yılına yönelik hedef ve projelerinin aktarıldığı yıllık paylaşım toplantısında yaptığı konuşmada, dünya ekonomisinin 2011 yılına güçlenerek girdiğini, Türkiye'nin de bu yıl büyümesinin yüzde 5 civarında olacağını tahmin ettiklerini söyledi. 
Türkiye'nin geçtiğimiz yıl yüzde 8 büyüdüğünü anımsatan Kurtul, bu büyümenin iç talep destekli olduğunu belirtti. 
Cari açığın bir risk unsuru olarak karşılarına çıktığına işaret eden Kurtul, cari açığın ana nedeninin Türkiye'deki tasarruf oranlarının düşük olmasından kaynaklandığını, Çin'de yüzde 51, Hindistan'da yüzde 29 olan tasarruf oranının Türkiye'de yüzde 17 olduğuna dikkati çekti. Kurtul, ''Tasarruf oranımızı artırırsak orta vadede cari açığımızı düşüreceğimize inanıyoruz'' dedi. 
Zafer Kurtul, 2011 yılı Türkiye beklentilerine ilişkin olarak da, ''Büyüme oranını 2011'de yüzde 5, enflasyonu yüzde 7, dolar kurunu yıl sonunda yüzde 1,55-1,60, bütçe açığının GSMH'ye oranını yüzde 4, yıl sonu bono faizini yüzde 8,5-9, cari dengenin GSMH'ye oranını da yüzde 6,5-7 olarak tahmin ediyoruz'' diye konuştu. 
ENERJİ     
Net aktif değerine göre Sabancı Holding hisse fiyatlarının hala iskontolu olduğunu gördüklerini ifade eden Kurtul, iştirakleri Exsa'nın hisse almasıyla, ucuz olan Hisse fiyatlarını desteklemek istediklerini söyledi. 
Toplam yatırımlarının ağırlıklı kısmını Enerji Grubunun oluşturduğunu vurgulayan Kurtul, Türkiye'de gelecek 10 senede elektrik enerjisi talebinin yıllık ortalama yüzde 7 artmasının beklendiğini, bunun da her yıl 4-5 bin megavat yatırım ihtiyacını gösterdiğini belirtti. Kurtul, şunları kaydetti: 
''Enerji Grubu, Sabancı Holding 2010 konsolide satışlarında yüzde 7 paya sahiptir. 2015 hedefimiz Enerji Grubunun payını yüzde 15'e çıkarmaktır. 2015 yılı sonuna kadar yalnızca elektrik üretimi alanında 6 milyar avro yatırım yapmış olacağız. 2015 yılında en az 5 bin megavat elektrik enerjisi kurulu gücü yaratarak yüzde 10 pazar payına ulaşacağız. Mevcut kurulu gücümüz yaklaşık 1.500 megavat. 
930 megavat gücündeki Bandırma Doğalgaz santralimiz devreye girdi ve yüzde 60 verimlilikle Türkiye'nin en verimli doğalgaz santralidir. 2010 sonunda Bandırma'nın da devreye girmesiyle üretimdeki pazar payımız yüzde 1,4 olarak gerçekleşti. 2011 yılında devreye girecek Çanakkale Rüzgar Santrali, Kahramanmaraş'ta Hacınınoğlu HES, Adana'da Menge Baraj ve HES ile Mersin Dağpazarı Rüzgar Santrali ile elektrik üretiminde 2011 sonunda pazar payımız yüzde 4 olacak.'' 
Kurtul, 2009 ve 2010 yıllarında toplam 200 milyon lira, 2011'de 236 milyon lira şebeke altyapı yatırımı yapılacağını söyledi. 
Akbank'ın 22,3 milyar dolar piyasa değeri ile Türkiye'nin en değerli bankası olduğunu belirten Kurtul, Aksigorta'nın pazar payından yeteri kadar memnun olmadıklarını, bunu büyütmeye çalıştıklarını söyledi. 
Gıda perakendeciliğinde yılda 200 milyona yakın müşteri ile buluştuklarını, Teknosa'nın yılda 70 milyonun üzerinde ziyaretçisi olduğunu ifade eden Kurtul, Teknosa'nın 2011'de net satış hedefinin 1 milyar dolar olduğunu, her 10 telefondan 4'ünün Teknosa'da satıldığın belirtti. 
HALKA AÇILMA PLANLARI...     
Konuşmasının ardından soruları da yanıtlayan Kurtul, Diasa'da çok hızlı büyüme olduğunu, bu sene Diasa'da neredeyse her hafta 3 ile 5 arası yeni mağaza açacaklarını, yeni alacakları personelin ağırlıklı perakende sektöründe olacağını belirtti. 
2011'de banka dışı büyüme oranlarının yüzde 16 olacağını ifade eden Kurtul, halka açılma planlarıyla ilgili olarak da ''2012 ilk yarıda Teknosa'yı, 2013'te Avivasa'yı, 2014'te Enerjisa'yı halka açmayı planlıyoruz'' dedi. 
Sabancı Holding'in rakiplerine göre neden borsada iskontolu değerlendiğine ilişkin bir soruya karşılık da Kurtul, şunları kaydetti: 
''Net aktif değerimizin yüzde 57-58'ini Akbank oluşturuyor. İskontonun azalması için portföy dağılımının biraz daha dengeli olması önem taşıyor. Özellikle burada enerji faaliyetlerimiz çok hızlı gelişiyor. Henüz Enerji Grubumuzun değeri net aktif değerlerimize tam olarak yansımadı. Hedefimiz 2014'te halka açılması ama çok daha önceden de Enerji Grubumuzun ciromuz içindeki payı arttıkça, pazar payı da yükseldikçe Enerji Grubumuzun değerinin daha iyi yansıdığını göreceğiz. Büyüme konusunda atak olmak istiyoruz. Yine de biz iskontonun çok yüksek olduğunu düşünüyoruz. Bu Piyasa fiyatı Sabancı Holding'in gerçek değerini tam olarak yansıtmıyor. Burada alım yaparak da destek olmak istiyoruz.'' 
''CEZ'LE İLGİLİ RESMİ SÜRECİ BEKLİYORUZ''     
Enerjisa olarak Çek Cumhuriyeti enerji şirketi CEZ'in satışa çıkardığı varlıkların hangileriyle ilgilendiklerine ilişkin bir soruya karşılık da Kurtul, ''CEZ'le ilgili resmi süreci bekliyoruz. Resmi süreç başladığında bilgi dokümanları tarafımıza gelecek ve bunları çalışıyor olacağız'' dedi. 
Zafer Kurtul, ''Enerjisa 2015 planlamasında yüzde 10-15 linyit payı gözüküyor. Bunun için yeni yatırım mı planlıyorsunuz?'' şeklindeki bir soruya da, ''Yeni yatırım. Bu yıl başlıyoruz, yaklaşık 4 yıl, 2015'te faaliyete geçecek'' diye konuştu. 
Akenerji ile ilgili bir soruya karşılık da Kurtul, ''Resmi süreç başlayınca biz Akenerji ile ilgileneceğiz. Akenerjide'deki satış yapısı bilgi dokümanı tam olarak bize geldiğinde öğreneceğiz, ama biz Akenerji'nin hem üretim hem de dağıtım tarafıyla ilgileniyoruz'' dedi. 
Italcementi'nin rüzgar santralini almak için anlaşmaları yaptıklarını ifade eden Kurtul, EPDK iznini beklediklerini, santralin 142 megavat olduğunu kaydetti. 
''BİR HAFTALIK KAPANMANIN BİZE ÇOK ÖNEMLİ MALİYETİ OLMADI''     
Kuzey Afrika'daki gelişmelere ilişkin olarak da Kurtul, tesislerinin bir hafta kadar faaliyetini durdurduğunu, ancak şu anda hem Kordsa hem Temsa tesislerinin yeniden üretime başladıklarını, önümüzdeki dönemde siparişlerde bir azalma olmasını beklemediklerini, bir haftalık kapanmanın kendilerine çok önemli bir maliyeti olmadığını söyledi. 
Banka soruşturmalarıyla ilgili olarak da Kurtul, ''Ülkemizde bankacılık sektörü rekabetin en yüksek olduğu sektörlerden biridir. Böyle bir konu tabii ki bir miktar yadırganmış olabilir bankacılar tarafından. Burada neticeyi birlikte göreceğiz. Kısa bir sürede de netice alınacak. Dolayısıyla neticeyi gördükten sonra daha iyi yorum yapılabilir'' diye konuştu. 
''TÜRKİYE'NİN BAŞARILI BİR SEÇİM SÜRECİ GEÇİRECEĞİNE İNANIYORUM''     
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı da iskontoyla ilgili soruya karşılık, Sabancı Holding hissedarlarının hissenin değerinin hak ettiği seviyede olmadığına inandıklarını, kendilerinin de hisselerinin arkasında olduğunu ve hisselerin geleceğine güvendiklerini göstermek için Exsa şirketleri kanalıyla hisse alımına başladıklarını belirtti. 
Portföylerinde çok başarılı Akbank'ın ağırlığı olduğunu işaret eden Sabancı, Zafer Kurtul ve arkadaşlarının bu dengeyi daha iyi bir yere getirmek için Akbank dışındaki işleri daha hızlı ve daha çok büyütmek gibi bir hedefleri olduğunu vurguladı. 
Güler Sabancı, ''Exsa ailenin çoğunlukta olduğu bir şirkettir, orada alımlara başladık. Şu andaki kararımız Exsa kanalıyla yüzde 5'e kadar almak'' dedi. 
Seçim süreci ve kadınların aday olmasıyla ilgili olarak da Sabancı, ''Bu seçim sürecinde ne kadar çok kadın aday adayı olursa o kadar çok seçilme şansları artar. Benim spesifik birisi aklımda yok ama böyle bir konuyla ilgilenen varsa desteklerim diye düşünüyorum. Seçimle ilgili Türkiye'nin gelişmiş bir demokrasiye yakışır biçimde, huzur içinde başarılı bir seçim süreci geçireceğine inanıyorum. Ülkemizin geldiği nokta bu seçim sürecini de başarıyla geçireceğimizi gösteriyor'' dedi.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.