Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, “İçinde bulunduğumuz bütün sektörlerde kârlı bir seneyi kapattık. Bir tek enerjide geçiş süreci içindeyiz. 20 milyar TL’lik yüksek bir yatırım yaptık enerjide tempomuzu ayarlıyoruz” dedi.
Hürriyet'in haberine göre, Sabancı Holding olarak 2015’te 1.4 milyar dolarlık yatırırım yapmayı planladıklarını açıklayan Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, bunun yarısını enerjiye gideceğini ondan sonra da, çimento ve sanayinin en büyük payı alacağını söyledi.
Kordsa’nın davetlisi olarak gittiğimiz Endonezya’da yeni fabrikanın açılışından hemen sonra bir basın toplantısı düzenleyen Güler Sabancı Holding’in gelecek planlarına ilişkin şunları anlattı:
“Büyümeye devam ediyoruz. Biz Sabancı Topluluğu’nda dinamik bir portföy yönetiyoruz. Bunu yaparken almak, satmak ve yatırım yapmak opsiyonlarının hepsine aynı ölçülerde bakıyoruz ve değerlendiriyoruz. Dolayısıyla 2014 yılı sonuçlarımız bizim için umut verici, iyi sonuçlar oldu. İçinde bulunduğumuz bütün sektörlerde kârlı bir seneyi kapattık. Bir tek enerjide bir geçiş süreci içindeyiz, orada tempomuzu ayarlıyoruz. Çok yüksek bir yatırım yaptık, şimdi bunu ayarlama döneminden geçiyoruz. Diğer bütün işlerimizde başarılı ve kârlı gidiyoruz. Enerjide hedefimiz yatırım yapmak ve büyümekti. Bunu başardık, bu şirketimiz de o hedefini gerçekleştiriyor. Sanayi grubu şirketlerimizden Brisa’da büyüyoruz. Bu sene yatırımın düğmesine basıyoruz. Aksaray fabrikasının çevre düzenlemesini yapıyoruz. Bu yıl içinde temel atacağız.”
ENERJİ’YE 20 MİLYAR TL Türkiye’de enerji sektörünün geçtiğimiz sekiz yıldır çok ciddi bir transformasyondan geçtiğini hatırlatan Güler Sabancı, “Şu anda Enerjisa gerek üretim gerek dağıtım açısından, özel sektör kuruluşları içinde lider konumda bulunuyor. Burada hedefimizden taviz vermiyoruz. 5 bin megavata koşmaya devam ediyoruz. Ancak, son yıllarda değişen ekonomik şartlardan dolayı Türkiye’de fazla kapasite oluştu. Biz de ona göre tempomuzu ayarlıyoruz. Bu 8 yılda Enerjisa’ya toplam 20 milyar TL’nin üzerinde yatırım yaptık. Hedeflediğimiz 5 binin 3 binini fiilen gerçekleştirdik. İklim ve hava şartları bize yardımcı olursa önümüzdeki bir kaç ay içinde Tufanbeyli’yi devreye sokacağız. Bu Enerjisa için bir eşiktir” diye konuştu.
G20 ve B20 önemli fırsat Hemen her platformda Türkiye’nin arzu ettiği kalkınma atağını teknoloji ve inovasyon ile yapabileceğini vurgulayan Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın açıkladığı Orta Vadeli Program ile 1250 maddelik eylem planının uzun vadeli düşünülmüş olmasının umut verici olduğunu söyledi. Bu kapsamda ülke açısından yeni bir dönemin başladığını kaydeden Güler Sabancı, Türkiye’nin G20 ve B20 dönem başkanlığını üstlenmesini ‘önemli bir fırsat’ olarak değerlendirdi. Güler Sabancı 2015’e ilişkin bir diğer önemli fırsatın da, düşen petrol fiyatları olduğunu vurgulayarak, “Bu durumun bizim cari açığımıza olumlu bir etkisi olacak. Ancak olumlu katkı sadece cari açıkla sınırlı değil. Beraberinde enflasyonu da düşürecek. Nitekim etkilerini göstermeye başladı. Dolayısıyla pozitif etkilerin olduğu bir döneme giriyoruz. Tabi bunu iyi değerlendirmemiz lazım” dedi.
DÜŞÜK PETROLÜN POZİTİF ETKİSİ Petrol, petro-kimyasallar ve ona bağlı fiyatlamaların da Türkiye’de ham madde ithalatında önemli bir yer tuttuğunu hatırlatan Güler Sabancı, “Örneğin Kordsa’nın ham maddesi petrol bazlı bir hammadde. Dolayısıyla bizi pozitif etkileyecek olan sadece petrol fiyatının düşmesi değil. Bizi pozitif etkileyecek olan durum, ona bağlı diğer unsurlardan da gelecek” diye konuştu.
Fırsat kadar tehdit de var Güler Sabancı 2015’teki fırsatları sıraladıktan sonra, bu yıl için tehdit olarak gördüğü konuları ise şöyle anlattı: “Elbette her fırsatın ortaya koyduğu bir tehdit var. Petrol fiyatları bir yıl boyunca 55-60 dolarlar civarında kalırsa, dünyadan 100 milyar dolar gibi bir nakit çekilmiş oluyor. Yani o kadar az petrol satılmış, o kadar az gelir elde edilmiş oluyor. Ancak tehditler sadece bizim için değil. Amerika merkez bankası’nın (Fed) kararı şu anda bulunduğumuz Endonezya dahil, bütün gelişmekte olan pazarları ilgilendiriyor. Euro/Dolar paritesinin düşmesi Türkiye’nin ihracatında yüzde 40-45 arası olan Euro’nun payında bazı kayıplar yaratacak. Bunun dışında tehdit olarak görülebilecek, bölgesel kalkınmışlık farklarımız var. Uzun zamandır hırpalanmış ve yorulmuş bir Güneydoğu Bölgemiz var. Kalkınmak istiyor, barış istiyor. Hep beraber bunun da Anayasa’dan geçmesi gerekiyor. Ama ben 2015 yılının Türkiye için birçok fırsat getirdiğine inanıyorum. Türkiye şu anda bir de çok önemli bir süreçten geçiyor, barış süreci. Sosyal bir barış ve beraberinde onun getireceği kalkınma ve ekonomik kalkınma…”
Yüzde 5.5-6 büyümeyi başarmamız lazım Türkiye’nin büyümesini, ‘Etrafımızdaki büyüme oranlarına, dünyada yaşananlara bakılınca kabul edilebilir bir seviye olabilir’ şeklinde değerlendiren Güler Sabancı, şöyle devam etti: “Ama bence Türkiye için bu büyüme oranı yeterli değil. Türkiye’nin yüzde 5.5-6 büyümeyi başarabilmesi lazım. Potansiyelimiz var, potansiyelimizin altındayız. Ben bunu yıllardır söylüyorum.”
Artık Anayasa değişikliği şart Güncel siyasi ve ekonomik gelişmelere ilişkin de görüşlerini açıklayan Güler Sabancı, Türkiye’de ilk kez bir Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçildiğine işaret ederek, anayasa değişikliğinin gerekliliğine vurgu yaptı. “Türkiye’nin bir geçiş döneminde olduğunu kabul edelim” diyerek söze başlayan Güler Sabancı şunları söyledi: “Türkiye ilk defa halk oylaması ile bir Cumhurbaşkanı seçti ve Türkiye’nin anayasası parlamenter sistemi ön görüyor. Dolayısıyla bence Türkiye’de bütün partilerin, muhalefetin, iktidarın odaklanması gereken konu, kişilerden arınmış olarak Anayasa değişikliği olmalıdır. Sistemleri sistemler ile çözmeliyiz. Sistemleri konuşuyorsak, burada bir sıkıntı var. Şu anda bu sıkıntıya rağmen Sayın Başbakan ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın birlikte iyi çalıştıklarını görmek bizim açımızdan memnuniyet verici. Kişilerin uyumlu çalışması ile bu yapı devam ediyor. Ama sistem açısından bakıldığında Anayasa değişikliğine ya odaklanılması gerektiği görülüyor.” Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in dile getirdiği halk tarafından seçilen bir Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın yetki kargaşasına sebebiyet verebileceği şeklindeki sözleri hatırlatılarak ‘Sistem tıkandı mı’ sorusuna ise Güler Sabancı, şöyle cevap verdi: “Ben sistem tıkandı demedim. Eskiden böyle değildi, referandum oldu ve halkın büyük çoğunluğunun kabul ettiği referandum sonucu halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanımız var. Bu bir gerçek. Bir de parlamenter sistemi öngören bir anayasamız var. Bunu demokrasinin gereği seçimlerle, seçim sonucu meclislerle çözeceğiz. Benim dediğim Anayasa değişikliği. Bunun aksine bir görüş var mı? Dolasıyla yeni bir Anayasa ihtiyacını her alanda hissediyoruz. Biz bunu uzun zamandır söylüyoruz, yeni bir şey söylemiyoruz. Benim beş senelik yılbaşı mesajlarıma bakarsanız hepsinde bu mesaj vardır.”
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.