E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, Türkiye'de yayıncıların çokluğundan kaynaklanan bir takım problemlerin bulunduğunu belirtirken 16 yıldır yapılamayan frekans tahsisi için açıklamada bulundu.
RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, Türkiye'de yayıncıların çokluğundan kaynaklanan bir takım problemlerin bulunduğunu belirterek, ''16 yıldan bu yana ihale edilemeyen, yayıncılara verilemeyen, tahsisi gerçekleştirilemeyen frekansları artık yeni yasayla birlikte tahsis etmek, yayıncıların adına 10 yıllık süreyle vermek istiyoruz'' dedi.
Dursun, Kırıkkale Kent Konseyi tarafından düzenlenen ''Kent Buluşmaları'' kapsamındaki ''Türkiye'de Yayıncılık Sektörü'' konulu konferansta yaptığı konuşmada, medya sektörünün Türkiye'deki her insanı etkilediğini ve ilgilendirdiğini söyledi.
Türkiye'de radyo ve televizyon yayıncılığının 1990'ların başına kadar devlet tekelinde yürütüldüğünü, 1990'lı yıllarda ise özel sektörün yayına başlamasıyla Türkiye'de medya sektörünün geliştiğini anlatan Prof. Dr. Dursun, 1994 yılında özel radyo ve televizyonların kurulmasını düzenleyen 3994 sayılı kanunun çıktığını anımsattı.
Halen yürürlükte olan söz konusu kanunla ilgili bir takım sorunlar olduğunu aktaran Dursun, ''Türkiye'de hala, radyo ve televizyon yayıncılarına tahsis edilmiş frekanslar yok. Yayıncılar kendilerine tahsis edilmeyen frekansları kullanıyorlar. Hazine malı olan bu frekanslar karşılığında kamuya bir para ödemiyorlar. Hala bu frekanslarla ilgili ihale yapılamadı'' diye konuştu.
Prof. Dr. Dursun, bütün dünyada yayınlarda sayısal sistem kullanılırken Türkiye'de halen 1990'lı yılların sistemi olan analog sisteminin kullanıldığını belirterek, şunları kaydetti:
''Dünyanın pek çok ülkesine kıyasla Türkiye'de gerçekten sayısal oranda yüksek miktarda yayıncı var. Ulusal yayın yapan 24, bölgesel yayın yapan 15, yerel yayın 210, sadece kablolu sistemden yayın yapan 78, uydudan yapan 148 olmak üzere toplam 475 televizyon kuruluşu var. Bu azımsanmayacak bir rakam. Konuya radyo açısından bakarsak da 35 ulusal, 98 bölgesel, 929 yerel, 53 uydu olmak üzere toplam da bin 115 radyo var. Bu, sektörün büyüklüğünü gösteriyor. Türkiye'de yayıncıların çokluğundan kaynaklanan bir takım problemler var. Yayın kuruluşlarının geçim kaynağı reklamlar. Kuruluşlar aldıkları reklamlarla ayakta durabiliyor. Türkiye'de ortalama 3 milyar dolarlık bir reklam pastası var. Bu kadar yayın kuruluşu arasında paylaştırdığınız zaman, bunların ayakta durmalarını sağlayacak kadar gelir olmadığını görüyoruz. Çok kişinin pastayı paylaşmak istemesi ve bu payın küçük olması temel sorun. Birkaç yayın kuruluşu dışında herkes ağlıyor. Hiç kimse de piyasadan çekilmeyi düşünmüyor. Tabii ki sektörden çekilmek kolay değil.''
TÜİK verilerine göre, Türkiye'de yıllık 15-16 bin kişinin yayıncılık sektöründe çalıştığını kaydeden Dursun, yapılan yayınların büyük bir bölümünün Yunanistan ve Bulgaristan gibi komşu ülkelerden de izlenebildiğini söyledi.
Türkiye'de 2004 yılında yapılan bir araştırmaya göre, 17 milyon hanede 33 milyon kayıtlı televizyon alıcısının bulunduğuna dikkati çeken Dursun, bu hanelerin yüzde 40-50'sinde iki adet televizyon bulunduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Dursun, Türkiye'de çocukların yüzde 80'inin izleyecekleri programları kendilerinin seçtiğini ve kendi odalarında televizyonlarının olduğunu belirterek, bu durumun, çocukları televizyonunun olumsuz etkisine açık hale getirdiğini, ebeveynlerin bu konuda dikkatli olması gerektiğini ifade etti.
-''TÜRKİYE'DE 4,5-5 SAAT TELEVİZYON İZLENİYOR''-
Türkiye'de insanların günlük ortalama 4,5-5 saatlerini televizyon karşısında geçirdiğini vurgulayan Dursun, bu durumun sektörün cazibesini ortaya koyduğunu söyledi.
Sektörün sorunlarının aşılabilmesi için mevcut yasasının değişmesi gerektiğini anlatan Dursun, sözlerini şöyle tamamladı:
''Mevcut yasasının değişmesi için ciddi bir çaba gösteriyoruz. Yasa şu an TBMM'de... Ay sonunda yasanının çıkacağını düşünüyoruz. Böylece frekanslardaki karmaşaya son vermek istiyoruz. Yani 16 yıldan bu yana ihale edilemeyen, yayıncılara verilemeyen, tahsisi gerçekleştirilemeyen frekansları artık yeni yasayla birlikte tahsis etmek, yayıncıların adına 10 yıllık süreyle vermek istiyoruz. Türkiye'de sayısal yayın sistemine geçeceğiz. Bunu iki yıllık dönemde gerçekleştirmeyi planlıyoruz. İzleyicilerin de evlerinde sayısal yayını alabilecek kabiliyette televizyonlara sahip olmaları gerekiyor. Belli bir alışma süresinin olması lazım. Bu nedenle iki yıl içinde ihaleye gerçekleştirdikten sonra, iki yıl da hem analog yayınları hem sayısal yayına birlikte devam edeceğiz. Yaklaşık 4'üncü yılın sonunda analog yayını kapatacağız, yerelde bölgeselde ve ulusalda artık sayısal yayına geçmiş olacağız. Bu Türkiye'de son derece önemli bir başarı olacak. Frekanslar şu an bir bedel ödenmeden kullanıldığından dolayı ciddi bir gelir kaybı söz konusudur. Biz bir hazine malı olan frekansları ihale edeceğimizden dolayı buradan Maliye Bakanlığının hoşuna gideceğini tahmin ettiğim bir gelir kaynağı ortaya çıkacak. TRT bizim denetimimiz dışında. TRT'yi yeniden sisteme dahil ediyoruz. TRT yayınları da özel yayınlar gibi aynı ilkelere bağlı olmasını öngörüyoruz. Sektöre yeni bir yapı, anlayış, bakış gelmesini sağlamak istiyoruz.''
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (19:14)