E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaŞirket HaberleriRiskler gerçekleşiyor---

Riskler gerçekleşiyor

Riskler gerçekleşiyor
09 Mayıs 2011 - 07:11 borsaningundemi.com

ECB'nin faiz arttırmayacağı beklentisi ile Yunanistan'ın borçlarını yeniden yapılandırabileceği endişeleri piyasada tansiyonu yükseltti

Global piyasalarda “son dakika gelişmelerinin” etkili olduğu bir hafta geçirdik. Sakin başlayan hafta, perşembe günü Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı’nın seri faiz artışı bekleyenleri hayal kırıklığına uğratan konuşması ve cuma akşam saatlerinde alevlenen Yunanistan borçlarının yeniden yapılandırılması tartışmaları ile negatif bir tonda sona erdi. ECB Başkanı’nın mesajı, önümüzdeki 2 ay içinde faiz artışı olmayabileceği yönünde yorumlandı. Bu durum, son 3 haftadır istikrarlı bir şekilde yükselen euro dolar paritesinde hızlı bir satışa neden oldu. Hafta başından itibaren düşme eğilimi gösteren emtia piyasaları da kelimenin tam anlamıyla “serbest düşüşe“ geçti. 

Yunanistan darbesi
Euroya ikinci bir darbe ise haftanın son saatlerinde geldi. Bu hafta da etkili olmasını beklediğim bu darbenin kaynağı oldukça tanıdık: Yunanistan. Geçen haftaki yazımda bu konunun piyasaların üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallandığını belirtmiştim. Cuma akşamı Avrupa Birliği yetkililerinin beklenmeyen toplantısı piyasaları endişelendirdi. Almanya’nın önde gelen siyasi dergilerinden Der Spiegel’de yayımlanan bir yazıda, yeniden yapılandırmanın önemli bir alternatif olarak düşünüldüğü belirtilince de, euroda satışlar hızlandı. Her ne kadar haber Yunanistan yönetimi tarafından yalanlandıysa da, euro dolar paritesi önemli destek seviyelerini kırarak 1.4316 seviyesine kadar düştü. 1.4550 ve 1.4350 seviyelerindeki iki önemli destek, birer gün ara ile kırılmış oldu. Bu ani düşüşlerden sonra bu hafta bir miktar toparlanma bekleyebiliriz, ama önemli seviyelerin kırılması sebebiyle kuvvetli bir yukarı hareket beklememek gerek. 

TL değer kazanabilir
Yurtiçinde ise haftanın ilk yarısında sepet bazında yükselen, ikinci yarısında ise düşen bir döviz kuru vardı. Haftanın son günü, paritedeki hızlı düşüşe rağmen TL dolara karşı değer kazandı. Sebebi açık; para girişi var. Merkez Bankası’nın munzam karşılık artışlarının piyasalarda likiditeyi azalttığını biliyoruz. Bu durum gecelik repo oranlarının yüksek seyretmesine neden oluyor. TL’nin cazibesi artmış oluyor ve dışarıdan para girişi devam ediyor. BDDK’nın son verilerine göre kredi artış hızında hedeflenen düşüş sağlanabilmiş değil. Dolayısı ile, bu ayki Para Piyasası Kurulu toplantısında da muhtemelen munzam karşılıklar arttırılacak. Ben TL’nin yanı sıra döviz mevduatında da zorunlu karşılık artışı bekliyorum. Dolar kuru için 1.55 önemli bir direnç oldu. Paritedeki düşüşe rağmen bu seviyenin altında kalmış olması sebebiyle, bu hafta da TL’nin değer kazanabileceği bir hafta olabilir. Ani yükselişleri satış için kullanmaya devam.
Borsada İMKB-100 Endeksi geçen hafta öngördüğüm 70.000 seviyesinin üzerine çıktıysa da kalıcı olamadı. Hafta boyunca yatay seyreden borsada, haftanın son saatlerinde, GE Capital’in Garanti Bankası’nda kalan hisselerini borsada satacağı haberi ile sert bir düşüş yaşandı. Çok anlam veremediğim bir hareket, çünkü satış fiyatıyla ilgili bir bilgi yok. Üstelik banka kârları beklenenden iyi geliyor. Kısa vadede bu haberin etkisi atlatıldıktan sonra endeksin 70.000 üzerine çıkmasını bekliyorum. Piyasayı bozabilecek en önemli risk, malum Yunanistan konusu, dikkatle izlemek lazım. Bono piyasasında % 8.50 üzerinde bono alımı öneriyorum.



Emtiada sert düşüşe dikkat
Emtia piyasalarında geçen hafta kelimenin tam anlamıyla bir “kırım” yaşandı. Son bir yıldır neredeyse aralıksız yükselen emtia piyasalarında bir “düzeltme” ihtiyacı her geçen gün artıyordu. Ancak haftalara/aylara yayılması gereken hareketler, bu piyasaların özelliği gereği bir-iki güne sıkışınca satışlar oldukça sert oldu. Emtia piyasalarında çoğunlukla vadeli borsalarda işlem yapılıyor. Bu da, kaldıraçlı işlemlerin payının çok yüksek olduğu anlamına geliyor. Örneğin, 1 lira verip 10 liralık mal alabiliyorsunuz veya satabiliyorsunuz. Dolayısı ile fiyat hareketleri de her iki yöne keskin olabiliyor. Son bir haftada altın, şeker ve pamuk % 7, petrol % 17, gümüş ise % 30 değer kaybetti. Bu düşüşler oldukça iddialı, ama son bir yıldır çok daha büyük oranlarda yükseldiklerini de not edelim. Emtia piyasalarını yorumlarken, vade ayrımını net bir şekilde yapmak gerekiyor. Büyük resme baktığımızda, 2008 krizi sonrası oluşan “bol ve ucuz likidite” ortamının emtia piyasalarını desteklediğini görüyoruz. Reuters tarafından hazırlanan CRB Emtia endeksinin son 3 yıllık grafiği bu trendi net bir şekilde gösteriyor. Mart 2009’dan bu yana endeks yükseliyor. Son bir haftada yaşadığımıza benzer düzeltmeler bu süre zarfında birkaç kez yaşanmış. Emtiadaki sorun şu ki, bu tür düzeltmelerin hem zamanlamasını kestirmek güç hem de olduğunda, deyim yerindeyse, kantarın topuzu kaçıyor. Emtia piyasalarına yatırım yapmak isteyenlerin bu tür düzeltme zamanlarında alım yapmaları ve uzun vadede getiri hedeflemeleri gerekiyor.

 

Hüseyin Yener-Radikal

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)