E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaRisk yönetiminin 10 temel prensibi---

Risk yönetiminin 10 temel prensibi

Risk yönetiminin 10 temel prensibi
08 Şubat 2024 - 16:48 borsaningundemi.com

Alım satım oyununun iki yönü bulunur, kazanmak ve kaybetmek; önemli olan ise bu iki tarafı nasıl yönettiğinizdir.

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Finans piyasalarında alım satım yapmak, iki yüzlü bir madalyona benzer; bir tarafında kazanmak ve diğer tarafında kaybetmek vardır. Önemli olan ise kazandığınızda ne kadar kazandığınız ve kaybettiğinizde ne kadar kaybettiğinizdir.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, finans piyasalarında trade etmek, gerçekten de hem hücum hem savunma oynamanız gereken sporlarda olduğu gibi, iki taraflıdır. Bir futbol karşılaşmasında olduğu gibi finans piyasalarında açtığınız işlemlerde de sizin kaç gol attığınızın yanı sıra kalenizde kaç gol gördüğünüz de bir o kadar önemlidir.

Hücum ve savunma

ABD’li yatırımcı Steve Burns’ün New Trader U’da yer alan makalesi, bu iki taraflı oyunun belki de en önemli kısmına yani ‘risk yönetimi’ne dair en önemli ipuçlarını barındırıyor. Burns, belirsizliğin hakim olduğu finans piyasalarında yatırımcıların, kazanmak kadar kaybetmeyi de olağan kabul etmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Burns, kazanırken ne kadar kazandığınız ne denli önemliyse, kaybederken ne kadar kaybettiğiniz de bir o kadar önemlidir diyor ve yatırımcıların kendi risk yönetimi stratejilerini oluştururken hangi ölçümlere dikkat etmesi gerektiğinin üzerinde duruyor.

Risk yönetiminin en önemli 10 ölçümü

Finans piyasalarında alım satım yaparken pozisyon boyutunuz, bir işlem için öngörülen en kötü senaryoya göre belirlenmelidir.

İşlem yaptığınız piyasanın volatilitesinin (oynaklık) ve işlem aralığının, pozisyon boyutunuzun ne kadar büyük olması gerektiğini belirlemesine izin vermelisiniz.

Zarar durdurma seviyeniz, işleminizin başarılı olması durumunda ulaşılmaması gereken fiyat seviyesine ayarlanmalıdır.

Her işlemin risk/ödül oranı açısından dikkate alınması gerekir. Zararı durdurma seviyeniz her işlem için bir risk seviyesi anlamına gelmelidir ve potansiyel kar hedefiniz de potansiyel ödülünüzü yaratır.

Herhangi bir işlemde asla toplam işlem sermayenizin yüzde 1'inden fazlasını kaybetmemeniz gerekir.

Çeşitlendirilmiş ve birbiriyle yüksek derecede ilişkili olmayan pozisyonları uzun süre açık tutmak, toplam riskinizi azaltabilir.

Likit piyasalarda işlem yapmak, istediğiniz zaman kapatamayacağınız bir pozisyonda sıkışıp kalma riskinizi azaltabilir. Likidite, piyasalarda sağlıklı şekilde alım satım yapabilmek için en önemli faktörlerin başında gelir. Bu nedenle, küçük ölçekli hisse senetleri ve kazançta olmayan opsiyonlar, perakende yatırımcılar için likidite riskleri oluşturabilir.

Egonuzun ve duygularınızın, alım satım planınızın ve kararlarınızın önüne geçmesine asla izin vermemelisiniz. Bunun için, pozisyon büyüklüğünüzün toplam sermayenize oranını oldukça makul bir yüzdede tutmanız gerekir.

Hem pozisyon büyüklüğü hem de açık pozisyon miktarı açısından kaybetme serileri sırasında pozisyonalarınızı giderek küçültmelisiniz.

Sermayenizdeki düşüşü dikkatli bir şekilde yönetmeniz gerekir. Bunun bir yatırımcı olarak zihinsel yıkıma yol açmasına izin vermemelisiniz. Kaybedilen sermayeden geri dönebilirsiniz ama cesaretinizi kaybettiğinizde geri dönemezsiniz.

Borsa yatırımlarında duygulara yer yok

 

Yatırıma yeni başlayanlar için 3 kritik soru

 

Borsalar zirvedeyken yatırım yapılır mı?

 

Yatırımda başarıyı sürekli kılmanın 6 etkili yolu

 

Başarılı alım satım pratiğinin 3 bileşeni

 

Başarısız trader’ların 10 ‘kötü alışkanlığı’

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)