E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
1971 yılında Körfez’deki yedi emirliğin bir araya gelerek oluşturduğu Birleşik Arap Emirliği (BAE) bu yıl 40. yılını kutluyor. Bu emirliklerden en büyüğü Abu Dabi…. BAE’deki petrolün yüzde 957ine, doğalgazın da yüzde 93’üne sahip olan Abu Dabi, coğrafi büyüklüğün yanı sıra bu konumunun da etkisiyle ülkenin ağabeyi konumunda. Abu Dabi Emiri ülkenin başbakanı iken, Abu Dabi’de ülkenin başkenti…
Petrol ve doğalgaz gibi doğal zenginlikler konusunda diğer emirlikler bu kadar şanslı değil. Onlarda yabancı yatırımcılara teşvik ve avantajlar sağlayarak üretim, ticaret ve başta finans olmak üzere hizmet sektörlerini geliştirerek ekonomilerini büyütme yolunu seçmişler.
Bu anlamda yedi emirlik içinde en çok popüler olanı ise Dubai. Finans merkezi olmasının yanı sıra dev alış veriş merkezleri ve gayrimenkul projeleriyle bütün dünya iş dünyasının gözdesiydi.
Son dönemde bu yedi emirlikten birisi daha öne çıkmaya başladı. Ras Al Khaimah (RAK) adlı bu emirlik, 400 bin nüfusu ile ülkedeki dördüncü büyük emirlik. Petrol zengini olmadıkları için sanayi, lojistik, ilaç ve hizmet sektörü yatırımları ile büyüyor.
Bu yatırımları çekmek için ellerindeki sihirli değnek ise bölgenin en büyüklerinden biri olan RAK Serbest Bölgesi. Ucuz işgücünün yanı sıra, gelirden vergi alınmayan bu serbest bölge yatırımcılar açısından ciddi maliyet avantajları sağlıyor.
Türkiye stratejik öneme sahip
İşte RAK Serbest Bölgesi'nin kuruluşunun 11'inci yıldönümü nedeniyle düzenlenen basın gezisinde konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Şeyh Faisal Bin Saqr Quassimi, Türkiye'nin kendileri için stratejik bir pazar olduğuna ve bunu daha da geliştirmek istediklerini söyledi.
BAE ile Türkiye’nin her zaman yakın ve güçlü ticaret ilişkileri olduğunu hatırlatan Şeyh Quassimi, Türkiye’deki KOBİ’leri RAK’a çekmek, hızlı ve kolay bir şekilde iş kurmak için yardım etme konusunda istekli olduklarının altını çizdi.
Türkiye'nin Arap dünyasındaki rolünün giderek arttığına ve bu durumun önümüzdeki dönemde yeni iş birliklerinin kapısını açacağına inandığını belirten Şeyh Quassimi, şunları söylüyor:
"Türkiye ekonomik ve politik olarak çok istikrarlı… Türkiye'nin bu istikrarı ve liderliği bölgeye olumlu katkı yapıyor. Biz Türkiye ile BAE ve RAK arasındaki ilişkilerin önümüzdeki yıllarda daha da hızlanacağına inanıyoruz."
Türkiye ile BAE arasında ortalama 3 milyar dolar arasında seyreden yıllık ticaret hacmi 2008 yılında 8 milyar dolar ile en yüksek seviyesine çıkıyor. Bu yükselişin nedeni ise o dönemde bölgede yaşanan gayrimenkul patlaması. Bu gayrimenkul projelerinin önemli bir kısmını da Türk müteahhit firmaları üstleniyor. Ancak global krizle birlikte bir çok gayrimenkul projesi durduruluyor ya da erteleniyor. Bu nedenle ticaret hacmi de 2008’den sonra normal seviyelere iniyor. Bu yılın sonunda da yıllık ticaret hacminin 4 milyar Dolar civarında gerçekleşmesi bekleniyor.
Arap Baharı bize yaradı
Gazetecilerin soruları üzerine Şeyh Quassimi, yaşanan Arap Baharı'nın kendilerini olumlu etkilediğini söylüyor. BAE'nin liberal ve istikrarlı bir ülke olduğunu söyleyen Quassimi, kendi ülkelerinde istikrar ve güvenin bozulması nedeniyle zorlanan yatırımcıların yatırımlarını BAE’ye kaydırdığını belirtiyor. Quassimi, ekonomik krizin de fazla etkilemediğini ve BAE'nin büyüyen ekonomisi ile giderek daha fazla yatırım çektiğini ifade ediyor.
Türkiye'nin birçok alanda çok tecrübeli olduğunu kaydeden eden Şeyh Quassimi bu deneyimlerden faydalanmak istediklerine belirterek şöyle devam ediyor:
"Biz Türklerle daha fazla ortaklık kurmak, daha fazla iş yapmak istiyoruz. Burada Türk firmaları için turizm, havacılık, petrol endüstrisi, sanayi ve ilaç gibi alanlarda önemli fırsatlar var. Özellikle Doğu'ya açılmak isteyen ve kısa bir uçuş mesafesindeki 2 milyar nüfusun oluşturduğu pazarı kullanmak isteyen firmalar burayı kullanabilir."
Ortadoğu'nun en büyük ilaç fabrikasının RAK'da olduğunu söyleyen Quassimi, şöyle devam ediyor:
"İlaç endüstrisi çok önemli ve bu alanda ortaklıklar kurabiliriz. Biz ilaç üretiminin yüzde 90'ını ihraç ediyoruz. Türkiye'deki ilaç endüstrisi ise daha çok iç pazara dönük. Siz çok iyi ürünler yapıyorsunuz, biz ise ihracat konusunda çok tecrübeliyiz. Birlikte 'kazan-kazan' stratejisi oluşturabiliriz.
Turizmde de önemli fırsatlar sunuyoruz. Bölgede 13 yeni otel daha yapılacak. Türk firmaları yıllardır edindikleri bilgi birikim ve tecrübeleri burada kullanabilir. Biz açıkça Türk firmalarının gelmelerini ve işbirliği yapmayı istiyoruz."
260 Türk şirketi var
5 binin üzerinde şirketin faaliyet gösterdiği RAK Serbest Bölgesi Türkiye Temsilcisi Gülay Avcı da, Türk firmalarından ciddi bir talep olduğunu belirtiyor. Avcı’nın verdiği bilgiye göre RAK’da faaliyet gösteren Türk şirketi sayısının 260'ı aşmış durumda.
Özellikle ortak ofisli düşük maliyetli şirket kurulumlarını tercih edenlerin RAK STB üzerinden vergisiz ithalat-ihracat yapabildiğini ve gelirin Türkiye'ye transferinde herhangi bir limit olmadığını belirten Avcı, şunları anlatıyor:
"Yeni pazarlara açılmak isteyen Türk şirketleri burada yıllık 4 bin 100 dolardan başlayan maliyetler şirket kurabiliyor ve hiçbir şekilde vergi vermiyor. Dubai'ye göre de işçilik ve yaşam maliyetleri daha uygun. Biz özellikle KOBİ'ler için ilk başta yüksek maliyetlerden kaçınabilecekleri ve bölgeyi test edebilecekleri bir ortam sağlıyoruz. İşlerinde başarılı olup para kazananlar sonrasında isterlerse yatırımlarını büyütebiliyor."
Türk şirketleri en çok gıda, inşaat malzemeleri, makina teçhizat, kimya ve tekstilde faaliyet gösterdiğini söyleyen Avcı, 5 binden fazla firmanın yer aldığı serbest bölgenin öneminin coğrafi konumundan kaynaklandığını belirtek şunları söyledi:
"Özellikle Hindistan Yarımadası'na, Uzak Doğu'ya ve Doğu Afrika'ya ulaşmak isteyen yatırımcılar için burası önemli bir üs. Türk yatırımcılar da buradaki şirketlerini gelişmekte olan pazarlara anında mal tedarik etmek için kullanıyor. Böylece rekabet avantajı sağlıyorlar."
Yurtdışına yapılan yatırımların önemli bir bölümünün devlet teşviği kapsamında olduğunu hatırlatan Avcı, bu durumun RAK için de geçerli olduğunu belirtiyor. Ancak devlet teşviğinden yararlanabilmek için sadece ofis açmak yeterli olmuyor. Depoculuk veya üretim faaliyeti yapmak gerekiyor. Bunun yıllık ücreti de 14 bin dolardan başlıyor. Avcı, bu paranın 6 bin dolarının devletten geri alınabileceğini belirtiyor.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (14:34)