E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Küresel borsalardaki ralli devam ederken yatırımcılar hisse senetlerindeki yüksek değerlemelerden dolayı endişelenmeyi sürdürüyor. JPMorgan Varlık Yönetimi Birimi Baş Borsa Stratejisti Karen Ward, Financial Times’taki yazısında borsalardaki yüksek değerlemelere ilişkin iki argümana dikkat çekti. Borsagundem.com’un derlemelerine göre Ward yatırımcıların dar bir portföyden bilançolarında beklentileri aşması beklenen şirketlere doğru geniş bir portföye geçmesini öneriyor. İşte JPMorgan baş stratejistinin o yazısı:
Borsalardaki yüksek değerlemeler konusunda ne kadar endişelenmeliyiz? Müşterilerle yaptığım günlük konuşmalarda, yatırımcıların emin olmadığı görülüyor.
Bir yanda, ABD ekonomisinin hızla geri dönüşü, Kıta Avrupa'sında aşıların daha hızlı bir şekilde yapılması ve hem hükümetlerin hem de merkez bankalarının teşvikleri dizginleme telaşında olmadığını görülebilir. Küresel ekonomi için, iyi bir dönem başlamaya hazır görünüyor.
Aynı zamanda, birçok piyasadaki hisse senetleri değerlemeleri rahatsız edici düzeyde. Bu konudaki önemli bir ölçüt, Robert Shiller sayesinde ünlenen döngüsel olarak ayarlanmış fiyat-kazanç oranıdır. ABD hisse senetleri için bu oranlar, 140 yıllık borsa tarihinde sadece bir kez görülen bir seviyede: Teknoloji çılgınlığı dönemi. Bu dönemin hemen ardındansa piyasa balonu olağanüstü bir biçimde patlamıştı.
Benim tercih ettiğim değerleme ölçütü bir yıl öncedeki bilançoları kullanıyor. S&P fiyat endeksinin 22 katın üzerinde olduğu bu bilanço ölçütü, hala uzun vadeli ortalamanın rahatsız edici bir şekilde üzerinde.
Değerlemeler yakın vadeli getiriler için çok az tahmin gücüne sahip olsa da uzun vadeli getirilerle ilişkisi çok güçlüdür. Son otuz yıl bir yol gösterici işlevi görüyorsa, mevcut değerlemeler S&P için önümüzdeki 10 yıl boyunca ortalamada sıfır oranında yıllık getiri sağlayacağına işaret ediyor.
Bu sefer durum farklı mı? Yüksek değerlemelerin neden uzun vadeli getirileri engellemeyeceğine dair iki argüman duydum. İkna edici bulduğum bir tanesi var. Diğerindense emin değilim.
İkna olmadığım argüman, değerlemelerin kalıcı olarak düşük faiz oranlarıyla desteklendiği yönünde. Bunun uzun vadede doğru olasının imkanı yok. Zira her iki politika karar mercii de salgında o kadar iyi yol aldı ki, ekonomik denge, bilanço artışı ve faiz oranları önceki seviyelere geri dönecek. Aksi takdirde kalıcı hasarlar ortaya çıkacaktır. Bu durumda düşük nominal büyüme, bilanço ve faiz ortamında sıkışıp kalacağız.
Krizden sürdürülebilir şekilde daha yüksek bilanço artışı ve sürdürülebilir şekilde daha düşük tahvil getirileri ile çıkmamız doğru olamaz. Merkez bankaları varlık alımları ve diğer parasal politika hamleleri tahvil fiyatlarını bozabilir. Ancak, bir noktada, artan büyüme ve enflasyon karşısında, tahvil sahipleri sonunda sürekli negatif reel getirilerden bıkacak ve bu tahvilleri satarak getirileri daha yükseğe taşıyacaktır.
Daha zorlayıcı olan alternatif argümansa, nominal aktivitedeki toparlanmanın analistlerin öngördüğünden daha muhteşem olacağı için değerlemelerin sorunlu olmayacağı yönünde. S&P 500 şirket bilançolarının bu yıl yüzde 30 artması ve yılı Kovid-19 öncesi seviyenin yüzde 10'undan fazla üzerinde bitirmesini beklemesi göz önüne alındığında, bu cesur bir açıklama gibi görünebilir.
Ancak yılın ikinci yarısında ekonomik patlama potansiyelini küçümsememek gerekir. ABD'li hane halkları geçen yıl gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYİH) yüzde 8'i kadar "fazla tasarruf" biriktirdi. Şu andaysa GSYİH'nın yüzde 5'ine denk gelen mali teşvikleri alma sürecindeler.
Bu paranın büyük bir kısmı önümüzdeki aylarda harcanırsa, geri dönüş ekonomistlerin ve hisse senedi analistlerinin tahminlerini anlamlı bir şekilde aşabilir. Talebe yönelik bu kısa vadeli artış, artan yatırım, istihdam ve buna karşılık daha fazla tüketimden oluşan sağlam bir döngü yaratırsa kalıcı büyüme etkileri olabilir.
Yüksek değerlemeler tartışmasında sektörel farklılıklarından bahsetmemek yanlış olur. Sonuçta, ABD borsalarının genel değerlemelerini yükselten teknoloji ve tüketici tercihleri sektöründeki bir avuç hisse senedidir. S&P 500'deki en büyük 10 hisse senedi, ortalama 31 kat uzun vadeli fiyat-kazanç oranında işlem görmekte. Bu hisseleri çıkardığınızda, uzun vadeli fiyat kazanç oranları 20 katın altına düşer.
Teknoloji devleri geçen hafta ilk çeyrek bilançolarını bildirdiler ve genel olarak, fiyatlandırmanın dayanıklılığı, yatırımcıların kazanç görünümlerinin hala yüksek fiyat etiketlerini haklı çıkardığını düşündüğünü gösteriyor.
Ancak piyasanın kazanç beklentilerini hafife aldığı sektörler var. Örneğin, 14'ün katları kadar kazanç elde etmesi beklenen bir fiyata sahip finans sektörünü ele alalım. Salgından kaynaklanan kredi kayıplarının, finans hisselerinin çoğunun beklediğinden daha düşük olduğu ortaya çıkıyor. Kredi büyümesinde de bir toparlanma görebiliriz ve daha yüksek faiz oranları, bankaların ihraç edilen kredilerdeki kâr marjlarına da yardımcı olacaktır.
Tüm bunların anlamı, değerlemeleri göz ardı etmememiz ve gerekçe olarak düşük faiz oranlarına güvenmememiz gerekirken, aynı zamanda hisse senetlerinde hala fırsatlar olduğunun görülmesi gerektiğidir. Yatırımcılar özellikle piyasanın analistlerin henüz bilanço artışını hafife alabileceği alanlara odaklanmaları gerekiyor. Son on yılın büyük bir bölümünde, yatırımcılar ABD teknoloji hisselerinin hakim olduğu dar bir portföye sahip olmak için mükemmel bir iş çıkardılar. Ancak şimdiyse çeşitlendirme zamanı.
S&P'den kripto paralarda bir ilk!
BioNTech hisseleri uçtu! Piyasa değeri 14 kat arttı
Enflasyona karşı 10 yatırım hamlesi
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
Borsa çok yükseldi. Bundan sonrası Risk.. Düzeltme yapmadan olmaz. Uzun zamandır kağıtta olanlar kar satışına başlarsa yeni alanlar yanar
Senin için öyle. 20 yıldır al satranç kazanıyorum. İşini bilmeyip aç gözlü olup bilgi sahibi olmazsan tabiri zarar edersin. İçki ve bankalara girmem mesela.
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (17:01)