PMI verileri hisse piyasalarına pozitif yansıyor

Kısaca PMI Endeksi…

Küresel piyasalarda ekonomide büyümenin öncü göstergesi olarak bilinen hem imalat sanayi hem de hizmetler sektöründe PMI Endeksi (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) anketleri referans olarak kabul edilmektedir.

Söz konusu satın alma yöneticilerini ankete konu olan ülkenin pazarında ciroların büyük çoğunluğuna sahip şirketlerin diğerleriyle rekabet edebilmek için şirketin ürettiği ürünün her aşamasını yöneten bireyler oluşturmaktadır. Anketin içeriğinde satın alma yöneticilerinin aylık periyodlarla mal ve hizmet talepleri konusunda nasıl pozisyon alacakları konusunda sorular yer alır. Soruların içeriğinde şirketlerin hammadde alımından, kullanıcılara ulaşana kadar olan tüm süreçler yer almakta olup, anket paralelinde şirket yöneticilerinin eğilimleri konusunda bilgi sahibi olmak hedeflenir.

2008 yılı sonrasında küresel piyasalarda popüler hale gelen PMI endeksi, ticari anlamda etkin olan kişilerin görüşlerini içermesi nedeniyle güvenilir bulunup, yakından takip edilmektedir.

PMI endekslerinin yayınlanma takvimleri incelendiğinde; imalat PMI anketleri her zaman ayın birinci iş günü ve hizmet PMI anketleri ise ayın üçüncü iş günü yayınlanır.

PMI Endeksi 5 ayrı endeksin ağırlıklandırılması yoluyla hesaplanan bileşik bir endeks olma özelliğine sahiptir. İlgili hesaplama yapılırken; yeni siparişler, üretim, istihdam, tedarikçilerin teslimat süreleri ve şirkete yapılan girdi stokları olmak üzere sınıflandırılır. Endeksin hesaplanmasında söz konusu unsurların ağılıkları sırasıyla %30, %25, %20, %15 ve %10’dur.

PMI Endeksinin yorumlanmasında ise 50 seviyesi baz alınmaktadır. Endeksin 50 seviyesinin üzerinde olması pozitif, 50 seviyesinin aşağısında görülecek bir seviye ise negatif kabul edilmektedir. Söz konusu seviyeler büyüme beklentileri ile ilişkilendirilirken, 50 seviyesi üzerinde görülebilecek bir verinin şirket yöneticilerinin büyüme beklentisi içinde oldukları şeklinde yorumlanır. Bununla birlikte 50 seviyesinin aşağısında görülen bir veri ise ekonomide daralma beklentisinin oluştuğu şeklinde ifade edilir.

Global büyüme uzun vadede yavaşlarken son bir yıldır PMI yükselişte…

2008 yılı global krizi dünya büyümesine ağır darbe vururken mevcut durumda dünya genelinde henüz 2008 öncesi büyüme oranlarına ulaşılamadı. FED, ECB ve BOJ bilanço büyüklükleri 4,5 trilyon $ ile tarihi zirve seviyelerine ulaşırken uzun vadede global büyümeyi ortalamalar üzerine yükseltememişlerdir. Buna karşın son 1 yıllık dönemde global bazda PMI endekslerinin yükseldiğini gözlemekte olup, bunun kalıcı olup olmayacağı konusunda belirsizlikler devam etmektedir. Buradaki temel sorun global borçluluk düzeyinin hane halkı ve kamu borcu tarafında tarihi düzeylerde bulunması ve 2008 öncesi dönemde yapılan aşırı yatırımlara bağlı olarak oluşan kapasite fazlasının büyümenin önünde önemli engel konumunda bulunmasıdır.
Grafik 1: Gelişmiş ve Gelişen Ülkeler Yıllık Büyüme Oranı (2001-2016) 

Kaynak: Bloomberg  
Grafik 2: Global PMI Endeksi (2014-2017)

Kaynak: Bloomberg  

Dönem dönem gelişmiş ve gelişen ülkeler arasında büyüme farklılıkları olsa da uzun vadede trend açısından benzer yönde hareket etmektedirler. Nitekim aşağıdaki grafikte de görüldüğü üzere son 3 yıllık dönemde gelişmiş ve gelişen ülkeler PMI endeksleri 2014 ve 2015 yıllarında düşerken, 2016 ve 2017 yıllarında birlikte yükselmektedir. Bununla birlikte aşağıdaki grafikten de görüldüğü üzere; global PMI endeksi ve global hisse senedi endeksi arasında pozitif korelasyon bulunmakta olup, PMI endeksinde görülen yükselişin global hisse senedi endeksinin yükselişini desteklediği görülmektedir.

Grafik 3: Gelişmiş ve Gelişen Ülkeler İmalat PMI Endeksi

Kaynak: Bloomberg      

Grafik 4: Global PMI Endeksi ve Global Hisse Senedi Endeksi 

Kaynak: Bloomberg      

Grafik 5: Avrupa, ABD ve Çin İmalat PMI Endeksi (2014-2017)

Kaynak: Bloomberg            

Eda Önder Öztürk - Alan Yatırım

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.