E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaAracı Kurum RaporlarıPiyasanın gözü İngiltere'nin atacağı adımda---

Piyasanın gözü İngiltere'nin atacağı adımda

Piyasanın gözü İngiltere'nin atacağı adımda
30 Haziran 2016 - 13:44 borsaningundemi.com

A1 Capital, İngiltere'nin AB'den ayrılma kararının ardından atacağı adımları ve etkilerini değerlendirdi.

Brexit olarak isimlendirilen Birleşik Krallık’ın AB’den çıkması senaryosunun en belirleyici unsurlarından biri ticaret anlaşmalarının ve aralarındaki tarifelerin nasıl belirleneceği yönünde olacaktır. Birleşik Krallık’ın, AB ile arasında Türkiye gibi Gümrük Birliği mi, yoksa Norveç gibi serbest ticaret anlaşması mı yapacağı konusu, yapılacak müzakerelerin önemli konuları arasında olacaktır. Norveç Modelinde; İngiltere, Gevşek Avrupa Ekonomik Bölgesi'nde kalarak, halen AB'nin ortak pazarına girebilecek ve AB bütçesine katkıda bulunabilecek. Bankalar bu modeli tercih ediyor, zira böylelikle AB müşterilerine ulaşımlarını koruyabilecekler . Birçok bankanın Brexit kararının ardından yeni merkez arayışı içerisine girdikleri düşünüldüğünde, Norveç Modeli ekonomik açıdan pozitif etki edebilecek unsur olarak dikkat çekmektedir. Modellerin sonuçsuz kalması durumunda tam ayrılık gerçekleşmesi İngiltere ve 27 ülkeden oluşan blok arasındaki ticaret tarifelerinin büyük kısmını sınırlayacak ve yeni ticaret anlaşmaları yapılmasına sebep olacak. AB'nin Kanada ile ticaret anlaşmasına ilişkin müzakerelere yedi yıl sürmesine rağmen halen onaylanmadı. İngiltere ile aralarında geçmişe yönelik bir ticaret olmasına karşın, piyasa girişinin büyüklüğünü çözebilmek yine yıllar alacaktır. Bu durumun iki taraf içinde ticari zarar oluşturacağı kesin. Alternatif modeller arasında, İsviçre Modeli; Ne AB ne de EEA’ya üye olmadan AB ile iki taraflı anlaşmalarla mal ve kişilerin serbest dolaşımı sağlanabilir. Avrupa Serbest Ticaret Birliği; AB’ye alternatif olarak kurulan bu birlikle İngiltere AB ile serbest mal ticaretini yürütebilir.

AB ile yapılan görüşmelerin yaklaşık 2 ila 10 yıl arasında çözüme ulaşması beklenmektedir. Sürecin yönetimi artık parlamentoda olacak. Referandum olasılığını seçim politikası olarak kullanan fakat süreç içerisinde geri duruş sergileyerek oldukça eleştirilen Başbakan Cameron, görevinden ayrıldı ancak yönetimi ekim ayında yapılacak seçimlere kadar devam ettirecek. AB ile ikili ilişkilerin devamlılığı ve sürecin yönetimindeki 2 senelik serüvende yeni başkan görev alacak. Bu noktada Cameron, AB ile yapılacak olan ilişkilerin startını yeni başkanın vermesi yönünde bir açıklama da bulundu fakat cevap gecikmedi ve AB liderlerinden “gerekli sürecin hemen başlaması gerekli” açıklamaları yapıldı.

Peki Brexit’in gerçekleşmesi ile birlikte nasıl sonuçlar bizi bekliyor? İngiltere’nin birlikten çıkabiliyor olması arkadan gelecek olan ülkelere de kapıyı aralayacaktır ve Birlik üzerinde parçalanabilir bir etken oluşturacaktır. Sonuçta geçtiğimiz yıl yaşanılan Yunanistan krizinde, Yunanistan’ın birlikten ayrılmaması için kullanılan sebeplerden biri olarak söyleniyordu. İngiltere’nin AB’den ayrılmasının sonuçlarının biri ticaret ortaklıkları olacaktır. Bu noktada İngiltere’nin ortak pazardan çıkarak Dünya Ticaret Örgütü kurallarına bağlı kalması durumunda önümüzdeki 15 yıl boyunca yıllık 200 milyar sterlinlik ticaret azaltımı anlamına gelecektir. Ticaret anlaşmalarının AB ile yeniden tesis edilememesi gibi bir durumda; İngiltere’nin ihracatının %44,6’sının, ithalatının da %53,2’sinin AB ile olduğu düşünülürse olası kayıpların telafisi için ABD ve Uzakdoğu pazarları ile ilişkiler önemini artıracaktır.

İngiliz vatandaşlarının AB’ye seyahatleri ve çalışma koşulları yürütülecek anlaşmaya göre belirlenecektir. Ortak pazarda kalınması halinde İngiliz vatandaşları AB ülkelerinde çalışmaya devam edebilecektir. Fakat ayrılığın bir etkisi olarak AB vatandaşlarının İngiltere işgücüne katılmayacak olması, ülke içerisindeki işgücünde düşüş anlamına gelecektir. Göçmen sayısının azalışı da konut satışlarına ve fiyatlarına olumsuz yansıyacaktır. Brexit’in gerçekleşmesi ile ortaya çıkan bir siyasi durumda Cebelitarık sorunudur. Cebelitarık’ın güvenliği ve egemenliğine yönelik bir tehdit oluşabilir. Birleşik Krallık, AB üyeliğinden ayrılırsa, karar mekanizmasında olmayacağından, İngiltere’nin Cebelitarık'ın çıkarlarını koruma becerisi zarar alabilir.

Karışıklığın yaşandı bu önemli süreçte Merkez Bankaları’na büyük sorumluluklar düşecek. Başta İngiltere Merkez Bankası (BOE) olmak üzere, gelişmiş ekonomi merkez bankalarının global ekonomide denge unsurlarını göz önünde bulundurdukları bir süreç yaşamamız olası duruyor. Özellikle Brexit öncesi küresel piyasaların nabzını tutan Fed faiz kararının, İngiltere’den yükselen ayrılık sesleri ile darbe aldığı söylenebilir. Diğer taraftan Asya kanadında genişleme hamlesini elinde tutan BOJ, güçlü yene karşılık yaptığı sözlü yönlendirmeler ile güven sağlamıyor. Bu nedenle belirsizlik ortamı çözülüp, piyasalar dengesini bulana kadar, risk iştahının düşük kaldığı ve güvenli liman arayışının ön sırada olduğu bir süreç takip etmemiz olası görünmektedir.

A1 Capitall

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)