Piyasalardaki önemli risk!

Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) uzun vadeli refinansman operasyonu (LTRO) ile piyasalara verilen 530 milyar Euro sonrasındaki ilk günde bu paranın bir kısmının İtalyan ve İspanyol tahvillerine gittiğini gözlemledik. Bu iki ülkenin tahvil faizlerinde sert düşüşler olurken hisse senedi piyasaları da olumlu bir eğilim kaydetti: Hem İtalyan hem de İspanyol 10 yıl vadeli tahvil faizleri uzun bir aradan sonra %’5.0’in altına gerilerken İtalyan borsası %2.9, İspanyol borsası ise %1.0 oranında artış kaydetti. Ancak, bu iki ülke dışında kalan sorunlu yapıdaki Avrupa ekonomilerinin tahvillerinde benzer bir eğilim göremedik. Bu da mali piyasaların AB ekonomileri arasında zımni olarak yeni bir sınıflandırmaya gittiğini gösteriyor. Dün gelişmiş ekonomilerden gelen makro ekonomik veriler karışık sinyaller içeriyordu. ABD’den gelen enflasyon göstergeleri beklentilerin bir miktar üzerinde kalırken (hem çekirdek PCE endeksi, hem de imalat sanayi fiyat göstergesi) imalat sanayindeki gidişatın tahminlere göre biraz daha olumsuz olduğu görüldü. ABD’de haftalık işsizlik maaşı başvuruları beklentiler paralelinde kalırken, Avrupa’da işsizlik oranı tahminlerin üzerinde gerçekleşti. Avrupa imalat sanayi PMI göstergeleri ise hafifçe iyimser geldi. Bu datalar genel olarak bakıldığı zaman mali piyasalar üzerinde nötr bir etkide bulundu. Dün küresel bazda hisse senedi endeksleri olumlu bir görünüm kaydetse de para birimleri ile emtialar karışık bir seyir izledi. LTRO sonrasında bankacılık sektörü hisselerindeki yukarı yönlü hareketler Hisse senedi piyasalarını yukarı taşıdı. Ancak, ABD Merkez Bankası Başkanı Bernanke’nin yeni bir parasal genişlemeye işaret etmemesi ve ABD’den gelen enflasyon rakamları sonrasında ABD Doları’nın genel olarak değer kazandığı, diğer para birimlerinin ise hafifçe değer yitirdiğini gözlemliyoruz. Bunun en açık göstergesi EURUSD paritesi ise XAUUSD kurundaki hareketler. Bernanke’nin Çarşamba yaptığı konuşma öncesinde 1.3500 seviyesine yakın işlem gören EURUSD paritesi dün 1.3300’in altını test etti. Yine aynı paralelde altın fiyatı da 1800 dolar civarından 1710 dolara doğru sert bir düşüş kaydetti. Dün gelişmekte olan ülke para birimleri de güçlü ABD Doları nedeniyle günü sınırlı oranda kayıplarla tamamladı.
Türk mali piyasaları dün oldukça yatay bir seyir izledi. Hisse senedi piyasasında anlamlı bir fiyat değişimi olmazken faizlerde de oldukça dar bir bant içerisinde hareket oldu (İstanbul bölgesi enflasyon rakamları Pazartesi günü açıklanacak resmi rakamın biraz yüksek gelebileceğine işaret etse de faizler üzerinde herhangi bir etkisi olmadı). Kur cephesinde yurtiçi yerleşiklerin alımlarının etkili olduğunu gördük. Pozisyon kapama niteliğindeki dolar alımları ile USDTRY kuru gün içerisinde 1.7600 seviyesine varan bir yükseliş kaydetti. Bu kapsamda Türk Lirası, döviz sepeti karşısında %0.2 oranında değer yitirdi. EURUSD paritesindeki düşüş nedeniyle EURTRY kurunda önemli bir hareket olmadı ve gün boyunca 2.33’lü seviyelerden işlem oldu. TCMB’nin de yakından izlediği gelişmekte olan 10 ülkenin para birimi karşısında Türk Lirası dünü önemli bir değer değişimi göstermeden tamamladı. 
Bu sabah Asya piyasaları günü olumlu bir hava ile başladı. Hisse senedi endekslerinde %1’e varan artışlar olurken para birimleri göreceli olarak yatay bir seyir izliyor. İtalyan ve İspanyol faizlerindeki düşüşten dolayı küresel risk iştahının canlılığını koruduğu gözlemleniyor. Bugün Almanya’da perakende satışlar ile devam eden AB liderler zirvesi dışında gündemde önemli bir gelişme yok. ABD Merkez Bankası’ndan gelen sinyaller paralelinde ABD Doları’nın diğer para birimleri karşısında değer kazanabileceği görülüyor. Bu tarz bir hareket risk iştahını biraz bozabilir. Bu kapsamda EURUSD’nin 1.3270-80’nin altına inip inmeyeceğini görmek gerek (100 günlük ortalama). Zira, para otoritelerinin parasal genişleme çabalarında yeni bir beklenti kalmadığından dolayı yatırımcılar kar realizasyonuna da gidebilirler.
Türkiye cephesinde piyasaları etkileyebilecek önemde somut bir gelişme yok. TL’nin simgesi, İstanbul bölgesi enflasyon rakamları konuşulsa da piyasa yansıması bulamadılar. Spotlar üzerinde olmasa da petrol fiyatlarındaki yükselişin önemli bir risk unsuru olduğu kanaatindeyiz. Dün İran’da petrol hattında patlama olduğuna yönelik haberler sonra yalanlansa da petrol fiyatlarında yukarıda kaldı. Brent cinsi ham petrol varil fiyatı 128 Dolar ile 2008 yılı Temmuz ayından bu yana en yüksek düzeye yükseldikten sonra 126 dolar civarında denge buldu. Bunun Türkiye ekonomisi açısından hem cari işlemler açığı hem de enflasyon etkisi olacağı unutulmamalı. Bu nedenle TL ve TL cinsi yatırım araçlarına temkinli yaklaşmakta fayda görüyoruz. USDTRY kurunda 1.7400 teknik seviyesinin aşağı yönde kırılamaması sonrası pozisyon kapaması yapılması, hatta uzun pozisyona geçilmesi yönünde tavsiyede bulunmuştuk. Bu görüşümüzü koruyoruz. Pazartesi günü açıklanacak enflasyon rakamlarının piyasa tahmininin biraz üzerinde kalma ihtimali var (piyasaların Şubat ayı TÜFE enflasyon tahmini %0.6). Bu da faizlerde hafifçe satışa neden olabilir. Hisse senedi piyasasının ise güne alıcılı başlasa da günü kayıpla bitirme ihtimalinin kuvvetli olduğu kanaatindeyiz.
HSBC YATIRIM ARAŞTIRMA

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.