Piyasalarda oynaklık arttı

Bu hafta piyasalar için yine yoğun geçti. Ana dünya borsalarında hafta başında yükseliş/ toparlanma gördük ve sonrasında yine kargaşa ve geri çekilme. Yükselen tahvil getirileri, parasal sıkılaştırma korkuları, karışık karlılıklar , artan oynaklık. Yılın üçüncü çeyreğine yönelik mali tablo gelişi yoğunlaştıkça ve ECB ve Fed para politikası kararları yaklaştıkça, bu düzensiz hareketlerin önümüzdeki süreçte de devam etmesi kaçınılmaz bulmaktayız.

İngiltere, mali paketi çöpe atmak zorunda bırakılınca , paketin sahibi Başbakan Liz Truss'da fazla direnemedi ve sadece 44 gün görevde kaldıktan sonra istifa etti. Büyük bir krizle karşı karşıyayken siyasetin zayıflaması ve belirsizleşmesi doğal olarak güvenilirliğini baltalayınca pound’da bundan nasipleniyor. ABD'de makroekonomik veriler bir yumuşak bir sert gelince net görünüm yine oluşturulamadı ve FED üyeleri kesinlikle yumuşama yok demeye devam ettiler ve de Çin Komünist Partisi'nin 20. Kongresi'nden orijinal bir şey çıkmadı. Tahvil getirilerine baktığımızda ise : hem finansal durgunluk hem de Fed'in düşündüğü faiz zirvesi üzerinde uzlaşamama sonucunda tahvillerde mali krizden bu yana görülmeyen seviyelerin test edildiğini görmekteyiz. ABD 10 yıllık tahvilleri %4,28 ve 2 yıllıkları da %4,55 seviyelerine ulaştı. Avrupa'da Liz Truss'un istifası İngiliz Gilts'i sakinleştirdi görünüyor ama Gilts hala %4.05’de, Alman Bund %2,46 ve Fransız OAT %3,02'de.

ABD tahvillerinin getirileri arttıkça yen dağılmaya devam ediyor. Yen’in dolara karşı geldiği 151,48 seviyesi bu yıl yen’in değerinin üçte birinin kaybolduğuna işaret etmekte. BoJ bu düşüşü durdurmak için acil tahvil alımlarına başlıyor ama sonuç gelmiyor. Doların güçlü konsepti yoluna çıkan her şeyi almaya devam ediyor (enflasyon yaratma) ve gelişmekte olan piyasaları döviz rezervlerini ( kuru tutmaya çalışma) hızlı tüketmeye zorlarken , EUR/USD 0.9884’de kısmen primli bir haftayı geride bıraktı.

Brent tarafında ise Biden yönetimi Çarşamba günü, OPEC arzındaki azalmayı kısmen dengelemek için stratejik rezervlerinin 15 milyon varilini serbest bıraktığını duyurmasına rağmen varil başına 92 USD civarında ve ABD WTI ise 84 USD'dan işlem görmekte. Doğalgaz fiyatlarına baktığımızda da, Rotterdam TTF’in Ağustos sonunda yaklaşık 350 EUR/MWh ile zirve yaptıktan bir süredir devam enden düşüş trendinin korunduğunu ve 130 EUR/MWh'nin altında işlem gördüğünü izlemekteyiz.

Bu haftanın yurtdışı gündemine baktığımızda; S&P500 ve Stoxx Europe 600 endekslerinden (ABD'de Apple, Microsoft, Amazon ve Avrupa'da Novartis, SAP, TotalEnergies dahil) 300'den fazla şirketin 3Ç22 sonuçlarını , birçok bölgede PMI’ları ki Euro bölgesinin bu yıl resesyona doğru kaydığına dair daha fazla işaret beklenirken, ABD büyümesi ılımlı bir şekilde pozitif kalmaya devam ediyor, haftanın kararı ve açıklaması ECB’den gelecek olan piyasanın 75 puan olmasını beklediği faiz kararında ve lagarde’nın açıklamalarında olurken, ABD’de çeyrek GSYIH verilerini, 28’inde de ABD PCE enflasyonunu ve de bireysel harcamaları da takibimizde. Yurt içinde ise kapasite kullanım oranı, reel kesim güven endeksi, Eylül dış ticaret verisi ve yabancı ziyaretçi sayıları, Hazine ihaleleri, TCMB "Enflasyon Raporu" takip edeceğimiz veri ve gelişmeler. Cuma günü ise BIST yarım gün açık.

Çin ekonomisi beklentilerden güçlü büyüdü

ABD'nin rezervlerinden petrol satışı planı fiyatları gevşetmedi

Asya borsaları yeni haftada karışık

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.