Küresel piyasalarda kötü gelen büyüme rakamlarının estirdiği düşüş rüzgarı yerini ABD, Avrupa ve Çin'den gelen moral verici haberlerle gelen yükselişe bıraktı. ABD'de State Street başta olmak üzere Wall Street bankalarının ikinci çeyrek gelirlerinin yüksek geleceği beklentisi ve 23 Temmuz'da açıklanması beklenen Avrupa bankalarının mali gücünü ölçen stres testlerinin sonuçları dün hisse senetlerine hücum getirdi. Çin'de bankaların yurtdışına yatırım yapmalarını kolaylaştıran yeni düzenlemeler sayesinde Batılı bankaların destek güç bulacağı umuduna IMF'den gelen yüksek küresel büyüme tahmini de eklenince Asya'daki yükselişler yüzde 2'yi aşarken Avrupa'da yüzde 2'ye, ABD'de ise yüzde 1'e yaklaştı. Herşey güllük gülistanlık değil ABD'li finans kuruluşu State Street'in ikinci çeyrek verilerinin beklentilerinin çok üzerinde geleceği açıklaması ve perakende satışlarına ilişkin yüksek beklentilerin sevinci ile önceki gün kritik 10 bin puan seviyesini yeniden aşan Dow Jones endeksi dün de yükselişteydi. Uluslararası Alışveriş Merkezleri Konseyi, ABD'de perakende satışlarının 31 Ocak'ta başlayan mali yılın ilk beş ayında aylık ortalama yüzde 4'lük artış gösterdiğini tahmin etti. Bu, perakende satışları için 2006'dan bu yana ortaya konan en hızlı yükseliş tahmini oldu. Gün içinde ABD'de açıklanan işsizlik maaşı başvurularının 21 bin azalarak 454 bin kişiye gerilediği haberi de borsanın güçlü açılmasını sağladı. Euro ise gün içinde dolar karşısında 1.27 seviyesini görerek iki ayın zirvesine çıktı, kritik İspanyol tahvillerinin riskini gösteren spreadler ise 12 baz puan düşüşle 235 baz puana kadar geriledi. Petrolün varili de 75 dolara yaklaştı. 91 Avrupa bankasının incelendiği test sonuçlarına ilişkin açıklama yapan kaynaklara göre ülkelerin borçlarını yeniden yapılandırmaya gitmesi halinde kredi geri dönüşlerinde yaşanacak kayplar Yunanistan için yüzde 17, İspanya için yüzde 3, Fransa için yüzde 0,7 olacak. Bu da test sonuçlarının beklenenden iyi çıkacağının habercisi olarak yorumlanıyor. Ancak piyasalardaki yükselişe rağmen IMF'nin altını çizdiği riskler, Avrupa ve İngiltere'nin aylardır faiz artırışına yeltenmemesi, gelişmekte olan piyasaların bazılarında ikinci çeyrekte görülen yavaşlamalar ve para piyasalarının borçlanma kabiliyetini gösteren Euribor faizinin son olarak dün 19 ayın en yüksek seviyesine çıkması herşeyin güllük gülistanlık olmadığını gösteriyor. IMF büyüme beklentisini artırdı Uluslararası Para Fonu (IMF) dün sürpriz bir çıkışla 2010'da küresele ekonominin yüzde 4,6 büyüyeceğini öngörerek daha önceki 4,2'lik tahminini yukarı çekti. IMF'nin bu tahmininin gerçekleşmesi halinde ise küresel ekonomi 2007'den bu yanaki en hızlı yıllık büyümesini yaşayacak. Gelişmekte olan ülkelerin bu yıl yüzde 6,8 büyüyeceğini öngören IMF, gelişmiş ekonomilerde büyümenin yüzde 2,6 düzeyinde olacağı tahmininde bulundu. Ancak IMF, aşağı yönlü risk uyarıları ile temkinli olunması gerektiğine de vurgu yaptı. IMF'nin iyimser tahminine rağmen açıklamasının altmetinlerinde Avrupa'nın borç krizine ilişkin ciddi uyarıyı da göz ardı etmemek gerekiyor. Öte yandan Avrupa Merkez Bankası (AMB) ve İngiltere Merkez Bankası (BoE) ise bir yıldan uzun zamandır değiştirmediği gösterge faizlerine dün yine dokunmadı. BoE 200 milyar sterlinlik varlık alım programını da değiştirmedi. AMB'nin faizini yüzde 1'de, BoE'nin ise yüzde 0,5'te bırakması sıkı para politikasına geçecek kadar sağlam bir iyileşme trendine girilmediğinin aslında en önemli göstergelerinden biri. TRICHET İYİMSER KONUŞTU Avrupa bankalarının stres testlerinin iyi çıkacağı beklentisiyle birlikte AMB Başkanı Jean Claude Trichet'nin yorumları da piyasaya moral verdi. Trichet ekonomik toparlanmanın ikinci çeyrekte güçlendiğini, bölge ekonomisinin ılımlı büyüyeceğini ancak büyüme hızının her yerde eşit olmayacağını belirtti. Hala sınırsız likidite sağlama aşamasında olduklarını söyleyen Trichet son dönemde Avrupa'ya ilişkin artan endişelere de değindi. "Bazı piyasa analistleri Avrupa hakkında aşırı kötümser konuşuyor" diyen Trichet, daha iddialı mali konsolidasyon hedeflerinin gerekli olabileceğini de vurguladı. Bonoya talep sürüyor, faiz yüzde 8,33 Küresel piyasalardaki olumlu hava ve Anayasa Mahkemesi'nin Anayasa değişikliği paketinin iptali istemini reddetmesi finansal piyasaları da olumlu etkiledi. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) dün 547 puan artışla 57.345 puana yükseldi. Hisse senetleri yüzde 0,96 değer kazandı. Dolar, 1.55 TL'nin altına gerilerken faiz oranları ise gösterge kağıtta işlem bazında yüzde 8,33 seviyesini gördü. Anayasa Mahkemesi'nin Anayasa değişikliği paketinin iptal istemini reddederek, pakette sınırlı değişiklikler yapmasının erken seçim ihtimalini azalttığı ileri sürülürken, mahkemenin kararının "piyasa dostu" bir karar olduğu kaydediliyor. Bono piyasasında faiz oranları düşüşünü sürdürürken, 25 Ocak 2012 vadeli gösterge kağıtta bileşik faiz, 0.08 puan düşüşle spot kapanışta yüzde 8,37 seviyesine geriledi. Enflasyonun düşüş trendini sürdürmesi ve Merkez Bankası'ndan yılın son çeyreğinde faiz artırım beklentisinin iyice azalması faizdeki düşüşün de temel nedeni. Ayrıca, yurtdışında da faizlerin düşük seyri, içeride de faiz düşüşünü destekliyor. Nitekim, dün de gösterge faizi Avrupa Merkez Bankası yüzde 1, İngiltere Merkez Bankası da yüzde 0,5 seviyesinde değiştirmeden bıraktı. Dünyada deflasyonist kaygıların ağır basması ve negatif enflasyonun görülmeye başlanması durumunda faizlerdeki düşüşün de süreceğini belirten Ekinciler Yatırım Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı Mine Tarakçıoğlu, "Faiz, yurtiçinde yüzde 7,8'e gerileyebilir. Bu seviyenin daha altı ise gelecek ekonomik verilere bağlı" dedi. REFERANS
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.