E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaAracı Kurum RaporlarıPiyasalarda haftalık beklentiler---

Piyasalarda haftalık beklentiler

Piyasalarda haftalık beklentiler
15 Temmuz 2013 - 09:28 borsaningundemi.com

Yurtdışı piyasalardaki toparlanma sinyallerine rağmen Türk mali piyasaları hala güçlü bir satış baskısı altında kalmaya devam ediyor

HSBC Yatırım Menkul Değerler tarafından hazırlanan Günlük Bülten:
Merkez Bankası, 2013 yılı Nisan-Haziran 2013 dönemi Banka Kredileri Eğilim Anketi’ni açıkladı. Banka Kredileri Eğilim Anketi’nin Nisan-Haziran 2013 döneminde açıklanan sonuçları 2013 yılının ikinci çeyreğinde gerçekleşen değişimler ile bankaların yılın üçüncü çeyreğine ilişkin beklentilerini içeriyor. Merkez Bankası, 2013 yılı Nisan-Haziran 2013 dönemi Banka Kredileri Eğilim Anketi’ne göre bankalar  hem büyük hem de küçük ve orta ölçekli işletmelere kullandırdıkları kredilerde standartları gevşetti. Kullandırılan kredinin vadesi açısından ise tüm vadelerde standartlar gevşetildi  ancak uzun vadeli kredilerde standartlar gevşetildi yanıtını veren bankaların oranı kısa vadeli kredilerdekine kıyasla daha yüksek oldu. Standartların gevşetilmesinde diğer bankaların nrekabeti başta olmak üzere rekabet baskısı etkisi hissedildi. Ek olarak, risk algısına ilişkin faktörlerin önceki çeyreklerin aksine standartları sıkılaştırıcı yönde etkilemediği hatta bankaların genel ekonomik faaliyetlere ilişkin beklentilerinin standartları gevşetici yönde etkilediği görüldü. 2013 yılının üçüncü çeyreğinde bankalar, genel olarak işletmelere kullandırılan kredilere uygulanan standartların sıkılaştırılmasını bekliyor.
Piyasa Yorumu
Amerikan Merkez Bankası (FED) Başkanı Bernanke’nin geçen hafta yaptığı konuşmasında, parasal desteğin uzunca bir daha devam etmesi gerektiğine ilişkin ifadeleri sonrası küresel mali piyasalarda rahatlama eğilimi gözleniyor. En azından, Mayıs sonundan itibaren yaşanan satışların hafiflediği ve daha rasyonel bir fiyatlama davranışının etkili olduğu izleniyor. Amerikan hisse senetlerinin yeni zirve seviyelerini görmesi, emtia fiyatlarının yukarı yönlü bir hareket izlemesi, tahvil piyasalarındaki satış
baskısının hafiflemesi ve gelişmekte olan ülke paralarındaki değer kayıplarının durmasını bu kapsamda ön plana çıkarabiliriz.
Bernanke’nin geçen haftaki açıklamaları, aslında FED’in para politikası duruşunda radikal değişikliğe gidildiği anlamına gelmiyor. FED, daha önce takvimini verdiği paralelde tahvil alımlarında önce azaltıma gidecek, sonrasında da tamamen sonlandıracak (muhtemelen 2014 yılı ikinci yarısında). FED’i asıl rahatsız eden faizlerde yaşanan sert yükseliş oldu zira FED’in tahvil alımlarının yanında faizleri uzunca bir süre daha % 0 - 0.25 aralığında tutacağı taahhütü yer alıyor. Son toplantıda tahminlerin medyanı 2015 yılı ortasına işaret ediyordu. Bu taahhüte rağmen mali piyasaların 2014 yılı ortalarında faiz artırım beklentisine girmesi, daha da ötesinde ekonomideki canlanmanın temelini oluşturan konut sektöründe 30 yıl vadeli mortgage faizlerinin %4.7’lere kadar yükselmesi FED’i rahatsız etti. Zira, bu hareketler, zaten kırılgan olan ekonomik toparlanmanın zarar görmesi anlamına gelebilirdi. Bernanke, bu riski ortadan kaldırmak amacıyla bir politika konuşması yaptı. Şimdilik amacına ulaştığını da ifade edebiliriz. Bu kapsamda Bernanke’nin bu hafta Meclis’te yapacağı yarı yıllık para politikası sunumu büyük bir önem taşıyor. FED’in önümüzdeki dönemde izleyeceği politikalar hakkında ipuçları verecek olan sunum 17-18 Temmuz tarihlerinde TSİ 17:00’de yapılacak.
Yurtdışı piyasalardaki toparlanma sinyallerine rağmen Türk mali piyasaları hala güçlü bir satış baskısı altında kalmaya devam ediyor. Bunun temel nedeni de bono ve tahvil piyasasındaki hacimsizlik ve bu paralelde gösterge bileşik faizin iki ay öncesine göre iki katına çıkması... Bono ve tahvil piyasasındaki hacimsizliğin ana nedeni mevcut faiz politikasına ilişkin belirsizlik. Mayıs ayı ortasında % 4.7 civarında seyreden gösterge bileşik faizin % 9.5’lere kadar yükselmesi oldukça ciddi bir piyasa hareketine işaret
ediyor. Bu hareket karşısında korunmak isteyen bazı yatırımcılar kendilerini döviz alarak hedge ediyorlar. Bu da döviz piyasasındaki olumsuz durumu açıklıyor. Türk Lirası’ndaki değer kaybının enflasyon beklentilerini bozmak suretiyle bono ve tahvil piyasasında yeni bir satış baskısı yarattığını da belirtmek gerekiyor.
Başbakan Erdoğan’ın başkanlığında tüm ekonomi yetkililerinin katılımıyla düzenlenen Ekonomik Değerlendirme Toplantısı sonrasında yayımlanan bildiride, uluslararası ve yurtiçi piyasalardaki gelişmeler doğrultusunda TCMB dahil olmak üzere ilgili kurumların gereken adımları zamanında, eşgüdüm içinde ve kararlılıkla aldıkları belirtildi. Türkiye’de yatırımları olan tüm yatırımcılara her türlü desteğin verildiğini ve bundan sonra da verilmeye devam edileceği vurgulandı. Toplantı sonrasında somut bir karar ya da adım alınmamakla birlikte hükümetin tüm ekonomi üyeleri ile mevcut gelişmelere odaklandığını göstermesinin piyasalar açısından önemli ve olumlu bir sinyal olarak algılanabileceği kanaatindeyiz.
Bu hafta yurtiçi gündemin en önemli maddeleri Hazine’nin düzenleyeceği dört ayrı borçlanma ihalesi olacak: Bugün 5 yıl vadeli sabit kuponlu devlet tahvili ile 10 yıl vadeli TÜFE’ye endeksli tahvillerin yeniden ihracı, yarın ise gösterge tahvil ile 10 yıl vadeli sabit kuponlu tahvillerin yeniden ihracı olacak. Hazine’nin bu haftaki 8.5 milyar TL’lik piyasa itfası öncesinde toplamda yaklaşık 7.7 milyar TL’lik bir borçlanmaya gideceğini tahmin ediyor. Hazine’nin bu rakamı borçlanamaması diye bir riskin olmadığı kanaatindeyiz. Önemli olan ihaleye gelecek teklif tutarı ile ihalede oluşacak faiz oranı olacaktır. Bu göstergelerin ikincil piyasa açısından önemli yansımaları olabilir.
Bu sabah Asya piyasaları açısından en önemli haber Çin’den açıklanan ve % 7.5 olan ikinci çeyrek GSYH büyümesiydi. Gerçekleşme piyasa beklentileri paralelindeydi. Ancak, Çin Maliye Bakanı’nın geçen hafta yaptığı açıklamada % 7’nin altında bir büyüme rakamına vurgu yapması nedeniyle bu gerçekleşmenin piyasa yansımasının olumlu olduğunu görüyoruz. Çin borsası bu dakikalarda % 1.5 oranında artıda
işlem görürken diğer bölge borsalarına yatay seyrin hakim olduğunu gözlemliyoruz. Avrupa cephesinde Fransa’nın not indirimi gündemin ilk sırasını oluşturuyor. Ancak, Fitch’in bu indirim ile diğer rating
kuruluşları ile aynı seviyeye gelmesinden dolayı bu kararın piyasa yansımasının sınırlı kalacağı kanaatindeyiz. Hatta, Bernanke sonrasında piyasalarda yaşanan rahatlama paralelinde Avrupa piyasalarının bugün yükseliş yönünde bir hareket izlemeleri de olası duruyor. ABD cephesinde Empire imalat sanayi endeksi ile perakende satış rakamları yakından izlenecek. Sabah saatlerinde vadeliler artıda işlem görüyor. Bu görünümün günün geneline yayılma ihtimali kuvvetli olacaktır.
Gelişmekte olan ülke piyasalarındaki satış baskısının oldukça azaldığı kanaatindeyiz. Mesela, son beş günlük değerlendirmelere göre para birimi ABD Doları’na karşı ekside olan sadece beş ekonomi mevcut (bunlardan biri de Türk Lirası). Ancak, bu noktadan sonra gelişmekte olan ekonomilere ciddi bir para girişi olması beklenmemeli zira FED’in ana duruşunda bir değişiklik yok (Bernanke’nin bu haftaki konuşmasına bu gözle bakılacak). Bununla birlikte, makro ekonomik durumu olumlu olan ve güven veren ekonomilere bir miktar fon girişleri olabilir. Türkiye’nin bu kapsamda atması gereken bazı adımlar var. Bunun için ilk etapta bono ve tahvil piyasasında likiditenin artması ve faiz politikasının bozulan enflasyon beklentileri ile uyumlu hale getirilmesi gerekiyor. Bunun için 23 Temmuz’daki Para Politikası Kurulu toplantısını beklememiz gerekecek.
HSBC YATIRIM ARAŞTIRMA

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)