Piyasalarda bugün

G.Kıbrıs ile ilgili riskler gündemde belirleyici olmayı sürdürürken Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) dün sona eren para politikası kurulu toplantısı (FOMC) piyasa gündemi açısından bir adım ön plana çıktı. Genel hatlarıyla baktığımız zaman FOMC toplantı sonucu herhangi bir sürpriz içermiyordu. Son dönemde ABD’den gelen makro ekonomik verilerin toparlanmaya işaret ediyor olması FOMC karar metninde de yer buldu. Tahminlerde sınırlı bir miktar iyileşmeye gidilirken, karar metninde kullanılan ifadelerde de sınırlı miktarda da olsa olumlu bir ekonomik tabloya işaret edildi. Ancak, işsizlik oranının hala yüksek seviyelerde olduğuna vurgu yapılması ve maliye politikasının sıkılaştırıcı bir hal aldığına ilişkin vurgular nedeniyle FED’in genel politika duruşunda anlamlı bir değişim olmadığını düşünüyoruz. Zaten piyasa yansıması da bu şekilde oldu. Karar metninin yayımlanması ya da Başkan Bernanke’nin konuşması sonrasında piyasalarda anlamlı sayılabilecek bir hareket göremedik.
Türkiye cephesinde son günlerde satıcılı bir seyir gözlemliyoruz. Bono cephesinde başlayan satışlar hisse senedi ve döviz kuru cephesinde de karşılık buldu. Bono ve tahvil faizlerinde son bir haftada 30 baz puan civarında bir yükseliş yaşandı. Bunu G.Kıbrıs kaynaklı riskler nedeniyle gelişmekte olan ülke varlıklarına yönelik talepte azalma olmasına bağlayabiliriz. Rusya’nın dün düzenlediği 15 yıl vadeli tahvil ihalesinin yetersiz talep nedeniyle iptal edilmesi bu ihtimali kuvvetlendiriyor. İkinci olasılık Türk Lirası faizlerinin mevcut küresel riskler karşısında düşük olarak algılanması olabilir. FED’in çıkış stratejisinden bahsetmeye başladığı bir ortamda TL faizlerinin sorgulanması da olasılık dahilinde bir husus. Her iki ihtimali bir araya getirdiğimiz zaman faizlerde yaşanan yükselişi açıklamak mümkün oluyor. Ancak, Türkiye ekonomisinin genel olumlu
seyri açısından bu yükselişin sınırlı kalacağını ve belli seviyelerden yeni alıcıları cezbedebileceğini düşünüyoruz.
Sabah saatlerinde Asya piyasalarına genel hatlarıyla sakin bir seyir hakim. Japonya’dan gelen sert parasal genişleme söylemleri nedeniyle Japonya endeksindeki %1.5’lik yükselişi bir yana bıraktığımız zaman diğer endekslerde anlamlı bir değişim göremiyoruz. Amerikan vadelilerinde yatay bir eğilim gözlemlenirken Avrupa borsalarının da güne benzer bir seyirle başlaması bekleniyor. G.Kıbrıs ile ilgili haber ve gelişmeler bir numaralı gündem maddesi olmaya devam edecek. Bunun yanında, ABD’den gelecek haftalık işsizlik maaşı başvuruları, Phil FED endeksi, öncü göstergeler ile mevcut konut satışları; Avrupa’da imalat ve hizmet sektörü PMI rakamları; İngiltere’de perakende satışlar; İspanya ve İtalya’nın uzun vadeli tahvil ihraçları yakından takip edilecek.
Teknik olarak EURUSD paritesi 200 günlük ortalamasından destek buldu. Yeni bir haber gelene kadar 100-200 günlük ortalamalar arasında, yani 1.2875-1.3125 bandında bir hareket bekleyebiliriz. Düşüş trendinin üst kısmının geçtiği 1.30 seviyesi de yakından izlenebilir. USDTRY kurunda 1.8250’den aşağı yönde tepki gelmiş durumda. Son dönemdeki yükseliş kanalının tabanı 1.8100’den geçiyor. Bu seviyenin altına gelinmesi durumunda düşüşün ivme kazanabileceği kanaatindeyiz. G.Kıbrıs riski altın fiyatlarında yukarı yönlü bir harekete neden olmuştu. 1625 dolar/ons seviyesinin üzerine çıkılmadıkça altın açısından olumlu konuşmak doğru olmayacaktır.
HSBC YATIRIM ARAŞTIRMA

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.