Açıklanan cari açık verisi, Merkez Bankası'ndan faiz indirimi beklentisi ve İsviçre Merkez Bankası'nın euro kararının piyasaları etkilediği geçen haftadan sonra bu hafta beklentiler neler? ALB Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Arda Coşar, piyasaların beklentilerini değerlendirdi.
İşte Arda Coşar'ın piyasa beklentileriyle ilgili değerlendirmeleri:
Yurt içinde piyasaların gündeminde 2014 yılının haziran ayından bu yana petrol fiyatlarındaki düşüşün cari açık üzerinde olumlu etki yapması beklentileri sıklıkla gündeme gelen cari açık verisi bulunuyordu.
5,64 milyar dolar olarak açıklanan cari açık verisi aynı zamanda aylık bazda 2014 yılının en yüksek cari açık verisi olarak kayıtlarda yerini aldı. Hafta içerisinde ekim ayı işsizlik oranı yüzde 10,4 gelerek beklenti aşağısında kalmakla beraber, güçlü seyrini sürdürdü. Hafta içerisinde yurt dışı borsalarının seyri ile yon bulan Borsa İstanbul, haftanın son işlem günün yurt dışı borsalardan ayrışarak yurt içinde Merkez Bankası’na yapılan faiz indirimine dair çağrıların döviz kurları üzerinde yapmış olduğu yukarı yönlü hareketler nedeniyle satış baskısı ile karşılaştı. Yurt dışı piyasalarda ise haftanın en önemli gündem maddeleri dünya Banka’sının 2015 ve 2016 küresel büyüme beklentilerini aşağı yönlü revize etmesi ve İsviçre Merkez Bankası’nın EUR/CHF için uyguladığı 1.2000 fiyat uygulamasının kaldırılmasıydı.
Hafta boyunca yurt dışı borsalarının seyrinin etkisinde kalan Borsa İstanbul’da bu hafta da aynı manzara bizleri bekliyor. Merkez Bankası başlıklarını göreceğimiz haftada, geçtiğimiz günlerde sıklıkla konuştuğumuz hatta FED’in tahtını aldığını düşündüğümüz Avrupa Merkez Bankası toplantısı ve Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi konuşması piyasaların seyrinde etkili olacak. Geçtiğimiz hafta fiyat istikrarını başarmak için genişlemeci para politikasının gerekli olduğunu ifade eden ve tahvil alımına ilişkin sinyalleri veren Draghi’nın konuşması merakla bekleniyor. Karar sonrası Draghi’nın açıklamaları ve önümüzdeki dönemde tahvil alımına ilişkin detaylardan bahsetmesi piyasalar üzerinde sert hareketlere neden olabilir.
Bu haftanın bir diğer belirleyici gündemi ise yurt içinden geliyor. Hafta içerisinde Hindistan Merkez Bankası’nın faiz indirim kararının yurt içinde TCMB’nin faiz indirimine yönelik beklentileri artırması ve haftanın son işlem gününde Merkez Bankası’na yapılan faiz indirimine dair çağrıların ardından TCMB PPK toplantısı gündemimizde ilk sırada yer alıyor. TCMB’den gelecek hamleler dolar/TL cephesi için önem arz etmekte olup, TCMB’nin faiz indirimi kararı alması halinde kur tarafında yukarı yönlü hareketlere tanık olabiliriz. TCMB’nin faiz indirmemesi halinde kurda görülebilecek aşağı yönlü hareketlerde 2,30 seviyesi kırılması önem arz etmektedir.
Teknik açıdan endeks 4 haftalık bir yükseliş süreci ardından geçtiğimiz hafta yatay negatif bir seyir izleyerek yükseliş sürecinde yorulma işaretleri vermiştir. Bu hafta TCMB ve AMB kararları yanı sıra 87.000 desteği on plana çıkmaktadır. BİST 100 endeksinin 87.000 desteğini özellikle veri ve haber akısıyla kırması durumunda endekste satışların görülmesi, sırasıyla 85.500 ve 84.500 desteklerini hedeflemesi beklenebilir. Endeksin ısrarla 87.000 desteği üzerinde tutunması durumunda ise endekste yukarı yönlü eğilimin devamı beklenebilir. 89.000 ve 90.000 seviyeleri direnç olarak izlenebilir.
EURUSD: AMB kararları ve açıklamaları izlenecek... Geçtiğimiz hafta Avrupa Merkez Bankası (AMB) parasal genişleme beklentileri ve İsviçre Merkez Bankası sürpriz kararları sebebiyle Euro aşağı yönlü seyrini sürdürdü. Euro Bölgesi tarafında çekirdek TÜFE verisi beklenti aşağısında kalırken, TÜFE beklentilere paralel geldi. ABD tarafında ise perakende satışlar beklentiyi karşılamazken, çekirdek TÜFE verileri de beklentiyi karşılamadı. Yıllık bazda TÜFE beklentinin hafif üzerinde gerçekleşmekle beraber 6 yılın en düşük seviyesi gerçekleşti. Hem ABD hem de Euro Bölgesi enflasyonunda zayıf seyir görüldü. Bir yandan AMB devlet ve özel sektör tahvil alım beklentileri Euro’nun gerilemeye devam etmesini sağlarken, İsviçre Merkez Bankası’nın EUR/CHF paritesi için taban olarak baz aldığı ve aşağısına düşülmeyeceğini taahhüt ettiği 1,2000 sınırını kaldırma kararı piyasalar üzerinde etkili oldu. EUR/CHF paritesinin 1.2000 aşağısına inmesine izin verilmeyeceği taahhüdünün kaldırılmasıyla frank diğer para birimlerine karşı sert bir şekilde değer kazanırken, Euro diğer para birimlerine karsı değer kaybetti ve paritede aşağı yönlü eğilim devam etti.
Bu hafta Euro bölgesinde Almanya ÜFE, Euro Bölgesi ZEW ekonomik güven endeksi, AMB faiz kararı ve AMB Başkanı Draghi konuşması, Euro Bölgesi, Almanya, Fransa hizmet PMI verileri izlenecektir. ABD tarafında ise konut başlangıçları, mevcut konut satışları, üretim PMI ve Chicago FED ulusal aktivite endeksi verileri izlenecektir. Ancak haftanın en önemli gündem maddesi AMB faiz kararı ve AMB Başkanı Draghi tarafından yapılacak açıklamalar ve verilecek mesajlardır. Zira ipotekli tahvil alım programı ardından devlet ve özel sektör tahvil alım programı beklentilerinin oluşması, piyasalarda 500 milyar Euro devlet tahvili alımı yapılacağı haberleri, yanı sıra Yunanistan için ayrı bir program uygulanacağı beklentisi su ana kadar parite üzerinde aşağı yönlü etki göstermişti. Bu acıdan Draghi tarafında bilanço genişletmeye dair verilecek mesajlar önem arz etmekte.
Teknik açıdan paritenin gelebilecek tepki alımları ile 1.1600 direncini yukarı yönlü kırması durumunda 1,1670 ve 1.1740 dirençleri izlenebilir. Olumlu gelebilecek Euro Bölgesi hizmet PMI verileri yanı sıra AMB’nin beklendiği büyüklükte tahvil alım programı açıklamaması durumunda paritede görülebilecek yükselişlerde paritenin 1.1740 direncini yukarı yönlü kırması durumunda 1,1790 ve 1.1870 dirençleri hedeflenebilir. Paritenin 1.1570 desteğini aşağısında 1.1500 desteğinin hedeflenmesi beklenebileceği gibi Draghi tarafından beklenti üzerinde tahvil alım programı açıklanması yanı sıra olumsuz Euro Bölgesi hizmet PMI verileriyle 1.1500 desteğinin kırılması durumunda 1.1450 ve 1.1420 destekleri izlenebilir. Paritede aşağı yönlü eğilim ve satış baskısı devam etmekte, yükselişler satış fırsatı olarak kullanılmaktadır. Paritenin satış baskısından kurtulması için veri akısı ile beraber 1.1740 direncinin kırılması gerekmektedir.
USDTRY: TCMB kararları ve küresel risk iştahı etkili olacak… Geçtiğimiz hafta Türk lirasında yurtiçi ve yurtdışı haber ve veri akısına bağlı olarak ciddi hareketlenmeler görüldü. Yurtiçinde cari açık kasım ayında 5,64 milyar dolar ile beklentilerin üzerinde gelerek olumsuz bir görüntü cızdı. ABD’de perakende satışlar beklenmedik bir şekilde piyasa beklentisini karşılayamazken, ÜFE beklentilerin hafif üzerinde geldi. ÜFE gerilemesine karşın, enerji hariç ÜFE’nin yıllık bazda yüzde 2,1 seviyesine yükselmesi dikkat çekti. Haftanın son işlem gününde ise ABD’de TÜFE aylık bazda beklentiye paralel olarak yüzde 0,4 gerilerken, yıllık bazda yüzde 0,7 olan piyasa beklentisine karşılık yüzde 0,8’e geriledi. Diğer taraftan küresel bazda bazı gelişmeler gelişmekte olan ülke para birimlerinde değer kaybına neden oldu. Dünya Bankası’nın küresel büyüme tahminini aşağı çekmesi, Euro Bölgesi ekonomileri ve Yunanistan’a dair endişeler ve İsviçre Merkez Bankası’nın kararları riskli olarak nitelendirilen varlıklarda değer kaybına neden oldu. Haftanın son işlem gününde Merkez Bankası’na yapılan faiz indirimi çağrıları da USDTRY paritesinin yükselişinde etkili oldu.
Bu hafta yurtiçinde TCMB PPK toplantısı izlenecektir. TCMB’den son küresel gelişmeler, enflasyondaki gerileme beklentileri ve faiz indirimi çağrıları çerçevesinde faiz oranlarında indirim yapma beklentileri artmıştır. Bu nedenden dolayı TCMB kararları kritik görünmektedir. TCMB’nin faiz indirmemesi halinde kurda gerileme görülebilir. Faiz indirimi halinde ise bir miktar daha kurda yükseliş olabilir.
ABD’de ise birinci derecede önemli veriler olmamakla birlikte konut başlangıçları, işsizlik başvuruları ve konut satışları gibi veriler izlenecektir. Diğer yandan, Avrupa Merkez Bankası’nın alacağı kararlar da dolaylı yoldan Türk lirası üzerinde ve küresel risk iştahı üzerinde etkili olabilir.
Teknik olarak USD/TRY paritesinin yukarı yönlü trend oluşturduğunu söyleyebiliriz. Ana belirleyici olan TCMB kararları çerçevesinde, faiz oranlarında değişiklik olmaması ve kurun 2.3320 aşağısına gerilemesi durumunda paritede bir miktar satış baskısı görülebilir. Paritede 2.3320 aşağısında 2.3130 ve 2.3000 seviyeleri izlenebilir. 2.3000 desteğinin aşağı yönlü kırılması durumunda ise satış baskısı hızlanabilir. Kurun 2,3320 üzerinde kalıcılık sağlaması halinde ise hafta içinde küresel risk algısının derecesine de bağlı olarak 2,3420 ve 2,3580 dirençleri hedeflenebilir. Burada da ana belirleyici olabilecek unsur TCMB faiz kararı olacaktır. Ayrıca küresel borsalara gelebilecek bir satış dalgası riskli varlıklardan risksiz varlıklara doğru bir hareket getirebilir, gelişmekte olan ülke para birimlerinin buna vereceği tepki bu bakımdan dikkatle izlenmelidir.
Altın: Güvenli varlık fiyatlaması etkili olmaya devam ediyor… Geçtiğimiz hafta altın acısından yukarı yönlü seyrin hakım olduğu bir haftaydı. Küresel bazda görülen riskler, beklentiyi karşılamayan ABD verileri ve İsviçre Merkez Bankası sürpriz kararı altında yükselişe sebebiyet verdi. Dünya Bankası raporuna dünya büyüme beklentisi 2015 yılı için yüzde 3,4’ten yüzde 3,00’e revize edilmesi basta bakır olmak üzere emtialar da satışlara sebebiyet verirken bu durum borsalarda satışlara ve güvenli varlık fiyatlaması ile altında yükselişe sebebiyet verdi. İsviçre Merkez Bankası (SNB) EURCHF için uyguladığı minimum 1.2000 uygulamasını ve EURCHF paritesinin 1.2000 aşağısına gerileyeceği taahhüdünü kaldırmasıyla CHF diğer para birimlerine karsı değer kazanırken, CHF ile beraber diğer güvenli liman varlıklarda değer kazandı. Bu kapsamda altında yükseliş devam etti. Altın hafta boyunca riskleri ve küresel bazda görülen volatiliteyi fiyatladı.
Bu hafta ABD tarafında konut başlangıçları, haftalık ıssızlık başvuruları, Chicago fed ulusal aktivite endeksi, üretim PMI ve mevcut konut satışları verileri izlenecekken, Çin tarafında ise HSBC imalat PMI, sanayi üretimi, perakende satışlar verileri izlenecektir. Özellikle Çin verileri on plana çıkmaktadır.
Altında yukarı yönlü eğilim devam etmekte ve yükselişler satış fırsatı olarak kullanılmaktadır. Altının 1255 USD desteğini aşağı yönlü kırması durumunda 1245 USD 1239 USD ve 1227 USD seviyeleri hedeflenebilir. ABD verilerinin olumlu gelmesi yanı sıra küresel bazda risk iştahının artması durumunda görülebilecek aşağı yönlü hareketler de 1227 USD desteği önem arz etmektedir. Bu seviyenin aşağı yönlü kırılması altında satış baskısı hızlanabileceğinden bu seviye dikkatle izlenmelidir. Olumsuz ABD verileri yanı sıra küresel bazda risk iştahının artması durumunda ise 1275 USD üzerinde 1287 USD 1296 USD ve 1305 USD dirençleri hedeflenebilir. Altında yükseliş trendinin devam etmesi için 1255 USD desteği önem taşımaktadır.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.