Piyasalarda beklentiler (HSBC Yatırım)

Küresel mali piyasaların dikkati yeniden Yunanistan üzerine odaklanmış durumda. Tahvil takasına pek de ilgi olmadığı yönündeki haberler iflas ihtimalini gündemin ilk sıralarına taşıdı. Geçen hafta içerisinde varılan mutabakata göre yatırımcıların en az %75’inin iştirak etmesi durumunda geri kalanın da buna uyması için gerekli yasal düzenlemenin yapılacağı açıklanmış ve bu da piyasalarda olumlu algılamaya neden olmuştu. Ancak, gelen haberler %75’in uzak olduğunu gösteriyor. Yatırımcıların başvuru için 8 Mart akşamına kadar zamanı bulunuyor. Yunan Maliye Bakanı Venizelos’tan gelen açıklama ise biraz can sıkıcı... Venizelos, tahvil takas teklifinin son ve tek teklif olduğunu belirterek yatırımcıların başka bir şansı olmadığını ima etti. Görünen o ki, sadece birkaç günlüğüne manşetlerden inen Yunanistan haftanın geri kalan kısmında başrol oyuncusu oynamaya devam edecek. Dün küresel mali piyasaları satış baskısına maruz bırakan bir diğer gelişme ise dünya ekonomisinin motoru konumundaki Çin’den gelen zayıf ekonomik sinyaller oldu. Çin’in yavaşlaması zaten zayıf olan dünya ekonomisini biraz daha kırılgan hale getirebilecek potansiyeller içeriyor. Bir de son dönemde yüksek sesle dillendirilmeye başlanan Çin’in sert iniş riskinin beraberinde ekonomik kriz getirebileceği de söylentileri de yatırımcıları rahatsız ediyor. Bu arada Avrupa’da hizmet sektörü PMI rakamlarının beklentilere göre daha kötü gelmesi de bu rahatsızlığı pekiştirdi.
Bu sabah Asya piyasaları güne satıcılı bir seyirle başladı. Hisse senedi endekslerinde %1’e varan oranlarda düşüşler yaşanırken para birimlerinde de değişen oranlarda değer kayıpları gözlemleniyor (Kore Wonu önceki gün kapanışa göre %0.5 kayıpla işlem görerek başı çekiyor). ABD hisse senedi futurelerinde tıpkı dün spot piyasada meydana gelen hareket gibi çok sınırlı bir düşüş var. Bu da ABD ekonomisindeki göreceli olarak olumlu gidişatı ve bunun paralelinde Amerikan piyasalarındaki pozitif ayrışmayı gösteriyor. Emtia fiyatları da genel risk iştahındaki azalmaya paralel olarak hafifçe düşüş kaydetti. Ancak, bazı emtialar genelin aksine spesifik haberlerden dolayı ters yönde hareket kaydetti. Dünyanın en büyük ikinci üreticisi Hindistan’ın ihracatı yasaklaması sonucu pamuk fiyatları yükseliş gösterdi. Petrol ise ABD’nin İran ile ilgili açıklamaları nedeniyle yüksek seyrini koruyor.
Bugün yurtdışı gündemin en önemli maddesi Avrupa’dan gelecek 4Ç büyüme rakamları olacak. Saat 12:00’de açıklanacak olan veriye göre çeyreklik bazda %0.3 oranında bir daralma bekleniyor. EFSF ve Yunanistan’ın sırasıyla üç ve altı ay vadeli tahvil ihraçları da izlenebilir. Ancak, piyasaların kulağı Yunan tahvil takasına ilişkin gelişmelerde olacak. Küresel mali piyasaları bu yılın başından bu yana canlı tutan temel unsur büyük merkez bankalarının parasal genişleme adımları idi. Bu sayede piyasalarda ucuz ve bol likidite olmasına rağmen bu kapsamda yeni bir beklenti kalmaması kar satışlarını tetiklemişti. Bu kapsamda Çin’den yeni bir adım gelmemesi ya da FED’in yeniden parasal genişleme yönünde pozisyon almaması durumunda piyasalarda yeni bir morfin etkisi olmayacaktır. Ancak, Yunanistan’da olası olumsuz gelişmeler piyasaları hızlı bir satış dalgasına teslim edebilir. Bu iki ihtimali ve sonuçlarını bir araya getirdiğimiz zaman temkinli tarafta kalmanın faydalı olacağı görüşüne varıyoruz.
Türkiye cephesinde dün açıklanan Şubat ayı enflasyon rakamları gündemin en önemli maddesiydi. TÜFE ve çekirdek göstergeler tahminler paralelinde kalsa da ÜFE’deki düşüş olumlu algılandı. ÜFE’de meydana gelen düşüşün önümüzdeki aylarda TÜFE’ye de yansıyacağı beklentisi swaplarda 10-15 baz puanlık bir düşüşe neden oldu. Bugünkü ihaleler öncesi arz fazlası nedeni Bono&tahvil yansıması aynı paralelde olmadı. Ancak, ÜFE’deki olumlu gelişmenin TL’deki değerlenmeden kaynaklandığını, petrol fiyatlarında son günlerde meydana gelen sert artışın henüz yansımadığını düşünüyoruz. Bu nedenle de Şubat ayı enflasyon rakamlarını genel olarak nötr buluyoruz ve TCMB’nin para politikasında hiçbir değişikliğe yol açmayacağını düşünüyoruz. Hazine’nin dün düzenlediği tahvil ihracı başarılı geçti ve bugünkü iki ihalenin de benzer şekilde sonuçlanması bekleniyor. Bu nedenle ihalelerin ikincil piyasa etkisi sınırlı ve geçici olacaktır.
Genel bir piyasa yorumu için bugün de EURUSD paritesinden başlanması gerektiğini düşünüyoruz. Teknik olarak Ocak ayı ortasında başlayan yükselişin sürmesi için 1.3140-60 desteğinin aşağı yönde kırılmaması gerekiyor. Dün bu seviyeler test edilmesine rağmen üzerinde kalındı. Bu seviyenin aşağı yönde kırılması sert bir düşüşe ve dolayısıyla da küresel risk iştahında azalmaya neden olabilir. Bu nedenle dikkatlerin bu noktada olması gerektiğini tavsiye ediyoruz. USDTRY kurunda ise benzer bir şekilde son bir aylık dengelenme zonu (1.7400-1.7800) dün yukarı yönde test edildi. EURUSD’deki yorumumuza paralel olarak USDTRY kurunda da 1.7800 desteğini ön plana çıkarabilir. Bu çıkarımları diğer piyasalara da yansıtmamız mümkün. Ancak, ilk hareketin EURUSD paritesinde olacağını ve diğerlerinin de muhtemelen bunu takip edeceğini söyleyebiliriz. Yunanistan’da olası olumsuz gelişmeler gereçekleşirse, piyasalardaki aşırı bol likiditeyi de dikkate alarak olumsuz bir hareketten ziyade dengelenme yönünde bir fiyat hareketi olacağını düşünüyoruz. Bu nedenle de Yunanistan tahvil takası ile ilgili haberlerde odaklanıp temkinli bir duruş izlemek doğru olacaktır (ne pozitif ne negatif). Hisse senedi cephesinde dün meydana gelen sert satışın bir nedeni yurtdışı borsalardaki düşüşler, diğer nedeni ise önemli teknik seviyenin aşılamaması idi. Teknik olarak bakıldığı zaman İMKB-100 endeksi yükseliş formasyonunu tamamlamış gibi görünüyor, yeni pozisyon alırken dikkatli olmakta fayda görüyoruz.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.