E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaPiyasalar yarın ABD verilerini izleyecek---

Piyasalar yarın ABD verilerini izleyecek

Piyasalar yarın ABD verilerini izleyecek
17 Şubat 2015 - 18:13 borsaningundemi.com

Yurt içi ve yurt dışı piyasaların gözü yarın açıklanacak olan ABD verilerinde olacak.. İşte açıklanacak veriler ve analizler...

Ziraat Yatırım tarafından hazırlanan veri dürbünü raporunda yurt içi ve yurt dışı piyasalardaki gelişmeler değerlendirilerek analizlere yer verildi.

Raporda yer alan analizler ve açıklanacak veriler şöyle:

''Çin
Yeni Yıl

Çin'de "ay gün takvimi" (lunisolar) dahilinde yılbaşı 19 Şubat Perşembe gününe denk gelmekte. Resmi tatil ise yarın başlayacak ve Salı gününe kadar devam edecek. Bu nedenle önümüzdeki günlerde Çin tarafından yeni bir veri akışı görmeyeceğiz. Çalışanların da bu iki haftayı birleştirip tatilde geçireceğini düşünürsek ay sonuna kadar Çin kaynaklı oynaklık beklenmemeli. Renminbi'nin 6,25 seviyesinde kalması Lira için Şubat ayının son iki haftasını rahatlatmakta. Mart başında ise Renminbi kaynaklı hareketlere dikkat etmek gerekebilir!

Japonya
TSİ 05:30 Para Politikası Kararı
TSİ 08:30 Japonya Merkez Bankası Basın Toplantısı

Yarın Japonya Merkez Bankası'nın (BOJ) faiz kararını takip edeceğiz. En son toplantıda Nisan'da tamamlanan mali yıla ait enflasyon tahminlerini enerji fiyatlarındaki düşüş nedeniyle %1,7'ten %1'e düşürmüşlerdi.

Yarın nasıl bir karar alabileceğine gelirsek;
 
Japonya ekonomisi geçen yılın dördüncü çeyreğinde (teknik anlamda) durgunluktan çıkmasına karşın büyüme, hane halkı ve kurumsal harcamaların zayıf gelmesiyle beklentilerin altında kaldı. Geçen yıl yapılan satış vergisi artırımının hane-halkı harcamaları üzerinde etkileri halen verilere olumsuz yansıyor. Böyle bir ortamda BOJ'un ek teşviklerle ekonomisine destek vermesini beklesek de geçtiğimiz hafta ek gevşeme hamlelerinin Yen'in değer kaybına neden olacağı ve verimli olmayacağı, bunun da tüketici güvenine zarar verebileceği şeklinde BOJ kaynaklı gelen haber akışı sonrası ek teşviklerin bu toplantıda yer almayacağını düşünüyoruz. Siyasi konjonktür şimdilik Japonya'da daha fazla Yen değer kaybına tolerans göstermiyor. Zira hane-halkı kadar KOBİ kesiminin de kurdaki değer kaybından olumsuz etkilenmesini ifade eden siyasetçiler söz konusu.
 
Bununla birlikte Japonya Merkez Bankası Başkanı Kuroda'nın Türkiye'de geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen G-20 toplantısında; BOJ'un mevcut para politikasının ülkelerce eleştirilmediği ve %2 enflasyona ulaşmanın Yen'deki değer kaybıyla olacak ifadesiyle parasal genişlemeye devam sinyali vermesi ardından yukarıda bahsettiğimiz haber akışının gelmesi ilginç. Hatırlayacak olursak; Ekim ayındaki baskın hamleden önce de çok benzer bir tablo söz konusuydu. Piyasada kimse merkez bankasının varlık alım program ölçeğinde değişiklik beklemezken para politikası kurulu da bir oy farkla bu karara ulaşabilmiş ve kurul içerisindeki kutuplaşmayı gözler önüne sermişti. Yen'deki değer kazancını (120 seviyesinden 118'e) ve Japonya 10 yıl vadeli devlet tahvil faizindeki yükselişi göz önüne alırsak piyasanın da merkez bankasının bir süre devreye girmeyeceğini fiyatladığı söylenebilir.
 
Önümüzdeki dönemde satış vergisinde yapılması planlanan ikinci artırımın ertelenmesi sonrasında tüketici davranışlarında nispeten iyileşme yaşanması ve ücret artışlarının da tüketici güvenine yardım etmesi muhtemel olsa da enerji fiyatlarındaki seyir BOJ'un hedefine ulaşmasında etkili olacak faktörler. Ayrıca zayıf Yen'in büyük ihracatçıların karlarını artırdığını, ancak küçük imalatçılara zarar verdiği ve ithalat maliyetini artırarak hanehalklarının harcanabilir gelirlerini azalttığı ortada. Bundan dolayı hanehalkı ve KOBİ kesimine yönelik teşvikler önümüzdeki aylarda Japonya'nın gündeminde yer alabilir. Unutmamamız gereken bir konu da Kuroda'nın Yen'deki değer kaybı sürecini belirli oranda FED'e havale etme arayışı. Zaten geçen sene ABD'de finansal koşulların sıkılaşmaya başlayacağı yönündeki beklentiler BOJ'un hamlesini yapmakta gecikmesine neden olmuştu. Çünkü Dolar güçlenmesi yıl ortasında belirginleşmeye başladığında artık Nisan ayındaki vergi düzenlemesinin etkileri çoktan ekonomiye yansımıştı.
 
 ABD
TSİ 15:30 ÜFE, Ocak  (beklenti: %0,4 aylık deflasyon önceki: %0,3 aylık deflasyon)
TSİ 15:30 Yapı Ruhsatları, Ocak (beklenti: 1,069 milyon önceki: 1,058 milyon )
TSİ 16:15  Sınai Üretim, Ocak  (beklenti: %0,3 aylık artış önceki: %0,1 aylık azalış)
TSİ 16:15 Kapasite Kullanım Oranı, Ocak (beklenti: %79,9 önceki: %79,7)
TSİ 21:00 FOMC Toplantı Kayıtları

27-28 Ocak tarihlerinde gerçekleştirilen yılın ilk FOMC toplantısından sonra yayımlanan karar metninde ABD ekonomisindeki güçlü toparlanmadan bahsedilmişti. İstihdam piyasasındaki toparlanmaya da vurgu yapılan metinden sonra açıklanan tarım dışı istihdam artış verisi de bu toparlanmayı tasdik etmişti. İstihdam artış verisinden daha önemli bir veri ise ücretlerde 2008 yılından beri görülen en yüksek artış düzeyine ulaşılmasıydı. Ücretlerdeki bu artış trendinin devam etmesi halinde, petrol fiyatlarındaki düşüşün hanehalkı alım gücü üzerinde yarattığı artırıcı etkiyi de göz önüne alarak enflasyondaki düşük seviyelerin metinde öngörüldüğü gibi geçici olduğu söyleyebiliriz. Tutanaklarda piyasalar için oynaklığı arttıracak bir ifade yer almayacağını düşünüyoruz.

Petrol hikayesi ÜFE'de en önemli göstergelerden biri olmaya devam ediyor. Aralık ayı ÜFE'si bir önceki aya göre gerilerken, gıda ve enerji hariç ÜFE artış kaydetmişti. Bu ayki manşet veride de eksi değerler görülmesi oldukça muhtemel iken, son ayda kaydedilen ücretlerdeki artış ve son çeyrekte yaşanan işgücü maliyetlerindeki artış göz önüne alındığında ÜFE'de önümüzdeki aylarda artış yaşanması oldukça muhtemel. Hatırlanacağı gibi enflasyonun önemli bir göstergesi olan işgücü maliyetlerinde son çeyrekte %2,7'lik bir artış yaşanırken, verimlilik %1,8 düşüş kaydetmişti.

Aralık ayına ait sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı geçtiğimiz ay beklentilerin altında açıklanarak ABD'de tarafında olumsuz verilere dahil olmuştu.

Ocak ayına ait verilere göz attığımızda;
Perakende satışlar ocakta %0,8 ile beklentilerin üzerinde azalırken, otomotiv dışındaki çekirdek satışlar da %0,9 ile yine beklentilerin üzerinde düşüş kaydetmişti.
 
ISM imalat Ocak 2014'ten bu yana en düşük seviyeye gerilerken; ISM hizmet 56,5'ten 56,7'ye çıkmıştı.
 
PMI hizmet de 53,3'ten 54,4'e çıkmıştı. Aynı şekilde ocak ayına ilişkin güven endeksleri de pozitif gelmişti. Tüketici güveni 2007'ten bu yana en yüksek değeri alırken; Michigan da 11 yılın zirvesinde yer almıştı.
 
Bu verilerin ışığında ocak ayında bir nebze olsun toparlanan bir sanayi üretimi görebiliriz.

Diğer

Güney Afrika'da TSİ 10:00'da TÜFE ve TSİ 13:00'de Perakende Satış Verileri açıklanacak.

TSİ 11:30'da İngiltere'de Para Politikası Kurulu toplantı tutanakları açıklanacak.

TSİ 15:00'da Polonya'da Sanayi Üretimi ve ÜFE verileri açıklanacak.''

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)