E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaAracı Kurum RaporlarıPiyasalar için tehlike geçti mi?---

Piyasalar için tehlike geçti mi?

Piyasalar için tehlike geçti mi?
25 Mart 2013 - 09:01 borsaningundemi.com

G.Kıbrıs sonrası yanıt bekleyen sorular, alternatif senaryolar, piyasalar için yeni stratejiler

Piyasalar geçen haftayı, G.Kıbrıs’a yönelik haber akışının etkinliğinde sınırlı negatif bir eğilim ile geçirdi. Panik çıkmadı, sert bir çalkantı yaşanmadı. Haftaya bir bütün olarak baktığımızda İtalya seçim sonuçlarını takiben yaşanana benzer tedirgin ama dirayetli bir duruş gözledik. Hisse marketleri ortalama % 1,5 kadar değer kaybı yaşarken, IMKB de bu eğilime paralel bir seyir gösterdive banka hisseleri önderliğinde yaşanan satış dalgası kısıtlı kaldı.

Piyasalarda G.Kıbrıs’ın panik yaratmamasında iki başlığın güçlü etkisi olduğunu düşünüyoruz. İlki kuşkusuz ABD ekonomisinde işlerin yolunda olması ve canlanmanın dünya ekonomisi için pozitif bir rüzgar yaratacağı algısı. İkinci başlık ise G.Kıbrıs’ta süren yangının mahalleye tesirine yönelik algıyı en iyi gösteren borç kardeşleri İspanya – İtalya tahvil piyasalarında asayişin berkemal görünmesi.
G.Kıbrıs sonrası yanıt bekleyen sorular
Geçen hafta da paylaştığımız üzere G.Kıbrıs ‘da yaşananlar, dünyayı neden olabileceği ve tetikleyebileceği başlıklar itibarı ile ilgilendiriyor. Ada’nın güneyi ile yardım anlaşması yapılmasını takiben yanıt aranacak sorulara bakalım ;
1- G.Kıbrıs’ta bankalar açıldıktan sonra ne oranda bir mevduat çıkışı yaşanacak ?
2- Mevduat sahipleri kesinti sonrası kalan paralarını çekmek istediklerinde ne tür zorluklar ile karşılaşacak ?
Başka bir deyişle paranın % 30 ‘una el koyduk kalanında, önümüzdeki 3 aylık süreçte en fazla üçte birini çekebilirsiniz emri vakisine benzer yasal düzenlemeler yapılacak mı ?
3- Konabilir ve bir anda param küçülebilir / hatta kalanın da tamamını çekemeyebilirim algısı ile mevduat çıkışı yaşanacak ve para borç stoku yüksek ülkelerden borç stoku düşük ülkelere yönelecek mi ?
Söz konusu soruların yanıtlarını biz de bilmiyor, şu yönde gelişmeler olacaktır diye bir öngörü ortaya koymakta zorlanıyoruz. Ancak her bir soru ayrı bir risk başlığı ve önümüzdeki birkaç hafta içinde yanıtları piyasalarda hareketin yönünü ve boyutunu belirleyeceğe benziyor.
G.Kıbrıs vakası domino etkisi ile negatif bir akıma neden olursa zincirleme etkiler ile AB ‘de borç stoku yüksek ülke faizlerinde keskin sıçramalar, mevduat çıkışı ile sarsılacak banka hisselerinde sert satıcılı bir süreç yaşanabilir ve bu dalga tüm hisse marketlerinde güçlü bir geri çekilmeye neden olabilir.
Alternatif senaryo nedir ?
İtalya seçim sonuçlarını takiben büyük bir dirayetle negatif haber akışına karşı dik bir duruş ortaya koyan piyasalar, G.Kıbrıs vakasını bu üyeye özel bir durum olarak algılar. Tasarruf sahiplerinde bir panik oluşmaz ve borç stoku yüksek ülkelerden mevduat çıkışı ve tahvil faizlerinde yükseliş yaşanmaz. ABD‘nin verdiği tempoya AB ‘de katılır ve hem eski kıta hem dünya ekonomisi bu kritik sınavı kısa vadeli bir çalkantı yaşanmadan başarı ile atlatır. Bu pozitif senaryonun şansının sıfır veya son derece düşük olduğunu söylemek haksızlık olur. İtalya seçimleri sonrası özellikle de borç kardeşlerinin tahvil marketlerinde gördüğümüz dirayetli seyir bu senaryonun gerçekleşeceğine yönelik öncü bir sinyal de olabilir. Ancak İtalya’da hükümet kurulamaması ve seçimlerin yinelenmek zorunda kalacağı riskini de göz önüne alınca biz özellikle de önümüzdeki 2-3 haftalık kesit için iyimser tahminler ortaya koymakta zorlanıyor, söz konusu pozitif senaryonun şansının en fazla % 20 olduğunu düşünüyoruz.
İtalya’da son durum
24-25 Şubat’ta gerçekleşen seçimlerde İtalya’da oylar üç siyasi hareket arasında birbirine yakın ( % 25 – 32 arasında ) oranlarda dağıldı. Bir hükümetin oluşturulabilmesi için 3 hareketten ikisinin anlaşması gerekiyor, aksi halde seçimler haziran ayında yinelenecek. Sol ittifak lideri Bersani cuma günü cumhurbaşkanından hükümeti kurma görevini aldı ve bu hafta içinde diğer 2 siyasi hareket ile görüşmelerde bulunacak. Canım nasıl olsa anlaşırlar, İtalya demokrasinin ve koalisyon kültürünün ileri olduğu bir ülke demek aşırı iyimserlik olur. Yunan radikal Syriza hareketini anımsatan ve seçimlerde üçüncü olan Grillo liderliğindeki 5 yıldız hareketi diğer iki siyasi hareket ile koalisyona kapıları kapatmış durumda, seçimlerin yinelenmesini istiyor. İşte işin piyasaları ilgilendiren tarafı da ağırlıkla bu senaryo ile ilgili. Anketler Euro’dan çıkmak üzere referanduma gitmek istediğini açıklayan Grillo’nun yeni bir seçimde birinci sıraya yükselebileceğine ve tek başına iktidara gelebileceğine işaret ediyor. Bu bakıma olasılığı en yüksek senaryo sol ittifak lideri Bersani’nin koalisyon kurmam dediği sağ ittifak lideri Berlusconi ile bir formül üzerinde uzlaşması ve en azından iki siyasi hareketin desteklediği teknokrat bir hükümetin işbaşına gelmesi. Biz bu cephede seçimlerin yinelenmesinin olasılığını düşük bulmakla birlikte, sürpriz senaryonun gerçekleşmesi ve İtalya’nın yeniden sandığa gitmesi senaryosunu da dışlamıyor bir risk başlığı olarak masada olduğunu düşünüyoruz. Bu senaryoyu önemli bir risk haline dönüştüren; gerekirse borçları ödemeyelim temalı bir felsefe ile yoluna devam eden 5 yıldız hareketinin anketlerde oy oranının sürekli yükseliyor oluşu.
IMKB ne yönde ayrışabilir ?
Her ne kadar alternatifi konumundaki Hindistan, Brezilya gibi gelişen ülkelere kıyasla % 10 kadar pahalı olsa da, biz IMKB ‘de güncel veri setinin negatif bir ayrışmayı engellediği görüşündeyiz.
Ya pozitif ayrışma ?
Bu konuda senaryoları irdeleyelim. Şubat başından bugüne yurtdışına paralel bir seyir gösteren IMKB ‘de biz terör sorununun çözümüne yönelik gelişen sürecin çok kısa vadede Moody’s tarafından bir not artışına neden olacağını sanmıyoruz. Yatırım yapılabilir kategori için bir basamak not arttırması yeterli olan kuruluşun, biz birkaç ay daha izlemede ( cari açık – büyüme dengesini ) kalacağını ve en erken haziran ayında Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyeye yükseltebileceğini tahmin ediyoruz. Bu nedenle de çok kısa vadede ( 2- 3 hafta ) Moody’s faktöründen IMKB ‘ye ekmek çıkmayacağı görüşündeyiz. S&P tarafından ise durum farklı. Türkiye’nin iç politik risklerine önceki açıklamalarında atıf yapan bu kuruluşun çözüm sürecini önemseyeceğini ve yakın vadede en azından bir görünüm değişikliğine giderek pozitif yönde bir Türkiye değerlendirmesi yapabileceğini düşünüyoruz. Bu bakıma önümüzdeki günlerde S&P’nin sınırılı da olsa bir pozitif ayrışma malzemesi yaratabileceği görüşündeyiz. S&P bir basamak not artışına gitse dahi derece Moody’s ile eşit hale gelecek ve yatırım yapılabilir kategoriye yükselmeye yetmeyecek. Ancak ne olursa olsun İsrail ile yaşanan sulh da dikkate alındığında, S&P’nin durağan olan not görünümünü pozitife alması veya bir basamak not artışına gitmesi artık masada yer alan bir beklenti konumuna terfi şansı taşıyor.
TCMB kredilerde frene basarsa ne olur ?
Gelelim bardağın boş tarafına. TCMB, Türkiye ekonomisinde büyüme üzerinde iç talep ile dış talebin eşit etkisi olsun istiyor ve iç talep ağırlıklı bir büyümeyi cari açığı arttırtacağı için frenleme eğilimi gösteriyor. Yarın gerçekleştirilecek toplantıda da, bu politika dahilinde faiz koridorunda bir değişikliğe gitmeyip bankaların munzam karşılıklarını en azından 25 baz puan yükseltmesi bekleniyor. Salı günü 14:00 de açıklanacak bu karar beklendiği yönde gelirse biz IMKB üzerinde negatif bir etki göstereceğini sanmıyor, TCMB geleceğe dönük olarak sıkılaştırmanın süreceği yönünde güçlü mesajlar vermedikçe geçen hafta banka hisselerinde baskı yaratan bu beklentinin, gerçekleşmesi ile rahatlamaya neden olmasını bekliyoruz. Yok söz konusu karar, bankaların kullandırdığı kredileri frenlemek amacı ile 50 baz puan ve / veya geleceğe dönük güçlü fren mesajı veren bir içerik ile karşımıza çıkarsa çok kısa vadede % 4 -5 arası oranda bir negatif ayrışmaya neden olabileceğini düşünüyoruz. Türkiye’ye özel tüm bu faktörleri göz önüne aldığımızda biz ayrışmalarda ölçüt olarak izlediğimiz ve cari değerler ile 10,4 olan IMKB / Dax oranını, önümüzdeki 2-3 haftalık kesitte 9,9 – 10,8 aralığında dalgalanmaya aday buluyoruz.
Tahvil Piyasalarında neler oluyor ?
Para, emtia ve hisse marketleri ile birlikte dünyanın dördüncü ve en büyük marketi olan tahvil piyasalarında iki haftadır ilginç bir ayrışma görüyoruz. Geleneksel eğilim güvenli limanlara para girişi olduğunda bu cephelerde faiz oranları düşerken borsaların ve borç stoku yüksek ülke tahvillerinin para çıkışına sahne olması ve borç kardeşlerinde faiz oranlarının yukarı gitmesidir. Ancak özellikle de son 2 haftadır hem İspanya – İtalya tahvil marketlerinde para girişi ile faiz oranları ılımlı aşağı yönlü bir seyir gösteriyor hem de güvenli limanlar olarak kabul edilen Almanya, ABD, Norveç, İngiltere gibi ülke tahvilleri ilgi görüyor ve faiz oranları aşağı yönlü seyre sahne oluyor. Neresinden bakarsanız bakın ay tutulması gibi sıra dışı bir durum ve iki cepheden biri yanılgı içinde. Bir tarafta ağır ağabeyler sürece ihtiyatlı yaklaşıyor ve defansa çekiliyor diğer tarafta ise bazı aktörler negatif haber akışını fırsat görerek riskli tahvillerde pozisyon alıyor, Tahvil orkestrası tek bir ses vereceğine akordu bozuk melodilere sahne oluyor. Biz bu durumu bir dengesizlik hali olarak görüyor ve resme kuşku ile yaklaşıyoruz.
Strateji
Haftalık bir strateji raporunda hele de yanıt arayan bunca sorunun var olduğu şartlarda statik bir görüş ortaya koymak kolay değil. Ancak somut bir strateji ve görüş ortaya koymaz, teknik detayların arkasına ( şu seviye kırılırsa buraya bu seviye kırılırsa şuraya gider diyerek ) sığınırsak da okurların zamanını israf etmiş oluruz. Bu nedenle yatay ve sıkışık seyrin sonuna geldiğini ve sert hareket hazırlığında olduğunu düşündüğümüz IMKB 100 endeksinde her zamankinden daha yüksek yanılgı riskimiz olduğuna dikkat çekmek istiyoruz.
Hafta Asya işlemlerinde mali krizle mücadele eden Güney Kıbrıs’ın, AB ve IMF heyetiyle yeni kurtarma paketi üzerinde anlaştığı haberi ile pozitif bir açılışa sahne oluyor.
Yeni anlaşma ile 100,000 euro altında mevduatı olanlara dokunulmazken, zordaki Laiki Bank parçalanarak kapatılacak. İhtiyaç duyulan 7 milyar euro’luk kaynak ise 100.000 euro üzerinde mevduat, Hisse senedi ve tahvil sahiplerinden tahsil edilecek. Yeni anlaşma ile Laiki Bank’da 100,000 Euro üzerinde varlığa sahip olan tasarruf sahiplerinden yapılacak kesinti % 40’ı bulabilecek. Her ne kadar bu gelişme Asya işlemleri sınırlı bir kutlamaya sahne olmuş ve bu eğilim Avrupa açılışına da yansıyacakmış gibi görünse de, biz G.Kıbrıs vakasının anlaşma yönünden ziyade diğer borç stoku yüksek Avrupa ülkelerinde neden olabileceği etkileri önemsiyor, günün ve haftanın devamında bu başlıkların ön plana çıkabileceğini tahmin ediyoruz. Bu nedenle de G.Kıbrıs ‘da yaşananların kalıcı ve uzun soluklu bir bozulmaya neden olacağını düşünmemekle birlikte bu cephede yaşananların kısa vadede ( özellikle de önümüzdeki 2-3 haftalık kesitte ) dünya borsalarında sert bir satış dalgasını ( % 10 mertebesinde ) tetikleme potansiyeli olduğu görüşündeyiz. Bu bakıma önümüzdeki en azından 2 haftalık kesitte ( her ne kadar IMKB’de S&P müjdesi olasılığı masada olsa da ) hisse senedine ayrılan portföylerde asgari % 50 nakitte kalınarak oluşabilecek cazip alım fırsatlarına kaynak yaratılmasını daha emniyetli buluyor, AB cephesindeki gelişmelere bağlı olarak kısa vadede test edilebilecek 78.000 ( ve belki 74.000 ) desteğinin IMKB 100 endeksinde yılsonu için geçerliliğini koruduğunu düşündüğümüz 100,000 – 105,000 potansiyeline yönelik pozisyonlar için son derece cazip bir alım fırsatı oluşturacağı görüşündeyiz.
Bununla birlikte kısa vadede sürpriz biçimde AB cephesinden gelebilecek pozitif haber akışının ( G.Kıbrıs sonrası AB ‘de mevduat çıkışı yaşanmaması, İtalya’da hükümet kurulması gibi ) geçen haftayı 82.400 puanla tamamlayan IMKB 100 endeksinde 83.000 yakın direncinin aşılması ve 87.000 direncini hedefleyen bir kontra atak yaratması ihtimalini de dışlamıyor, Bu nedenle hisse senedine ayrılan portföylerde % 20 – 35 arası oranda pozisyonun korunabileceğini ve hafta içinde güvenli tahvil marketlerinden güçlü para çıkışı yaşanması durumunda bu oranın arttırılabileceğini düşünüyoruz.
Gedik Yatırım

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (2)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • julien25 Mart 2013 09:37

    bu hafta enka inşaatın haftası olacak gibi..30 da primsiz hisselerden biri.mevcut fiyatı halen 2007 lerdeki fiyatı.y.t.d.

  • ÖNCEDEN GÖREN KAYBETMEZ.25 Mart 2013 09:35

    İSRAİLLE YAŞANAN SULH ÇOK KOMİK YORUMLANIYOR YAHU İSRAİL İRANA SALDIRMA AREFESİNDE TÜM DÜNYA BORSALARINI UZUN SÜRE ÇÖKELTEBİLECEK HAZIRLIK YAPARKEN BİZLE ARALARINI BU NEDEN DÜZELTİRKEN BİZLER HALA BUNU ANLAYAMIYORSAK BORSADA ALIMA DEVAMMM.BU FİYATLAR BİR DAHA BAKALIM EĞER İRANA SALDIRI OLURSA NE ZAMAN BİR DAHA GÖRÜLEBİLİR MEÇHUL.EN İYİ KAR CEPTE OLANDIR DİYE BİR SÖZ NE GÜZELDİR.FAZLA KARA TAMAHTA DA ZARAR VERDIR SÖZÜ DE GÜZELDİR ASLINDA.HEDGE FONLAR TÜM DÜNYADAN KAÇMAYA ANİDEN BAŞLARSA BİLMELİ Kİ ÖNCE FED TAHVİL PROGRAMIN ASKIYA ALACAK,ABD FAİZLERİ YÜKSELECEK,EĞER İRANA İSRAİL-ABD SALDIRISI DA AYNI ANA DENK DÜŞERSE PİYASALARDA KALANIN CANI ÇIKAR BU DA BİLİNE.