Piyasalarda son yıllarda ekonomik kuramların, kuralların bir kenara bırakıldığını, sadece iki yoğun duygu ile hareket edildiğini görüyoruz; bunlar ''hırs'' ve ''korku''. Özellikle iç piyasadaki gelişmeler dikkate alındığında 2015 yılında kur ve borsa tarafındaki fiyatlamalarda bu duyguların daha fazla ön plana çıktığını söyleyebiliriz.
Hatırlanacağı üzere 8 Haziran sabahı beklendiği gibi 4 partili bir meclis görünümü ortaya çıkarken hiçbir partinin tek başına hükümeti kurup güvenoyu alabilecek milletvekili sayısına erişememesi ve hatta en çok oy alan AK Parti'nin ( %41 ) toplamda 258 milletvekilinde kalması piyasalarda şok etkisi yarattı. Bir anda piyasada oluşan algının koalisyon hükümeti kurulma ihtimalinin çok zayıf ve hatta yok derecesinde olduğu için, en kısa zamanda erken seçime gidilir, Türkiye hükümetsiz kalabilir endişeleri ağırlık kazanarak Dolar-TL'de fiyatı 2.8097'ye, Euro-TL'de ( Euro'daki tüm zayıf görüntüye rağmen ) 3.1289' a sürüklerken, endekste de 75.268'den açılış yapılmasına sebep olmuştu.
Önümüzdeki aylarda Türkiye'de BİST-100 ve döviz ve piyasalarında ( dolar-TL ve Euro-TL ) neler beklenebileceğine ait senaryolar incelenecek olunursa bu senaryoları iyi, kötü ve felaket senaryoları olarak ayrı ayrı inceleyebiliriz.
İyimser senaryo : Dün sonuncusu gerçekleşen koalisyon görüşmeleri sonrası şimdi gözler 2. Tur koalisyon müzakerelerine başlanıp başlanmayacağına dair Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun vereceği karara çevrilmiş durumda. İkinci tur görüşmelere başlanması, "çoğu konuda anlaşma sağlandı, sadece bazı pürüzler var ve onlar üzerinde tartışılıyor " şeklinde olumlu mesajların gelmesi dövizde düşüşe sebebiyet verecektir. Dolar-TL' de "2.58-2.60" aralığı hedeflenebilecekken, Euro-TL'de de "2.84-2.85" aralığı hedef olabilir.
Her ne kadar önceleri gerçekleşmesi daha muhtemel gözüken AKP-MHP koalisyonu olsa da, sermaye piyasasının ve iş dünyasının tercih ettiği AKP-CHP koalisyonunun gerçekleşmesi döviz kurlarında ilkine göre daha fazla düşüş sağlayabilir. Arada 2-3 kuruşluk fark yaratabileceğini de belirtmek gerekiyor.
Diğer yandan, geçtiğimiz hafta Erdem Başçı tarafından yapılan yılın üçüncü enflasyon raporu sunumunda Ağustos ayında FED'in faiz artışına yönelik Merkez Bankası'nın atacağı adımlara yönelik teknik bir rapor sunacaklarını belirtmesi önemliydi. Başçı faiz koridorunun daraltılması gibi adımların yalnızca teknik kararlar olacağını ifade ederek sıkılaşma gibi algılanmaması gerektiğini söylese de, bu hamlenin üçlü faizden tek faize geçiş olması beklenmektedir. Bu da olumlu bir hamle olarak piyasada algılanabilir.
Bu durumda da BİST-100 endeksine dönecek olursak, orada da koalisyon açıklanması halinde endekste 90.000'e doğru hamle gerçekleşebilir. Koalisyon hükümetinin nasıl kurulacağı, bakanlıkların, özellikle ekonomiden sorumlu bakanlıkların nasıl bir politika güdeceği, TCMB ile olan ilişkilerinin yürüyüp yürüyemeyeceği, yabancıların yeni açıklanacak ekonomik programlara nasıl bakacağı ve ne şekilde hareket edeceği fiyatları etkileyecektir. Olası yükselişler 90.000'in üzerinde satışlarla karşılaşabilir.
Bilindiği gibi FED'in bu sene içinde iki defa faiz artışı yapma ihtimali son dönemde giderek arttığından bu artışın ilkinin Eylül'de yapılacağı haberleri piyasaya yansımaya başladı. Ancak, geçtiğimiz hafta açıklanan ABD'de ücret artışlarının ikinci çeyrek itibariyle son 33 yılın en düşük artışını göstermesi, buna ek olarak bu hafta açıklanacak istihdam rakamlarının beklentileri karşılayamaması halinde ise Eylül ayındaki FED toplantısı faiz artışı bakımından pas geçilebilir. Bununla beraber bu Cuma günü açıklanacak Moody's raporu ile 18 Eylül'de gelecek Fitch değerlendirmelerinde ülkemiz ekonomisi ile ilgili olumsuz ifadelere yer verilmemesi kur tarafında fiyatları 2.55-2.60 aralığına götürebilir. Bununla beraber endekste 91.000 seviyesi yeniden hedeflenebilir.
Kötümser senaryo : Ülkeyi muhtemelen Kasım ayında seçime götürecek bir geçici hükümet kurulması, döviz cephesinde bu durumda düşüş yaşanması olanaksız olur. TCMB'nin de bu ortam içinde faiz artışına giderek artan döviz fiyatına müdahale imkanı ortadan kalkabilir.
Buna ek olarak FED'in Eylül toplantısında faiz artışına giderek 2006'dan bu yana ilk defa kullanacağı faiz hamlesi ile birlikte iç piyasada artan tansiyon, siyasi gerilimler, önlenemeyen terör saldırıları ve sınırda yaşanan gerginlik dolar-TL de fiyatın "2.81" i aşarak yeni zirveye gitmesini sağlayabilir. Erken seçimin Kasım ayında olması stresi artırırken, o döneme doğru değerlendirme kuruluşlarının olumsuz tavırlarda mesajlar vermesi de döviz sepetini yukarıya itecektir.
Felaket senaryosu: Erken seçimin sonucu değiştirmemesi ve Haziran seçimindeki sonuçlara benzer bir sonucun ortaya çıkmasına ek olarak FED faiz artışının Eylül'ü de ıskalaması ve Aralık toplantısına sarkması halinde, gittikçe artacak olan faiz artışı beklentisi döviz cephesinde yükselişi kaçınılmaz kılacaktır. Ayrıca sene sonuna doğru Fitch, Moody's ve Standard & Poors gibi "kredi değerlendirme kuruluşları" nın Türkiye'nin notu üzerinde oluşturacağı olumsuz tansiyon ve stres döviz fiyatlarının daha da yukarıya gitmesine sebep olabilir. Dolar-TL "2.90"a, Euro-TL de 3.20'ye doğru hareketlenebilir. BİST-100 endeksi "72.000-74.000" aralığına sürüklenebilir.
Eğer bir şekilde kredi derecelendirme kuruluşları tarafından ülkenin "yatırım yapılabilir ülke" statüsünden çıkarılması halinde ise ülkeye gelebilecek dış kaynakların azalması borçlanmanın zora girmesi, mecburiyetten de olsa oluşabilecek portföy çıkışları ve artan "dolarla borçlanma maliyet" leri dolayısıyla Dolar-TL de "3.00" ve üstü, Euro-TL de de 3.20 ve üstü değerler görülebilir. Bu şartlarda BİST-100 endeksinde de satışlar sertleşebilir ve fiyatta "70.000" in altı görülebilir.
Neler olup biteceğini önümüzdeki haftalarda hep beraber göreceğiz derken gelişmelerin Türkiye'nin lehine olması en büyük dileğimizdir.
Sonuç olarak, iyimser senaryoda kur tarafındaki düşüşler ve borsada yaşanabilecek pozitif hava yatırımcılar tarafından değerlendirilebilecekken, kötümser senaryoda ise 72.000 desteğinin kırılması halinde düşüşlerde kademeli olarak alımlar yapılabilmesi için uygun olabilir. Felaket senaryosunda ise, endekste 62.000-66.000 aralığının alımlar için uygun olabileceğini, USDTL'de 3.00, EURTL'de ise 3.30 seviyeleri hedeflenerek döviz alımlarının değerlendirilebileceğini hesaba katmakta fayda görüyoruz.
DESTEK MENKUL DEĞERLER
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.