Piyasada gözler Fed ve Trump'ta

Seçim kampanyalarının başladığı günden bugüne geçen sürede yapılan münazaralarda ve oy anketlerinde Clinton’un öne çıkması küresel piyasalarda risk iştahını artıran etken olmuştu. Ancak Demokrat adayı Hillary Clinton’ın resmi yazışmalar için bakanlığa ait elektronik iletişim sistemi yerine kişisel e-mail adresini kullanmasıyla ilgili Federal Soruşturma Bürosu (FBI)’nun, bu konuya yönelik yeni bir soruşturma açılacağını açıklaması Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump’ı bir adım öne çıkardı. ABC News/Washington Post'un düzenlediği son ankete göre, Trump'a destek yüzde 46 seviyesine yükselirken Clinton'a ise yüzde 45 seviyesinde gerçekleşti.

Trump’un başkanlık koltuğuna oturma senaryosunu piyasalar açısından incelediğimizde, risk iştahında azalış güvenli liman talebinde artışın gerçekleşmesi kaçınılmaz olabilir. Dün açıklanan bu anket sonucunun fiyatlaması bizlere piyasanın asılda ne istediğini zaten göstermişti. Bilindiği üzere, Trump isminin telaffuz edilmesi birçok gelişmekte olan ülke piyasalarını tedirgin eden bir gelişme. Özellikle de Meksika’nın para birimi peso bu ismin telaffuzuna en çok reaksiyon gösteren para birimi olarak karşımıza çıkıyor. Bunun nedeni olarak ise, ABD’ye en çok göç veren Meksika’nın Irkçı söylemleriyle öne çıkan Trump’ın başkan koltuğuna oturması ile nasıl bir göçmen politikası izleyeceği belirsizliği gösterilebilir. Trump’ın öne çıktığı dünkü işlem günü itibariyle Meksika Peso’su dolara karşı yüzde 2,78 değer kaybetti. Dolayısıyla Trump’ın seçimlerde liderliği elde etmesi Meksika Pesosundaki kayıpların derinleşmesine neden olabilir. Öte yandan, bu durum Türk Lirası varlıklarını da yakından ilgilendiriyor. İslamofobik söylemleriyle öne çıkan Trump’ın seçilmesiyle birlikte ABD ile politik ilişkilerin sekteye uğrayacağı algısı TL varlıklarını tedirgin eden bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla Trump’ın liderlik koltuğuna oturması Meksika Pesosu ve TL varlıkları başta olmak üzere gelişmekte olan ülke piyasalarının çoğunu baskı altında bırakabilir. Risk iştahındaki azalmayla birlikte ilk reaksiyon olarak hisse senetlerinden çıkışın da önü açılabilir. Bu algıyla birlikte altın, Euro, İsviçre Frangı, yen gibi güvenli liman taleplerine artış da söz konusu olabilir.

Elbette bu gelişmelerin yanına piyasaların seyri açısından Amerika Merkez Bankası (FED) politikaları da eklenmelidir. Bugün yapılacak toplantıda faizlerde bir değişiklik beklenmiyor ancak Aralık ayı beklentilerini canlı tutacak mesajların verilmesi piyasalar açısından oldukça önemli olacak. FED vadelilerine göre Aralık ayında faiz artırım beklentisi yüzde 70 seviyesi üzerinde bulunuyor. Bu akşam yapılacak toplantıda bu beklentilerin korunmasını sağlayacak açıklamaların gelmesi dolar üzerindeki Trump etkisini azaltabilir ve kurda iç gelişmelerin yanında FED ağırlıklı gelişmeler fiyatlamalara yansıyabilir.

Aysun Göksu / Destek Yatırım Araştırma Uzman Yardımcısı

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.