E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
Küresel ekonomik görünüme ilişkin kaygılar dün bir kez daha panik boyutuna ulaştı. a) Dünya ekonomisine ilişkin büyüme tahminlerinin birçok kurum tarafından aşağı yönde güncellenmesi; b) ABD’den gelen zayıf makro ekonomik veriler sonrasında resesyon ihtimalinin artması (ünlü ekonomist Paul Krugman ABD’de resesyon riskini %33 olarak değerlendiriyor); c) Avrupa bankacılık sektörüne ilişkin artan kaygılar (dün WSJ gazetesinde çıkan haberde ABD Merkez Bankası’nın ABD’de faaliyette bulunan büyük Avrupa bankalarını yakın takibe alarak sorunların ABD’ye sıçramaması için çabaladığını vurguladı); d) yatırımcıların hızlı bir şekilde güvenli liman arayışları mali piyasalardaki bu olumsuz görünümün ardındaki nedenlerdi. Altın, Amerikan tahvili ve birkaç küçük ürün dışında dün tüm finansal araçlarda ciddi oranlarda kayıplar yaşandı. Altının bir günde 50 dolar civarında fiyat artışı kaydetmesi risk algılamalarının ne kadar bozulduğunun ve kağıt paraya olan inancın ne kadar zedelendiğinin açık bir göstergesi. ABD’de 10 yıllık tahvil faizinin %2.0’ye gerileyerek rekor kırması da resesyon ihtimalinin çok yüksek olduğunu gösteriyor. Türk mali piyasaları da doğal olarak dün oldukça olumsuz bir seyir kaydetti. USDTRY kuru 1.79’lu seviyelere varan bir yükseliş kaydederken TL döviz sepeti karşısında 2.19’lu rakamlara ulaşarak yeni bir rekor kırdı. Ekonomik açıdan işlerin kötüye gitmesi bono ve tahvil piyasası için olumlu. Bir yandan TCMB’nin bu senaryoda faiz indirimlerine gideceğini açık bir şekilde beyan etmesi, diğer taraftan dünyada faizlerin düşüş kaydetmesi Türk bono ve tahvillerini destekledi. Gösterge bileşik faiz dün %7.80’e geriledi. Hisse senedi piyasası yurt dışındaki olumsuz havaya paralel olarak dün özellikle ikinci seansta sert bir satış baskısına maruz kaldı. İMKB-100 endeksindeki kayıp oranı %4.2 olarak gerçekleşti.
Dün Avrupa ve ABD piyasalarında yaşanan sert satışların ardından bu sabah Asya’da olumsuzluğun devam ettiğini görüyoruz. Bu tabloyu açıklayabilmek üzere yukarıda birçok nedeni sıraladık. Ancak, dün panik havasına yol açan ana gelişmenin bazı Avrupa bankalarının kısa vadeli fonlamada sorun yaşadığına ilişkin haberlerdi. Bu durumun uç örneklerini Lehman sonrası günlerde yaşamıştık. Bankalararası dolar borçlanma maliyetini gösteren Libor’da üç ay vadeli faiz oranı dün %0.2978 ile son dört ayın en yüksek düzeyine ulaştı. Önümüzdeki günlerde mali piyasaların bu olgu üzerine daha fazla odaklanacağını ve bu kapsamda bazı önlemler alabileceğini düşünüyoruz (İsviçre Merkez Bankası’nın dün FED’den Dolar kaynak sağlaması bunun ilk sinyali idi). Euro Bölgesi ve ABD’deki ekonomik sorunların ciddiyeti ve kısa vadede çözüm ihtimalinin olmaması nedeniyle yurt dışı kaynaklı gelişmelerin olumsuz etkilerde bulunmaya devam edeceğini söyleyebiliriz. Türkiye ekonomisi göreceli olarak daha güçlü temellere sahip olsa da dünyadaki gelişmelere kayıtsız kalacağını beklemek hayalperestlik olacaktır. Bu nedenle de TL’deki değer kaybı da normal bir durum. Ancak, TCMB’nin mevcut politika duruşunun TL üzerinde ilave bir satış baskısı yarattığını da not etmekte fayda var. TCMB, küresel bazda gidişatın daha da bozulması durumunda hem politika faizinde, hem de zorunlu karşılık oranlarında indirime gideceğini beyan etmişti. Bu kapsamda Salı günü yapılacak olan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından faiz indirim kararı bekleniyor. Bu da bono ve tahvil faizlerine yansıyor. Gösterge bileşik faiz bu sabah tezgah üstü işlemlerde %7.80’in de altına geriledi. Faizlerdeki düşüşün devam edeceği kanaatindeyiz. Hisse senedi piyasası ise yurt dışı borsalara paralel seyrini sürdürecektir.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (17:20)