Piyasa Yorumu (HSBC Yatırım)

Hafta sonunda toplanan G20 Zirvesi beklenildiği üzere somut bir karara sahne olmaktan ziyade iyi niyet beyanlarına ev sahipliği yaptı. Avrupa Birliği IMF’den kaynak talebinde bulunsa da IMF’ye üye ülkelerin tamamına yakını ilk olarak AB’nin sağlayacağı mali kaynağı görmeleri gerektiğinin altını çizdi. Bu kapsamda Almanya üzerindeki baskılar da arttı. Bir yandan kalıcı istikrar fonu ESM ile kurtarma fonu EFSF’nin birleştirilip 750 milyar Euro’luk bir cephane yaratılması, diğer yandan ise Almanya’nın tüketimi desteklemek adına adımlar atması gerektiğine ilişkin talepler henüz bir karşılık bulabilmiş değil. Ancak, Alman Başbakanı Merkel üzerindeki artan baskılar bu konunun 1-2 Mart tarihlerinde yapılacak Liderler Zirvesi’ne taşınacağını gösteriyor. Almanya cephesinde ise temel sorun yaklaşan genel seçimler. Alman kamuoyu Yunanistan başta olmak üzere sorunlu AB ekonomilerine kaynak aktarılmasına karşı çıkıyor. Hatta geçen haftaki Yunanistan anlaşması sonrasında yapılan bir ankete göre halkın üçte ikisi bu yardıma karşı çıkıyor. Bu durum seçimleri kazanma ihtimali zaten düşük olan Merkel’i zor durumda bırakıyor. Önümüzdeki günlerde AB ile ilgili haberlerin büyük bir kısmı bu konu üzerinde odaklanacaktır.
İran özelindeki bölgesel jeopolitik riskler petrol fiyatlarını yukarı yönde itmeye devam ediyor. Brent cinsi ham petrol varil fiyatı 125 dolar ile Ağustos-2008’den bu yana en yüksek düzeye çıkarken New York cinsi ham petrol fiyatı ise 110 dolar ile son on ayın zirvesinde. Petrol fiyatlarındaki yükseliş makro ekonomik değişkenler açısından oldukça olumsuz. Zaten aralarında Türkiye’nin de yer aldığı petrol ithalatçısı ülkelerin mali piyasalarında yansımasını hemen buldu. Krizden çıkmaya çalışan ekonomiler açısından petrol fiyatlarında meydana gelen sert yükselişin ciddi anlamda olumsuz etkisi olabileceğini düşünüyoruz. Hafta sonunda İran ile ilgili gelişmelerde sakinleştirici yönde herhangi bir ses yok. İran’lı yetkililer şahince söylemler izlemeye devam ederken İsrail tarafından da benzer açıklamalar gelmeye devam etti. Hürmüz Boğazı’nın kapatılması ihtimali karşısında ABD’nin Basra Körfezi’ne karadan girme yönündeki gazete haberleri tansiyonu daha da artırdı. Bukapsamda her türlü haber ve açıklama yakından izlenecektir.
Bu hafta piyasaların gündemi oldukça yoğun. Öncelikle Avrupa Merkez Bankası’nın 29 Şubat’taki üç yıl vadeli ucuz kredi operasyonunun (LTRO2) sonuçları yakından izlenecek. Birkaç ay önce 1 trilyon Euro’ya varacak bir rakam telaffuz edilirken şu an tahminler 300-500 milyar Euro arasında yoğunlaşıyor. LTRO2’de oluşacak rakam küresel mali piyasalar üzerinde belirleyici olabilir. ABD Merkez Bankası FED Başkanı Bernanke’nin Çarşamba akşamı yapacağı para politikası sunumu haftanın diğer önemli olayını oluşturuyor. Bernanke’nin parasal genişleme ile ilgili sarf edeceği sözler yakından izlenecektir. Birçok gelişmiş ekonomiden gelecek PMI rakamları (imalat ve hizmet sektörü) ile 1-2 Mart’taki AB liderler zirvesi ise haftanın diğer önemli gündem maddelerini teşkil ediyor.
Bu sabah Asya piyasaları güne karışık bir seyirle başladı. Ülke bazlı spesifik haberler nedeniyle Çin ve Hong Kong borsalarında yükseliş varken petrol fiyatlarındaki sert artış nedeniyle Kore ve Hindistan gibi ülke borsalarında %1’in üzerinde kayıplar gözlemlendi. Hisse senedi piyasalarına paralel olarak para birimleri de hafif çaplı kayıplara sahne olurken gelişmekte olan ülke faizlerinde hafif yükseliş, güvenli liman olarak addedilen Amerikan tahvil faizlerinde ise düşüş gözlendi. Bu paralelde Avrupa ve Amerika piyasalarının haftanın ilk iş gününde temkinli bir seyir izlemesi bekleniyor.
Türk mali piyasaları petrol fiyatlarındaki sert yükseliş nedeniyle geçen hafta göreceli olarak zayıf bir eğilim kaydetmişti. USDTRY kuru 1.7700 seviyesine yaklaşırken EURTRY kuru 2.3850 ile son bir buçuk ayın zirvesine çıktı. TL’nin döviz sepeti karşısındaki değeri 2.07 ile son bir ayın zirvesine gelirken TL gelişmekte olan 10 ülke para birimi karşısında %1.7 oranında daha kötü bir performans kaydetti. TL’deki değer kaybını tetikleyen bir diğer unsur ise geçen hafta da sıklıkla belirttiğimiz üzere TCMB’nin faiz koridorunu 1 puan daraltması idi. TL’nin bu hafta da göreceli olarak zayıf kalacağını tahmin ediyoruz. EURUSD paritesi USDTRY kuru üzerinde belirleyici olacaktır. Hisse senedi ve faiz cephelerinin de göreceli olarak zayıf bir seyir izleyeceğini tahmin ediyoruz.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.