''OLANI BIRAK, OLACAĞA BAK!
ABD’de büyüme ve FED tutanaklarının beklendiği güne yüzde 0,22 primle 86,395 puandan başlayan BIST100 endeksinde ilk seansta 400 puanlık dar bir bantta hareketin ardından ABD büyüme rakamının beklentilerin çok altında kalması ile endeks 2.seansta en yüksek 86,670 puanı test etti. BIST100’de kapanış %0,27 düşüşle 85.978 puandan tamamladı. Dün ABD büyüme rakamı ile ABD borsalarında ve daha da sert bir etki ile Avrupa borsalarında düşüşle kapanışlar sonrası bu sabah Asya tarafında da Nikkei’de %2’lik kayıplar ön plana çıkmakla beraber genel olarak %0,8-0,9 civarı eksiler söz konusu. Dün büyüme rakamıyla 1,12 sınırına dayanan EURUSD ise FED ile 1,11 sınırında. USDTRY tarafında ise 2,65 seviyesinin de altına inilmesine imkan veren büyüme rakamının FED tarafından geçici etki olarak değerlendirilmesiyle bu sabah 2,6650’nin üzerinde bir seyir söz konusu..
Avrupa borsalarının dünkü sert satışlar sonrası iyimser bir gün başlangıcı yapması beklenirken bizde ise kurdaki yükseliş ile güne zayıf bir açılış yapılabileceğini düşünüyoruz. Saat 10’da başlayacak Enflasyon Raporu sunumu önemli olacak, hareketlilik bir miktar artabilir. 2 günlük tutunma sonrası dün 86,000 altında kapanan BIST100 için 85,500 ve 84,500 seviyeleri ilk destekler, yükseliş denemelerinde ise 86,500 güçlü bir direnç, üzerinde ise 87,500 bulunuyor. Dün Euro Bölgesi’nde artan krediler ve Yunanistan’a dair haber akışı ile 1,10’ları gören EURUSD’de ABD büyüme verileri sonrası 95 seviyesine dek gevşeyen dolar endeksinin etkisi ile 5 Mart’tan bu yana ilk kez 1,11 seviyesinin üzerine çıkıldı, bu hareket USDTRY’yi de 2,65’in altına itti. Buna karşın ABD 10 yıllık tahvillerinin ve BIST’in hareketi dikkat çekiciydi. ABD 10 yıllıklarda faiz veri öncesi %2,02’lerdeyken veri sonrası kısa bir süre %2’nin altına inse de yeniden eski seviyelerine döndü, USDTRY’de gevşemenin hızlanmasına rağmen ise BIST’te 86,000 altında bir kapanış yapıldı..
Piyasaların durma noktasına gelen ABD 1Ç ekonomik performansına karşın beklediği gelişme ise FED kararıydı. Dün açıklanan karar metninde öne çıkan unsurları özetleyecek olursak; 1.çeyrek performansının FED’in kararlarında çok da etkili olmadığını görüyoruz. FED yetkilileri ekonomideki yavaşlamanın kısmen geçici faktörlerden kaynaklandığını, bu yıl 2006'dan bu yana ilk kez bu yıl faiz artırmayı beklediklerini söylerken kararın veriye göre belirleneceğini yinelediler. Tüm takvim referanslarının kaldırılması Haziran’da faiz artırımı gelmeyebileceği yönünde spekülasyonlara neden olsa da yapılan açıklamalarda enflasyona ve büyümenin yeniden ılımlı performansa döneceğine dair güven nedeniyle biz bu ihtimalin tamamen masadan kalkmış olduğunu söylemek için elimizde yeterli açıklama olmadığı görüşündeyiz. İlk çeyrekte üretim ve istihdam piyasasında bir zayıflık görülmüş olsa da FED’in bunu geçici faktörlere bağlaması, ekonomik faaliyetin ılımlı bir düzeyde büyümeye devam edeceğini öngörmesi ve enflasyonun yüzde 2'lik hedefe doğru yükseleceğine dair beklentileri sonrasında piyasalarda istenen rahatlama nedenini FED vermemiş oldu ki bu da doların oldukça zayıf büyüme rakamı sonrası kaydettiği kayıpları eritmeye başlamasından da takip edebildik..
Yine de Avrupa’da takvim referansının kaldırılmasını olumlu yorumlama eğilimi olabileceğine dair beklentiler de mevcut.. Piyasaların umduğunu vermeyen, daha doğrusu mevsimsel koşullar nedeniyle görüşlerini değiştirmeyen bir FED ile karşılaştıktan sonra haftanın son işlem gününde gündemimizde ilk olarak yılın ilk enflasyon raporu olacak, TCMB Başkanı Başçı bir sunum yapacak. Burada 2015 ve 2015 yıllarına dair enflasyon beklentilerinde bir revizyon olup olmayacağı, ardından da sunum esnasında Başçı’nın kurlar başta olmak üzere piyasalardaki oynaklığa (kur geçişkenliği) dair bir sinyal verip vermeyeceği oldukça mühim olacak. 27 Ocak 2015’te yayınlanan yılın ilk enflasyon raporunda 2015’te enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla, 2015 yılı sonunda yüzde 4,1 ile yüzde 6,9 aralığında (orta noktası yüzde 5,5), 2016 yılı sonunda ise yüzde 3,2 ile yüzde 6,8 aralığında (orta noktası yüzde 5) gerçekleşeceği tahmin edilmekteydi. Enflasyonda yukarı yönlü revizyonların piyasalar nezdinde zaten iyice ötelenen faiz indirim beklentilerinin gücünü daha da azaltacak, diğer taraftan da faizler konusunda beklenenin aksine bir aksiyon gerekebileceği spekülasyonlarının hızlanmasına neden olabilecek, bu şekilde de yurt içinde stresin artmasına neden olacaktır. Ek olarak da Başçı’nın kurların mevcut seviyesine dair bir sinyal vermemesi durumunda, hali hazırda FED de piyasaları rahatlatmamışken, USDTRY üzerinde yukarı yönlü baskıların daha da hissedilir hale gelmesi söz konusu olabilecektir..
Piyasa takviminin devamında ise; Euro Bölgesi’nde TÜFE, ABD’de kişisel gelir ve harcamalar, TCMB PPK tutanakları ve FED üyesi Tarullo’nun TSİ 15.30’da yapması beklenen konuşma gündemde olacaktır.''
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.