E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaPiyasa balonlarının 4 farklı versiyonu---

Piyasa balonlarının 4 farklı versiyonu

Piyasa balonlarının 4 farklı versiyonu
30 Temmuz 2024 - 11:36 borsaningundemi.com

Yatırımcıların en çok endişelendiği senaryolardan birisi de piyasa balonlarıdır. MW yazarı Dambisa Moyo 4 tip balon piyasası olduğunu ve bunlardan özellikle birinin sistemik riskler taşıdığını belirtiyor

 BORSAGUNDEM.NET – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Küresel borsalarda balon işaretleri görülüyor. Dow Jones Sanayi Endeksi kısa süre önce ilk kez 40.000 puan sınırını aştı. İngiltere’de FTSE 100 Endeksi, Fransa’da ise CAC 40 Endeksi yeni rekorlar gördü. ABD borsalarında ileriye dönük fiyat-kazanç oranları 25 kat civarında işlem gördü. Bu oran 16 kat olan tarihsel ortalamalarının oldukça üzerinde. Söz konusu yüksek hisse değerlemeleri politika faizlerinin %5’in üzerinde olduğu bir dönemde gerçekleşti.

MarketWatch’un haberine göre bu tür eğilimler kesinlikle yeni bir piyasa balonu hakkındaki endişeleri haklı çıkarıyor. Ancak tüm balonlar da eşit değil ve habere göre sadece bazı tür balonlar geniş ekonomi için sorunlu. Zira piyasa balonları için asıl önemli olan şey 2007’den sonra olduğu gibi patlama sonrasında yıllarca büyümeyi baltalayan bir zincirleme reaksiyonu tetikleyip tetiklemediği.

MW yazarı Dambisa Moyo, piyasa balonunun nerede ve ne zaman patlayabileceği ve bir düzeltmeye mi yoksa bir krize mi yol açabileceğini anlamak için iki faktöre dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyor. Birincisi bir varlığın verimli veya verimsiz olduğuna bakılmaksızın altında yatan temel değeri, ikincisi ise bu varlığın (öz sermaye, nakit veya kaldıraç yoluyla) nasıl finanse edildiği.

Borsa yazarı bu iki faktöre göre dört tür borsa balonu tipi ortaya çıktığını belirtiyor. Birincisi, ekonomi için en az tehlikeli olan öz sermaye veya yatırımcının parası üzerinden finanse edilen varlıklardaki balon piyasası. Moyo bunun için bir telekomünikasyon veya geniş bant internet kablosu şirketinin öz sermaye yatırımlarını örnek gösteriyor. Böyle bir şirket için eğer bir balon patlarsa, kaybedilen sermaye daha geniş çapta ekonomiye yayılmadan doğrudan yatırımcılar arasında büyük ölçüde kontrol altına alınabilir.

İkinci kategori, şirketlerin faaliyetlerini finanse etmek için borç almaları sonucu borçla finanse edilen üretken varlıklar haline gelmelerine neden olan piyasa balonudur. Bu durumda, bir balon patlamasının sistemik etkileri olabilir. Zira büyük kayıplar bankacılık sistemi veya sermaye piyasaları tarafında hissedilecektir. Finansal kurumlar kayıplarıyla mücadele ettikçe ve borç vermeyi azalttıkça sonuç olarak ekonomik toparlanma da yavaşlayacaktır. Bununla birlikte, bu tür balonların ekonomiye olan etkileri sınırlı olacaktır. Zira bu senaryo hâlâ üretken varlıkları içeriyor.

Üçüncü senaryoda birçok kripto para birimi yatırımında olduğu gibi verimsiz varlıklar öz sermaye veya nakitle finanse ediliyor. Burada dayanak olarak kabul edilen varlığın gelecekte bir nakit akışı sağlayıp sağlamayacağı konusunda verimsizlik hakimdir. Varlığın değeri düşerse toparlanabileceği bir temel dayanağı (sabit varlıkları gibi ticari varlıklar veya finansallar) yoktur. Ancak tıpkı ilk kategoride olduğu gibi öz sermaye veya nakit varlıkların finansman olarak kullanılması balonun kontrol altına alınacağını ima eder.

En tehlikeli balon biçimi ise borçla finanse edilen verimsiz varlıklar. Buna en iyi örnek 2008 Küresel Finans Krizi sırasında görülen subprime-mortgage krizidir. Konut fazlalığı dayanak olarak gösterilen varlığın verimsizliğini ortaya koyuyordu. Boş kalan evler gelecekte nakit akışı sağlamayacaktı. Mortgage ve tahvil piyasaları yoluyla finansman elde edilmesi ev fiyatlarındaki çöküşün ardından zincirleme bir reaksiyonu tetiklemişti.

Günümüz finansal piyasalarında yüksek kaldıraçların kullanıldığı verimliliği tartışmaya açık olan varlıkları görmek mümkün. Daha da endişe verici olanı ise bu varlıklarının düzenleyici kurumların gözetiminin dışında kalması.

ABD’deki kaldıraçlı kredilerin ve ipoteklerin yaklaşık %70’i geleneksel bankacılık düzenlemelerine tabi olmayan gölge bankacılık sektöründe tutuluyor. Bu da söz konusu varlıkların iflas etmesi durumunda acil durum kurtarma fonlarından faydalanamayacakları anlamını taşıyor.

Yukarıda sözü geçen yatırımlar taşırdıkları borçlar nedeniyle açıkça risk taşırlar ve verimli olup olmadıkları belirsizliğini korumaktadır. Gölge bankacılık sektöründe oldukları için sermaye yapısı ile ilgili çok sınırlı şeffaflık vardır. Yatırımların kaldıraçla mı yoksa zaman içerisinde biriken tasarruflarla mı finanse edildiği bilinmiyor. Ayrıca borç alan bir şirketin ne kadar kaldıraçlı olduğunu ayırt etmesi de zordur.

Kaldıraçlı kredilerin sebep olabilecekleri kayıplar çok daha bulaşıcı olabilir. Bu, birçok yatırımın altında yatan sermaye kaynakları şeffaflığı olmayan kaldıraçlı kredileri içerebilir. Verimsiz varlıkların ve kaldıraçlı kredilerin incelenmesi ise olası bir finansal krizden kaçına bilmek için kritik derecede önemlidir.

Bank of America: Borsalar yüksek düşüş riskiyle karşı karşıyaBank of America: Borsalar yüksek düşüş riskiyle karşı karşıya

 

Altın 'Fed' gölgesinde yükseldiAltın 'Fed' gölgesinde yükseldi

 

Dedolarizasyon politikası ters tepebilirDedolarizasyon politikası ters tepebilir

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)