PhillipCapital Türkiye'de büyüyecek

Hisse senedi, sabit gelirli menkul kıymetler ve vadeli işlemler konularında faaliyet gösteren Hak Menkul Kıymetler'i alarak Türkiye pazarına giren PhillipCapital'in Yönetim Kurulu Başkanı LIM Hua Min, Türkiye'nin istikrarlı ekonomisi, genç nüfusu, iyi eğitimli iş gücü, stratejik coğrafi konumu ve teknolojiye verdiği önem ile yatırımcılar için cazibe merkezi olduğunu söyledi.
Şirketin Türkiye'de faaliyete geçmesi nedeniyle düzenlenen basın toplantısında konuşan Min, ''Pek çok iş alanına bakıyor olacağız bu ülkede, özellikle finans alanında. Büyük düşünüp küçük başlıyoruz. Para kazandıkça daha fazlasını koyacağız'' dedi.
Türkiye'deki yatırımlarını İstanbul merkezli olarak büyütmeyi ve diğer büyük şehirleri de yatırım planlarına alarak genişlemeyi hedeflediklerini aktaran Min, ''Orta vadeli planımız, İstanbul-un uluslararası bir finans merkezi olmasından faydalanarak, Doğu Avrupa ve Orta Doğu ülkelerine de finansal hizmetlerimizi sunmak. PhillipCapital aynı zamanda, sahip olduğu uluslararası ürünleri, gruptan aldığı tecrübesi ve yaygın ağının gücü ile PhillipCapital Menkul Değerler A.Ş'ye katma değer sağlayacak. Uzun vadeli planımız ise Türkiye'deki finansal hizmetler sektörünün gelişimine katkıda bulunmak'' dedi.
Türk kültürü ile Asya kültürü arasında ortaklıklar olduğunu belirten Min, iki ülke yatırımcısı arasında bir tane farklılık olduğunu, bunun da çoğu yatırımcının kısa vadeli trading fikrini seviyor olsa da Türkiye'deki müşterilerinin yatırıma 1 günden uzun bakmadığını anlattı.
Türk yatırımcısına 2 günün uzun geldiğini vurgulayan Min, PhillipCapital olarak uzun vadeli yatırım istediklerinin altını çizdi.
''Türkiye için büyük düşünüp küçük başladık''
Hak Menkul Kıymetler'i ne kadara satın aldıklarına dair herhangi bir açıklama yapmayan Min, Türkiye'de kendileri için en önemli şeyin çalışanları ve hissedarları için fırsatlar yaratmak olduğunu söyledi.
Türkiye'deki yatırımcıların Uzak Doğu'ya yatırım yapmadığını, Uzak Doğuluların da Türkiye'ye yatırım yapmadığını anlatan Min, PhillipCapital olarak rollerinin bu köprüyü oluşturmak olduğunu söyledi.
Türkiye için büyük düşünüp küçük başladıklarını vurgulayan Min, sözlerine şöyle devam etti:
''Bu süreçte derinlemesine ülkeyi, kültürü anlamaya çalışıyoruz. Daha sonra da tamamlayıcı şeyler yapacağız. Yatırım felsefemiz iyi olanı koruyun. Türkiye'deki yatırımlarımız için açık uçlu devam edeceğiz diyebilirim. PhillipCapital olarak kendi coğrafyamızda çok sayıda yatırımcıyı temsil ediyoruz. Doğu Asya yükselişe geçti. Sadece PhillipCapital'den bahsetmiyoruz. Onu ve 750 bin müşterisini düşünmek lazım. Onları da Türkiye'ye getirmek istiyoruz. Sadece PhillipCapital'i düşünmeyin. O zaman 1 milyar dolar olacaktır. Pek çok iş alanına bakıyor olacağız bu ülkede, özellikle finans alanında. Büyük düşünüp küçük başlıyoruz. Para kazandıkça daha fazlasını koyacağız.''
''Forex ürünlerimizle başlayan yeni hizmetleri Türk yatırımcılara sunacağız''
PhillipCapital'in Türkiye'deki faaliyetleri ile ilgili bilgi veren PhillipCapital Menkul Değerler A.Ş Üst Yöneticisi (CEO) Kerem Korur ise, önceden beri devam eden sabit gelirli menkul kıymetler, hisse senedi ve VOB'daki aracılık hizmetlerine ek olarak Forex ürünlerimizle başlayan yeni hizmetlerini Türk yatırımcılara sunacaklarını söyledi.
Türk yatırımcıların önümüzdeki dönemde sunacakları pek çok finansal ürünü ve hizmeti de tanıma fırsatı bulacağını aktaran Korur, ''Bunların içinde uluslararası vadeli işlemler, sabit getirili menkul kıymetler, uluslararası türev ürünler, emtia, gayrimenkul, sigorta, leasing, kurumsal finansman, öz kaynak ve fon yönetimi de bulunmaktadır'' ifadelerini kullandı.
PhillipCapital'in forex konusunda oldukça iddialı olduğunu belirten Korur, Forex'e ek olarak sabit gelirli menkul kıymetler konusunda eskiye oranla daha fazla aktif olacaklarını düşündüklerini dile getirdi.
Dünyada faiz oranlarının son derece düşük olduğunu ve bazı yerlerde sıfıra yakın olduğunu anımsatan Korur, Singapur'da faizlerin yüzde 0,5 civarında olduğunu, enflasyonun ise yüzde 3-3,5 civarında olduğunu belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
''Yani negatif bir getiri var. Aynı şey Japonya için de geçerli. Bizdeki hazine bonosu faizleri yüzde 8 civarında, bileşik getiriler. Merkez Bankası'nın hedefleri doğrultusunda düşündüğümüz zaman burada bir pozitif getiri söz konusu. Bu da oradaki yatırımcıların ilgisini çekiyor. Özellikle Tokyo ofisinden büyük bir ilgi var. Keza Hong Kong'dan. Ama ben bunu örnek olarak söyledim. Türkiye'ye karşı büyük bir ilgi var. Türkiye'nin 75 milyon nüfusunun yüzde 50'sinin 29 yaşın altında olması, her sene 500 bin üniversite öğrencisi mezun veriyor olması, çok dinamik ve genç bir pazar olması, bu ülkenin geleceğine yatırım yapma iştahı oluşturuyor.''
''Türkiye ve Singapur birbirini eşsiz bir biçimde tamamlıyor''
Toplantıda konuşan Singapur Borsası Satış ve Müşterilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Sutat Chew ise, Türkiye'nin ve Singapur'un birbirini eşsiz bir biçimde tamamladığını söyledi.
Singapur'un küçük bir ada ülkesine olmasına rağmen, Asya piyasalarına geçiş konumunda olduğunu belirten Chew, pek çok emtianın, tradingin Singapur'un üzerinden geçtiğini ifade etti.
En uluslararası borsanın Singapur Borsası olduğunu aktaran Chew, gelirlerinin yüzde 60'nın yurt dışındaki ürünlerden geldiğini kaydetti.
Türkiye'nin OECD'nin en hızlı büyüyen 3. ekonomisi olmasının kendilerini heyecanlandırdığını vurgulayan Chew, sözlerine şöyle devam etti:
''Türkiye'nin Doğu Asya'dan gelen, dünyadan gelen yatırımlardan da faydalanmasını istiyoruz. Burada uzun vadeli düşünmek önemli. Artık sınırlar ötesi akışlar söz konusu, dünya küçük. Singapur'a geldiğinizde sadece Singapur ülkelerinden bahsetmiyor olacaksınız. Güneydoğu Asya ülkelerine erişiyor olacaksınız. Burada inandığımız şey, dünyanın her yerinden borsalarla ortaklıklar kurma gibi bir yapımız var. Yakın zamanda finansal kriz, borsalar arsındaki işbirliğini daha fazla gerektirdi. Biz burada İstanbul'dayken Türkiye'deki muadillerimizle görüşmek isteriz. Böylelikle sermaye akışını geliştirebiliriz. Türk yatırımcılar büyümek için Singapur'u bir platform olarak görebilirler.''
Dünya çapında 18 milyar doları aşkın fon yönetiyor
1975 yılından bu yana faaliyetlerini sürdüren Singapur merkezli PhillipCapital, Mart 2012'de Hak Menkul Kiymetler'i satın alarak girdiği Türkiye pazarının yanı sıra, Avustralya, Çin, Birleşik Arap Emirlikleri, Fransa, Hong Kong, Endonezya, İngiltere, Japonya, Kamboçya, Malezya, Singapur, Sri Lanka, Tayland ve ABD'deki finansal merkezlerde operasyonlarını sürdürüyor.
Dünya çapında 18 milyar doları aşkın fon yöneten ve öz sermayesi 1 milyar doları aşan şirketin, 16 ülkede 3 bin 500 çalışanı bulunuyor.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.